Annemin bir anda bağırarak odaya girmesiyle gördüğüm saçma sahneler bir bir silindi.

Gördüğüm saçma rüyayı sorgularken annemin konuşmasıyla bölündü.

Annem "Gece kaça kadar çizgi film izledin yine?" diyerek söylendi.Anneme offlayarak yataktan kalktım ve gelecek hamleyi tahmin etiğim için koşarak banyoya kaçtım.

Malesef terlikten kaçamadım

popişime sağlam bir şekilde terlik yedim.En azından hızlı davranarak kapıyı kitlemeyi başardım.

Suyu açtığım sırada annemin her zamanki gibi "kahvaltıda babana verirsin hesabını" dediğini duydum.

Hızlı bir duş alıp hazırlanıp kahvaltıya indim. Annemin sinirli bakışları altında sofraya oturdum.Tabağıma kahvaltılık alırken anneme göz kırparak"Hayırdır ? Neslişah Sultan solundanmı kalktın yine."dedim.

Babamsa alışık olduğu bu sahneye gülümseyerek bakıyordu. Babamın üstünde üniformasını görmek beni biraz üzmüştü. Babam Agah özel harekat askeri.Bazen gidip uzun süre gelmediği zamanlar oluyor.

Bu sürede hem anneme destek olup hemde üniversiteye hazırlandım. İstediğim üniversiteye gidemesemde istediğim bölümü tutturdum.

Çokta kötü Bi üniversitede değilim. Bugün de okulumun ilk günü. Babam bugün göreve gitmeden beni bırakmak istedi. Bende kırmadım. Açıkçası biraz gerginim okul hayatım boyunca çoğu zaman dışlandım. İlk ve orta okulda kilom yüzündendi. Lisede kilo verdim fakat derslerim iyi olduğu ve hocaların çoğuyla iyi anlaştığım için genelde o gıcık kız gibi görünürdüm.Aslında hiçbir zaman öyle değildim fakat onlar gibi olmadığım için hep dışlanırdım. Ben kimmiyim Agah ve Neslişahın küçük nazlı kızı Asel. Küçük kızı dedim doğru anladınız. Bide ablam defne var.Ablam küçüklükten beri hep babamın silahlarına dokunmak, üniformasını giymek isterdi. Ben bebeklerle oynayıp çizgi film izlerken ablam silah oynardı. Lise dönemine geçtiğimiz zaman bunlar daha da arttı ve bi gün sofrada polis olmak istediğini sınavlara hazırlandığını açıkladı. Hepimiz onun bu konuda ciddi olduğunu ve yapabileceğini biliyorduk. Yaptıda.

Tam bu sırada ablam esneyerek masaya oturdu. Gece geç saatte gelmişti. Yorgun olduğu gözlerinden okunuyordu. Yanağımdan makas alarak"günaydın ev ahalisi"dedi kocaman gülümseyerek. Babam"Günaydın"dedi. Gergin olduğu belliydi. Göreve gitmeden önce hep böyle gergin olur. Kısa Bi sohbet edip babamla ayaklandık ve evden çıktık.

Babamla arabada vedalaşıp kampüse doğru ilerledim. Ve gireceğim dersliğe doğru ilerledim. Bulmam biraz zor oldu ama sonunda buldum. Hemen arka taraflara doğru çok gitmeden boş bi yere oturdum. Babam ben arabadan inmeden önce "yazlıkta ki cengiz amcanı hatırladın mı" diye bir soru yöneltti. Hayal meyal olsada hatırlıyordum yazlığa her gittiğimizde babam, ben cengiz amca ve oğluyla oyun oynardık.

"Evet ama şuan Cengiz amca nerden geldi aklına" dedim.Babam "Okuduğun bölümün bölüm başkanı Cengiz amcan.Onunla konuştum bir sorun olursa gidip konuşmaktan çekinme" dedi.Bu yüzden ders çıkışı Cengiz amcaya uğramayı aklıma not ederek annemi aradım.Telefon kapanmak üzereyken açtı, sıkıntılı bir nefes verdiğini işittim "Akşama bişeyler yapalımmı ?" diye sordum annem ise "Akşama halanları çağırmayı düşünüyorum kızım sonra yapalım olurmu ?" dedi. "Olur Sultanım nasıl istersen akşam görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.O sırada sınıfa hoca girdi.

Tüm ders not almak dışında pek bişey yapmadım.Şimdi ise yarım saatlik bir ara var.Bahçeye çıkmayı tercih ettim.O sıradada, Cengiz amcanın çoçuğun gördüm kendisinden hiç haz edemedim, İlk dersten kendini bana gıcık etti.Aptal sürekli bana bakıyor, camış.

Ders zillinin çalmasına 2 dakika kala sınıfa gittim, sırama geçtim ve hocayı bekledim.Zil çalmadan hoca sınıfa girdi, girdiği gibi

"sıralarınızı değiştireceğim çocuklar" dedi

Herkes bir yandan

"Hocam çocukmuyuzya" dedi

Bende dahil.Hoca hiç umursamadı ve bizi oturduğumuz yerden kaldırdı.

Bende içimden inşallah düzgün birinin yanına geçerim diye dua ettim.Hoca bir anda

"Asel sen orta 3. sıraya geç" dedi

Sonrasında

"Bora sende Asel'in yanına geç" dedi.

Ne Bora'mı olamaz gıcık olduğum çocuk.

"Hoca senin yapacağın işin ben"dedim içimden.

Tamda o sırada Bora yanıma oturdu.

"Selam Asel'ciğim" dedi.

Asel'ciğim derken sen hayırdır koçum Asel'ciğim falan.Ağirlığımı koymak isteyip

"Aleykümselam Bora'ÇIĞIM" dedim.

Ben öyle dedikten sonra bana böm böm baktı ve susup önüme döndü.

Hah böyle adam ol.

Koskoca bir ders böyle aptalca bişey için gitti ve ben yine bahçeye çıktım ama bu sefer arkamdan Bora'da geliyodu.Anlaşılana göre daha tam olarak akıllanamamış.

"Neden bu kadar sertsin" dedi

Ne serti bee, bu benim normal halim.

"Ben sertmiyim?" dedim

"Biraz öylesin" dedi

Normalde böyle değilimde, gıcık olduğum biriyle konuşunca böyle oluyo.

"Napabilirim bende böyleyim" dedim.

Ondan sonra sustu ve gitti, umarım bu son yanıma gelişindir.Zil çalmasına az kalmıştı, bu yüzden sınıfa gittim.