@liva_iste
|
Artık eskisi kadar aktif olamıyorum zaman yok maalesef. Ayrıca youtube da kpop fic yazıyorum fan olanların ilgisini çekebilir belki. Hesabımın adı @Jeon_Liva hikayeye geçiyorum umarım beğenirsiniz💫🩰
Uyandığımda odanın içinde pis bir kan kokusu vardı. Anladığım kadarıyla akşam olmuştu. Pencereden ışık gelmiyordu. Etraf zifiri karanlıktı hiçbirşey görmüyordum. Kollarımda dayanılmaz bir acı vardı.
Ben ondan tam kurtuldum derken bir anda ortaya çıkmıştı. Artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Abilerime ve ikizime bir şey yaptılar mı acaba? korkusuyla içim içimi yiyordu.
Bu boktan dünyada karıştırılığımı öğrenene kadar her şey çok daha iyiydi. Her şeye rağmen... Bilseydim hiç bulaşır mıydım bunlara. O Ateş pisliğini acı çektirerek öldürmek istiyordum işte ama durumum mağlum...
Kapkaranlık ve buz gibi odada tek başıma acı ve hüzün içinde, kollarım bağlı oturuyordum. Çok üşüyordum.
Bir süre sonra soğuktan uykum gelmişti ve gözlerim ağır ağır kapanmaya başlamıştı. Kendimi uykuya verdim.
D-2 Demir kapının cızırdayarak açılma sesine korkarak uyandım. Karşımda Ateş, pis pis sırıtarak üzerime geliyordu. Hiç enerjim olmadığı için ne kımıldayabiliyordum ne de konuşabiliyordum.
Elinde bıçakla üzerime geliyordu. Yanıma çöktü ve bıçağı bastırmadan saçımı kulağımın arkasına koydu.
"Ne oldu Dalya, enerjin mi bitti?"
Yüzüne iğrenerek bakıyordum. Boğazımda susuzluktan dolayı bir acı vardı. Zorlukla yutkundum ve her an kapanabilecek gözlerimle ona ters ters baktım.
Elindeki bıçağı tişörtümün üzerinden karnımda gezdirdi. Sol dudağını yukarı kaldırdığında eli de aynı anda havaya kalkmıştı. Saliseler içinde kolunu sertçe indirdiğinde karnımda oluşan Keskin acı derin bir şekilde inlememe neden oldu.
Kelepçenin izin verdiği kadar yere yattım ve karnımı tutup kıvranmaya başladım. Ancak yüksek bir ses geldi, silah sesi. Hemen ardından kapının tekmeleyerek açıldığını duydum. Daha sonrası boğuktu. Gözlerim bulanıklaşmıştı. Karanlık oda aydınlandı, bulanıkta olsa Alaz abimi ve arkasındaki üç silueti görebiliyordum. Etraf artık neredeyse piksel piksel olduğunda hafif kararan gözlerim titreyerek kapanmıştı.
🩰
Liva'dann:
Genç kızın sıska bedeni açlığa, susuzluğa ve acıya daha fazla dayanamamıştı. Genç kızın yere düştüğünü gören abileri hemen yanına koştu. Demir, Dalya'nın başındayken diğerleri Ateş'i dövüyorlardı.
Ateş çoktan bayılmıştı, Demir ise Dalya'yı uyandırmaya çalışmıştı. Bir türlü uyanmayan kızın burnuna iki parmağını yaklaştırdı. Ancak Dalya nefes almıyordu. Daha sonra nabzına baktı ama yok. Demir, nefesleri hızlanmış bir şekilde soluklanan abilerine döndü.
Demir: Abi! Nabzı atmıyor!
Abileri hemen yanına koştular. Alaz kalp masajı yaparken diğerleri dua ediyordu ağlayarak.
Ne kadar kalp masajı, suni teneffüs yapsalar da Genç kızın kalbi atmadı. Ambulans sesleri yaklaşırken hepsi pes etmiş, bir köşeye çöküp ağlamaya başlamıştı.
Dalya Korol'un hazim sonu böyle olmuştu. Sonunda annesinin ve babasının yanına gitmişti. Genç kız tabii ki orada daha mutlu olacaktı. Buradaki hayatı berbattı çünkü. İlk ailesinden şiddet görmüş, tecavüze uğramış, yeni ailesini öğrendikten sonra da yaşamadığı şey kalmamıştı. Öldü diye üzülmeyin. Çünkü emin olun orada anne ve babasıyla mutlu olacak...
_Ve Son_
Biliyorum böyle bir son beklemiyordunuz ama bu kitabı bir an önce bitirmek en iyisiydi. Çünkü artık yazasım kalmamıştı. Hep mutlu kalınnn💫🫀
|
0% |