@lulumde_lulum
|
Keşke her insan kullana bildiği , başara bildiği , kullanmayı bildiği şeylerle uğraşsa .mesela şu an karşımdaki it gibi.
Vuruldum evet çıktığım ilk görevde hem de . karşımdaki adama baktım silahı tutuğu eli titriyordu. Sonrasında kendime baktım , acaba neremden vuruldum diye yokladım. "ulan it vura vura bacağımdan mı vurdun it oğlu it ".Evet bacağımdan vurulmuştum , azda olsa kanıyordu .
" komiserim ne oldu "diyen Ulu'ya baktım .
" yok bir şey itlerin eline silah veriyorlar vur diye işte."
" iyi misiniz ? " diyen kara ve diğerleri geldi odaya .
" iyiyim abartmayın arkadaşlar , etraf temiz mi?" diye sordum . "temiz" diyen Ay'a bakıp " tamam Asya'yı alın güvenli bir yere " dedim ay 'tamam' der gibi kafasını salladı. olaylara sonradan dahil olan Mehmet daldı odaya .
" Lavin Lavin ne oldu iyi misin ?" dediğinde her kez şok içinde ona bakıyordu. biz ona bakarken o beni kucağına aldı " ne oluyor be bırak beni " diye bağırdım ama etkilenmedi ve dışarıya çıkardı. arkadan gülen ekibe baktım " ne gülüyorsunuz be komik ne var " dedi.
" komik olan şey sizin Mehmet'in kucağınızda olmanız " dedi Alp .
" vayy ya ne kadar komik " diye bağırdım . gülmeye devam ettiler ." gülmeye devam edene yaptırım uygularım gülmeyin , sende bırak beni yoksa çok kötü olur". dedim ekip biraz biraz gülmelerini bastırdılar. ama Mehmet bırakmadı . onun yerine
" bırakamam yaralısın olmaz hastaneye gidiyoruz." dedi
"ulan sen kimsin benim yerime karar veriyorsun " diye bağırdım .
dinlemeden arabaya yöneldi araka kapıyı açtı ve beni içeri bıraktı. oturunca acıdığını hissetim evet gerçekten hastaneye gidilmesi gerekiyordu kurşun hala içindeydi .
" Alp sen Asya'yı al karakola geç bu beni vuran iti de nezarethaneye at kimse almasın sorgusunu" dedim
" tamam komiserim " dedi ve herkes arabalara bindi . bir kaç dakika sonra hastaneye gelmiştik . yolda giraya da haber verdim. Ama inanın ki hastanenin kapısında giray ile onu görmeyi beklemiyordum . araba hastanenin tam kapısının önünde durunca Mehmet sürücü tarafından indi . derken benim kapım açıldı ama açan Mehmet değildi, oydu Göktuğ . tek hamlede beni kucağına aldı ve hastaneye doğru ilerledi arkadan Mehmet'in " hop bilader ne oluyor "sesi geldi umurumda değildi. Kucağındayken barutla karışık deniz kokusunu içime çekmeye engel olamadım.
beni bir sedyeye bıraktı ve " iyi misin? " dedi yumuşacık bir sesle . o sorunca tersleyemiyordum
" iyiyim " dedim onun kadar yumuşak bir sesle . "
"abla sana inanmıyorum çıktığın ilk operasyonda vuruldun mu " diye gülerek giray girdi odaya . Sonrasında doktor geldi bal rengi saçları , kehribar rengi gözleri ve 1.60 boylarda bir kadındı . çok güzeldi .
" eveet merhaba ben doktorunuz Kayra , bildiğime göre sağ bacağınızın baldır kısmında bir kurşun var Lavin hanım doğrumu? ." diye sordu .sesi de onun kadar tatlıydı.
" evet doğru" dedim .
