Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@luftmench

- Mir

- Buyurun Alpaslan bey

- Neden kenarda tek başına duruyorsun bir şey mi var?

- Yok yok bir şey yok sadece biraz yalnız kalmak istedim sorular biraz şey gibi de

- Sorgu gibi mi ?

-Evet sorgu gibi

-Anlıyorum peki sorgulamayacağıma söz verirsem yalnızlığına dahil olabilir miyim?

- Iıııııııı sorgulamayacaksanız ne yapacaksınız ki

- Bilir misin bilmem ama biz insanlar sohbet ediyoruz

- Yok genelde sohbet işlerini bizde Mar yapar ama buyurun yanımdaki sandalye boş

- Sağ ol da sohbet etmeyeceksek ne yapayım sandalyede Mir

- Bunu oturunca demenizin bir anlamı yok bence

- Sende haklısın eeee

-Ne eeeeee

-Eeeeesi tek seni mi sorguluyorlar üçüzlerin nerede?

-Mar lavaboya gitti Alpaslan 'ın da Mer'i rahat bırakma gibi bir isteği yok

- Daha içinde ki cevheri görmeden Mer ile bu kadar anlaştılar ise Allah yardımcımız olsun

- hıhıhı içinde ki cevheri daha konuşmadan görmeniz ne güzel

-Ev dolu olunca bakıştan anlıyorum artık

-Ney dolu sizin ev çok af edersiniz hıhıhıh

- affetmem ama demesem olmaz gibi

- Bence de olmaz

beraber çok eğleneceğe benziyorlar

- Kimleeeer

- Pis çocuk

- hıhıhıh kim

- Sen

- hıhıhıı peki onlar

- Deli deli olduğ

-Olduğ değil oldii

-Ne oldi oğlum Mardinliyiz biz olsa olsa olduğ olur

-Kusura bakma Mardinli biz Rize'miz de büyüdük

- Trabzonlu Agah bitmeden Rizeli çıktı başıma hayır bide çatımın altında

- Hiç de bile Çiçek hanımda Trabzonlu

- Benle evlendi oldu Mardinli begenemedin mi

- Estağfurullah canım..........

Ellerinde çekirdek ve kola ile bahçeye giren Alparslan ve Mer 'i gören Mir sataşmadan edemedi

- Çift makara geldi Allah bilir ne dedikodu ediyor Marsupilami

- ne ' li pi mi

- hıhıhı yakında Mar 'ı sinirlendirir alışırsınız sizde lakabına

- Haaaaa çift makara da iyiymiş. Biz daha şahit olmadık ama odanızdan gelen seslere bakılırsa başladığın da susmak gibi bir özelliği yok Mer'in

- küçük Aslan varken Mer'e şaşırmazsınız gibime geliyor.

- Hanım diye Çiçeğimi aldığım gün şaşırmayı bıraktım dert etme

- ıhıhıhıhıhıhı

.

.

.

.

.

.

- Bize ne oldu?

- .........

- Alpaslan bey ben çok konuşan biri değilim hatta sorulmadıkça sesim dahi duyulmaz gözlemlediğim kadarıyla benziyoruz belki de bu yüzden bu kadar kolay ve güzel sohbet ettik ama belli ki sadece suskunluğumuzla değil benzerliğimiz açık konuşmak gerekir se sağda solda ki bir kaç sohbeti dinledim ne siz sadece kahve işletmecisisiniz ne de Agah bey bir marangoz Karakanların kimse olmadığı da belli bu kadar değer gördüğünüze göre siz de kimse değilsiniz. Doğru düşünmüş dimi

-Doğru çok doğru

- Şimdi bana söyler misiniz bize ne oldu

- Tam bilmiyorum

- Ne biliyorsunuz peki ?

-Siz yedi aylıkken doğumunuz başladı hiç beklemiyorduk kontrollerde sağlıklı gözüküyordunuz hiç bir problem yoktu anneniz yolda bayılmıştı zor yetiştirdik hastaneye doktor ameliyattan çıktığında bebekler öldü anneyi de normal odaya aldık dedi zaten gerisi bizim için yas Anneniz bayıldığı için size ne oldu bilmiyor doğumunuzu görmedi bize üç bebek naaş 'ı verildi bizde eve geri geldik on yedi yıl sonra bir gün kahveyi açarken bir baktım ki kapıda kara bir zarf var

- Kara zarf mı?

