9YIL ÖNCE

hayata bir şeylerin yerinde gitmediği zamanların içindeydik ve anneanneme taşınmıştık ailemizi kaybetmiştik ve artık biliyorduk ki birbirimizden başka kimsemiz yoktu .

ben olanları kabul etmiştim ve zamanı da geri alamazdık ama giray çok da atlatamamıştı eskisi gibi uysal değildi ama en azından ne yaparsa bana anlatıyordu .

giray eğitim hayatında da bocalamıştı 16 yaşında olduğu için onu sıkmamaya çalışıyordum ama o her gün sorun çıkarıyordu .

öyle bir gün telefonum çaldı arayan okul müdürü mahmut hocaydı

"merhaba lavin hanım " dedi seni sıkılmış gibiydi .

" merhaba mahmut hocam bi sıkıntımı var " dedim

" evet kardeşiniz ile ilgili konuşmamız lazım onu da alıp okula gelirmisiniz. " dedi cevap vermemi beklemeden devam etti " yaklaşık 10 gündür okula gelip 1 ders kalıp okuldan kaçıyor " dedi

başımdan aşağıya kaynar sula döküldü sanki 10 gün mü? 1 ders kalıp kaçmak mı? neden ?

polis akademisine yeni girmiştim izin alabileceğimi sanmıyordum . ki bu mümkün değildi . bu yüzden akşamı beklemeye karar verdim bilmiyormuş gibi yapacaktım .

"hocam biliyorsunuz bende okuyorum bu gün gelmem mümkün değil ama yarın erkenden geliceğiz ve giray tüm gün okulda kalıcak emin olabilirsiniz. "dedim .

" bak kızım bunu başkası deseydi inanmazdım ailenizin başına gelenide biliyorum ama giray çok olmaya başladı lütfen bu durumu kendi aranızda çözün " dedi ve ekledi "girayın yerinde normal bir öğrenci olsaydı şu ana kadar okuldan atmıştık haberin olsun "

"biliyorum hocam dediğim gibi biz yarın geliriz iyi günler" dedim ve telefonu kapadım .ne yapıcam ben bu çocukla ya diye diye derse girdim .

akşam eve gittiğimde anneannem sofrayı kuruyordu giray ise odasındaydı . dediğim gibi darlamak istemedim ama içim içimi yiyordu .

"uffff hatice sultan doldurmuşsun masayı fazla değilmi bu sofra üç kişiye "

" yok yok değil hem misfirlerimiz var " dedi

kim olduğunu tahmin edebiliyordum gelebilicek çok kişi yoktu dayım , kızı ve yengem başka kim olabilir ki üzgün bir lain var şu an

çünkü ne ben ne giray bu sofraya onlar varken oturmazdık . çünkü onlar bizi en zor günümüzde . ailemizi kaybetiğimiz gün bizi yok sayan insanlardı . antalyadan istanbula bile zorla gelmiştik biz yani onlarla konuşmayı vakit kaydı sayıyordum hem gelmeleri iyi de olmuştu o sırada girayla bu meseleyi konuşa bilirdim .

"dur tahmin ediyorum dayımlar ?"

"evet onlar nerden bildin " dedi

anneannem bunu bazen bilerek yaptığını düşünüyordum . tip bir şekilde yüzüne baktım hafif beyzalamış saçları yeşil gözleri ile orta boyda yaşlı bi kadındı . ve evet bilerek yapıyordu bazen bizi evinde bile istemiyordu ya neyse ben işe başlar başlamaz bu evden ayrılıcaktık çünkü annem ile babamın bize kalan emekli maaşı iki kişiyi hem okutup hem eve kirası vermeye yetmezdi " neyse hatice hanim ben girayın yanına gidiyorum bizi yemeğe çağırma tamamı? " ve ekledim " kimseyide gönderme yanımıza "

başını salladı " bunu evet olarak alıyorum hadi bana eyvallah " dedim giray ile beni odama geçtim beklediğim bir manzara ile karşılaştım oyun oynayan bir giray

yanına geçtim usulca bekledim bekledi ve en sonunda o konuşmayı açtı " ne var ne dikiliyorsun başımda "dedi köpek

