Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@luftmench

Üçüzlere dönüp evin yolunu gösteren Alpaslan üçüzlerin eve doğru adım atması ile Yaradan'ına sığınırcasına besmele çekerek evine doğru yürüyüp anahtarı cebinden çıkardığı anda kapının açılması bir oldu.

- Buyurun buyurun çocuklar kapıda kalmayın geçin.

Üçüzler yeni hayatlarının kaçıncı şaşkınlığına adımlarken bilmedikleri bir gerçekle bakışıyorlardı. Anneleriyle kız kardeşleri birbirinin tıpatıp aynısıydı ki Mir ve Mer de annelerinin erkek versiyonu gibiydi. Bu benzerlikle yutkunan üçüzler gözlerini kırpıştıra kırpıştıra birbirlerine bakarken adeta kalakalmıştılar. Çiçek hanımın yönlendirmesi ile kendilerine gelip ayakkabılarını çıkararak fortmantoya koyarak yavaş adımlarla salona doğru gittiler. Salon kapısından içeri girdikleri gibi Çiçek Hanım her anne gibi art arda sorularını sormaya başladı:

- Yol çok yordu mu ? Uyuyabildiniz inşallah isterseniz dinlenin yok yok ben size kahvaltı hazırladım hemen masaya geçelim isterseniz sonra dinlenirsiniz tabi siz nasıl isterseniz öyle olsun ama aç aç yatmayın ha ?

Pür dikkat birbirlerine bakan Mer ve Mar ne diyeceklerini bilmezken Alpaslan tepkisini suskunluğuna saklayan Mir'in sesini duymuş olmanın şaşkınlığını yaşıyordu.

- Yol fazlasıyla yordu biz bir dinlenelim

- Tamam oğlum ben size odanızı gösteriyim

- Oda mı

- He Alpaslan'ım oda siz gelene kadar boş duramadım da

- Bir hafta da

- Bir haftada Alpaslanım bizim çocukların başını yemiş olabilirim ? Ardımdan illallah etmiştirler bence ihihihi

- Eyi etmişsin Çiçeğim de hangi oda çocukların odalarını mı birleştirdin?

- Yok Alpaslanım

- Eeeeee nereyi yaptın

-Çatı katını sakın yanlış anlamayın epey büyük zaten çocuklar her şey eksiksiz odalarınız da

- İyi çıkalım o zaman

- Alpaslan Bey

-Sö söyle Mir

-Biz kendimiz çıkarız siz söyleseniz yeterli zahmet etmeyin.

- Tamam çocuklar siz bilirsiniz .

- Alpaslan'ım tamam tamam da çocuklar beğenmezse biz değiştiririz dimi yani kendinizi zorunlu hissetmeyin çocuklar ben yaptım diye aklınıza fikir filan gelir bana gelin söyleyin olur mu istediğiniz bir şey olur çekinmeyin yani şey merdiveni bitirince sağa sola gitmeyin karşınıza ayna çıkacak o sürgülü kapı oradan girdiğiniz gibi sağınızdan ışığı açın önceden duvar yoktu yani odalar yoktu ortada ki yeri de ortak alan olarak yaptım şey bide sol taraf arkaya bakıyor çatıdan dolayı alçak diye orayı bir oda yaptım Mar için ayarladım alçak ama uzun yani diğer iki odayla aynı oluyor ayrımcılık filan düşünmeyin sağ tarafta sıkıntı yok normal yükseklikte o odaları da oğlanlar için ayarladım ikiniz hangisinde kalacağınıza kendiniz karar verirsiniz

- Çiçegim

- Hı hı efendim

- Sakin çiçeğim sakin çocuklar ayarlar kendilerini ayakta tutmayalım siz çıkın dinlenin çocuklar

- Sağ olun biz çıkalım Mer Mar hadi

-Geldik

-Tamam

Seslendikleri gibi Miri takip ederek merdivenleri çıkan üçüzlerin sessizliğini Mer bozdu

-Ev büyük gibi üçüzlerim ne dersiniz ?

- Üç kat galiba

- Üç mü giriş bide üst kat çatı katını damı saydın Mar ?

- Aşağıya doğruda merdiven vardı ya

- Fark etmedim ki

-Yok muydu Mir ?

- Mer haklı vadı.