- Kara zarf içinde sizden bahsediyordu sonrası malum sizi buldum aldım ve geldim

- sonra

- Sonra buradayız Mir

- Ben zaten sonrasını soruyorum Alpaslan bey

- hııımmm bak Mir şu ana kadar beni gözlemlediğini biliyordum yani bakışlarından hissediyordum benimle açık açık konuşmandan da çok memnunum hele ki sohbet edebilmemizin beni ne kadar sevindirdiğini bilemezsin o yüzden açık konuşacağım sana fark ettiğin gibi çok masum bir baba değilim ama bu her zaman masum olmayanlar içindi bundan sonuna kadar emin ol ve bil ki aileme kimse dokunamaz dokundularsa da ki dokundular karşılığını alırlar ki alacaklar

- Deminde dediğim gibi birbirimize benziyoruz o yüzden açık açık konuşuyoruz on yedi yıl sonra bir anda hiç bir şey kabul edilmiyor bide bu insana kötülük getirecek ise asla biz hep üçümüzdük üçüzlerdik yalnızlık insana sorumluluk getiriyor yalnızlık her daim Mar anne abla gibi istese de istemese de Mer desen elimiz ayağımız modifiye bir kardeş adeta bir sıkıntı olursa dersin ve yapar her şeyde ilk yardıma onu çağırırız o halleder çünkü ben de onları koruyan ağır başlı kişiydim ve her daim koruyacağım benden hiç bir şey saklamayın kötü olur Alpaslan bey emin olun kötü olur. Benim nefret ettiğim tek şey bilinmezliktir hele ki üçüzlerim ile ilgili ise kafayı yerim eğer bizim bir adım atmamızı istiyorsanız önce bana güven vermeniz gerekiyor

- Anlıyorum

- Anlamıyorsunuz çünkü ben daha kendimi anlatmadım Alpaslan bey zaten zor olan hayatımız şimdi bir de karmaşıklaştı ve korkuyoruz en çok da ümitlenmekten bilin ki size polyanacılık kesmiyicem başıımıza gelen şey kaçırılmakken bize sıkıntı getirmeyin demiyorum gelecek sıkıntıları kabulleniyorum kırmızı çizgilerin altında tabi ki ama bir şey bilmemeyi kabullenmiyorum eğer her şey' den haberim olursa ben de üçüzlerim de bir adım atarız ama eğer benden bizim ile ilgili herhangi bir şey saklanırsa bir daha asla bir adım atmanıza izin vermem umarım anlamışsınızdır

-Anladığımdan emin ol oğlum

- İnşallah

Ayağa kalkmış Merin yanına doğru ilerleyen Mir sırtından adeta fırlatılmış gibi itilmesi ve aynı anda duyduğu ani patlama sesi ile ile yere düşmesi bir olmuştu kulağına gelen sesler ile kafasını döndürdüğünde yerde yatan babasını görmesi bir olmuştu her şey bir uğultu gibiydi her şey yokluğa doğru gider gibiydi.

Duyulan silah sesleri ve çığlıklar ile ne yapacağını bilmeyen Mer yanındaki Alpaslanı kafasından çekerek önünde ki masanın altına itti:

- Burada kal sakın çıkma

- Abi sen nereye

- Kal dedim sana çıkma

- Ya abi olma

- Abi sözü dinle lan

- Abi dedin

- Ne diyim muharrem emmi mi diyyim ne diyim

- Yok hani sen çok konuşmuyodun ya ondan abi

- oğlum kurşun yağmurunun ortasında bunu mu konuşucaz şimdi çıkma buradan

- Sende haklısın ama bende ilk kez duymanın şaşkın

- Alpaslaaaan

- Efendim abi

- Çıkma buradan

- Tamam abi

Masanın altından çıktığı gibi yanında ki masayı yere yatırarak masanın açık yerini kapatan Alpaslan etrafına baksa da kız kardeşi yoktu lavaboya gittiğini ve evin içinde olacağını düşündüğünden Mir' i aradı lakin iki adım ötesinde yerde yatan annesini gören Mer sürünerek ulaştığı Çiçek hanımı döndürdüğü gibi kafasının kanadığını görmesiyle ağzından çıkanı kulağı duymuyordu bile:

- Has siktir has siktir has siktir anne anne anne olma olmaz olmaz şimdi olmaz olmamalı daha yeni bulduk seni olmaz daha hiç bir şey yapmadık beraber daha ben senden bana doğum günü pastası yapmanı istiyicem anne hani o reklamdakinden üstü çilekli olanından anne ne yapmam lazım ne yapmam lazım ne yapmam lazım filmlerde ne yaparlardılar ki Film ne alaka gerizekalı

Kendi kendine sayıklarken sol ayağının topuğunda bir sızı oluşunca kurşunun sıyırmasıyla açıkta olduklarını anca fark edebilmişti. O an yapabileceği hiç bir şey olmayan Mer sadece annesinin üzerine kapanarak onu korumaya çalışmıştı ki duyduğu ani fren sesiyle kafasını kaldırdığı gibi her yer curcunaya dönmüştü ve kurşunlar onun tarafına doğru gelmeyi bırakmıştı. Kafasını çevirdiğinde bir anda ileride açıkta gördüğü babası ve Mir ile annesini yanında sürüklediği gibi Alpaslanın yanına bırakarak etraflarındaki masaları annesi ile Alpaslana bariyer yaptı. Yanında ki son masayı da devirerek sürüklemeye hem kendine hem de Mir ve babasına siper etmeye gitti:

- Mir mir

- Mer sen neredeydin nasıl geldin kurşun isabet etmedi mi

- Aslan abi gelince masaların arka tarafına geçtik isabet etmedi ama biraz daha konuşursak isabet edecek Bu masa çelik değil plastik bizi nah korur hadi

-Aslan abimi gelen araba sesi omuydu

-Oydu adamlarla çatışıyor

-Mar Mar nerede peki

- En son lavaboya gitmişti ya sonra çıkmadı bilmiyorum galiba evde hadi

-Ne hadisi oğlum Alpaslan beyi nasıl götürücez her yerdeler lan farkındaysan tamamiyle açıktayız

- Eeee sen şimdiye kadar nasıl vurulmadım

- Arkada ki evden biri önümüzdekilere sıkıyor ona sıkmaktan bana hedef alamadılar

- Kim sıkıyor

-Bilmiyorum ama dediğin gibi bu masa bizi siksek korumaz kardeşim

-Tamam sakin olalım Alpalan beyin üzerine baksana belki silah vardır yanında

- Tamam tamam belinde iki silah var

-Ver birini

- Al yaklaşmadıkları sürece kimseye sıkmıyoruz tamam mı arkamızdaki koruyor bizi sonra kurşunsuz kalmayalım .

- Tamam

Aslllllllaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan sen milleti kontrol et ben peşlerindeyim

Tamaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaam

-Ne oldu ne oldu Mir

- Bilmiyorum ama galiba diğer adamlar Aslan abiler gelince kaçıyorlar.

-Baba baba

- Aslan abi biz

- Tamam Mer sakin hiç bir şey olmayacak sakin yardım edin arabaya taşıyalım Annemler nerede

- Masaların altında bıraktım

- Bıraktım derken

- Şeyy omzundan vurulmuştu.

- Tamam Necmi Necmi masların altından annemi al hadi Kuuuuuuuuuuuuuurt neredesin

***************************

-Miiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiir

Mar gördüğü manzara ile avazı çıktığı kadar bağırarak koşacakken belinden tutulmasıyla birlikte eve çekilmesi bir oldu ne kadar debelenirse debelensin onu tutan adama karşı elinden hiç bir şey gelmiyordu bağırdı çağırdı vurdu ama adam sanki taştandı merdivenleri çıkarken sonunda fark ettiği gerçeklikle anca durabilmişti

- Mar bir duuuuuuuur

- K ku Kurtt

- Kurt ya kurt ağzıma sıçtın kızım ya bir dur

- Duramam üçüzlerim gitmeliyim

- Gidemezsin Mar bir dur

- Ne dur ya ne dur gitmeliyim bırak dedim bırak

-Mar saçmalama her yer kurşun yağmuru çıkamazsın gel buraya delirtme beni

- Nereye ya nereye kardeşlerimi bırakamam sen bırak beni

-Ehhhhh yeter be debelenme artık

Kurt sırtına attığı gibi merdivenleri çıkarak odasına girdi. Adeta yatağa fırlattığı Mar düşmenin etkisiyle söve söve kalkarak Kur'ta vurmaya tekme atmaya ve debelenmeye başladı.

- Allah belanı versin bırak beni amip kuş beyinli ver şu anahtarı üçüzlerimin yanına gidicem ver.