"lan köpek ben senin ablanım nasıl konuşuyorsun benimle böyle "

gergin olduğu belliydi çünkü benim ile konuşmak istemediğinde hep beni terslerdi "ne kadar var oyunun bitmesine kaç dakikalık girdin " dedim

"2 tur var işte 5 dakika falan niye ki" dedi

"seninle çok önemli bir şey konuşmam lazım" dedim

o oyununu oynarken ben ise internet'ten bir araştırma yaptım girayı bu davranışlarından geri durduracağını düşündüğüm bir araştırma . yaklaşık 5 dakika sonra oyunu bitti sakince bilgisayarı kapadı, yanıma geldi ve oturdu ne geliceğini oda farkındaydı .

" bana anlatmak istediğin bir şey var mı giray " dedim

"abla ben kendimi o okulda iyi hissetmiyorum " dedi şaşırdım hem de fazlası ile direk konuşacağını düşünmüyordum

" tamam değiştirelim o zaman ha ne dersin nereye gitmek istersin aklında bir yer var mı " dedim

"yok " diye kısa bir cevap verdi şimdi benim araştırma sonuçalarıma geldik.

" tamam aslında ben düşündüm ama sen istermisin bilmiyorum " dedim sesim yumuşak ve bir anne gibi çıkmıştı var benden neyse konuya dön lavin

" neyi ister miyim? " dedi hiç beklemeden

" asker olmayı "dedim pat diye gözleri fal taşı gibi açıldı . konuşmasına izin veremden devam ettim " ben çok isterdim asker olmak ama olmadı bi takım izni alamdık . ama senin olmanı çok isterim giray madem kendini bu okulda iyi hissetmiyorsun o zaman seni askeri liseye yazdıralım ne dersin ? " dedim.

gözlerinin içine bakıyordu yeşillerimiz buluştu bi an siyah saçlı yeşil gözlü omuzları geniş ve kaslıydı tam asker olabilecek bi tipti yani

düşündü ve şu cevabı verdi " o zaman hayallerini çalmış olmaz mıyım? "

"hayır ne alaka gurur duyarım ablacım hem nereye gidersen birlikte gideriz "dedim " hem polis ablan hep arkanda" dedim

" ben hep düşünmüştüm ama annem sana izin vermemişti sende bana vermezsin sanıyordum "

gözlerine baktım yavaş yavaş doluyordu . anne lafı geçince şakaya vurmaya çalıştım " izin mi istiyorsun sen verdik gitti " dedi

heycanlan dı " vallamı kız "

"valla kız" dedim hemen heycanına ortak olmak için " hadi git bilgisayarın başına e devlete girde kaydını yapalım geç olmadan dedim

daha sonra e devlete girdik . kayıt yaptık mutfakta kendimize tabak yapıp kimseye selam vermeden odamıza döndük . kart oynadık ,tavla oynadık ,zar tutuyorsun diye kavga ettik sonra barıştık ve yine yan yana uyuya kaldık...

...

"songüllll geç kaldık hadiii " diye bağırdım . bu gün gidiyorduk. ister istemez üstümde tuhaf bir heyecan vardı .daha önce hakkari'ye gitmiştim ama ziyaret için . bu ise çok değişikti ben ve songül artık orda kalcaktık .

bu düşüncelerden sıyrılırken arabamın bagajına doğru ilerledim benim iki bavulum vardı. bavularımı bagaja koydum."songülll hadi diyorum "

"geldim be abla aaaa iki ayağımı bir papuca sokma " ne ben mi acele ediyoum diye çirkefleşmek vardı ama üşendim kısa ve öz bir şekilde