Aynalı kapıdan geçerek son merdivenler 'ide çıkan üçüzler ortak alana gelmiştiler

- Ayyyy

- Ne oldu bir şey mi oldu Mar 'ım

- Yok bir şey olmadı da baksana ortak alana ne güzel kitaplığı da var. Bak hem de televizyonda var Mir.

- Bir şey oldu zannettim Mar

- Pardon beyzadem

susarak sağ tarafta ki iki kapıyı açan Mir Mer'e bakıp sordu

- Güzelmiş Mer hangi odayı alıyorsun

- Şeyy sen hangisini istiyon

- Bana fark etmez

- Tamam o zaman lacivertli benim olsun diğeri çok kara tam senlik

-Tamam ben geçtim

-Beyzadem

- Prensesim

- İyi misin

- İyiyim sadece yorgunum sonra konuşuruz zaten

- Tamam beyzadem iyi dinlenmeler

- Sizde dinlenin yoruldunuz yol epey uzundu.

-Tamam

- Tamam

- Mar

- Efendim marsupilamim

- çok benziyosunuz

-ruz

- Efendim

- Benziyosunuz değil benziyoruz şaşkın

- Doğru

- Sor

- Ne?

- Hadi Mer

- Şey seninde içini kıpır kıpır ediyor mu

- Hem evet hem hayır üçüz

- O nasıl oluyor

- Bilmiyorum ki Mer hem içimde ailemizin bizi bırakmadığı için atlar tepişiyor hem de tanımamanın verdiği huzursuzluk var. o yüzden hem evet hem hayır.

- Anladım.

- Uyuyacak mısın?

- Zannetmiyorum

- Tabi zannetmezsin yol boyunca uyudunuz öçüzlerim

- Maaaar

- Ne mar beni tek bıraktınız saçma sapan kekeledim ya

- Biz birbirimizi hiç yalnız bırakmayız Ornitoreng uyuduk sadece

- Evet benim arabada uyuyamayacağı mı bildiğiniz halde

- Mar

- Tamam tamam bakma bana öyle yavru kedi gibi hadi gel de beraber eşyalarımızı yerleştirelim

- Önce benimkiler

- Ay bir şeyde de arka da kalırsın Allah korusun.

- Amin ornitorengim amin

-Saat kaç oldu belki utandılar inemediler

- Yol pek uzundu yorgundular ya kalkamadılarsa

- 10 da geldik dedi babam uyanmışlardır bence

- Hem kaldırmazsak gece uyanırlar yemediler de dediniz acıkmışlardır.

-Çocuklar haklı Alpaslan 'ım acıkmışlar ise aç aç olmaz kaldıralım yatarlar yine

- Tamam o zaman ben bir çıkayım bakayım

Derken ahşap merdivenin gıcırtı sesi ile herkesin bakışları kapıya döndü. Tüm Miroglu ailesi ilk defa bir arada olmanın verdiği garip duyguları yaşıyorlardı.

****************************

- Hiç bana bakma Mar'ım ben zaten yeni yeni tepki vermeye başladım bana ne 'li sorular sormayın.

-Neli

.

.

.

-Ne 'li?

- Ha?

- Neli ne demek Mar ya

-Neli değil Ne 'li

- Nasıl Neli

- neli değil Ne'li

- Oğlum ne'li ne demek onu diyor nasıl dediğini değil

- Ha Mir'im şey ya hani var ya 5 ne 1 k onun ne'si ne neden nerede nasıl ne zaman o ve benzeri soruları bana sormayın

- Ha Ne 'li o öylemi söylenir lan hem bir ka'yı niye söylemiyon ki

- Bir ya

- Yani

-Yani bir tane diye söylemenin gerek olduğunu düşünmedim

- Sizin yapamadığınız goygoyu sikiyim ben

- Aaaaay ama Beyzadem

- Pardon prenses

- Bende senin yaptığın iki yüzlülüğü Ornitorengim

- Ama marsupilamim

- Hiç marsulama bana Mir'e gelince Ama Beyzadem Bana gelince öçüzden cir davardan çık prensesim

-Ama Marsupilamim biz senin ile aynı ormanın kuyruklularındanız bir tanem.

