@lucky_lucy
|
Bedenim yoktu.
Hayatım yoktu. Sadece o acı karanlık ve ben. Karanlık her zaman ilgimi çekmişti evet,ama bu kadar mıydı? Sadece bir boşluk mu? Bu bir hayal kırıklığıydı. Ölmüştüm,öldürülmüştüm. Ama intikamım acı olacaktı. Hikaye daha yeni başlıyordu. Ben öylece karanlığa bakar iken,bir ışık geldi. Daha yeni mi ölüyordum?Bu ışıkda neyin nesiydi? Birden karanlık yok oldu heryer göz alıcı bir ışıkla kaplandı,ve en sonunda her detay belirgindi. Geri dönmüştüm? Gördüğüm şey BoraLonun gizli sunucusuydu. Bu nasıl olabilirdi? Kendi bedenime baktım,bir sorun vardı.. büyük bir sorun. Aşağıya baktığımda cesedim vardı. Ben ise sadece bedeninden ayrılmış bir ruhtum. Dirilmemiştim. Derken,bir anda sesler duydum. Konuşma sesleriydi... Bu ses,BoraLoya aitti. Sinirle onun yanına doğru uçtum. Ağzımdan çıkan ilk kelimeler, "Sen..." oldu.BoraLo bana döndü,onun arkadaşları ise kendi aralarında konuşuyordu. BoraLo beni görmeyi beklemiyor olmalıydı,ilkkez mi öldürdüğü biri ruh olarak karşısına geçiyordu? "Senin.." dedim, "Senin hayatını mahvedeceğim,benim hayatımı bitirdin. Ben sadece 14tüm!Benden ne istedin?!Ikizimden ne istedin?!Bu görevi sana kim verdi,ha?!Kime çalışıyorsun sen!Beni patronuna götür!" dediğimde sesim giderek yükseliyordu,beni duyabiliyordu?bunu beklemiyordum. Ben ona bağırır iken birden söze girdi,"Bana bak,Intikam almalıydım.Herkesten,tüm 1545lerden.Ailen,sevdiklerimi elimden aldı. Sende bir 1545sin Firdevs,iğrenç bir ailenin çocuğusun. Bu senin hatan değil,ailenin hatası. Ama bu seni ilgilendirmeyeceği anlamına gelmiyor.Ne olursa olsun ailen ve sen öleceksiniz." dedi. Tiksinti ve şaşkınlık arasında bir yüz ifadesi belirdi yüzümde, "Yani beni o benim zaten sevmediğim insanlar için mi öldürdün?!" dediğimde,bana yan yan baktı. "Aileni sevmiyor musun?" bunu sırıtarak demişti,sağır mıydı bu adam?Yoksa dalga mı geçiyordu?İç cekerek yanıtladım onu, "Sence?Babam asla beni sevmedi ve ablam favori abimi,abim ise annemi öldürdü.Neden seveyim ki?" "Ah,ne acı bir hikaye." dedi gözlerini devirirken.Ben ona dirsek atmaya çalıştım,ama ruh olduğumu unutmuştum,yani içinden geçmiştim onun. Ona vurmaktan vazgeçip ona sordum, "Nereye gidiyoruz?" dedim. O sadece sırıttı,ve yoluna devam etti. "Nereye gidiyoruz dedim!" diye bağırdım. O ise bir portal açtı, "Patronumla konuşmak istemiyor muydun?" dedi. Şaşırmadım desem yalan olur,ben o anki herşeyi sinirle demiştim.Ciddi değildim,şimdide beni ve ailemi öldürme emri veren adamın yanına mı gidiyordum?Neden bana güveniyordu?Adama saldırabilirdim. Gerçi,bir hayalettim. Musallat olmak dışında birşey yapamıyordum. Portaldan girdiğimizde kendimizi uzun bir koridorun içinde bulduk. Ilerledikçe sanki yol uzuyordu.Sanırsam gideceğimiz yer koridorun salonundaydı,çünkü BoraLo koridor boyunca ne sağa ne sola baktı. Derken,sonunda koridor bitti,karşımızda büyük bir kapı vardı. BoraLo ile içeri girdiğimizde,BoraLo bir adamın önünde eğildi.Gerçi bu adamın insan olduğu bile şüpheliydi.Patron bu olmalıydı.