"hadi " dedim sıkılmış bir şekilde " kaç saat yolumuz var biliyormusun senin yüzünden araba ile gideceğiz istanbul'dan hakkari'ye ye " dedim bu sefer sinirli şekilde . çünkü onun yüzünden uçakla gidemiyorduk korkuyordu hem de çok . gerçi bi yandan iyi olmuşu bu arada arabamıda yanıma alıyordum .

bu sırada onun da bavularını bagaja koyduk . onunda iki tane bavulu vardı . arabama sığdı çok şükür . gerçekten çok şükür. gerçi arabam büyüktü babamdan kalma bi arabaydı ama ölmeden önce almıştı bu yüzden eskide değildi .

" bilmiyorum abla kaç saat " dedi songül . sesinde gerçekten bi merak vardı .

"24 saat ten fazla gösteriyor Navigasyon da " dedim bu sırada siyah passat'ın içine binmiştik . evet babamdan bana kanlan araba siyah bir passat kalmıştı ve her bindiğimde kedimi aşiret ağası gibi hissediyorum bu da böyle bir itiraf edemediğim duygu .

arabaya bindiğimizde songül " abla bu araba senin mi gerçekten , yoksa benimi kandırıyorsun "dedi bunu gerçekten soruyormusun der gibi yüzüne baktım . songül artık benim vücut dilimi anlıyordu " tamam sormadım say abla " dedi .

"tamam neyse songül bağlan arabaya da şarkı aç önümüzde 24 saatlik yol var çıkalım " dedim o sırada arabayı çalıştırdım ve ilerlemeye başladık . o tam şarkıyı açıcaken durdurdum ve girayı aradım . hemen de açtı canım kardeşim.

"giroşş naber ." dedim ama şu an yüzüme kapama ihtimali yükseti

" giray şu an burda değil ,albayın yanına çıktı " dedi tanımadığım bi ses ve ekledi " siz kimsiniz ?"

" ben girayın ablasıyım . siz kimsiniz ? " konuşmasına izin vermeden bir soru daha sordum "ne zaman gelir?"

" ben GÖKTUĞ POLAT hanımefendi girayın komutanıyım " dedi ve ekledi " yeni gitti bi 20 dakika sonra sizi aratırım, ama ev için aradıysanız onu hallettik" dedi

" evet aslında onun için aramıştım . biz yola çıktık da konum istiyecektim ondan ama o gelince halleder size zahmet olmasın " dedim zaten yola daha yeni çıkmıştık .

" konuma ihtiyacınız yok zaten indiğinizde sizi almaya gelicez havalimanından " dedi havalimanından mı ? gelicezmi? sanane kardeşim giray gelir diyemedim tabi onun yerine giraya geçmeyi unutuğum bilgilendirmeyi geçmeye karar verdim .

" biz uçakla gelmiyoruz göktuğ bey . araba ile yola çıktık " dedim ama ne kadar rütbesi de olsa ki rütbesini bilmiyorum . ama tahmin edebiliyorum giray üsteğmen di yani buda bundan yüksek olmalı neyse bana ne canım ne diyordum .he komutan filan demeden çirkefleştim "uçakla gelsek niye konum istiyim delimiyim ben " dedim komutana anca bu kadar çirkeflik oluyordu çünkü.

"Estağfurullah hanımefendi size deli diyenmi oldu sadece giray uçakla gelicekler diyince bende- " diyordu ki sözünü kestim.

" diyemezsiniz zaten "

" demem zaten " dedi sinirlenmemeye çalışan bir sesi vardı sanki umrumdışı .

" lütfen konum atarmısınız ? " dedim

" bu girayın telefonu olduğu için atamam ama eğer numaranızı söylerseniz benden atabilirim ."