" bir bakalım " dedi doktor Kayra . eldivenlerini giyip yaraya baktı " çok derinde gözükmüyor küçük bir operasyon ile halledile bilir. " dedi ve geri çekildi. bir kaç saat sonra kurşun alınmıştı , yara sarılmış , hastaneden çıkmıştık. tabi bütün ekip değil ben ve o . benim ekibi evlerine göndermiştim . girayda 'benim bir kaç evrak işim var komutanım' diyerek kaçmıştı.
Hastaneden çıktık ve arabaya bindik , Göktuğ sürücü koltuğuna geçerken , ben sağ koltuk prensesliği yapacaktım. arabayı sürmeye başladığında ben de şarkı seçme işine koyuldum . Ve buldum en sevdiğim şarkı Tarkan şımarık açtım .
ilerlerken kendimi şarkının ritmine kaptırıp oturduğum yerden şarkıyı söyleyerek dans etmeye başladım , yaralı bacağım bu işi zorlaştırdı ama umursamadım. Şarkı bittiğinde diğerine geçiyordum ta ki onun sesini duyana kadar .
" hayla Tarkan fanısın galiba , gerçi beş yaşındayken de öyleydin . Ortalıklarda ben Tarkan'ım ben Tarkan'ım diye geziyordun " dedi ve başını hafifçe sola çevirdi ve güldü.
utanır gibi oldum ama bir saniye falan sonra hemen laf sokma perilerim geldi " evet zaten sen hiç karabiberim diye ortalıklarda bağırmıyordun " dedim ve güldüm .
yüzü bir anda düştü ve " sus sus hatırlatma bana lütfen unutmak istiyorum o anıları"
güldüm " sen kaşındın yapa bileceğim hiç bir şey yok " dedim bir kaç dakika sonra eve varmıştık arabayı durdurdu . " görüşürüz " dedim arabadan iniyordum ki bacağım acıdığı için geri sendeledim .
" acıyor mu " dedi , onaylayan bir mırıltı çıkarınca hemen arabadan indi ve benim yanıma geldi ve tek hamlede beni kucağına aldı .Binaya doğru ilerledi ve içeri girdi .
" anahtar nerde "dediğinde etrafa bakınıyordu ben cevap vermeden anahtarı buldu . " cidden saksının altına mı koydum , çok vizyonlusun " dedi
" çok biliyorsun " diye çemkirdim . ve eve girdik direk odama çıkartı ve yatağın üstüne oturttu . tam odadan çıkarken " şeyy rica etsem dolaptan pijama verir misin ben kalk mıyım şimdi . " dedim .
arkasını döndü ve " tabi " dedi sonrasında dolaba ilerledi ve kapağını açtı üst rafta olan pijamalara baktı " hangisini istiyorsun ? " dedi .
" ince olanlarda bir tane ver işte " dedim . ince siyah bir takım aldı ve bana uzattı " teşekkür ederim ."
" rica ederim görüşürüz " dedi ve odadan çıktı . arkasından ' görüşürüz diye bağırdım ama duyup duymadığını bilmiyorum . üzerimi değiştim ve yatağa uzandım ve kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım .
...
mutfaktan gelen müzik ve tava sesleri ile uyandım. Yataktan kalkıp aşağıya inindim , ama mutfakta ay yoktu . beni şaşırtan daha büyük bir şey vardı o da şu an karşımda bu gün hastanede olan doktor kayranın olması.
ben tam " merhaba "diyordum ki kapı çaldı . açtığımda ay'ı gördüm " hoş geldin gel " dedim
" hoş buldum " dedi ve içeri girdi. " kayra içerde mi nöbeti vardı."
" mutfakta " dedim ve birlikte mutfağa ilerledik . içeri girdiğimde ay "kayra neler hazırlamışsın böyle " dedi.
" eh yani hazırladık bir şeyler. " dedi ve bana baktı " lavin hanım " dedi şaşkınlıkla .
"sız tanışıyor musunuz " dedi Ay şaşkınlıkla .
" evet bu gün bacağı için hastaneye geldi" sonrasında güldü ve " buralar küçük yer derlerdi de inanmazdım Lavin hanım " dediğinde bende güldüm .
