Jungkook sırasında oturmuş uykulu bir şekilde dışarıyı izliyordu Jimin’le yer değiştirmişlerdi ve kendisi cam kenarına geçmişti. Yağmur damlaları yavaş yavaş sınıfının penceresine çarparken kulaklığını takmış Lana Del Ray’in Art Deco şarkısını dinliyordu. Yağmurlu havalar istemsizce onu hüzünlendiriyordu sanki o gün üzgün olması gereken bir günmüş gibi hissediyordu.
Dersleri Matematik’ti ve kimse dersi dinlemiyordu.
Jimin’de tıpkı onun gibi kafasını yaslamış duygusal olan bir şarkı açmış zaten hüzünlü olan kalbine daha çok acı çektiriyordu. Jimin’in bakışları hemen iki sıra ötelerindeki Yoongi ve Taehyung’a kaydı ikiside birbirleriyle derin bir sohbet içerisindeydiler , yüzlerinde çok ciddi bir ifade vardı. Jimin ikisinide çok iyi tanıdığı için ciddi bir konu olduğunu anlamıştı , iç çekti eskiden olsa kendiside onlara katılır önerilerini söylerdi.
Kulağındaki müzik değişirken bakışları onların tarafına dönen Taehyung ile çarpışmıştı. Taehyung , Jimin’le göz göze geldiği an bakışlarını kaçırmış başka tarafa bakıyormuş gibi yapmıştı ama Jimin anlamıştı , Jungkook’a bakmak istiyordu.
Uzun süredir Jungkook ve Taehyung’un birbirlerine olan bakışlarını farkındaydı , birkaç gün öncesine kadar birbirlerine dik dik bakan ikili bugün sadece kaçamak şekilde göz göze gelmişlerdi , hatta daha çok Taehyung bakmış Jungkook ise gözlerini kaçırmıştı.
Taehyung’un bakışlarının yavaş yavaş değiştiğini farkındaydı , artık herkese baktığı gibi Jungkook’a bakmıyordu , sıcak bakışların arasında gizlenilemeyen parlaklıklar vardı. Jimin Taehyung’un daha önce kimseye öyle parlak bakmadığını biliyordu.
Onu korkutan tek bir şey vardı oda eski en yakın arkadaşının ne kadar oyuncu bir karaktere sahip olduğunu bilmesiydi herkesi tek ayak üstünde kandırabilirdi ama en önemlisi kendini kandırmasından korkuyordu. Taehyung kendini kandırırsa ve gözlerindeki parlaklığı başka şeylere yorarsa işte o zaman hem Jungkook hemde kendisini çok yorardı , iç çekti eğer Taehyung’la şu an konuşuyor olsaydı deli gibi onunla dalga geçerdi.
Jimin aniden yanında harketlenen beden yüzünden başını kaldırdı. Jungkook uzanmaktan sıkılmış olacak ki yerinde dikleşmiş ve ilk baktığı yer Taehyung’un tarafı olmuştu. Jimin gülümsedi zamanla bu bakışmaların sebebini ikiside çözecekti.
“Ne zaman çalacak şu lanet zil.” Huysuz bir şekilde söylenmişti. Jimin güldü , kendiside yerinden kalkarken esnemişti tam üç derstir yatıyorlardı ve birazdan öğle yemeği saati gelecekti.
Jungkook’la birlikte girdikleri kavgadan sonra kimse onu rahatsız etmemişti , birkaç kötü bakış hala vardı ama onlarada alışık olduğu için sorun etmiyordu.
Birkaç dakika sonra zil çalmış Taehyung ve Yoongi hızla yerilerinden fırlamıştılar. Jungkook kaşlarını çattı.
“Ne oluyor bunlara?” Merakla sormuştu.
“Bilmiyorum.” Jimin de meraklanmıştı.
İkiside kantine gitmek için ayaklanmışlardı sınıftan çıktılarında birkaç öğrencinin aşağı kata doğru koştuğunu görmüşlerdi. Jungkook kaşlarını çatıp Jimin’e döndü Jimin ise bir şeyler düşünüyor gibiydi.
“Neler oluyor?” Herkes panik halindeydi ve git gide daha çok kişi aşağı iniyordu. Jimin hızlıca koşan birini durdurmuştu.
“Ne oluyor?” Merakla sormuştu. Çocuk kaşlarını çatsada Jimin’in yanında Jungkook olduğu için cevap verme kararı almıştı.
“Doyoung ve çetesi Taehyung’un çetesiyle karşı karşıya.” Hızlıca söyleyip tekrar merdivenlere yönelmişti. Jungkook ve Jimin hızla birbirlerine döndüler bir şey söylemeden ikiside hızlıca merdivenleri inmeye başlamışlardı.
