Telefonumdaki

"SeLeMe CeNeMeLeR uYaNmA vAkTi GeLdİ Woağğğğ" sesiyle uyandım. Hayret annem bu gün beni kaldırmamıştı şaşkınlıkla sıcak yatağımdan kalktım. Annemi evin içinde aramaya başladım. İlk girdiğim yerdede buldum tabikimside. O yer tabikide mutfaktı. Beni unutmuş öyle kahvaltı hazırlıyo.

"Vay be sultanım bu günleridemi görecektim." Dedim oda bana bakarak sadece güldü. Yüzümü yıkamak için lavaboya doğru sarhoşmuş gibi yürüdüm. Elimi yüzümü yıkadım. Sonrasında içime bir karaltı düştü , bunun sebebi Bora'ydı. Nefret kaynağım. Bide şansıma sıçayım onunla aynı sırayı paylaşıyorum. Hocam kusammı ?

"Kızım masaya gel hadii" dedi annelerin bir tanesi.

Bende masaya doğru yol aldım. Diyetimi bozmadan. Hızlıca atıştırdım ve okul için hazırlanmaya koyuldum. Ve yola çıktım. Otobüse doğru yol aldım. Ucu ucuna yetişmiştim, hemen otobüse bindim

Otobüsten indikten sonra:

Okula doğru adımlamaya başladım. O kadar hızlı yürümüşümki normalden daha az sürede vardım okula. Hemen sınafa gittim. Ve yerimi aldım, o saniyede Bora gelmesin diye dualar ediyordum. Bu kadar duanın sonucunda, Bora sınıfa girdi. Harap oldu dualarım, Allah'ım ben ne kadar bahtsız bir insanım. Bora hızlı bir şekilde yanıma oturdu. Bana bakarak

"Günaydın" dedi.

Sen kim oluyorsunda bana yürümeye çalışıyorsun, bichh.

"Güno" dedim bıkkın bir şekilde.

"Nasılsın" dedi

Sayende çok kötüyüm

"İyiyim" dedim

"Bana sormayacak mısın ?" Dedi

Sormayacağım

"Sordum farzet"

"Sayende daha iyiyim"

Ölüm sen daha akılanamadın mı ?

"Ben ne yapmışım ?"

"Gözlerinin içine bakıp seninle konuşmak bana çok huzur verdiği için. Hayatımın anlamı" dedi

Biri şunu yanımdan almazsa kavga çıkacak, sesiz kalmayı tercih ettim. Ama içimden çığlıklar fışkırıyordu. Neyseki daha fazla zaman geçmeden sınifa hoca girdi.

Zil çaldığı an:

Dersi hiç bir şekilde dinleyemedim. Koskoca 40 dakika boşa gitti, hemde Bora yüzünden. Abi bir insan 40 dakika boyunca aynı yere bakılı kalamaz. Bana bakıp rüyalara dalıyordu galiba, camış ne düşünüyodun acaba.

"Bana öyle bakmayı keser misin ?" Dedim, sakin kalmaya çalışarak.

"Kesemem" dedi. Sen o olmayan aklınla bana mı yürüyorsun, Sapık.

İçimden bir Osmanlı tokatı yapıştırma isteği geldi ama kendimi tuttum, sakin bir şekilde kalkıp lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp sınıfa doğru yol aldım. Umarım sıramdan kalkıp gitmiştir. Sınıfa girdiğim an Borayı aynı şekilde gördüğümde bir karaltı sardı içimi, sakince sıraya oturdum ve not alırmış gibi bir şeyler yazdım defterime.O şeytan yüzünü görmemek için. Ama biliyodumki bana aynı şekilde bakıyodu. Döndüm ve bende ona nefret dolu bakışlar attım. O bakışlarımdan sonra o salakça bakışlarını üstümden çekti.

Hah böyle adam ol bichh. Slay Queen yine halletti durumu.

Okul çıkışı:

Herkes hızlıca sınıfı boşalttı, bende Bora gitsin diye bekledim sınıfta, tam sınıftan çıkarken bir anda karşımda Bora belirdi.

"Kafeye gidelim mi ?" dedi

Pardonn, sen kim kopekk

"Gelemem işim var" senin gibi boş beleş insan değilim kısacası.

"İyi sen bilirsin" dedi

Tabiki ben bilcem başka kim bilebilir.

Hiçbir şey demeden ilerledim.

Eve varmaya 1 dakika kala:

Eve gelmiştim zile bastım ve kapının açılmasını bekledim. Kapıyı sultanım açtı.

"Hoş geldin kızım" dedi

"Hoş buldum Sultanım"

"Günün nasıl geçti" dedi kapıyı kapatırken.

"Aynı geçti, dünden pek bir farkı yoktu" dedim, neler yaşadım neler anne dinlesen ağzın açık kalır.

"Neyse be odama kaçıyom, çünkü çok yorgunum" Kendimi odama attım ve direk yatağıma uzandım.