Jungkook evde sıkıcı bir şekilde takılıyordu , okul tatildi ve kimseyi henüz tanımadığı için evde yatmak zorunda kalmıştı. Annesi ve babası dışarı çıkmış kardeşi Yeonjun bilgisayarda kendisi ise telefonuyla takılıyordu. Pazartesi günü Voleybol antremanları başlıyacaktı.
Taehyung'la bakışmalarını bölen Bay Lee olmuştu.
Pazartesi antremanlara başlayacaklarını ve kendisinin yanına gelip forma almasını söylemişti. Jungkook'ta onaylayıp Taehyung'a kısacık bir bakış attıktan sonra Bay Lee'nin peşinden gitmişti.
Taehyung'la kendisi arasında farklı bir kimya olduğunu hissediyordu , her sabah mutlaka göz göze geliyorlardı ve bu göz göze gelmeler bir yerden sonra sürekliliğe dönüşmüş artık birbirlerine bakamdan duramaz olmuşlardı.
Jungkook tuhaf bir şekilde Taehyung'u izlemeyi sevdiğini farketmişti. Ona meydan okumak onunla yalandan da olsa flörtleşmek istemsizce kendisine zevk veriyordu nedenini sorgulamak istemiyordu çünkü eğer sorgularsa hoşuna gitmeyen şeyler ile karşılaşmaktan korkuyordu. En iyisi sorgulamamaktı.
Düşüncelere dalmışken aniden duyduğu yüksek bağırma sesleriyle kaşlarını çatmıştı. Binadan geliyordu sesler.
Duyduğu sesler çok tanıdıktı ama boğuktu. Telefonunu bırakıp yataktan kalktı odasından çıkarken sesler daha da artmış ve kaşlarını çatılmasına sebep olmuştu. Yoongi'nin sesiydi ve bağırıyordu. Hızla kapıya yönelip gözetleme yerine baktı , bir şey gözükmüyordu.
"Yoongi!" Bu sefer Taehyung'un bağırma sesini duymuştu. Kapıyı açıp açmama konusunda kararsız kalsada kötü bir şey olabileceğinden korkup sonunda dayanamayarak kapıyı açmıştı. Taehyung Yoongi'yi asansörden çıkarmaya çalışıyordu.
"hepsi aenin yüzğnden!" Yoongi bağırarak söylemişti ama dili sürtüştüğü için kelimler ağzından yanlış çıkıyordu. Bir elini Taehyung'un omzuna atmış yalpalanıyordu Taehyung ise zorla onu yürütmeye çalışıyordu. Baya sarhoş olmuştu.
"Taehyung." Taehyung'un bakışları hızla Jungkook'a dönmüştü. Ona merakla bakan koca gözlerle yutkundu.
"Jungkook." diyebilmişti sadece. Yoongi'nin de baygın bakışları Jungkook'a dönerken alayla gülmeye başlamış ve elini kaldırarak Jungkook'u göstermişti.
"onun yerinde bej olmaludım Taehyung. Ben olmalıydım." aynı cümleyi bir kaç kere daha üst üste tekrarlamıştı.
Jungkook'un kaşları çatılırken Taehyung ise Yoongi'yi öldürme planları yapmaya başlamıştı. Sabah sabah bu kadar sarhoş olması inanılır gibi değildi.
"Jungkook yardım ette şunu evine bırakalım yoksa öldüreceğim birazdan." Taehyung sinirle söylemiş Yoongi'yi daha sıkı tutmaya çalışmıştı. Jungkook hızla başını sallayıp annesinin terliğini giyerek koridorda Yoongi'ye yöneldi oda öbür koluna girmiş ikili Yoongi'yi kendi evine doğru sürüklemeye başlamışlardı. Yoongi hala mırıldanıyo bazen ise beklenmedik anda bağırıyordu.
Yoongi'nin kapısının önüne gelmeleriyle Taehyung hızla Yoongi'nin ceplerini karıştırmış ev anahtarını aramıştı. Jungkook üzerine binen ağrılıkla resmen yamulmuştu Yoongi zayıf gözükmesine rağmen beklediğinden daha ağırdı.