- Biz ormandan geldik bu saraydan mı da beyzade

- Yok bey ismi ile bakide nazlı niyzalı ya ondan Bey zade o

- Kim nazlı ben ne alaka mar ya

-hııııı sen bide kendine hastayken sor bu soruyu bey zaaaaadem

- Ha ondan bey zaaade

- Afferin mer anladın tebrikler bak alkışlıyorum seni ya ayştayn ya ayştayn afferin kalkın saat oldu sekiz inelim merak etmişlerdir.

- Şimdi mi inicez

- Ne zaman inicez Mar çıkmaz ayın çarşambası mı şimdi incez Allah Allah sanki ben bayılıyorum.

-ama ben hazır değilim beyzadem

- Aynştayn ile benim kuantum fiziğimi ayrıştıracağınıza hazırlansaydın son ornitoreng prensesim hadi aşağı hadi sende sustun kaldın orada son marsupilami kuantumcusu aynştayn hadi

- Sinirlendi galiba marsupilamim

- Öyle oldu ornitorengim

- Gidelim indi bile merdiveni

-Gidelim

- Mir bu sesler de ne

-Bu kadar ses salondan mı geliyor Mir

-Galiba

-Kaç kişi var ki salonda

-Ne biliyim kalabalık gibi

- Ne yapıcaz bu marsupilami de kendini çoktan sessize aldı

- Ha ha ha

- Pardon titreşimdeymiş kkikikikiki

- Fark ettiler galiba

- Hı duydular mı beni duymasınlar hemen rezil olmak istemiyorum beni duydular mı Mir

-Tamam tamam duymadılar gel

-Emin misin

- Prenses

- hı

- gel

- Tamam

- susmuş kuyrukluyu 'da al gelirken

- kiikikik

- İyi akşamlar

- Uyandınız mı biz de sizi bekliyorduk çocuklar rahat uyuyabildiniz mi ?

Konuşmaya pek isteği olmasa da kardeşlerinin çekingenliğini bilen Mir istemese de konuşan kişi oldu.

-Uyuduk sağ olun.

Geçin oturun çocuklar.

Üçüzler yan yana otururken bakışlarından akıllarındaki sorunun ne olduğunu anlayan Alpaslan evlatlarını birbiriyle tanıştırmanın hem hüznünü hem sevincini yaşıyordu:

- Tanıştırayım abileriniz en büyükleri Aslan

- Hoş geldiniz

- iki numara Doğan

- Merhaba

- Hem üç numaralar hem de üçüzler Kartal, Sungur ,Şahin

- Hoş geldiniz , Merhaba , Hoş geldiniz

- Bu da Alpaslan evin en küçüğü

- Küçük dediğine bakmayın ya aramızda iki yaş var

On yedi yıllık koca bir ömrü sadece birbirlerini bilen üçüzler için dokuz kardeşli kocaman bir ailenin çocukları olmak bir anda fazlasıyla ağır gelmişti herkes onlardan bir şeyler bekliyordu bir tepki. bir soru , bir cevap belki de yakarış ama onların verebilecekleri koca koca tepkileri yoktu sadece hayatlarının ortasında kopan bu fırtınanın geçmesini bekliyorlardı ve bunu fark eden tek kişi doğarken anasız , kundaktayken babasız kalan Alpaslan beydi o yüzden her zaman konuşmaların ortasında üçüzleri meşgul edecek bir şey arıyordu ki sıkılmasın yolun başından yorulmasınlar istiyordu. Ve her zaman ki gibi bu suskunluktan da üçüzleri kurtaran babaları olmuştu.

-Çiçeğim masa hazır değil mi çocuklar geldiklerinde de bir şey yemediler

- Baba ne yemeği baksana tiplerine kardeş sayısını duydukça beyazlandılar.

- Yok biz sadece beklemiyorduk da

- Sen buna bakma kızım o boş boğazdır . Alpaslan sus oğlum sus

- Ben ne dedim baba ya

-Yemekler hazır hayatım hemen geçelim hadi çocuklar acıkmışsınızdır.

Masada çatal ve kaşık harici çıkmayan sese karşı ince burukluk lakin tam olmanın verdiği hazzın getirdiği bir sevinç vardı. Lakin her zaman ki gibi ilk konuşan Çiçek hanım olmuştu.

- Eğer yemediğiniz yada istediğiniz başka bir şey varsa söyleyin hemen yapayım he çocuklar

- Yok Çiçek hanım rahatsız olmayın biz yemek ayırmayız.