" dimi " dedim sonrasında ekledim "ha bu arada hanımı kaldıralım kendimi bir şey sanıyorum da "
"peki Lavin , hadi gelin yemek yiyelim " dedi. Sonrasında masaya oturduk yemek yedik , masayı topladık , filim izledik, derken ben bi an saate baktım " oo saat kaç olmuş ben yatıyorum " dedim ve ayaklandım .
Ay hemen " yardım ister misin ?" dedi
" yok yok istemiyorum otur sen "
sonrasında kayra " ilaçlarını iç ağrı yapmasın " dedi
"tamam " dedim uzata uzata . yukarı çıktım yatağa uzandım ve telefonu elime aldım. öyle bakarken terastan bir ses geldi. silahımı alıp terasa doğru yürüdüm. ve terasa çıktım ama karşımda ne göreyim .
heybet-ül dehşe-i vahşet yani o bakın cidden söylüyorum bu adamı yıldız abla neyle besliyordu ? bunları düşünürken silahı Göktuğ ya doğru uzatmıştım. " kız ne yapıyorsun indir şunu " dedi şaşırmış bir ses ile .
" asıl sen ne yapıyorsun burada"
"sana geldim " dedi sonrasında düzelti " yani konuşuruz diye "
" hee ama artık öyle kafana göre gelemezsin haberin olsun da " bu söylediğime şaşırdı .
" neyeymiş istemiyor musun beni ?"
güldüm " yok ondan değil artık Ay ile sabah ki doktor var ya kayra " dedim hevesli hevesli " o artık benimle kalıyorlar" . derken oturduk.
" ee yani onlar aşağıda değiler mi? "
"evet "
" biz yukarıda değil miyiz "
"evet "
"eee o zaman ha diyorsan ki onlar bahane giderim o zaman " dedi ve ayaklandı .
" yok " dedim hemen elini tutum " otur naz yapma rahatsız olurlar belki diye dedim "
" olmazlar olmazlar " dedi ve yerine geri oturdu .
" eee bana gelmenin yani konuşuruz diye gelmenin sebebi ne "
" bilmiyorum "
" ne demek bilmiyorum "
"gerçeğimi istiyorsun "
" evet "
"içimdeki bir ses dedi ki git lavini gör onu görmeden uyuma "
kalbim öyle attı ki sanki yerinden çıkacakmış gibi . o şaşkınlıkla " şaka " dedim
bu alık halime mi güldü bilmiyorum ama gözleri bir çizgi gibi oldu ve bu arada gülmek çok yakışıyordu peki bundan bana neydi ?
" şaka şaka merak ettim bacağını ondan geldim aşağıda kızların oluğunu bildiğim için terasa tırmandım " dedi
" hee tamam " dedim sustuk ve yıldızlara bakmaya başladık bir süre sonra " ben gidiyim artık askeriyede işlerim var " dedi
" bu saate "
" biz askerlerim mesai bitti mi diye bir şey yok "
" peki tamam " dedim ve ayaklandı " ha bu arada kızlara çaktırmadığın sürece terasım sana her daim açık bil yani " dedim cilveli bir şekilde
" peki ama bu sözünü unutma "
"unutmam" dedim ve sarıldım . bunu beklemiyor gibiyi sonrasında " sen şimdi burdanmı ineceksin aşağı? "
"evet "
"ya düşersen olmaz bunu göze alamam "
" ee ne yapmayı düşünüyorsun "
"kapıdan git " dedim şaşırmış bir ifade ile " kızlar ne olacak?"
" uyumuştur onlar gel " dedim ve aşağıya indik tam kapıyı açıp çıkıyordu ki arkamızdan bir ses geldi .
" ne oluyor lan burda " diyen ve elindeki silahı bize doğrultan bir ay vardı karşımızda .
...
selammm bu aralar her bölüm sonunda silah var hayır ola njnfjbnfbnfjbnjf
neyse yıldıza basıp yorum bırakın öptümm kelebeklerim bayyy♥♥♥ |
0% |