@lnrcnl
|
Bölüm biraz erken geldi! Bol bol yorum yapar mısınız? Keyifli okumalar! _________________♡________________ Hızlı hızlı yürüyordum. Yürürken titrek bir nefes kaçıyordu boğazımdan. Korkuyordum. Sude'yle buluşmak için dışarı çıktığımda Mert'le karşılaşmıştım. Korkuyordum ondan lanet olası adam. Heryerden çıkıyordu. Mert eski sevgilimdi ama eskiden böyle değildi. Mert'in uyuşturucu aldığını öğrendiğimde ondan ayrılmıştım. Ama bırakmıyordu peşimi. Takıntılı bir ruh hastası gibi şimdi peşimde dolaşıyordu onu affetmem için. Mert'in bana bağırışı aklıma geliyordu. Tiksiniyordum ondan. Sude gelip beni onun elinden kurtarmasaydi gerisini düşünemiyordum. Sude'yi orada bırakıp eve gelmiştim. Evin kapısına baktım annem gelmemişti. Gözyaşlarımı silip çantamdan anahtarı çıkarmaya çalıştım ama çıkaramıyordum gözlerim buğulanıyordu. Kapı aniden açıldığında abim karşımdaydı. "Hoşgeldin! Bende tam sana bir yemek yapmıştım" gözlerimin haline baktığında duraksadı ve aniden bana sarıldı. "Noldu gözlerin neden bu halde ağladın mı sen?" Diye sorduğunda hıçkırarak ağlamaya başladım. "Abim bak bana" Dediğinde başımı göğsünden kaldırıp ona baktım. "Kim seni ağlattı abim?" Gözyaşlarımı sildi. Başımı tekrar abimin göğsüne yaslayıp ağladım. "Abi korkuyorum" deyip hıçkırdım. "Gel içeri geçelim kimiş seni bu hale getiren öğrenelim?" İçeri geçtiğinde arkasından ilerleyip koltuğa oturdum. "Noldu güzelim neden ağlıyorsun? Kim seni ağlattı?" Sorularını ardı ardına sıraladı Abim hemen yanıma otururken. "Abi O'ndan korkuyorum ya gelirse" dedim titreyen sesimle. "Kimse gelmiycek O'da burda değil hapiste lütfen ağlama." Dediğinde kafamı salladım. Titriyordum. "Uyumak istiyorum ben odama gideceğim." Dediğimde "Bende sana çikolatalı süt getireyim sen seversin." Dedi. Ayağa kalkıp odama giderken çocuk muyum ben abi demiştim ama abim duymamıştı. Odama girip yatağa uzandığımda mesaj sesiyle telefona döndüm. Ve telefonu açtım. Furkan'a yoldayken yazmıştım belki aklım farklı konulara gider diye ama işe yaramamıştı. Bana müzik atmıştı. James Arthur - Car's Outside şarkı buydu. Açacağım sırada bir mesaj daha geldi İngilizceydi. @furkanaky: Oh, darling, all of the city lights Never shine as bright as your eyes. @furkanaky: Bu sözler sana yazılmış. Hemen kopyalayıp çeviriden baktığımda "Sevgilim, tüm şehrin ışıkları asla senin gözlerin kadar parlak olamazlar." Hemen ona yazdım @bosbiri: Bu ne samimiyet koçum? Gözlerimi görmediğin için bilemezsin. Bence sana yazılmış. @furkanaky: Koçum mu kocacım olmasın o? Gözlerime o kadar dikkatli baktın yani? @bosbiri: Ne saçmalıyorsun? Kibirli misiniz? @furkanaky: Cevap? Kulaklığımı telefona taktığımda şarkıyı açtım. Gözlerimi kapattığımda birinin saçlarımı okşadığını hissettim. Saçlarımın kokusunu içine çekti. _________________♡☆______________ Uyandığımda sabah olmuştu bugün okul yoktu yani mal insanlardan kurtulmuştum. Odadan çıktığımda evde yine kimsenin olmadığını fark etmiştim. Bugün parka gidip gezebilirdim. Yataktan