Gerçekten sera ablanın teyzen olduğunu düşünüyormusun? "Dedi. Anlmaz ve şaşkın gözler ile kendisine bakmaya başladım.

" ne demek istiyorsun? "Dedim.kahka atmaya başladı.

" yüz ifadeni görmen gerekiyor"dedi, "şaka yaptım teyzen ile çok yakınsınıs senden bahseder herzaman" gülmeye devam etti.

"Sorucağın soru bu muydu? "Dedim.pizzamdan büyük bir ısırık aldım çeyreğini yemiştim. Kolamdan büyük nir yudum aldım.

" bu değildi tabi ki, "dedi.ağzım tıka basa doluyken yüzüne baktım, fazla ciddiydi.

" sor hadi, hemen gitmek istiyorum. "Dedim.

" o kadar rahatsız edici olduğumu düşünmüyorum"dedi."bekle geliyorum! " hemen kalkıp yukarı kata çıktı.

Aslında endişeliydim tanımadığım ama benim teyzemitanıdığını iddaa eden birinin-yaşıtımın- evindeyim. Pizzamı yemeye devam ederken merdivenden indiğini anladım aayak sesleri geliyordu. Hızlı ve sert mi geliyordu yoksa zihnim bna oynadığı bir oyunmuydu.

Ayağa kalktım, karşımda dikildi aramızda mesafe vardı. Bir kolu önde diğeri ise arkasında. Merak ediyordum arkasında ne vardı, silah, bıçak, veya benzeri daha saçma şeyler.

Aramızdaki mesafeyi kapatım ona yaklaştım, kolundan tutum döndürdüm. Diğer elindeki silahı alıp kendisini yere yatırdım.

"Ne düşünüyorsun? " dedi. Düşüncelerimden sıyrılıp yüzüne baktım.

"Beni öldürebileceğini! " dedim. Kahkaha atmaya başladı, şaka değildi. Sahte bir şekilde gülmeye çalıştım ama güldümü sanmıyordum.

"Oturalım" dedi. Tekrar aynı bar sandalyesine oturdu. Bende yavaş adımlarla eski yerime oturdum. Yarım kalan pizzama baktım. İştahım yoktu ama tok olmak için yemiştim yarına kadar bana yeterliydi.

Bar mutfak Masasının altından elini masaya koydu bir zarf vardı elinde. "İlk olarak tanışmak isterdim seninle ama senin ummrunda değil sanırım" dedi. Evet doğruydu ummrumda değildi.

"Bu zarf ne? " dedim. Biraz dikkat ettim. Diğer taradına çevirdi. Üzerinde ismim yazıyordu, kardelen atakan...

"Şimdi kardelen neler olduğunu bilmiyorum ama teyzen bu zarfı bana bıraktı ve... " dedi yavaşça devam etti. "Bunu zamanı geldiğinde kendin açacağını söyledi" anlamsız gözlerle benim anlam veremediğim gibi o'da anlam verememiş olmalıydı.

"Anladım tamam teşekkürler" dedim zarfı elinden almak için elimi uzatım an kolunu kaldırdı ve zarfı almamı engeledi.

"Sorun şu ki daha sorularımı sormadım! " dedi sesi yüksek çıkmıştı. Biraz irkilsemde kendimden ödün vermedim.

"Neden bağırıyorsun aptal! " dedim bu sefer ben bağırdım.

"Özür dilerim bana bir sapıkmışım gibi bakıyorsun kardelen ve sana selam verdiğimde bana selam vermedin sadece işin için kulanıyorsun beni böyle hisediyorum" dedi. Sorun şu ki çok dokunaklıydı bana çok dokundu ve fazla dokunduğu için sözleri dersimi alamadım.

Ağzımın içinde dilimi yuvarladım. "Tamam anladım işlerim var bu yüzden" dedim. Telefon arama sesi geliyordu bir an kendi telefonunu açmasını bekledim ama çalan benim telfonumdu. Masadan telefonu alıp açtım.

Açtım an tekrar telefona baktım arayan ezeli düşmanımdı babam.

"Alo? " dedi. Aramada kendi sesimi kapatım, "dışarıds konuşacağım müsadenle" dedim. Başı ile onayladı.

Hemen hızlı adımlarla dışarı çıktım. Telefonun sesini açtım. Babamın her dediği azarları onayladıktan sonra,

"Evin tapusunu bana devre edeceksin! " dedi.

"Anlamadım? " dedim. Arkadan annemin sesi araya girdi.

"Doğru duydun küçük hanım kardeşimin evi bizim hakkımız bize vericeksin" dedi annem. Sonrasında babam,

"O kadar seni büyütük tabiki bizim! Hemen bursya gel veya ben gelirim! " diye bağırdı ne istiyordu benden!?

Telefonu ben cevap vermeden kapatı.Telefonu kapattı an bahçeden çıkıp eve doğru koşmaya başlAdım. Çantamı alıp babamın yanına gidicektim. Kapıyı açtığım gibiyi içeri hemen girdim. Koşarsk merdivenleri çıkarken bir an durdum.

Kafamdeki şeytan oraya gitmememi kapıyı kilitleyip evde durmamı söylüyordu. Onu dinlemeye karar verdim kapıyı kilitledim.

Üst katta bulunan bana ait olan misafir odasını gidip bşraz stres atıcaktım. Voleybol topum her zaman olduğu gibi yerindeydi. Camdan biraz dışarıya baktığımda, pencernin tam olarsk o çoçuğun evine baktığını fark ettim.

Üzerimdeki kazaktan kurtulup bir sıfır kol tişört giydim. Rüzgar nihetiyle pencereyi açtım rüzgarin girmesi için perdeyi biraz kenara çektim. Voleybol topu ile duvar ile biraz prova yaptım biraz ise manşet ve servis denemesi. Bunları yaprken ara sıra pencereyi kontrol ediyordum 40 dakiakadan fazladır voleybol oynuyordum.

Çok susamıştım aşağı kata inip bir şişe su dolaptan çıkardım ve ağzıma diktim. Kapı sesi ile irkildim babam gelmişti hemen yukarı çıktım. Odamın anahtarı yoktu bildiğim kadarıyla sadece çalışma odasının ve aşağıda ki giyinme odasının anahtarı vardı. en yakın odayı seçtim.

🌊

Düşünceleriniz neler?

aslında hikaye yeni başlıyor diğer bölümde! 🎀