İkinci kattalardı ve aşırı bir kalabalık vardı. İkili araya sıkışmaya çalıştılar sonunda görebildikleri noktaya geldiklerinde ikisinin de kaşları çatılmıştı. Doyoung ve Taehyung karşı karşıyaydı , Jungkook yutkundu ikisinin de yüz ifadesi birbirine karşı o kadar korkunçtu ki.
“Bu kadar adam sırf bu kat için mi saldıracaksınız?” Taehyung alayla söylemişti Jungkook kaşlarını çattı. Etrafına bakındığında gördüğü şeyle gözleri kocaman açılmıştı. Doyoung’un arkasında yirmiye yakın kişi vardı ve hepsinin elinde sopalar vardı.
Jungkook hızla Jimin’e döndü.
“Sadece çeteler kavga etmiyor muydu!?” sessiz bir şekilde söylemişti. Jimin’de Jungkook’un baktığı yöne bakmıştı. Gördüğü soplarla kaşlarını çattı.
“Doyoung’un arkasındakiler küçük çetler. Büyük ihtimalle ittifak olmuşlar.” Jimin hala sopalara bakarken konuşmuştu , soparları arkalarında sakladıkları için büyük ihtimalle Taehyung ve çetesi görmüyordu.
“Nasıl yani?”
“Yanisi eğer Taehyung’u yenerlerse ikinci kat kaç çete varsa onlara bölünecek.” Jungkook kaşlarını çattı çok saçmaydı.
“çok aptalca Taehyung katı kaybettikten sonra , tekrer teker hepsine saldırıp katları geri alabilir.” Jimin , Jungkook’a döndü onun zeki olduğunu ilk günden anlamıştı.
“Tabi Doyoung onlara saldırmazsa.” Jungkook anlamsızca yüzüne baktı.
“Nasıl yani?” Jimin Jungkook’a söylemeyi unutmuştu.
“Kurallara göre eğer Doyoung kazanırsa Taehyung’un alanını alır ama ondan sonra onbeş gün boyunca Taehyung’un hiç bir alanına kimse saldıramaz aynı şekilde Taehyung’ta alanı kaybettiği için on beş gün içinde kimsenin alanına saldıramaz.” Jungkook kaşlarını çattı.
“Yani Taehyung on beş gün boyunca kimsenin alanına saldırmaz ama Doyoung , Taehyung dışındaki herkesin alanına saldırabilir.” Jimin hızla başını salladı. Taehyung kesinlikle dezavantajlıydı.
“Neden?” Jungkook merakla sormuştu.
“Bir nevi iyileşme süreci diyebiliriz.” Jungkook başını sallamıştı. Mantıklıydı. Taehyung ve çetesi yara almışken başka bir çeteninde onlara saldırmasını engellemiş oluyordu bu kural.
“Doyoung’a nasıl güvendiler acaba.” Jungkook şaşırmıştı. Doyoung’la bir kere tek iletişime geçmişti ve asla güvenilmemesi gereken biri olduğunu direk anlamıştı.
“Büyük ihtimalle hepsini kandırmıştır. Baksana şunlara hepsi aptala benziyor.” Kesinlikle aptallardı. Jungkook bakışlarını tekrar ikiliye çevirmişti o sırada Jimin ise telefonundan birileriyle mesajlaşıyordu. Taehyung ve Doyoung resmen dip dibeydiler Jungkook , Taehyung ve çetesinin korkusuzluğu karşısında şaşırmıştı çünkü hepsi resmen saldırmak için hazırda bekliyorlardı.
Birkaç saniye sonra olan olmuş kavga başlamıştı. Herkes geriye çekilirken resmen yirmi kişi , beş kişiye doğru saldırmışlardı.
Taehyung , Doyoung ile kavga ediyordu , hamleleri çok seriydi ama darbe almaktan da kaçınamıyordu. Yoongi’nin üzerine dört kişi atlamıştı ve resmen hepsini dövmeye çalışıyordu Namjoon ve Seokjin ise sırt sırtaydı , Hoseok onlara göre daha çok dayak yiyordu , Jungkook ona yardım etmesi gerektiğini hissetmişti.
Birkaç dakika daha kavgayı izledikten sonra Jungkook dayanamamıştı. Hızla Hoseok’a yardım etmeye gitti. Oda kavgaya gireken Jimin onu tutmaya çalışsada başaramamıştı.
Jimin Jungkook’a küfür edip kendide kavgaya dahil oldu. Şimdi yedi kişi , yirmi kişiye karşıydılar.
