@lotuss_benn
|
*İyi okumalar🩷* Çatık kaşları ve gerilmiş yüzüyle dosyalara bakan yeni müdürümüzü gördüm. Hırslı duruyordu. Uzun boylu olmalıydı,masanın boyu eskisinden daha uzundu. Rahatlılıkla masamdan kalktım ve teşekkür ederek yeni kızgın müdürümüzün odasına doğru ilerledim. Kapısında Baran Efe EVECİT yazıyordu. Soyadını hiç duymamıştım. Kapıyı üç kez tıklattım ve içeriden "Gel!" diye çok kalın olmayan ama fazla ince de olmayan,orta sesten birazdaha kalın olan ses tıklatışıma cevap verdi. Bu cevap karşısında hemen kapıyı açtım. Ama gördüğüm manzara bana merakla bakan çift ela gözdü. Müdür Baran Efe nazik ama sert bakışlarıyla yavaşça kafasını gel anlamında yana yatırdı. Bende kapıyı kapatarak gecikmeden girdim. "Merhaba Asel." nasıl yani? "Meraklanma, araştırdığım için gerçek ismini biliyorum. Bundan sonra da bu isim kullanılacak" sebep? "Ne zamandan beri korumaya çalıştığımız hakları biz bozar olduk? Siz benim hangi ismi nasıl, ne zaman kullanacağımı belirleyemezsiniz." dediğimde bilmiş bir şekilde kafası yana yattı. Sırıttı. Evet sırıttı. Beni süzdü, kaşları hafifçe yukarı kalktı, dudağının bir kenarı yana kıvrıldı.Bana küçümseyici ve alaycı bir bakış attı. Ölüm fermanım olucakmış gibi bana yukarıdan bakıyordu. Belki de olucaktı. Dudakları hafifçe açtı ve ela gözlerini bana dikti. Hafifçe "Eğer şu anda herkesin korktuğu Cinayet Zengin'i olduğun için hapise girmek istemiyorsan sözümü dinliyeceksin. Herkesin yaşama hakkını alırken bana birdahada sakın haktan bahsetme." güldüm. Kendimi karşısındaki koltuğa müdür benmişçesine attım. İşaret parmağımı ona doğru salladım. "Sen beni tehtit edemezsin! Sen daha görevini yerine getirmekten çekinen bir müdürsün. Söylesene. Açık ve net bir şekilde söyle bana Baran Efe Ecevit. Ne istiyorsun. Para,altın,ölüm her neyse." Sesim ona göre sert çıkmıştı. Hafifçe yaklaştı. "Seni." dedi. "Senin gücünü istiyorum Ece Erna." gücüm batmışta haberimiz yok. "Net ama açık değil. Gücüm ne işine yarayacak müdür." Bana sırıtarak baktı. "Bırakta ona ben karar veriyim.Çıkabilirsin." İşaret parmağımla hafifçe omuzunu ittim. "Ben senin köpeğin değilim. Bir sorsan keşke. Varmı bir sorun diye?" Bana döndü ifadesiz bakışlarıyla. "Varmı?" Dedi yumuşak sesiyle. "Yok!" sert çıkan sesim yüzüne tükürmüşüm gibi çıkmıştı. Çıktığımda sinirli adımlarla kendime ait olan masamın oraya geçtim. Bilgisayara bakıyordum ama birşey aramıyordum. Bilgisayarda açık değildi zaten. Yansımama bakıyordum. Derin nefes aldım ve telefon çaldı. Berfin arıyordu. "Nasılsın?" babaannemin sesi. Arkada Berfin çığlık atıyordu. Bir ses geldi arkadan. Bir çocuk sesi. O da çığlık atıyordu. Küçüklüğüm gözümün önüne geldi. Ayağa kalktım sinirle ama çığlıklar susmuyordu. Berfin'in çığlığı,çocuğun ve benim. "Onlara birşey yapma!Geliyorum." Hızlıca koşarken biri çelme taktı. Tam yüzüstü düşerken biri tuttu. Baran. Hemen elinden kurtulup arabaya bindim.Hastaneye girdiğimde hastanenin duvarlarında kan izi vardı... 🪷 Küçük Ece'nin elleri oturduğu sandalyenin arkasında bağlanmıştı. Küçük kızın ağzında sesi kısılsın diye bez vardı. Bez kandan kıpkırmızıydı. Elleri bağlı kalmaktan mosmordu. Kızın saçı başı dağınık gözleri ağlamaktan mosmor vücudu elektroşoktan dolayı vücudu dik duramıyordu ve 2 kişiyi görüyordu. Simsiyah yer beyazla kaplanmışken üzerine yeniden ölü acı çekmesi için tuzlu soğuk su döküldü. Tuz bedenini yakmıştı ama kız artık hissetmiyordu bile. Bunları yaşatan onun en büyük acısıydı.En büyük duası onu bulmamasıydı... 🪷 *Bölüm nasıldı? Umarım güzel bir bölüm okutabilmişimdir. Sonraki bölümde görüşürüz🩷* |
0% |