@luftmench
|
Mutluluktan hızlı hızlı konuşurken bir anda dediği ile gerilen çiçek reddedilme korkusu ile Mar'a bakarken aldığı kısa ve net cevap ile rahatlamıştı. -Tamam -ohhhh eeee o zaman inelim mi aşağıya - Ş şey siz inin ben hemen geliyorum Çiçek hanım - T ta tamam kızım Çiçek hanımın bakışlarından ona hanım demesinin canını ne kadar yaktığını bilen Mar oflayarak giden kadının arkasından baktı sol gözünden sadece tek bir damla yaş akmıştı zihni geçmiş dehlizine dalıp giderken... - Mey top oynamayı bıyakta buyaya geyl - Ya ne vay Miy oyun oynuyoyuz Çağan ile göymüyoy muşun? - Beyn görüyom da sen gör müyon üçüz. - Neyi görmüyom ki - May'ı - Saçma Sapan konuşma Mir May'ı göyüyüm taybikisi 'dem bak oyada merdiveynde otuyuyoyr. - Göymüyoşun işte eyer göyseydin üzgüyn olduyunu aynlaydın - Üzgüyn mü nedeyn ki - Biymem beynde sen biliyoynmu diye sayna soymaya geydim benle oynamaydı bile - Gey gidip soyayım Yedi yaşında olmanın getirdiği masumluk ve hem öksüz hem de yetim olmanın getirdiği sorumluluk üçüzleri diğer yaşıtlarından fazlası ile ayırıyordu hem yetim hem de öksüz olan her çocuk gibi okula başladıklarından beri Mar'ın o eski tatlı hallerinden pek eser yoktu ve bu durum üçüzlerinin canını çok sıkıyordu. En sonunda Mir bu konuda konuşmak istemiş ve Mer'ide yanına katmıştı. Merdivenlerde tek başına oturan Mar'ın bir yanına biri bir yanına biri oturmuştular lakin Mar elinde ki oyuncaktan başını salise kaldırmamıştı bile bu durumu anlamayan Mer ilk konuşan olmuştu. - Ney yoldu May niye üzgüysün - Bişey yok Mey - Naşıy bişey yok May haydi şöyle bize neyoldu - Mey doyu diyo May söyle bize - Buygün yatakhaneye yeni biy kız geyldi adı Dünya - Sana bişeymi yaptı may bize neyden demeydin - Bana bişey yapmaydı Mir - Koryma Mayr bize de - Miy doyu diyo May bize de biz seyni koyuyuz. - Doyu diyom bana bişey yapmadıy - O zamayn ne oyldu - Süyekli ayliyoydu aylaykende elinde kolyeye bakıyoydu beynde meyak ettim giyttim soydummmm - Ne soydun ki -Ney soyucam Mer neyden koyleye baykıp ayladıyını soydum - Neydeynmişki - Annesininmiyş - Eeeee ney vay bunda sen niye üzüdünkü üçüz - Çünkü annesiiyninmiş koyle beynde annemin koylesiin takmayk istiyom - Ama biziym aynemiz yok ki Mar - Biliyoyuum Mer biliyoyum ama eynazından oynun öynceyden vaymış biziym hiç oylmadı - Aynnesi aytık yokmuymuş - Yokmuyş Meyyr - Neyyolmuyşşki - Babaysi aynesiyni vurymuş - Naysil ki - Siylahla Geçmiş ,şimdi ve gelecek ;bir ömrün ta kendisi. Süresi önemli miydi ne kadar uzun olursa o kadar mı anlamı ve değeri vardı. Yoksa sadece yaşadıklarından mı paha biçebilirdin. Bunu kimse tam bilemese de kendince tarafını seçerdi her daim. Mar'a sıra gelince ise beterin beteri her daim var halime şükredeyim derdi her zaman .Belki de kendini telkin etmenin tek yoluydu bu. Şu an ise şimdiyi yaşarken geçmişle yüzleşiyor ve geleceğine hazırlanıyordu ona ve üçüzlerine ne getireceğini zerre bilmeden aynadaki kendine bakarken kendini tanıyamıyordu. Arkasındaki oda bile garipti giydiği kıyafetlerde hepsi Miroğullarınındı sanki ama oda onlardandı yani öyle diyorlardı ama Mar hissetmiyordu. Üçüzleri nasıl hissediyordu ki geldiklerinden beri adam akıllıda konuşamadılar bir türlü. Acaba sorun onda mıydı? Yoksa herkes için mi