@liva_iste
|
Selamm. Ben niye bu kadar pozitif ya son bölümde anneyle babayı öldürüp zırladıktsn sonra jdpdjslsnpdndl Niysee YORUM YAPIN LANNN OY VERİN LANN TOTONUZU ISIRMAYAYIM SONRAA
DALYA'DAN:
"Abi ben hazırım!!"
Aşağıya indim ve etrafa bakındım. Abim etrafta gözükmüyordu. Salonun bitiminde olan boy aynasından tekrar kendime baktım. Üzerime giydiğim deri pantolon ve siyah krop oldukça yakışmıştı. Üstüme aldığım siyah palto da kombini tamamlamıştı.
Alaz abimle geçirdiğim yalnızca iki günde gerçekten değişmiştim. Az sonra evin kapısı açıldı ve içeriye abim girdi. Yüzünde anlamdıramadığım bir ifade vardı.
"Dalya, annem ve babam ölmüş" "Ne?" "İki gün önce ölmüşler" "Ne demek ölmüşler? Nasıl?"
Ciddimiydi yoksa beni onlardan uzaklaştırmak için yalan mı söylüyordu anlayamamıştım. Ama yüzündeki ifade gerçek olduğunu açıklıyordu.
"Seni bulmaya çalışırken Ateş'e yakalamışlar"
Ateş gerçekten o kadar gaddar mıydı? Bana ulaşamayınca annem ve babamı öldürecek kadar. Şimdi abimler Ne durumdaydı. Gözlerimden birkaç damla yaş düştü.
"Biraz abilerimi görebilir miyim?" "Zamanı gelince Dalya. A teş hala vazgeçmiş değil ve karış karış seni arıyor. Eğer onların yanına giderken yakalanırsak hem sen hem diğerleri ölür"
Suratım asıldı ama anlıyordum. İçimdeki pişmanlık duygusu beni adeta yiyordu. Keşke annem ve babamla daha fazla vakit geçirebilseydim. Yüzümdeki duygusuzum maskesini çıkarmamak için kendimi.zor tutuyordum. Her an yere çöküp saatlerce hıçkıra hıçkıra ağlayabilirdim ancak bu olamazdı. Beni zayıflatmak dışında hiçbir işime yaramazdı.
"Gidelim"
Dedim daha fazla düşünmemeye çalışarak. Daha sonra ağlayabilirdim sonuçta.
...
Arabayı kursun önünde durdurduk. Arabadan indim ve içeri yürümeye başladım. Abimin arabasının sesi kulaklarımda duyuldu ve gittikçe uzaklaştı. İçeriye girdiğimde eğitimin yapıldığı bahçeye çıkan kapıya doğru gittim. İçeri girdiğimde birkaç kişi gelmişti. Bunlar Arel, Mehmet, Yağmur ve Gece'ydi. Evet Mehmet de buradaydı. İlk birbirimizi gördüğümüzde bayağı şaşırmıştık. Mehmet'e olan biteni anlatmıştım. Sadece konuşacak başka biri olmadığından ve benimle aynı okulda olduğu için.
Yanlarına gittim ve Yağmurla Gece'nin arkası döndükken omuzlarından tuttum. İkiside aynı anda yerinden sıçrayınca kahkaha attım.
"Dalya! Korkuttun bizi"
Diye sitem etti Yağmur. Kıkırdadım. Arkamızdan "Hellooo" Diye bir ses duyunca arkamızı döndük. Bu gelen Yiğit'di. Hepimiz selamına karşılık verdik. Yiğit'den hemen sonra Nehir ve onunla birlikte Furkan geldi. Of bu kıza gıcık oluyorum. Her gün birine sarkıyor ve kendini profesyonel falan sanıyor. Hemen ardından öğretmenimiz geldi.
"Merhaba gençler" "Merhaba hocam"
Dedik hep bir ağızdan. Aramızda birer metre olacak şekilde dört öne dört arkaya dizildik. Bugün dün öğrendiklerimizle karşılıklı dövüşecektik.
"Biliyorsunuz ki bugün dövüşeceksiniz. Ancak bunu küçük bir turnuva şeklinde yapacağız. İlk önce dört çift yapacağız, kaybedenler elenecek ve kalan dört kişiyi iki takım yapacağız, finale kalan iki kişiden kazanana ödül olarak 50 puan vereceğim"
Burası puanlarla işliyordu. Yüz puanı geçen herkes sınıf arlıyordu. Biz şu an çaylaktık. Eğer kazanırsam acemi sınıfına geçmem daha kolay olacaktı. Hoca herkesi şu şekilde eşleştirdi: Yağmur ve Gece, Yiğit ve Furkan, Mehmet ve Arel, son olarak ben ve Nehir karşı karşıya gelecektik. Eğer hızlı davranırsan kolayca kazanırdım ve yarı finale kalırdım. Kazanmasına asla izin vermeyecektim.
Aklımdaki bütün kötü düşünceleri bir odaya attım ve kapıyı kilitledim. Tamamen odaklandım ve düdüğünü çalmasını bekledim. Düdük çalınca İlk hamleyi yapmasını bekledim. Üzerime geldi ve suratıma bir yumruk savurdu. Ben bu yumruktan kurtuldum ve boşlukta kalan elini tutup çevirdim. Ancak karın boşluğuma bir tekme indirdi. Elini bırakmadım ve saha sert çevirdim ve onu ters döndürerek kendime çektim. Elimi köprücük kemiğine dayadım ve onu ters bir şekilde yatırdım. Kollarını arkasında birleştirerek üstüne çıktım.
"Dalya ve Nehir'in dövüşü bitti, Dalya kazandı"
Ayağa zıplayarak kalktım. Deli gibi terlemiştim. Alnımdaki teri sildim ve diğerlerini izledim. Hoca zaten baba dünden beri çok iyi gittiğimi söylüyordu. İlk bitiren de ben olmuştum. Benden sonra Furkan, Yiğit'i yere sermişti. Baya sert olmuştu. Yüzümü buruşturdum ve Yiğit'e acımaya başladım. Gerçekten feci duruyordu. Furkan terden ıslanan saçlarını savurdu ve yanıma geldi.
"Baya kötü yaralandı"
Dedim Yiğit'e bakarak. Ayağa zor kalkıyordu. Sanırım beli incinmişti.
"Olabilir, elimde olsa öldürürüm bile. Yeter ki kazanayım"
Biraz abartmıştı sanki. Hemen sonra Gece, Yağmuru feci şekilde yere yapıştırmıştı. Üstelik çok kötü kafasını çarpmıştı. Gece de yanımıza geldi ve gülümseyerek eserine baktı.
"Biraz acımış olmalı. Neyse alırım bir şekilde gönlünü"
Gece ile Yağmur on yıldır arkadaştı. Gece alnına yapışan ve yüzüne gelen saçlarını arkaya attı ve bileğindeki lastikli tokatla yukarıdan at kuyruğu yaptı. Çok güzel bir kızdı ve şu anda aşırı derecede etkileyici duruyordu. Son olarak Mehmet, Areli yendikten sonra yanımıza geldi. Hoca gülümseyerek bize baktı.
"Tebrikler! Şimdi yatı finale kalanları belirleyeceğiz. Gece ile Dalya, Mehmet ile Furkan"
Bu bayağı zor olacaktı
Off hızımı alamadım. İlk defa günde iki bölüm yüklüyorumm. OY VERMEYENİN EVİNE GELCEM!! |
0% |