- Ne rahatsızlığı Mir ben seve seve yaparım yeter ki siz isteyin

- Ben geçen pazar pişi istedim az kalsın dayak yiyordum ohhhh maşallah ya hiç ayrım yapmadın anne ya ah ne cimcikliyon anne ya

- Kes sesini joniur

Çiçek odada oluşan garip sessizliği sevmeyerek ve her zaman ki meraklı melahatlıgından geçemeyerek aklına gelen ilk şeyi sordu:

- Siz çalışıyor musun?

Keşke sorusunun yaşatacağı kargaşayı da tahmin edebilseydi tabi

- Yok biz oku

- Sen ne cevaplıyon bana sordu bir kere ben do

- Asıl sen ne atlıyon lan asıl bana sordu.

-Belki bana sordu nereden biliyon abi

- Çünkü ben abiyim

- İyiki bir abisiniz anasını satayım her şeyi siz bilin

- Kartal kırdırma kemiğini

- Emrin olur abi

- Hep tehdit hep tehdit siz bunlara bakmayın abilerim ben Doğan abiniz gibi medeniyetsiz değilim

- Şahiiiiiiiiiin

- Kesin sesinizi

Alpaslan bey susturmasa kavgayı bitirmeye hiç niyetlerii olmayan Miroğlu abileri kaşlarını çatarak oturdukları sandalyeye sindiler bu sessizliği fırsat bilen Çiçek hanım heyecanla konuştu:

- Aslan abiniz İşletme okudu ama galerisi var. Doğan abiniz doktor Üçüzlerde bilgisayar mühendislği son sınıf bu dönem bitiyor inşallah

- aaaaaaaaaaaaaaaaayyyyy yedim seni kızzz paçozzzz

-kimi yedin be oooooooh canıma değsin aldım biricik oğlunu otur da ağla hııııı

-Bu ses de ne ki?

Kızının kaygılanmasını istemediğinden zaten telaşlı sesi bir anda hem hararetli hem de endişeli çıkmaya başladı Çiçek hanımın

-Bir şey yok kızım ya biter şimdi

-Ne biter anne ya o şaziye karısı şaaaaadiyeyi kesmeden dağılmaz bu curcuna

Alpaslaaaaaaaaan.

-Ne var anne yalan mı diyorum sanki

diyerek mutfağa koşan joniour dönerken Mar'ın sorduğu soruyla konuşmaya başladı

- Curcuna mı?

- Heee Karakan mahallesi curcunalarına hoş geldin ablacım çekirdek aldım mutfaktan gel ilk curcunanı izle

- İlk mi

-He ilk son olacağını zannederseniz çok yanılırsınız

-Aaaaaaayy Lütfü al şu ananı üstümden

-Ama abla curcuna kaçıyo bak babam ayırmaya çıktı hadi balkona gelin de kaçırmayalım hadi

Joniour Marın kolundan tutmuş sürüklerken Marda, Merin koluna atılmış ve çekiştirmeye başlamıştı. Sürüklenerek çıktıkları balkonda Joniourun aniden lafa atılması ile şaşkınlıkla olan biteni izleyen Mar ve Mer ne tepki vereceklerini şaşırsalar da sadece sessizce duruyorlardı.

- Ana bırak kızı diyorum sana ya rezil olduk elaleme bırak

- Ben ne rezil olacam be asıl senin arkandaki çaçeron rezil olsun delirtmeyin beni Lütfüüüüüüüüüüüü al bu kızı babasının evine bırak ben sana daha güzelini alıcam söz annem sözzzzz

- Lütfüüüüüüüüüüüüüü ne diyor anan

- lütfüm aslanım bak anana ne diyor aslanım götür ver bunu babasına hadi aslanım

-hahayt hiç bir yere gidemem kaygana zaten kaçıcaz diye mahvoldum hiç bir yere gidemem ben yaaaaaa

- Alllaaaaaaah beni bırakın ben bu yellozu yolıyım da kaygana diyen ağzını bıyırtayım bırakınnnnnnnn