böyleydi? Bilmiyordu her daim siyah ve beyaz olan biri için bu bilinmezlik grisi fazla yorucuydu onun için aklında yeni ailesi kalbinde üçüzleri yüreğinde ise delimi deli o .Ne yüzünde ki sırıtışa engel olabiliyordu ne de ciğeriine batan korku dolu suallere... Bilmiyordu. Nasıl tepki vermesi gerektiğini nasıl yol gitmesi gerektiğini hiç bir şey bilmiyordu. İlk defa kararsızlık içinde istek ve arzuları ile savaşıyordu aynada hem bir o kadar iyi bildiği kendine hem de bir o kadar yabancı olduğu resme bakarken ani bir hareket ile yanağında ki tek damla yaşın izini sildi elinde ki kolyeyi takarak krem rengi eteğini ve beyaz bluzunu giydi komodindeki bardağa uzanarak suyunu içti. En doğrusunun zamana bırakmak olduğuna karar vererek yada mecbur kalarak en hızlı adımlarıyla aşağıda onu bekleyen ailesinin yanına indi. Alpaslan hala kalkmadın mı sen bak terliği aldım elime ha okula geç kalıcan yine - ne memuru terlik hanım - Saçma sapan capslarle konuşma bana kalk hepimiz seni bekliyoruz beeee - Babam daha gelmemiş ki -Alpaslan kes sesini kalk hadi - Ya yataktan kalktım giyindim salona indim ya daha ne yapam sultanım - Kalk otur koltukta camış gibi uyuma -Tamam bıhtık ya bıhtık Mar'ın boynundakini görüp bahçeye koşan joniour Marın yanına ki sandalyeye oturduğu gibi saçma bağırmasıyla herkesi korkutmayı başarmıştı yine - Ohaaaaaaaaaaaaaaaaaaa -Noolduuuu - Bu kaç liraaaaa haberin var mı abaaaaaaaaaa her birimizin doğum hediyesi var bu senin ki demi annemin ismi çiçek diye babam çiçekli almış bize hiç göstermezdi kız yaklaş bakayım -Liramı hangi kuşaktansınız acaba Alpaslan bey - ha ha ha çok komiksiniz Çiçek hanım ne ara verdin kızzzzzzzz benim niye haberim yok abiminkileri de verdin demek ki onların ki ne onlara ne aldın bu arada gözümden kaçmadı hepimize bir tane kızına set eeee evin tek kızı olunca böyle oluyor demek ki yani hayallerinizde ki evlat olunca sizde haklısınız kız abla altın dimi bu - Şeey galiba öyle -Yakışmış ha abam -Sağ ol bende çok beğendim - Ne oluyor burada ne sayıyor bu yine çiçeğim - Konuşuyor işte Alpaslanım boş boş ne diyecek -Ay sizinle ne konuşıyım ben ablacığımlan konuşucam kız beğendin mi ?Bence çok güzel ha kaç ayar ki acaba çıkarma haaaaa çok yakıştı sana bence havan olsun -Lan kalk -Ya banane ya niye kalkıcam ki ben ablamla konuşuyom -Sen konuşmuyorsun Alparslan taramalıya başladın zavallı bacımda susmuş melül melül sana bakıyor. - Aslaaaaan kırma kardeşini düzgünce söyle diyeceğini -Tabi annem tabi ki -Gel prenses kurtarayım seni oradan Aslan Mar'ın bileğinden tuttuğu gibi yanına çekecekken Alpaslan bey kargaşayı ele aldı -Tamam oturun joniour geç yerine -Ama baba -Geç ulan darlama kızımı geç -Of yaaaaaaa - Kenar 'da yeni gelin gibi oturan üç maymunlar gece nereye gittiğinizi konuşucaz -Şey baba biz -Kes Kartal kes sonra konuşucaz dedim. -Tamam baba - Doğanım bardakları uzat çayları doldurayım - Buyur annem -Üçüzler -ha - Siz değil hardal, ketçap ve mayonez ikinci üçüzlerimden bahsediyorum - Sağol baba ya -Estağfurullah Şahinim şimdi üçüzler bu kartlar sizin istediğiniz gibi kullanın çekinmeyin sakın. -Buna gerek yok Alpa -Mir gerek var oğlum hadi afiyet olsunnnn Tam kahvaltıya başladıkları anda çalan kapı ile çiçek hanım -Kapıyı açsın biriniz