Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@llotus_

Bugun ilk günümdü ailemde bana sadece destek veren tek kişi olan teyzem ölmüştü, evli değildi evlenmemişti. Ailemde sadece onu severdim. Gerisini ise yakınlığım konusunda severdim.

Yaz tatili başlamış, bittmek üzereydi 1 ay sonra lise son sınıf olucağım, bu sene derslerden bunalmıştım. Teyzemin bana bıraktığı kendi emekleri ile kazandığı iki katlı müstakil evde o son 1 ayımı geçiricektim.

Okula giderken ailemden harçlık almamak için part-time işlerde çalışmıştım, kazandığım bir miktar ile burada geçinmeye çalışıcaktım 1 ay veya daha az.

Buraya gelme nedenim farklıydı belki kafa dağıtmak belkide hayatı.

"Teşekkürler" dedim taksiciye. Denize yakın çevresinde bir kaç ev olan bir yerdi. Bir kaç dakika yürüme ile kasabaya ulaşılabilirdi.

Kulaklığımı taktım, her zaman olduğu gibi aşk şarkılarımdan birini açmıştım, dinlemeyi seviyordum. Ölmeden önce çok fazla evine geliyordum bazen onunla beraber bazen ise onsuz, bana özel anahtar yapmıştı.

 

Şimdi tekrar bu eve giricektim akşam onu beklemiycek veya yarın gelmesini beklemiycektim çünkü o artık yoktu.

Şimdi kimsem yoktu, beni destekliycek kimse yoktu. Herzaman voleybol oynıyarak stersimi atmış oluyordum artık fazla oynamak istemiyorum.

 

Kapıyı açtım, onu üzmemek için ağlamıycaktım. Belki de ağlayamıyordum, ölümünden 1 hafta geçmişti bu 1 hafta boyunca geceleri sadece ağlamıştım. Şimdi ise bu evde ağlamıycaktım. Çok güzel neşe dolu anılarımız vardı.

Çantamı ve valizimi üst katta ki misafir odasına-doğrusu benim odam-kadar taşıdım. Evi karıştırmak istiyordum. İlk önce yatak odasından başlamıştım. Sonrasında giyim odasına gidicektim.

 

Yatak odası çok ferahtı ve hoştu. "Neden beni yanlız bıraktın? " dedim. Hemşire önlüğü makyaj masasının üzerindeydi. Önlükte kan vardı. Yıkamak için bırakmış olmalıydı. Onu bırakmış yedeğini kulanmış olmalıydı.

 

"Yarım kaldı herşey... " dedim. Makyaj masasının önüne oturdum kumral saçlarım, hafif yorgun gözlerime baktım.

 

Masanın üzerindeki rasgele bir ruj rengini aldım, dudaklarıma sürdüm. "Herkes makyaj ürünlerine karıştırılmasına kızarken sen farklıydın hiçbir şey demezdin"

 

Masadan kalktım burada durdukça ağlıycaktım, giyinme odasını es geçip çalışma odasına girdim. Kendisi doktordu ama kitapta yazıyordu. Taslak biçiminde bırakıyor hiçbir yayınevi ile anlaşma yapmamıştı. Kitaplarını bastırmak istemiyordu. Kendine özle kalmasını istiyordu bende öyle bırakıyordum şuanaa kadar hiç okumadım yazdığı kitapları.

Çalışma odasında ilk olarak rafta olan kitaplara baktım, "seninle daha çok kitap okumak vardı.. " kitaplara bakmak yerine fotoğraf albümlerine bakmaya başladım.

Küçüklüğümden beri benimleydi bebeklik fotoğrafımız bile vardı. En son yaz tatilin başında sahile gitmiştik orada da, fotoğraf çekmiştik ve ondan önce lunaparkta daha fazlası.

Fotoğrafın ıslandığını fark edeli fazla olmadan hemen albüme koydum fotoğrafları, "tamam ağlama.. " ellerimi dur şeklinde havaya kaldırdım bunu kendime yapıyordum.

"Bence ağlamak yerine yemek yiyip biraz uyumalıyım" veya yemekten sonra kitabı okumalıydım çok merak ediyordum doğrusu.

Telefonumdan şimdiki konuma baktım ve en yakın pizzacıdan pizza sipariş ettim evin adresini girdim.

Bekliyerek yaşlanmak üzereydim 20 dakika sürmesi normaldi ama yarım saati geçmişti. dışarı çıkıp dışarıda beklemeye başladım.

"Of nerede kaldı bu pizza" dedim. Googleden işletmeyi aradım.

"Merhaba! Yarım saat önce pizza sipariş etmiştim ve lart ile ödedim, ayhan sokakta oturuyorum, " dedim. Kart teyzemindi.

Adam, "evet hanım efendi teslim ettik " dedi.

"Ama şuan elimde değil yanlış eve teslimat yapmış olabilrmisiniz? " dedim.

"Hanımefendi bir saniye adresinize tekrar bakalım, 27 numara değilmi? "

Kapıya baktım hayır yanlış söylemiştim, "26 numara olucak özür dilerim, iyi günler" dedim telefonumu kapatıp yan evden pizzamı alıcaktım.

Hemen teyzemin evinin yanında olan tek ev olduğunu varsaydım eve doğru yürümeye başladım. En sevmediğim şeydi biri ile konuşmak. Veya diyalog kurmak.

Dış kapıda olan zille bastım. Üzerimi biraz süzdüm normal bir kombindi. Pijama ve ince bir kazak giymiştim. Terliklerim ise teyzemindi.

Başım öne eğikti gelen kişinin adım seslerini duyuyordum ama kafamı kaldırmadım.

"Merhaba! " dedi erkek sesi yumuşak ve serti.

"Pizzam buraya gelmiş sanırım" dedim başımı kaldırmadım ve selam vermedim.

 

🌟

bölüm hakında düşünceleriniz neler?

 

 

Loading...
0%