Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Büyücü (Magician) Kartı: Gizli Gücün Uyanışı

@lorewalkerlavi

Uzun, kıvrımlı yolların sonunda, ormanın derinliklerinde kimsenin bilmediği bir kulübe vardı. Burada yaşayan genç adam, kendine “Öğrenci” derdi. O, büyünün inceliklerini öğrenmek için yıllarını harcamış, kitaplara ve eski yazıtlara gömülmüştü. Fakat bir gün geldi ki, kitaplar ona aradığı cevabı vermemeye başladı. Ne kadar okursa okusun, ne kadar denerse denesin, sihrin gerçek gücünü bulamıyordu. İçinde bir eksiklik hissediyordu, bir şeyler eksikti; sihir kitaplarından çok daha öte bir şey.

Bir sabah, güneş ilk ışıklarını yayarken, Öğrenci kulübesinin arkasındaki açıklığa çıktı. Elinde eski bir büyü kitabı vardı, fakat kitabın kelimeleri ona artık boş geliyordu. “Gücüm nerede?” diye mırıldandı. “Bende bir büyücü potansiyeli var, biliyorum, ama bunu nasıl ortaya çıkarırım?” Gözlerini gökyüzüne kaldırdı. O anda kalbine bir ses yankılandı: “Güç dışarıda değil, içindedir.”

Bu cümle zihnine çakıldı. O an, kitabı yere bıraktı. Artık başkalarının yazdığı sözlere değil, kendi içindeki sese güvenmeliydi. Çevresine baktı. Bir meşe ağacının dallarında asılı duran yapraklar, toprağın altındaki suyun sesi, havadaki rüzgarın hafif ıslığı… Hepsi ona bir şey fısıldıyordu: “Doğa, sana her şeyi sunuyor. İhtiyacın olan her şey burada.”

Elini uzattı, bir avuç toprağı aldı ve parmaklarının arasında ezdi. Sonra, havayı hissetti. Derin bir nefes aldı. İşte o anda, her şey anlam kazandı. Güç, dışarıdan alınan bir şey değildi; güç, içsel bilginin ve doğanın sunduklarının birleşimiydi. O, dışarıdan bir şey ararken, kendi potansiyelini göz ardı etmişti. Ama şimdi farkına varmıştı.

Elini kaldırdı ve gözlerini kapattı. Düşüncelerinde, toprağın gücüyle havayı bir araya getiriyordu. Ağaçların köklerinden akan enerjiyi hissetti, suyun serinliğini ruhunda duyumsadı. Gözlerini tekrar açtığında, parmaklarının ucunda küçük bir ışık topu belirdi. Gözleri büyüdü, şaşkınlıkla ellerine baktı. O küçük ışık topu yavaşça büyüyor, sonra etrafında dönmeye başlıyordu. Öğrenci, ilk başta bunun bir hayal olduğunu düşündü, ama ışık topu gitgide büyüyordu. Nihayetinde, onu kontrol edebildiğini fark etti.

O anda gerçek bir Büyücüye dönüşmüştü. Kitaplara bağlı kalmak yerine, içsel bilgeliğini ve doğanın sunduğu kaynakları kullanarak gerçeği bulmuştu. O an anladı: Güç, dışarıdaki nesnelerde ya da başkalarının yazılarında değil, insanın kendi içinde saklıydı.

Öğrenci, elleriyle küçük ışık topunu şekillendirdi, büyüttü ve sonunda serbest bıraktı. Işık gökyüzüne yükseldi, ardından etrafa dağılmış incecik ışık huzmelerine dönüştü. Artık bir öğrenci değil, bir büyücüydü. Sadece dışarıdan aldığı bilgilerle değil, içindeki potansiyeli kullanarak dünyayı değiştirebilirdi.

İçinde taşıdığı bu güçle geri dönerken, yüzünde bir gülümseme belirdi. Artık o, kitaplara bağımlı değildi. Doğa, ruhu ve iradesiyle birleşmişti. O, gerçek bir Büyücüydü.

Loading...
0%