oğlum dedi. Demez olaydı ki Miroğlu erkekleri bir ağızdan çemkirmeye başladı -Ya hep ben açıyorum evin küçüğü olmak ne zor ya abimler açsın ya -Alpaslan abim seni kesmeden git aç şu kapıyı -Ben sana demedim ki Aslan abim ya -Kime dedin peki -Sana da demedim Doğan abicim bakma şöyle silkeleyecek gibi - Ay ben çay dolduruyorum biriniz baksın - Şşeey ben bakıyım -Ne gerek var prensesim baksın cücük sen otur ya -Ayıp oluyor Aslan abiciğim ablamın içinden gelmiş yani ne var ki -Kes lan -Eeee ben bakıyım Masadan kalkıp merdivenleri çıkan Mar kapıyı açtığında karşısında hiç beklemediği kişi ile donup kalmıştı. - Beni içeri davet etmeyecek misin Mar - a aa ama ss sen benim ismimi nerden biliyorsun ki - Sizi bilmeyen mi var -Nasıl yani -Güzelim tüm herkes sizi konuşuyor mahallede -Güzel miyim? Elini kapı pervazına dayayıp Mar 'ın üzerine eğilerek iç çeken Kurt - Hem de fazlasıyla Diyerek Mar 'ın tepkilerini keyifle izliyordu. -Hı Maaaar kızım kim gelmiiş Çiçek 'in seslenmesi ile eli ayağı birbirine giren Mar ne diyeceğini şaşırırken Kurt keyifle izliyordu. -şey gelmiş Çiçek hanım şey eeeee Dibinde ki adamın adını bilmediğini fark eden Mar sesi kısılırken utanarak sordu : -Pardon adın neydi acaba -Kurt Kurt Karakan Mar gözlerinin içine derin derin bakan ve gözlerini bir saniye bile ayırmayan Kurt'a bakarken yutkunmadan edemedi o an aklına gelen tek şey kaçmak oldu içeri geçerek masanın sonuna oturarak fark etmese de Alpaslanla Aslanı masanın başında bıraktı -Kurt Karakan gelmiş Diyerek içeri geçen Mar'ın ardından kapıyı kapatarak içeriye giren Kurt yüzündeki tebessümü silerek ciddi bir yüz takındı - Hoş geldin Kurt oğlum geç kahvaltı edelim Kahvaltı etmesine rağmen boş sandalyenin Mar'ın yanı olduğunu fark eden Alpaslan zevkle kabul etti . - Eee tamam ben şöyle geçiyim o zaman -Geç oğlum geç Alpaslan kalk oğlum Kurt abine tabak çatal bir de bardak getir hadi oğlum -Tamamdır anniş - Zahmet oldu Çiçek teyze sana da -O nasıl söz oğlum bak pişi yaptım sen seversin al ye - Ellerine sağlık Çiçek teyze çok güzel olmuş dayı aslında beni babam yolladı yarın bayram kurbanı akşamdan alıp getirelim mi sabah namazdan sonra mı alırız sor dedi. - Nereye koyucaz oğlum akşam alıp - Rahmetli amcamın evinin arka tarafında kulübe gibi boş yer vardı ya oraya koyarız dedi -Haaa iyi o zaman dört gibi gider alırız - İyi o zaman ben kalkayım dört gibi babamı alır kahveye gelirim dayı - Oğlum otur daha bir şey yemedin adam akıllı -Yok dayı işlerim var bitirir gelirim - tamam oğlum sen bilirsin -Tamamdır dayı. Ellerine sağlık Çiçek Teyze Geliyor musun Aslan - Ha eeee geliyorum bekle salondan gömleğimi alıyım -Tamam -Geldim hadi gidelim -Tamamdır Bardağındaki son yudumu içip kalkarken dizini Mar'ın dizine sürtüp çıkan Kurt kimsenin ona bakmadığını fırsat bilip çapkın bir gülüşünü takınıp şaşkınlık içinde masada oturan Mar'a göz kırparak Aslanla birlikte bahçeden çıktılar. Mar ise gözünün içine baka baka ona sarkıntılık eden bu yakışıklı adamın başına bela olacağını biliyor ve karnında ki kelebeklerin sesini anlamlandırmaya çalışıyordu. - Kızım çayın bitmiş ver doldurayım -Zahmet olucak efendim . -O n na nasıl sö söz öyle duymamış olayım aaaaaa MAR'IN BAKIŞ AÇISI - O na nasıl s sö söz öyle kızım duymamış