Üstelik adamın boyu,benim 3 veya 4 katımdı. BoraLo sanki 'sende ayak uydur.' dercesine bana yanyan baktı. Bende mecburen aynısını yaparak adamın önünden eğildim.Odadaki askerlerden biri koca adamın yanında diğerleri bizim çevremizde,ve birkaçıda kapıda duruyordu. BoraLo başını kaldırmadan söze girdi,"Firdevs1545,patron. Sizinle konuşmak istedi." *dedi ve bir adım geri çekilerek beni öne çıkardı,adamın bacağı kadardım. "F-İ-R-D-E-V-S-1-5-4-5...." dedi,gür bir ses ile,çok garip bir sesi vardı. Kulağımı acıtmıştı onun o sesi. Sanırım adam konuşamıyordu yada konuşmak istemiyordu,çünkü söze bu sefer yanındaki asker girdi. "Ne için burdasın?" dedi asker,sanki onun dediklerini bize iletircesine. Ben bunu hiç düşünmemiştim,hesap sormak için burdaydım. Ama şuan sanki birşey fikrimi değiştirmişti. Anneme,abime ve bana yapılanları düşününce zihnim intikam hissi ile yankılanıyordu. Ama bunu bir ruh iken yapamazdım,intikamımı alamazdım. Fakat madem bu örgütün amacı efsaneleri öldürmekti.. belkide bir anlaşmaya varabilirdik. "Yaşamak istiyorum,lordum." dedim,kendimden emin bir ses ile. BoraLo beni izliyordu,şaşırmış mıydı yoksa zihnimi mi sorguluyordu emin değildim. BoraLonun o 3 metre patronu tekrar askere talimat vermiş olmalıydı,çünkü asker tekrar konuşmaya başladı. "Neden bunu yapalım,Firdevs1545?Sen bir 1545sin,bir efsane." asker,bu sefer BoraLoya döndü. "Onu neden buraya getirdin?Düşman ailenin en küçük kız çocuğu o." BoraLoya konuşma şansı vermeden,ben söze tekrar girdim. "Düşmanımız ortak,lordum." Patron merak edercesine tek kaşını kaldırdı. Asker "Devam et." dedi. "Ben bebek iken,Earl1545 beni ormana terk etti ve Dave1545 ben 3 yaşındayken beni ormanda buldu. Yıllar geçtikçe ailemin pisliklerini öğrendim,annesiz büyümüştüm. Tabi bunun sebebinin abim,Dave1545 ve babam,Earl1545 olduğundan habersizdim. Annemin katili öz abimdi. Babam onu buna zorlamıştı. Bir sene boyunca üvey abim Chrisi aradım. Çünkü birgün,ortalıktan kaybolmuştu. Sonradan öldüğünü ve katilinin ise ablam,Bobby olduğunu öğrendim. Amacım sizin ile aynı lordum. Beni diriltin,size yardım edeyim. Bir elin nesi var,iki elin sesi var." dedim,konuşmam herkesi etkilemiş olmalıydı. BoraLo gülümsüyordu. Patron ve askeri konuşuyordu. Diğer askerlerden birbirine yakın olanlarda aralarında fısıldaşıyordu. Asker herkesi susturup söze girdi, "Firdevs1545,düşman çocuğu olmana rağmen bizimle birlik olma isteğini geri çevirmeyeceğiz elbette. Fakat,bir sadakat yemini edeceksin. Bu kurallara uymama anında,idam bile edilebilirsin. Firdevs1545,tüm bunları göze olarak,işe girmeyi kabul ediyor musun?" dedi,kahretsin. Kurallardan nefret ederdim,pek uyduğumda söylenemezdi. Ama buna mecburdum. "Ediyorum." Birden patron,beni tutup kaldırdı ekranım,bembeyaz olmuştu tekrar. Ama hala herşeyi duyabiliyordum. Asker,BoraLoya seslenerek "BoraLo,Firdevs1545in bedenini getir." dedi. Ve adım seslerinden anladığım kadarı ile,BoraLo ordan ayrılıp cesedim