-Ne yoluyon kayğana tavuk mu yoluyon ya

- Şaziyeee

- Amaaaaaaaaaaaa lütfüüüüüüüüüüüüüm

- Şaziyem

- Neriman görüyon mu Neriman oğluma büyü yaptırmış bu yelloz bırak beni de çatur çutur yiyim şunu Nerimaaaaaaaaaaaaan bırak beni tamam ne istiyosun söyle çaçeron söyle kolumdaki iki bileziği veriyim dön babanın evine haydi al

- İstemem zaten sen ölünce bize kalacak altınların o zaman ben Lütfümle yerim onları

- Yedirmmeeeeeeeeeeeeeeeeeeeem

- Yedirmeeeeeeeeeeeeeeeeeeez

- Yedirmeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeez

joniourun balkondan bağırarak aynı anda söyledikleri ile tüm mahalleli gülerken joniour lakabının gerektirdiği gibi mikserliğine devam etti.

- Şadiye abla sen yeme yedir içme içir elin kızı gelsin alsın oluyo mu be kız kene şaziye sanada helal olsun be allem ettin kallem ettin aldın ya oğlanı helal olsun kız

- mikseeeeeeeeeer delirtme beni alamaaaaaaaaaaz Kız Neriman bırak beni de yolayım şunu ya

- Ana rezil olduk da bırak

- Bırakmaaaaaaaam

- bırakmaaaazzzzz hahayt çok zeki bir şeyim ya leb demeden leblebi maşallah bana ablacım abicim çekirdek yesenize niye yemiyorsunuz.

- Senden fırsat mı kalıyor ki

-Ayıp ettin abi ben çok paylaşımcı bir kişiliğimdir esasında

-He ondan ondan

- Nereye bırakmıyon kaygana ya artık evli barklı insanlarız biz sal bize be kaygana of

- Kız senin o dilini yılanlara soktururum be çaçeron bende sana kaptıracak evlat var mı be heeeee

-Ana bir dur

-Ovvvvv Şadiyenin elinden zor alırlar bundan sonra bizim keneyi hahayt

-Dağılııııııııııııın lan Lütfü noluyor burada

- Alpaslan dayı şey biz

- Kes kes kes al ananla karını geç kahveye geliyorum

- Ama Alpaslan abi

- Şaziye geçin dedim

-Hadi hadi abla abi

- Yine nereye ya

- Kilere abla

-Kilere mi

- Ya soru sorma abla kaçıyo kaçıyo

- Ne kaçıyoo

Yeni yeni yeniden misali joniurun Marı MArın Meri çekiştirmesi ile kilere inip kahveye açılan kapıyı hafiften aralayarak kaldıkları yerden tam gaz devam ettiler.

- Duydun mu beni Lütfü

- Tamam dır abir hemen hallediyorum

- Olmazzzz Alpaslan olmaz ben bu kızı gelin diye almam

- Ne almazsın Şadiye oğlan nikahı kıymış bile

- Ama Alpa

- Bitti dedim bitti hadi evinize artık hadi Lütfü al karınıda ananıda

- Emredersin dayı

- Hadi çıkın artık Şadiye sende düş önüme düğün olana kadar Alilerde kalacan Kurt sende kilerde sigaram var onu da al kahveyi de kapat Aslanım ben Şaziyeyi Ali abinlere bırakıp geliyorum

- Tamam dayı

- Lan

-Ne oldu yine

- Kurt abi ne ara geldi ki

-Kurt kim

- Kurt abi mahallenin abisi

- Abisi mi

-heee abisi bir hafta önce asker arkadaşının düğününe gitti tamda ağzıma sıçıyordu ki kaçmıştım.

- Eeee o zaman seni görünce ağzına sıçacak

- Vallaha sıçar Kurt abi bu

- Eeee oğlum buraya geliyo ya

- Doğru buraya gel- laaaaan ağzıma sıçacak koşun koşun kaç abi kaççççç

- Bu sefer Mer'i çekiştirerek topuklarını vura vura koşan joniour Mar'ı düşürdüğünü fark etmeden kaçtığı anda kilerin kapısı açılmıştı. Kurt yerde dizlerinin üstünde kalkmaya çalışan Mar'ı gördüğüne şaşırsa da eğilip kalkmasına yardım etti. Gördüğü mavi gözler ile okyanusa dalmış gibi kalınca kekeleyerek kaçan Mar'ın kaçmasına engel olamadı.

 

Loading...
0%