Taehyung bulduğu anahtarla derin bir nefes almış ve kapı kildini hızla açmıştı tekrar Yoongi'nin kolunu üzerine atıp ağırlığı bölüştü , kapıyı ayağıyla aralamıştı.
"Ayakkabısı?" tam içeri gireceklerken Jungkook söylemişti. Taehyung sabır çekip bu sefer Yoongi'nin ayaklarına yönelmiş zorlada olsa ayakabılarını çıktmıştı , tekrar Yoongi’nin koluna girip birlikte kapıdan içeri girdiler Taehyung onları Yoongi'nin odasına yönlendirmişti , zorlada olsa yatak odasına girmeleriyle ikiside birlikte Yoongi'yi yatağın üzerine fırlatmışlardı.
Üzerlerinden kalkan ani ağırlıkla ikili derin soluklar aldı , Yoongi ise yatakta yamuk bir şekilde uzanırken arada Jimin diye bağırıyordu.
Jungkook soluğunu tamamen düzelttiğinde , bakışlarını Yoongi'nin odasında gezdirdi duvarlar siyah renkteydi ve beyaz tablolarla doluydu.
Fakat Jungkook'un gözüne çarpan duvarda asılı olan tek bir fotoğraf olmuştu kaşları çatılırken duvardaki fotoğrafa yaklaştı , gördüğü ikiliyle istemsice yutkunmuştu.
Yoongi Jimin'in boynuna elibi dolamış kocaman sırıtırken Jimin ise gözleri küçücük kalmış bir şekilde elini ağzına götürmüş gülüyordu ikiside yaşı daha küçüktü ve farklı duruyorlardı. Mutluydular.
Jungkook yutkundu. Hissetmişti. İkisinin birbirine olan aşkını bir fotoğraftan hissetmişti.
"çok güzel gözüküyorlar dimi?" gelen sesle bakışlarını Taehyung'a çevirdi oda duvardaki fotoğrafa bakıp iç çekiyordu. Jungkook hızla başını salladı.
"Hiç bir zaman ayrılmazlar diye düşünürdüm." Taehyung söylemişti.
"Hala ayrı değiller." Jungkook söylemişti. Taehyung'un kaşları çatılırken Jungkook'a baktı Jungkook ise fotoğrafa bakıyordu.
"Fiziken ayrı olabilirler ama ruhen birlikteler. Kırmızı ip ikisinin de ruhlarına bağlı." Taehyung'a bakmıştı. Taehyung iç çekti.
"Aç mısın?" Jungkook aniden gelen soruyla affalamıştı.
"Ne?"
"Açmısın diyorum ben çok açım istersen birlikte bir şeyler yiyebiliriz." Taehyung'un dediğiyle Jungkook kararsızca yüzüne baktı. Normalde şu an tartışmaya girmiş olmaları gerekiyordu ama Taehyung ona yemek yeme teklifi sunmuştu.
Evde canı çok sıkılmıştı ve yemek yemeği de çok sevdiği için kabul etme kararı aldı.
"Olur."Jungkook'un kabul etmesiyle gülümsemişti ikili birlikte mutfağa geçmişlerdi.
"Sen otur ben hemen bir şeyler hazırlayacağım." Jungkook başını sallamış sandalyelerden birine otutmuştu. Taehyung ise Yoongi'nin evi olmasınu umursamadan dolabına girmiş yemek için birkaç eşya çıkarmıştı. Hem yemekle uğraşırken hemde Jungkook'la konuşuyordu.
"Voleybol'u hobi olarak mı oynuyorsun?" Taehyung'un sorduğu soruyla Jungkook başını olumlu anlamda salladı.
" Normalde böyle bir hobim yoktu ama küçüklüğümden beri sporla ilgilenmek istiyordum. Busan'da ki okulumda da sadece voleybol için takım vardı bende katılmaya karar verdim oynadıkçada hoşuma gitmeye başladı." Jungkook , arkası dönük tezgahta yemek yapmaya çalışan Taehyung'u izleyerek konuşmuştu.
"peki sen , hobi olarak mı yapıyorsun?" Taehyung Jungkook'u onayladı.