Mar'ın hiç bir şekilde durmayacağını anlayan Kurt gömleğini kaldırarak belindeki kemerin tokasını çıkartarak ani bir çekişle çıkardı Kurt'un yaptığından korkarak kekeleyen Mar söylenmeye halen daha devam ediyordu:

- N ne ne yapıyorsun bırak beni kardeşlerimin yanına gidicem bırak beni ya

Kurt hiç bir şey demeden çıkardığı kemeri tokasına takarak Marın bileklerine geçirdi Mar ne kadar dirense de Kurt'un gücüne karşı koyamadı. Kurt sıktığı kemeri yatağının başlığına takacakken Mar'ın ayaklarıyla tepinerek vurmaya başlamasıyla genizinden derin bir nefes alarak Mar'ın üstüne oturdu ve kemeri yatak başlığına sıkıca bağladı üstündeki ağırlıktan adeta nefes alamadığını hisseden Mar aniden yukarı çekilmesi ile kendini yastıkların üstünde yatarken ellerini de yatak başlığında asılı iken görmesi ile şaşkınlıktan sadece yutkunabilmişti. Mar'ın suskunluğundan yararlanarak dolabının yanındaki aynayı çekerek arkasındaki gizli bölmeden aldığı silahla pencerenin yanına gitti gördüğü ilk şey Alpaslan beyin yerde boylu boyunca olduklarıydı onlara doğru sıkan adamları hedef alarak sıkmaya başlayan Kurt ile adamların kurşunlarında ki yeni hedef yeri Kurt'un odası olmuştu patlayan camlar ile Mar'ın çığlık atması bir olmuştu.

- Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaağ

- Bir de kardeşlerinin yanına gidicektin dimi sen

- Gidecektim sanane ya

-Bok gidicektin saklan

- Nereye saklanayım yatağa bağladın ya antilop

- Bak düzgün konuş benimle al mıyım ayağımın altına hem sen debelenmeseydin bağlamayacaktım ya hep senin yüzünden

- Al ya al şu an ki durumdan daha kötü olamaz ya antilop hep benim yüzümdenmiş değişik ben mi dedim sana beni bağla ha ben mi dedim beni bağla

- Dediğin günlerde gelir be gök gözlü

- S se sen ne saçmalıyorsun be hem sen işine baksana be sen tarasana sen

- Farkındaysan yaptığım tek şey sıkmak ama Tarayım mı

- Heeeeeee taraa

- Elimde ki taraga mı benziyor güzelim he

- Saçma sapan konuşma be hem ben ne biliyim be jargonu o değil mi

- O o tabi o güzelim sen öyle dediysen bundan sonra o

- Ya ben nereden bileyim be senin odanda senin kemerinle senin yatağına bağlıyım ve sürekli odaya sıkıyorlar be adam

- Ne güzel dedin be

- Neeeeeeeeeeey ayyyyyyyyyyyyyy bunların kurşunları bitmiyomu beeeeeeeeeeee

- Bitecek güzelim bitecek az kaldı abin aşağıda hallediyo orasını hem sen ne güzel dedin be

- Neyi

- Benim odamda benim kemerimle benim yatağımda

- aa eee şey

- Ney 

- Pis şey

- Ney 

- aaaaaaa Kurt durdu kurşunlar durdu

Neden durdu nasıl durdu

- Durdu güzelim durdu abinler adamları topluyor aşağıda

- Kuuuuuuuuuuuuuuuuuurtttttttt

- Aslan abi ambulanslar geldi

- Babam burada koşun doktor Mir Mer siz ambulansa binin babamla gidin

- Tamam

-Tamam

- Yukarıdayıııııııııııııııım Aslaaaaaaaaan

- Yukardan sıkan sen miydin lan

- Bendim

- Gel çabuk burası temiz atık. Mar'da ortalıklarda yok gördün mü

- Geliyorum Mar benim yanımda iyi geliyoruz

-Tamam o zaman ben babamı yetiştiriyorum arkamızdan gel

-Tamam

Elinde ki silahı masanın üzerine bırakarak yatağa çıkan kurt gözlerini Mar'dan ayırmadan kemere uzanarak en yavaş hareketleriyle açarken Mar'ı çıldırtmanın büyük hazzını yaşıyordu ki Mar ın cümlesiyle işler tersine dönmüştü.

 

Loading...
0%