ile geri geldi. Acaba nasıl görünüyordu,ölür iken bedenim simsiyahtı. Acaba düzelmiş miydi? Birden o beyaz ekran parladı. Gözüm acıdı. Gözlerimi açıp ovaladığımda yerdeydim. Oturur vaziyete geçtim,bedenime baktım. Mutluluktan bir çığlık atarak kendime sarıldım. "BEDENİM!" Ayağa kalktığımda, bir kaç asker etrafıma toplanıp bana birşeyler imzalattıktan sonra dağıldı. Patron el çırparak dikkati topladı. "B-O-R-A-L-O_V-E_F-I-R-D-E-V-S-1-5-4-5."bu adamın yapabildiği tek şey herhalde isimleri heceleyebilmekti,ama umrumda değildi. Çünkü ufacık bir saygısızlıkta ipi boylardım. Asker öksürdü. "Evet,BoraLo ve Firdevs1545!Şuanki göreviniz,5 tane ruh getirmek,başarılar dilerim." Bizden resmen adam öldürmemizi istiyordu,ama ben zaten bunu göze alarak bu işe. Askerin son sözlerinden sonra hepimiz ordan ayrıldık. Yolda ilerler iken BoraLoya döndüm. "Teşekkür ederima,ama bir iyilik daha istiyorum." dediğimde somurttu. "Ordan iyilik meleğine mi benziyorum?" dedi. Göz devirdim. "Yaniiii,meleksin melek!" dedim. Kıskıs güldü. "Tabii,ne istiyorsun?" dedi. "Madem artık ortağız. Düşmanımın evinden ayrılıp seninle yaşamak istiyorum!" dedim,gülerek. "Bana neden güveniyorsun,seni öldürdüm." dedi,kısık ses ile. "Sen bana yardım ettin,sana yardım edeceğim. Hem artık ortağız,ve aynı düsmana sahibiz." diye cevap verdim. Gülümsedi ve,o teklifimi kabul etti. "Pekalaa,öyle olsun uzaylı kız." dedi gülerek,o güldüğünde omzuna bir yumruk salladım. "Irkçılık yapma,ortak!" dedim,ikimizde güldük. Sonrada yolları ayırdık.Ve son kez. Eşyalarımı toplamak için 1545 evine ilerledim. Yol boyunca elimde bir kağıt ile 5 kişiye kimi koyabileceğimi karaladım. Eve girdiğimde farkettiğim ilk şey,Kevinin geri dönmüş olmasıydı.Benim eve girdiğimi farketmediler,bende umursamadan kendi odama gittim,kağıdı odamın girişindeki çekmecenin üstüne bırakarak bavulumu aramaya koyuldum. Bavulumu bulup tekrar kağıdı koyduğum yere baktığımda,kağıt yerinde yoktu. Onun yerine çekmecenin yanında iki kişi vardı. Dave ve Bobby. Dave kağıdı eline almıştı,kağıda bakıyordu. Bobbynin gözleride davenin elindeki kağıttaydı. İkiside birden bana baktı. Davenin yüzünde hayal kırıklığı ve sinir,Bobbyde ise hüzün ve korku vardı. Dave birden bana bağırdı. "Firdevs... Firdevs bune?Firdevs bu kağıt ne!"dedi kağıdı bana fırlatarak.
Öldürülecekler=
1-Dave1545 2-Bobby1545 3-Kevin1545 4-Kassandra Rozenberg 5- Sergey Rozenberg Cevabım yoktu,ama korkmuyordum. İhanetimin duyulmasından korkmuyordum. "Noldu,abi?Gerçekler çok mu acı." dedim,duygusuz bir tonda. "Sen.. ailene ihanet ettin,Firdevs1545.. Asla huzur bulamayacak ve bunun bedelini ödeyeceksin. Sen hep bir 1545 olacaksın,istediğin kadar ihanet et!Ama unutma,külkedisi sadece saat 12ye kadar sindirellaydı,içinde o hala bir külkedisiydi." dedi,sözlerini tokatmış gibi yüzüme çakarak. "Kardeştik hani?Böyle mi olduk şimdi?" dedim,ciddi değildim alay ediyordum,ama o an davenin sesi beynimde çınladı..
"BENİM SENİN GİBİ BİR KARDEŞİM YOK!"
|
0% |