"evet küçüklüğümden beri ilgim vardı bende lisede de devam etmeye karar verdim."
Jungkook gülümsemiş. Taehyung'u izlemeye devam etmişti. Ne konuşacağını bilmiyordu.
"Dövüşmeyi nerden öğrendin?" Taehyung kısacık ona dönerek sormuş ve tekrar işine devam etmişti.
"Dayım karete hocası , ben orta okuldayken çok kötü dayak yemiştim annemde baya sinirlenip beni kavga etmeyi öğrenmem için dayımın yanına karete derslerine göndermeye başlamıştı." Taehyung Jungkook'un söyledikleriyle seslice güldü. Tatlıydı.
Hazır ramenlere birkaç sebze ve kızarmış yumurta eklemişti ve güzelce tabağı süslemişti.
Kendi ve Jungkook için yemeği masaya koyup Jungkook'un karşısına oturdu.
"Teşekkürler." Jungkook gülümseyerek söylemişti.
Taehyung'ta gülümsedi. Jungkook'la normal bir şekilde komuşmak hoşuna gitmişti. İkisi yemek yemeye başlarken tekrar sohpeti açan Taehyung olmuştu.
"Burda hiç arkadaşın var mı?" Jungkook başını olumsuz anlamda salladı. Henüz okuldakiler dışında kimseyi tanımıyordu.
"Henüz yok." Taehyung başını anladım anlamında sallamıştı.
"Aslında merak ettiğim bir şey var" Jungkook'un söylediğiyle Taehyung merakla yüzüne bakmıştı.
"Neyi merak ediyorsun?"
"Böyle bir okulda neden okuduğunuzu merak ediyorum?" Taehyung'un kaşları havalanmıştı böyle bir soru beklemiyordu. Ona merakla bakan iki çift göz yüzünden cevap vermesi gerektiğini hissetmişti.
"Sen neden bu okulda okumak istiyorsan o yüzden." Jungkook yüzünü buruşturdu kendisi zorbalıklara karşı çıkmak için bu okulda okumaya karar vermişti fakat Taehyung'un bu düşüncede olduğunu hiç sanmıyordu.
"Hadi ama doğruyu söyle cidden merak ediyorum."
Taehyung Jungkook'un sitemkar sesiyle güldü ama gerçekten amacı Jungkook'un amacıyla aynıydı.
"Doğruyu söylüyorum amacım senin amacınla aynı." Jungkook başını inanmayarak salladı. Kesinlikle doğru söylemiyordu.
"İnanmadım." ikiside alayla gülerken Taehyung ne derse desin Jungkook'un inanmayacağını bildiği için sessiz kalmayı tercih etti. İkiside yemeğine dönerken aniden çalan zil sesiyle Jungkook Taehyung'a dönmüştü.
"Birini mi bekliyordunuz?" Taehyung olumsuzca başını salladı. Kendisinin beklediği kimse yoktu.
"Sen otur bizim çocuklardır." Jungkook kararsıca Taehyung'a baktı.
"Jungkook otur." Patron kesin emir vermişti. Taehyung mutfaktan çıkarken Jungkook bu tuhaf günü eve gidince düşünmesi gerektiğine karar vermişti. Birkaç kişinin sesi etrafta yayılırken Jungkook yemek yemeyi bırakmış ne yapacağını bilemez şekilde beklemeye başlamıştı.
İçeri ilk giren Hoseok olmuştu bakışları Jungkook'la çarpıştığında şaşkınlıkla ağzı açılmıştı.
"selam." konuşan Jungkook olmuştu.
Öbürleride teker teker mutfağa girerken Taehyung Hoseok'un kafasına yavaşça bitane vurdu.
"Kendine gel" Hoseok hızla kaşlarını çattı hepsi sorgular şekilde Taehyung’a bakıyorlardı istemsizce gerilmişti.
"Jungkook Yoongi'nin karşı dairesinde oturuyor. Yoongi'yi taşımama yardım etti bende yemek ısmarladım." Taehyung'un söylediği şeyle ilk konuşan Seokjin olmuştu. Baya şaşırmışa benziyordu.
