ciddi durdu ve tam bbirşey şöylicekken telefonu çaldı . Telefonuna baktı ve "bu önemli bakmak zorundayım kusura bakma" dedi

" tabi " dedim ve telefonuy açıp konuşmya başladı . "naber canım nasılsın? " dedi canım mı göktuğ canı kim . Ben bunları düşünürken gktuğun yüzü bembeyaz oldu 'bir sorunmu var ' diyceken o telefona cevap verdi . " ülkü abicin şakamı yapıyorsun ?" dedi ve dinlemeye devam etti , sonrasında " tamam sakin ol en yakın zamanda yanınınıza gelcem " dedi ve telefonu kapadı .

" ne oldu birşeymi olmuş ?" dedim meraklı bir ses tonu ile .

" evet bir şey olmuş " dedi ve derin bir nefes verdi kendini sakinleştirmeye çalışıyordu, ve devam etti " anne hastanedeymiş ,durumu biraz ağıtmış, yoğun bakıma almışlar " dediğinde aklıma kendi annem duştu .

öldüğü gün yanında olamamışım . girayla beni markete göndermişlerdi . evden çıktık ,marketin yolunu tutuk, bir az ilerledikten sonra olanlar oldu. her yer sallanmaya başladı . koşarak eve donduk ama hem geçek anlamda hemde mecaz anlamde evimiz başımıza tıkılmıştı annemle babam içindeyken . Sonrasındfa enkaz altından çıkarılan hekeze acba annemizmi babamızmı diye bakışımız . ve ensonunda cansız bedenlerine ulaşmamız .

bu duşuncelereden sıyrılmaya çalıştım ve " ee ne yapıyoruz nasıl gidicez " dedim .

"sen nereye " dedi .

" ne demke sen nereye bende gelicem " dedim ve tatlı bir sesle " ya seninle, yada 5 yaşındaki lavin gibi peşine talıklarak ama gelicem. " dedim itiraz etmedi kabul etti .

"peki o zaman eve gidip hazırlanman için bir saatin var izin işini ben hallederim " dedi .

" emredersiniz komutanım " dedim .ve eve geldim hemen hızlıca bir duşa girip çıktım . üstüme bol bir uzun kolu siyah badi giydim. onun üstünede beyaz bir tişört giydim . altımada bol siyah pantolon giydim.

sonrasınnda yanima bir kaç günlük bir kıyafet aldım .ne kadar kalıcağımız belli değildi . aşağıya indim bi postit olanlar yazdım ve dolaba yazdım kızların okuması için sonra telefonumu çıkardım ve giraya bir mesaj attım .

SEN: giroş bir kaç ünlüğüne evde olamıcam . daha sonra anlatırım ben yokken kızlara dikkat et sana ihtiyaçları yok ama yinede arada bi bak ."

.tam telefonu kapatıyordum ki çalmaya başladı arayan kısmında KOMUTAN GÖKTUĞ yazısını görünce hemen açtım

" efendim " dedim ve cevap bekledim .

" kölenim ceylan gözlü aşağıdayım gel hadi " dediğinde sırıtmıştım ki eminim yanaklarım kızarmıştı .ve bu konuşmadan göktuğun da yavaş yavaş kendine geldiğini anlıyordum .

" tamam geliyoum komutan " dedim ve aşağıya indim .gri bir fiyat egea cros' un önünde duruyordu . çok güzel bir arabaydı.

"hadi komutan gidelim" dedim. ve arabaya bindik ve yola koyulduk çünkü hakkariden rizeye yaklaşık 10 saat vardı ...

...

asil motoru kullanırken ay onun arkasındaydı . karakola gidiyorlardı karakola vardıklarımda ay motordan indi . aynı anda asilde indi ve ayın önünde durdu . ay aralarında ki boy farkina baktı ister istemez adamın yüzüne bakmak için kafasnı bir gökdeleene bakar gibi kaldırası gerekiyordu . asil pek komnuşmuyordu bunu anlamıştı .

" teşekür ederim getirdiğin için . dedi cevap verirse konuşmaya devam edicekti. kendince totemleri vardı .

" rica ederim " dedi asil iç beklemediği bir anda hemde onun en sevdiği saniyede üçüncü saniyede .

" bu arada bnedede motor var bir ara gezek istersen araya bilirsin " dedi bunu kendi bile beklemiyordu . ama cevabı daha çok beklemiyordu .

" arayamam numaran yok " dedi sade bir şekilde .

" ha doğru verebilirim istersen ? " dedi ay

" olur " dedi ve telefonunu uzattı . ay numarasını yazdı ve telefonu geti uzattı " tamam o zamna daha sonra görüşmek üzere " dedi ve karakola girdi .

asil neden olduğunu bilmemesine raen arkasından bakıyordu etkilenmişti bu kadından aklından geçeni direkt söylüyor çekinmiyordu bunu sevmişti .o bunları uşunurken arkasından " asil ne işin var senin burda " dedi asil arkasını döndü ve arkasına baktı . bu sırada bürçe yanına geldi .