"bakın söyle yapalım ben evden yeni çıktım daha yani istanbuldayım giray gelince atar " dedim kibar olmaya çalışarak ekledim " size zahmet olmasın"

" ne zahmeti ama tamam dediğiniz gibi olsun ama lütfen hakkari ye ye yaklaşınca arayın en azından haberimiz olsun . "

tabi dediğim gibi olucak demedim tabi onumyerine " tamam haber veririz . iyi günler" dedim ve kapatım . ve ilerlemeye devam ettik ve şarkı yer yere dedikodu yaptık ama yol okara uzundu ki bitmek bilmedi.

...

evet tam olarak 12 saattir yoldayız ve bi bu kadar daha yokumuz daha var şu an şanlıurfa daydık ve çok yorulduk evet bunu vücudumda hissede biliyordum ve artık hüzünlü şarkılara geçtik bu dahada sıkıcı işte şüna arka planda belki çalıyordu.

" Belki de yanlıştı doğrularım

Aşkını, sevgini sorguladım

Yolların kapalıydı zorlamadım

Öldürdüm çiçeğimi, yaşatamadım"

ben normal de dinlerdim ama uyumamaya çalışıyordum ve havayı dağıtmam lazımdı songüle döndüm ve "songül tarkanmı çalsan acaba " diye bir öneri sundum .

" eğer şu dakikalarda yeni bir şarkı çıkarmadıysa bütün şarkılarını dinledik abla " diye haklı bir isyanda bulundu .

" songül ben açım ya bir şeyler mi yesek kebap filan ne dersin "

" valla abla bende açıktım oturalım bir yerde ya " dedi aradığım şey buydu . ilk gördüğüm yere çektim ve oturduk genç bir garson yanımıza geldi " ne istersiniz ablar " dedi sipariş verdik .gelene kadar hayin girayı aradım çünkü gelen bir konum yoktu. aradım aradım ve açtı .

" lan hayırsız nereledesin sen arıyorum komutanın açıyor ,bu kardar mı düşünmüyorsun beni, demiyorsun bu kadın yolla çıkıyor bi arayayım . he çomar" diye yükseldim

söylediği tek bir cümle beni benden aldı " abla sesin dışarıya geliyor harkez bana ettiğin hakaretleri duydu haberin olsun " dediğin de bi kaldım ama yinede haklı bir isyandım devam edicektim

"ee yani duysunlar senin ablanı ne kadar mumursamadığını işte , geçi senin umursamana ihtiyacım yok ama olsun " dedim havalı olmaya çalışarak ama bir soru sormadanda edemedim " tam olarak kaç kişi duydu " dedim

"oldukça fazla" dedi giray

" 7 kişi "diye net bir cevap verdi yeni tanışyığım komutanı göktuğ

şaşkınlığımı gizledim ve asıl konuya geçtim " tamam selam o zaman herkese ," devam ettim " evin konumu istiyorum bunu 12 saat önce falan komutanına da söyledim "dedim arkadan göktuğ komutanının sesi duyuldu

" bende yaklaşınca haber vermelerini ve bizi beklemelerini söyledim " dedi göktuğ pardon nedenmiş hı

" sizi beklememizi söylemediniz "

" ama arayın dedim " dedi göktuğ

"eee yani ben kendi evimi bulurum konum atın yeter "dedim

çok mantıklı bir şey söyledi ve susup kadım " anahtar olmadan eve nasıl girmeyi planlıyorsun lavin hanım " diye haklı isyanda bulundu göktuğ

"çok doğru " demekten başka bir seçeneğim yoktu " tamam haklısınız pardon"

" önemli değil " dedi göktuğ

" tamam ben sizi ararım" dedim ve kapadım yemekler geldi yedik içti saat öğlen bir olduğu için gezdik sonrasında songül sürücü ben ise yan koltuğa geçtim uyumam lazımdı ve öylede oldu

...