"sen ve yemek ısmarlamak?"
mutfak masadındaki sandalyelere oturmaya başlarken söylemişti.
“evet bir problemmi var?” diye sormuştu Taehyung.
Taehyung’a imalı bir şekilde bakıyorlardı , Jungkook kendini aşırı savunmasız hissetiği için sessiz kalmayı tercih etmişti.
“Bilemem bize asla yemek ısmarlamadığın için şaşırdım.” Taehyung , Seokjin’e göz devirmişti.
“Jungkook demek voleybol takımına girdin ha üstelik Taehyung’u yenerek” konuşan Namjoon olmuştu Jungkook ona dönerken Taehyung’u yenme kısmı hoşuna gitmişti. Alayla sırıtı Taehyung’a yalandan eziksin bakışı atmayı da unutmamıştı.
“Taehyung kendine çok güveniyordu bende yeneyim dedim.” Taehyung dışında herkes gülmüştü. Taehyung ise sadece tebessüm ediyordu. Jungkook’un bu tavrı hoşuna gidiyordu. Korkusuzdu ve ağzına geleni söylüyordu.
“Taehyung çok iyi bir voleybol oyucusu ilk defa okuldan biri onu yendi şaşırdım açıkçası.” Seokjin konuşmuştu. Jungkook’un yetenekli bir çocuk olduğunu ilk gördüğünde anlamıştı.
“Bir kere Jungkook’un takımında Yoongi de vardı.” Taehyung sitem ederek söylemişti. Jungkook hızla kaşlarını çattı.
“Yoongi olmasa da seni yenebilirdim.” kendine güvenen sesiyle Taehyung sırıtmıştı. Başlıyorlardı yine.
“öyle mi tavşancık?” Jungkook Taehyung’un söylediği şeyle gözlerini kısmıştı.
“bana tavşancık deme.”
“tavşancık dersem naparsın?” Jungkook kaşlarını çattı daha az önce çok normal sohpet ediyorlardı. Şimdi ise tekrardan atışacaklardı.
Normalde çoktan bu soruya küfürle cevap verirdi ama Taehyung’un çetesiyle dolu bir ortamda pekte sağlıklı bir karar olmazdı.
“ Öperim seni.” Aniden söylediği şeyle herkes şaşırırken Jungkook yutkunmuştu. Aslında sikerim seni demek anlamında söylemişti ama burda ki kimse onu tanımadığı için gerçek anlamda öpmek olarak algılanmıştı. Taehyung’un kaşları çatılırken bakışlarını arkadaşlarına çevirdi. Hepsi alayla sırıtıyorlardı.
“siz salona geçin bizde birazdan geliyoruz.” Aniden oluşan tuhaf ortamla Jungkook yutkundu. Sıçmıştı kesin Taehyung onu dövecekti , ağzının ayarı yoktu cidden.
“Gerçekten öpüşecek misiniz?” Hoseok’un söylediği şeyle Jungkook hızla ona dönerken bu sefer Namjoon kafasına vurmuştu.
“Saçmalama.” Hoseok sinirle Namjoon’a bakmıştı. Resmen arkadaşları tarafından şiddete maruz kalıyordu.
“Biz gidelim.” Seokjin sandalyeden kalkarken söylemiş mutfaktan çıkmadan önce Jungkook’un omzuna elini atmıştı.
“iyi şanslar Jungkook.” kısık sesle söylemişti. Jungkook yutkunurken bakışlarını Taehyung’a çevirdi yüzünde hiç bir ifade yoktu.
Hepsi tamamen çıktığında Taehyung’un bakışları ona dönmüştü.
“Neden çıkardın hepsini beni mi döveceksin?” şüpheli sesiyle Taehyung alayla sırıttı. Jungkook’un oturduğu sandalyeye doğru yürümeye başlamıştı.
Jungkook ne olur ne olmaz diye hızla sandalyeden kalkmıştı.
“Taehyung kavga etmemize gerek yok bence sadece öylesine söylenmiş bir söz.” Yutkundu. Taehyung’u dövmekten korkmuyordu sorun şu ki Yoongi’nin evideydi ve 5 kişiye karşı tekti. Dayak yerse sağ çıkamazdı. Başta içeri girmekle hata yapmıştı.
