​​Çatlamamanız için yeni bölüm geldii. Bir daha beni üstüme atlamakla tehdit etmeyin ya korkuyom sjosneıejen

Gözüm kararmaya başladığında kapıya vurulmaya başladı.

"Dalya!"

Kapı kırıldı ve görüş açıma Ateş girdi. Ateş yanıma gelince artık gözüm tamamen kararmıştı. Gözlerim yavaşça kapandığında hissettiğim tek şey birinin beni kucağına alması olmuştu...

🩰

Gözlerimi yavaşça aramadığımda revirde olduğumu gördüm. Kafamı yanıma çevirdiğimde yanımda uyuyakalmış Ateş'i gördüm. Niye bu kadar yakışıklı gözüküyor? Uyurken bile nasıl bu kadar çekici olabiliyor? Ateş gözlerini açtı ve bana baktı.

"Uyanmışsın. Ne oldu."

"Bir kız beni oraya götürdü ve kilitledi. Nedeninin Deniz ile satılmam olduğunu, ondan uzak durmamı söyledi."

"Deniz'in ikizin olduğunu bilmiyor mu? Kim olduğunu hatırlıyor musun?"

"İsmini bilmiyorum ama simasını hatırlıyorum. Gözleri maviydi, siyah saçları vardı. Benden biraz daha kısaydı ve hafif balık etliydi."

"Bu Eylül"

Dedi ve hızla oturduğu sandalyeden kalktı. Arkasından ona seslensem de durmadı. Yattığım yataktan kalktım ve peşine takıldım. 12-A sınıfının önündeydi. Uzakta durdum ve izlemeye başladım.

"Eylül! Buraya gel"

Kız cilveli cilveli Ateş'in yanına gitti.

"Efendim Ateş"

Dedi sesi elinden geldiğince incelterek.

"Ne yaptığının farkında mısın?"

"Ne yapmışım"

"Dalya'yı depoya kilitlemek ne ya bebek misin sen!"

"Sen niye bugün tanıştığın kızı bu kadar önemsiyorsun ki aşık mı oldun ona"

Gerçekten beni niye bu kadar önemsiyorsu. Daha bugün tanışmıştık ama beni o depodan kurtardı, baygınken başımda uyanmamı bekledi. Şimdi de Eylül'e hesap soruyordu.

"Ne alaka"

Deyip sınıfa girdi. Nedensiz bir şekilde dediğine üzülmüştüm. Yanaklarıma tokat atıp ben de sınıfa girdim.

...

Okulun bittiğini belli eden zil çalınca çantamı sırtıma attım ve sınıftan çıktım. Deniz yanıma geldi.

Beraber okulun çıkışına geldik. Az sonra Yekta da yanımıza geldi. Hiçbirşey demeden bizi bekleyen arabaya ilerledik. Arabaya bindiğimizde Polat abim bize döndü.

"Niye hepiniz bu kadar mutsuz duruyorsunuz?"

"Sorma"

Diye mırıldandım. Araba hareket etmeye başladığında yüzümü cama döndüm ve tüm yolculuk boyunca yolu izledim.

Eve geldiğimizde arabadan indik ve evin kapısının önünde durduk. Zile bastım ve beklemeye başladım. Kapıyı bizim yemeğimizi ve temizliğimizi yapan Fatmanur abla açtı. Merhabalar içeri girdik. Doğrudan odama çıktım. Kendime gelmek için soğuk bir duş aldım. Üstümü giyindim. Saçımı kuruturken kapım çaldı. "Gel" Diye bağırdım. İçeri Polat abim girdi.

"Dalya, nasılsın?"

"İyiyim abi sen"

"Bende"

"Saçlarını ben kurutayım mı?"

"Olur"

Kurutma makinesini elimden aldı ve arkama geçti. Saçlarımı kuruturken bir andan sordu.

"Bugün neden moralin bozuktu?"

...

Polat abime olanları anlattım.

"Ama Ateş öyle deyince nedensizce kalbim titredi."

"Dalya abicim, sen aşık olmuşsun"

"Ne? Saçmalama abi"

"Anlattıklarına bakılırsa bence o da sana aşık."

Heyecanlanmıştım. Gizliden gizliden gülümsedim.

"Yanii olabilir"

Polat abim kalktı ve yanıma geldi. Yanağıma küçük r öpücük komdurdu ve odadan çıktı. Kendimi yatağım attım. Salak aşıklar gibi sırıttım ve Ateş'i düşünmeye başladım.

...

Kapımın çalınmasıyla düşüncelerimi bölmek zorunda kalmıştım.

"GEL"

"Yemek hazır seni bekliyoruz"

"Tamam geliyorum"

Yataktan zıplayarak kalktım ve aşağı indim. Gerçekten herkes oturmuş beni bekliyordu. Boş sandalyeye oturdum.

"Afeyet olsun"

Babamın konuşmasıyla yemeğe başladık. Tıka basa yedikten sonra sofradan kalktım. Canım çok sıkılmıştı. Bugün kızların numarasını aldığımı hatırlayıp Toprak'a yazdım.

"Toprak nasılsın"

"İyiyim Dalya sen?"

"Ben de. Dışarı çıkalım mı çok sıkıldım. Kaynaşmış oluruz hem."

"Olur. Bir dakika bekle"

Toprak sizi "Kızlar" grubuna ekledi.

T: Kızlar. Buluşalım mı?

A: Olur

K: Nerde?

T: Bilmem gezeriz

D: Parka gidelim mi çekirdek kola yaparız

A: Ben varım

K: Ben de

T: O zaman yatım saate attığım konuma gelin

Telefonu kapattım ve odama çıktım. Üstüme rahat birşeyler giydim. Hafif bir makyaj yaptım ve babamın bugün verdiği harçlığı yanıma aldım.

Aşağı inip bizimkilere haber verdim ve Toprak'ın attığı konuma yürüm6aüeye başladım. Uzak değildi o yüzden on dakikaya gelmiştim. Alya, Kübra ve Toprak bankta oturmuş beni bekliyordu. Yanlarına gittim.

"Selam"

"Selam. Çekirdek ve kola kimden?"

"Benden. Şuradaki marketten gidip alalım."

🩰

İki saattir kızlara hayatımı anlatıyordum. Artık gitme vakti gelmişti. Dördümüz birlikte yürümeye başladık. Yan sokaktan kavga sesleri geliyordu. Hepimiz duvarın ucundan baktık.

"Kavga varr!"

Diye bağırdı Asya. Hassas...

"Asya niye bağırıyorsun"

Kavga sesleri durmuştu. Yerini yaklaşan adım sesleri aldı.

"Bir günümde olaysız geçsin ya!"

Ay elim acıyoo. Neyse oy atın totonuzu ısırmayayım tamam mı! Bayss