olayım aaaaaa yaaaaa ama ben her efendum deyince bağa böyle bakmayasun Çiçek hanım ya daha o kelimeyi kullanamam da üffff yine iç sesum ile konuşmaya başladum ya - Abla siz okula gitmeyecek misiniz? Şey bizzzz Alpaslan bey konuşuyordu Hacer ablayla ama bizimde hiç aklımıza gelmedi bu hengamede - Üçüzler bende diyicem diyicem unutuyorum sürekli Hacer hanım zaten birinci dönem bitti yazılılarınızıda olmuşsunuz iki hafta sonra tatil ben devamsızlık için özel bir rapor hazırlarım siz de ikinci dönemi orada ki bir okula alırsınız dedi. - Anladım sağ olun - Ahhh be ne şanslısınız ablam be bizde devamsızlık için okula gidelim - Sen kes sesini de kalk terliği elime almadan geç kaldın yine - ya ama anne - Ben hastaneye gidiyorum annem ellerine sağlık sende düş önüme okula bırakayım sni -Afiyet olsun Doğanım dikkatli olun -Abiii bizi de Serhat'a atsana ya yolunun üstünde -Gelin üçlü felaket gelin -Ben de mi abi ya -eeeee kuru yanın da yaş da yanar Sungurum hadi bekletmeyin beni -Kaçın kaçın - Ne alakası var baba ya - Akşam geç kalmayın daha konuşacaz -Eeeee tabi babacım sen istersin de biz nasıl gelmeyiz ya eeee akşama görüşürüz çaaaooovvv -Çaooooov oğlum çaaaoov -kikikikikki akşam çok hırpalama Alpaslanım olur mu? Deyip kocasının yanağına küçük bir öpücük bırakan Çiçek masayı toplamaya başladı. - Alpaslan zibidilik etme adam akıllı dur okul da -Uf yaaaaaaaaa - Anneye uflanmaz . - Püüüüüüfffffff -Alpaslaaaaaaan -kikikikikk Ya ben her kikirdeduğumde bağamı bakacak bunlar ya allah allah -Çiçeğim ben kahveye geçiyorum -Tamam Alpaslanım -Eeeeee Ben Ali 'nin yanına gidiyorum Mir Mer benimle gelsenize evde canınız sıkılır isterseniz dönersiniz zaten sizi Ali ile tanıştırmak istiyorum. -Eeeeeee ben bilemedim ki Mer gitmek ister misin -Bana fark etmez - Eeee Mar sen yaln Aaaaahhhhh canum beyzadem nasil da kaçmaya çalişiyi ama arabada uyuduğuni unutmadum ama buni biilmene hiç gerek yokdu -Hadi gidin siz ben burada iyiyim. -Emin misin güzelim -Adam bize bakıyor fısıltılı konuşmayı bırak da gidin beyzadem bay baaaaay - Tamam o zaman biz gidiyoruz -Bay baaaaaay marsupilamim -Geliyor musunuz çocuklar -Gelelim bari -İyi o zaman akşam görüşürüz kızım -Eeee görüşürüz Soninda gittiler be iç ses bu -Bizimkiler kahveye mi gitti kızım -Eeeeeee e ev evet şimdi çıktılar -İyi o zaman bizde çıkalım evde sıkılmayalım hem Azze neneye seni biraz daha götürmez isem beni kesicek -Azze nene kim ki -Tanıyınca öğreneceksin ___________________________________________________ - Ayakkabıların ikinci rafta canım hazırsan çıkalım -Hazırım ben İç ses sokaktaki bokyiyenlerun hepsu bizemi bakayi bağa mi öle celiyi vallahide bakayiler ya ayimi oynayi kardeşum ne bakayisunuz ya Mar benlan konuşman bitti bir de diyolağa başladun tebrukler kafayi yedun bacum Ula bokiyen ben yeduysem sende yedun otur çendu cötüne ağla benimkini park Al parktum Sağolasun çok makbule geçti iç sesum bir da trip atayi bu nasil iç sestur ya - Bizim mahalle çıkmaz sokaktır yakında alışırsınız zaten çıkmazın sonunda Agah 'ların evi biz oraya gidiyoruz Azze nene Agahın annesi bu arada kızlarda oradadır büyük ihtimal Azze anne bayram öncesi asla rahat bırakmaz kızları Allah bilir sabah kaldırmış börekler çörekler açtırmıştır kızlara ben dedim