“Seni dövmeyeceğim.” Jungkook kaşlarını çattı.
“O zaman neden bana yaklaşıyorsun?” geri geri adımlarken söylemişti.
“Korkuyor musun?” Jungkook yutkundu. Korkuyordu. Yalan yoktu.
“Hayır.”
“O zaman neden geri geri gidiyorsun?”
Jungkook’un bedeni tezgaha çarparken daha fazla geri gidemeyeceğini anlamıştı.
Tam yana doğru gidecekken sağ ve solunu kapatan ellerle yerinde sabitlenmişti. Taehyung onu kendi ve tezgah arasında sıkıştırmıştı. Yüzleri dip dibeydi.
“Ne yapıyorsun?” Jungkook yutkunarak sormuştu.
Taehyung tamamen dibindeydi ve bedenlerinin birleşmesi için arlarında sadece bir santim tek vardı.
“Tavşancık?” Jungkook kaşlarını çattı. Taehyung’un amacının dalga geçmek olduğunu anlamıştı ama neden hala gergin hissediyordu. Taehyung’un parfüm kokusu burnuna dolareken yutkundu.
“Taehyung ne yapıyorsun?” Kalbi hızla atmaya başlamıştı. Nedenini bilmiyordu ama şu an karnında uçan kelebekler yüzünden kusmak istiyordu. Bu ani yakınlık onu germeye başlamıştı.
“Az önce dediğini hatırla Jungkook.” Jungkook yutkundu.
Eğer bir daha tavşancık derse öpeceğini söylemişti.
“B-Ben o anlamda söylemedim.” Neden sıcak basmaya başlamıştı ki.
Belinde hissetiği elle gözleri kocaman açılırken Taehyung ise karşısında kıvranan çocuğa zevkle bakıyordu az önceki baş kaldıran Jungkook’tan eser yoktu.
Aralarındaki bir santimide tamamen kapatmıştı ve şimdi bedenleri tamamen birbirine yaslıydı. Jungkook reflex olarak ellerini Taehyung’un göğsüne koymuştu. İttirmek ve ittirmemek arasında kalmıştı. Aradığı beyine şu anda ulaşılamıyordu.
“Ama ben o anlamda anladım.” Jungkook’un gözlerinin içine bakarar söylemişti. Bakışları Jungkook’un dudaklarına çarparken yutkundu.
Amacı sadece Jungkook’la dalga geçmek olacaktı ama şu an onun dudaklarına bakarken farklı şeyler düşünmeye başlamıştı.
Karşısındaki çocuğun kıvranmaları. Dudaklarının titremesi. Taehyung afallamıştı.
“Taehyung” Jungkook kısık bir sesle söylemişti kelimelerin devamı gelmiyordu.
İkisinin de bakışları birbirinin dudaklarındaydı.
Taehyung’un öbür elide Jungkook’un beline gitti.
Beli o kadar inceydi ki Taehyung kendini teransa girmiş gibi hissediyordu. Eğer şu an bu dudakları öperse sonrasında neler olacaktı.
“Jungkook.” Bakışlarını çocuğun dudaklarından gözlerine çıkarmıştı. Gözleri birbirine çarparken. Birkaç saniyelik bakışmadan sonra Taehyung içinden küfür etmiş zorlada olsa bedenini geri çekmişti. Jungkook düştüğü ani boşlukla affaladı.
“Gitsen iyi olur.” Taehyung ona bakmadan söyleyip hızla mutfağı terk etti.
Jungkook derin derin soluklar alırken elini tezgaha yaslamıştı. Kalbi hala deli gibi çarpıyordu.
Taehyung’tan uzak durması gerekiyordu. Kesinlikle ondan uzak durmalıydı. Bu his hiç hoşuna gitmemişti.
Yorummm atın lütfen düşüncelerinizi merak ediyorummmm
offf ne bölüm ama belki bazılarınız hızlı olacağını düşünecek ama hızlı değil çünkü ikiside ilk başlarda birbirlerine çok fazla cinsel çekim hissedecekler…
Okur Yorumları | Yorum Ekle |