doğrulduğumda çikolatalı sütü gördüm bardakta abim bırakmış olmalıydı. Hızlıca üstümü değiştirip kahvaltı yaptım ve dışarı çıktım koşarak hava çok güzeldi bugün. Evimizin hemen aşağısında bulunan parka doğru yürüdüğümde telefonuma bildirim geldi. @furkanaky: Günaydın. @bosbiri: Günaydınnnn. Telefonuma çağrı düştüğünde biri beni arıyordu. Baktığımda Furkan oldugunu gördüm tam kapatacakken bir mesaj atmıştı @furkanaky: Açar mısın? Telefonu açıp kulağıma götürdüm ikimizden de ses çıkmadı çıkmayınca ben konuştum. "Neden cevaplamamı istedin?" Diye sordum. "Sesin çok güzel." Genzinden gelen bir sesi vardı. Önceden duymama rağmen ilk defa böyle tarif edebiliyordum "Böyle devam edersen kapatıcam." "Kapatma tamam. Tanışma manasında şey ettim. Böyle daha doğal oluyor. Kaç yaşındasın?" Saçma cümlelerine karşı kıkırdadım. "Sana kaç lazım?" Dedim. "Ama ben sordum lütfen cevap ver." Parka geldiğimde hiç çocuk yoktu şanslı günümdeydim. Koşarak salıncağa oturdum. "17, sen" "20, fazla yaş yok aramızda ya." "Hm hm." "Hmm hmm." "Konu bitti" Dediğimde boğazından gelen sesle güldüğünü anladım. Sesi çok muhteşemdi. "Sesin çok güzel" Dedi tekrardan ve devam etti "bugün ne yaptın anlatsana" "Bekle" Parka giren çocukları fark ettiğimde onları takmıyormuş gibi yaptım. Bi erkek çocuk karşıma geçtiğinde ona baktım. Çocuğun yaşı küçüktü. "Abya sen beyden büyükşün celmişsin buraya bana vey salincayi" Dedi hayıflanarak. "Peki ama sonra senden önce ben geldim." Dedim çocuğu takmayarak. "Abla ben buya biyecem buya biyecem." Aynı şeyi bin kere tekrar ettiğinde kalktım. "Al bin." Dedim ona bakarken. Ben kalkar kalmaz oturdu bide. Eve doğru yola çıktığımda Gülme sesi duyduğumda "Lan ben telefonumu kapatmamışmıydım." Dediğim sırada köpek sesi geldi. "Ay hoşt belediye daha toplamadı mı sizi" diye bağırdım köpek sesini geldiği taraftan ses kesilip tekrar yükselince eve doğru koşmaya başladım. Evin kapısına geldiğimde anahtarlarını yanıma almadığımı fark ettim. Kapıya hızlı hızlı vurmaya başladım. "Abiii! Köpek var burdaa! Aç kapıyı!" Diye bağırıyordum. "İyi ya orda kal köpekler seni yesin." İçeriden abimin sesini duyduğumda rahatladım. "Abi ya aç ağlarım." Dediğimde sırada kapı açıldı. Eve doğru koşup içeri girdim. "Nerdeydin?" Diye sordu abim kapıyı kapatırken. "Parktaydım sen neredeydin sabah?" Dedim abime abim omuz silkti o sırada bir erkeğin gülme sesi odayı doldurdu. "Hassiktir" tam telefonu kapatacağım sırada abim telefonu elimden aldı. "İsmi neymiş he Furkan. Furkan soy ismide var." Dedi abim o sırada gülme sesi bitmişti. "Furkan'cım selam canım ölüm listemdesin bebeğim." Dedi abim Furkan'a Furkan telefonu kapatmıştı. "Bu kim?" Dedi abim. "Abi arkadaşım." Deyip telefonumu alıp odama kaçtım arkamdan biz çok öyle arkadaş gördük diyordu. Odama girdiğimde yatağımın üstünde bir not vardı. "Ailenin sırrını öğrenmek istiyorsan aşağıdaki adrese gel." Ve aşağıda adres vardı. ____________________♡_____________ Yıldızları parlatmayı unutmayın!!!
|
0% |