" sana sordum burda ne işin var albaymı gönderdi senide . " dedi bürçe onun komutanıydı .

" bir arkadaşı bıraktı komutanım " dedi asil .

" anlaşıldı ben içeri giricem istersen gel " dedi bürçe

bir az duşundu asil gitmesi onun içib çok sıkıcı olabilirdi istemedi hisslerine güvndi ve gitmedi " yok komutanım . dedi sade bir şekilde .

"sen bilirsin " diye yanıtladı bürçe . asil motouna bindi ve uzaklaştı .

bürçe arkasından karakola girdi asilin neden onunla gelmediğini biliyordu çok sıkıcı olucaktı bunu oda biliyordu ama göktuğ komutan gitiği için bu iş ona kalmıştı tam kapıdan içeri girdiğinde biri ile çarpıştı ve üstünde bir sıcaklık hisseti . ve evet üstüne kahve dökülmüştü . hemen kafasını kaldıdı ve çarpıştığı kişiye baktı .

" hanfendi özür dilerim " dedi . yanmıştım ve şu an onu dinleyemiyordu .

" beyfendi önemli deği diycem ama yandım yani . " dedim ve saate baktı bunu temizlicek vaktim vardı ." bunu temizliye bileceğim bit yer varmı acaba " diye sordu bürçe .

" var evet " dedi adam sakin bir şekilde ." buyrun beni taki edin . " dedi .bürçe onu takip etmeye başladı karakoldaki bir lavaboya girdiler .

aynadan üstüne bakınca çıkmayacağını anladı bürçe. adam ne diyeceğini anlamış gibiydi . "isterseniz size benim burda olan bir tişörtünü getire bilirim " diye bir öeri sundu bürçe bi adam birde aynadaki haline baktı.

" beyfendi isminiz neydi ? " dedi

" ulu " diye ceva verdi adam .

" peki ulu bey bugün önemli biri ile önemli birşeyler konuşucam ve öyle gidemem yani eğer bana olabilecek ve azda olsa resmi durabilecek bir şeyiniz varsa alabilir miyim? " diye sordu bürçe .

ulu yüzüne bakt ve " sizin adınız neydi ? " diye sordu

"bürçe " diye cavap verdi.

" tama bürçe hanım siyah sizin için uygunmudur beyaz-" diyordu ki bürçe lafnı böldü .

" siyha olur teşekür ederim " dedi bir kaç dakika sonra ulu elinde siyah bir tişört ile geldi . " buyrun "dedi.

bürçe tişörtü aldı ve "teşekür ederim" dedi ulu dışarı çıktı ve büçe siyah tişörü giydi ve bol tantolonunun içine soktu şu an onungibi görünüyordü ve ulu denen adamın pafünü mükemel kokuyordu . lavabodan çıktı ve müdürün odasına gitti biraz geç kalmışıt ama hemen içeri girdi . ve karşsında iki adam duruyordu bir karakolun müdürü , diğeri ise şu an üzerindeki tişörtün sahibi uluyudu ...

...

çok az bir yolumuz kalmıştı ve yola çıktığımızdan beri eskilerden , havadan sudan konuşuyorduk .

" eee açağın nasıl oldu " diye sordu

" iyi ya arada sızlıyor " dedim " sen telefon çalmadan önce ne söylücektin bana " diye sordum bilmiyomuş gibi ama oda ban aynısını söyledi .

" bilmiyormuş gibi yapma " dedi hem araba sürüyor hemde bana bakıyordu .

"belki senden duymak istiyorum " dedim

"neyi " dedi

" benden hoşladığını "diye cevap verdim

" he ondan bahsediyorsun ceylan gözlü ben senden hoşlanmıyoum " dedi bir nefes verdi ve " ben seni ilk gördüğüm andan beni seviyorum " dedi yanklarım kızardı cevap vermedim önüme döndüm ." bu oyunu sen başlatı ceylan gölü şimdi kaçıyormusun ?" Diye sordu

"hayır ne kaçması hem bende sana bir şey söyliyim mi bende senden hoşlanmıyorum "onun gibi " bende seni seviyorum " dedim

gece olduğu için yollar boştu ve bir anda ani fren yaptı bana döndü " gerçekten mi ?" Diye sordu

"yalan söyler bir halim mi var ? " dedim

" peki ceylan gözlü ne diyor bu aşıklar kavuşmasın mı " dedi kekolar gibi

" seni bu ciddiyetsizlikle nasıl komutan yaptılar ya ?" Diye sordum

" bu ciddiyetsizliğimiz sadece size hanımefendi o yüzden yapmış olabilirlermi " dedi

"olabilir beyfendi " dedim

"Konuyu değiştirme cevap bekliyorum " dedi oyuncak bekleyen çocuk heyecanı vardı gözlerinde

"e kavuşsunlar bakalım " dememle bana sarılması bir oldu öyle heyecanlandım ki kalbin pır pır atıyordu . Hayatın bize geçmişte ve gelecekte ne getirdiği belli değildi şu an bizim için şimdi önemliydi ❤️

...