aslında ben yaptım yapma diye ama şu kadar tanıyorsam Azze hanımı döktürtmüştür kızlara tüm hünerlerini ay ben yine çok konuştum dimi kızım baksana konuşa konuşa gelmişiz bile başını da şişirdim dimi ben -Yok yok Estağfurullah çiçek hanım - İyi o zaman hadi girelim Etrafı tahta çitlerle kaplı sağında ve solunda birbirinin aynısı iki katlı iki tahta evin ortasında çeşit çeşit meyve ağaçlarının olduğu bahçenin önü yeni kesilmiş çimenler ile adeta mahallenin sonunda ki bir Firdevs köşkü gibiydi Mar ilk geldiği gece çatı katında ki odasının duvarı boyunca olan büyük pencereden bakarken mahalledeki tüm evlerin üç dört katlı apartman yada tek katlı evler olduğunu görünce en güzel evin kendilerine ait olduğunu düşünmüştü lakin bu koca bahçe ve tahta evler fazlası ile hayal edilemez oluşları ile Mar' ın epey dikkatini çekmişti yine de kendi evlerinin güzelliğini iç sesine savunmadan duramamıştı tahta çitin tahta kapısından meyve ağaçlarının ortasından arkaya doğru giden taş karolar ağaçlardan önce sağa ve sola tahta evlerin taş merdivenlerine doğru gidiyordu Çiçek hanım sağ taraftaki eve doğru yönelince ardından çekingen adımlar ile onu takip ediyordu. Çiçek hanım ne ara zile bastığını bilmiyordu lakin kapıyı simsiyah saçlı bembeyaz tenli kahverengi gözlü bir kız açmıştı -Hoş geldiniz Çiçek yenge babaannem de nerede kaldı laflarına başlamıştı -Parlıyacak desene -Ne zaman parlamıyor diyelim biz ona Çiçek yenge -Hahahah ay Seyyal güldürme beni ay tanıştırayım kızım Mar canım buda Leyal Agahın küçük yeğeni - Merhaba Seyyal -Merhaba hadi kapıda kaldınız girin girin -Leyal kim geldiiiiiiii -Çiçek ablayla kızı geldiiiii babaanne -Kız niye kapıya tutuyorsun o zaman alsana -Ben ne tutacğım babaanne ya ayakkabılarını çıkarıyorlar -Geldik Azze hatun geldik -Kiz çiçek neredesin sen onu de bana bakayım -Buradayım nerede olacam nene -He he hep ondan kız ne dikiliyorsun orada yabancı yerde misin gel de elimi öp - Eeeeeee öpiyim efendim - El öpenlerin çok olsun kızım Çiçek habu kiz aynı sen ha maşallah - kikikiki Alpaslan 'da öyle diyor Azze anne -Kızım de bakayım beğendin mi mahalleyi -Şş şe şey güzel - Babaanne darlama kızı çiçek yenge ben Mar'ı aldım ablamın yanına eve geçiyorum fırında börek var fırın dakikayla ayarlı sen fişi çeker misin? Mar'ın elinden tuttuğu gibi sürükleyen Seyyal Çiçeğin ne diyeceğini bilmenin rahatlığı ile arkasından ona her zaman ki gibi sayan bir babaanne bırakmıştı. - Tabi çekerim güzelim siz güzelce ne eğlenin -Görüyorsun dimi Çiçek şimdiki nesli beni susturması yetmiyor bide sen cevap vermeden tuttu elinden gitti ben sorarım ona Seyyal 'in elinden tutup sürüklemesi ile birlikte ne yapacağını şaşıran Mar ayakkabılarını giyip evden çıkarken Seyyal hiç durmadan konuşuyor ve Mar'ı soldaki kendi evlerine götürüyordu. - Ay şimdilik bilmiyorsun ama babaannem sorguya çekti mi bir daha asla kurtulamazsın yakında şükredersin sonra demedi deme ay vallaha Çiçek ablaya benzediğini demiştiler mahalleden görenler ama bu kadar beklemiyordum bizim Naciye abla Çiçek gibi mahallenin en güzel kızı olacak dediydi vallaha öylesin Mar abla Mar susmak bilmeyen kızın peşinden eve girdiği anda söylediği son cümle ile karşısında gördüğü adam ile utançtan kıpkırmızı olmuştu |
0% |