evet hakkari il merkezdeydik ve girayları bekliyorduk songül ile arabada canımız çıkmıştı yanımızda park olduğu için hemen parkın içinde bir banka oturduk sallanan çocuklar kayan çocuklar onları izleyen analar normal bir yerdi işte . oturalı 10 dakika olmadan geldiler giray ve göktuğ komutan

girayı ezbere bildiğim için direk göktuğ komutana baktım siyah rengi gözler , siyah saçlar geniş omuzlar ve 1.90 ile 2 metre arası boy ve bolca kas wow hata çüş .

onun yanındaki giraya baktım oda baya heybetli duruyordu yanında yeşil gözler siyah saçlar geniş omuzlar 1.90 boy ile o da bay iyiydi şimdi kardeşim diye bunu atlayamama yanımıza geldiler . girayla sarıldık komutanla yüz yüze tanıştık tama arabaya doğru ilerliyorduk ki bi ses geldi bir çığlık sesi kadım çığlığı

"imdat! yadım edin " diye bağıran kadım bize doğru koştu arkasındaki iki adama baktım kadını kovalar gibilerdi

"noluyo lan " diye bi ses geldi göktuğdan umursamadan kadının yanına koştum

"iyimisin "

" hayır arkamdaki adamlar " dedi tam o an adamların bir kadının kolundan tutu direk elini geri ittim adamlardan biri " napıyorsun be" diye bağırdı .

"gerekeni "dedim üzerime doğru saldırmaya başladılar . ikisi birden ama bende onlardan dayak yiyicek göz yoktu kimseden yiyicek göz yoktu alayı gelsindi.

üzerime bir yumruk geliyorduki tuttum geri çevirip sırtına bir tekme atım öne doğru düşen adamın artından açıma yapışmaya çalışan adam geldi elini havada yakaldım burnuna bir yumruk atım o daha yerden kalkamazdı büyük ihtimalle kırılmıştı diyeri yerden kalkmaya çalışıyordu ki bi tekmede onlara atım ver kadına dğru ilerledim

"sana bir şey mi yaptılar " diye sordum

"hayır takip ediyorlar sısız olunca üzerime koştular çok korktum abla" dedi kadın

ben kadınla ilgilenirken

" ablan böyle dövüşmeyi nerden biliyor tek başına bir cumhuriyet gibi " dedi göktuğ girayın kulağına

" babamdan öğrendik" diye cevap veridi giray

ben kadını sakinleştirdim evine bıraktık ve sonra eve geçtik şuan iki katlı bir evin önünde duruyordum çok güzeldi içi mükemmel bir şeklil de düzenlenmiş ve dizilmişti

"giray bu evi sen yerleştirmiş olamazsın , çünkü çok güzel duruyor "dedi

"zaten göktuğ komutanla birlikte yaptık abla hatta tamamı onun eseri " dedi bu adam hayırdır ya ,niye bizle bu kadar ilgileniyor ki?

"öylemi? gerçekten çok güzel bir zevkiniz var " dedim

göktuğ söze girdi " öyle olduğunu söylerler bu arada sizin odanız üst katta songül bacım sesinde şu sağdaki oda- " diyordu ki telefonu çaldı dünyanın en kısa konuşması denilecek kadar az konuştu .

" evet " dinledi dinledi "peki giray ile geliyoruz siz hazır olun " dedi ve kapatı giraya döndü " giray vedalaş gidiyoruz " dedi ve evden çıktı . giraya döndüm .

" giray nereye ne zamana kadar "dedim cevap verdi giray

"bilmiyorum sende sorma gelicem bundan emin ol yeter " dedi arkasını dönüyordu ki bi şey yakaladım songül e göz kırptı ve evden çıktı songüle döndün oda gülüyordu anlamadım ama şu an kurcalamıcaktım nasıl olsa öğrenirdim .

onlar gitti . biz odalarımıza çıktık , dinledik ,yemek yedik televizyon seyretik ertesi sabah kalkıp ilk kez yeni karokolumuza gittik

...