Jungkook hızla Hoseok’a sopayla vuran çocuğu tutup geriye savurmuştu , Hoseok’la göz göze gelmesiyle gülümsemişti , kendisine yönelen çocukla kavga etmeye başlamıştı.
Jungkook önüne gelene yumruklarını savuruyordu , kavga git gide sertleşmeye başlarken aniden sırtına çarpan bedenle hızla saldırmak için arkasını döndü.
Taehyung ile göz göze gelmişti Taehyung şaşkınca yüzüne bakarken Jungkook Taehyung’a vurmak için yönelen birini farketmesiyle hızla Taehyung’un bileğinden tutup arkasına çekti , saldırmaya çalışan çocuğa sert bir tekme atmıştı. Taehyung aniden arkaya çekilmesiye Jungkook’un omuzlarını refleksle tutmuştu. Birkaç saniyelik şoktan sonra hızla ellerini Jungkook’un omuzlarından ayırdı.
“Senin ne işin var kavgada!?” bağırarak söylemişti ayrıca kendisine doğru gelen kişileri geriye doğru savuruyordu. Jungkook sırıttı.
“Seni korumaya geldim.” Alaycı sesine karşı Taehyung’ta gülümsemişti. İkiside tekrar kavgaya dönerken bu sefer Jungkook’un karşısına Doyoung çıkmıştı. Doyoung’un kaşları çatılırken Jungkook hamle yapması için bekliyordu.
“Sen neden burdasın!” kızarak söylemişti Jungkook kaşlarını çattı.
“Adil bir kavga olması için burdayım.” Doyoung alayla gülmüştü. Jungkook inanılmaz biriydi. Resmen sırf Taehyung’un çetesi az kişi diye kendisini ilgilendirmeyen bir kavgaya girmişti.
Jungkook hala Doyoung’un ona saldırmasını beklesede Doyung tam tersi hiçbir şey yapmıyordu.
“seni dövmeyeceğim.” diyip Jungkook’un yanından çekilerek Taehyung’a yönelmişti. Jungkook ise anlamısca arkasından bakmıştı. Aniden sırtına yediği sopayla acıyla inledi. Hızla arkasını dönmüştü. Karşısındaki çocuk tekrar sopasını savurucakken hızla geri çekilmiş çocuğun ıskalamasıyla hızla arkasına geçip kıçına sert bir tekme atmıştı.
Kavga devam ederken aniden araya giren başka bedenlerle Jungkook kaşlarını çattı. Jackson ve çetesi onalara yardım etmeye gelmişti. Kavga git gide daha büyümüş tüm öğrenciler dahil olmuştu. Hocalar ayırmak istesede gençlere engel olamıyorlardı ve Jungkook artık kimin kimin tarafında olduğunu bilmediği için önüne gelen herkese yumruklarını savuruyordu.
Jimin eline sopa almış kendisine yönelen herkese sopasıyla vuruyor yüzünde oluşan sırıtmaya engel olamıyordu. Resmen içinde tutuğu tüm öfke dışarı çıkmıştı. Seokjin ise kaçak dövüşüyor kendisine yönellen kişileri ani reflexleriyle birbirine çarpıştırıyordu. Namjoon , önüne gelene yumruk atıyor arada Hoseok’a dayak yememesi için yardım ediyordu. Hoseok ise ordan oraya atılıyor arada bir kaç kişiye tekme atıyordu. Jungkook bakışlarını etrafta gezdirdiğinde gördüğü şeyle şok olmuştu. Taehyung birine uçan tekme atmıştı. Yutkundu.
Artık sopalar dışında masalar ve sandalyelerde havada uçuşmaya başlamıştı.
Jungkook kendisini iten bedenle sertçe duvara çarpmıştı. Üstüne dört kişi birlikte çunlanmıştı.
Hızla onlardan kurtulmaya çalıştı birine vursa öbüründen yumruk yiyordu.
“Jungkook dikkat et!” Aniden gelen bağırma sesiyle üzerine doğru uçan sandalyeyi görmüştü gözleri kocaman açılırken , bir beden önüne kapanmış Jungkook’u hızla kollarının arasına almıştı.
“Taehyung!” Bağıran Yoongi’ydi. Jungkook kendisini saran bedenin acıyla inlediğini duymuştu. Taehyung’un bedeni hala Jungkook’u sararken ikiside kıpırdayamıyordu. Jungkook şoka girmişti.
Taehyung hızla başını kaldırıp Jungkook’a doğru sırayı fırlatan bedene baktı. Eunjun’du.
“Polis geliyor!” Öğrencilerden biri bağırmıştı. Kalabalık polisin ismini duymasıyla kavga etmeyi bırakmış hızla etrafa saçışmaya başlamışlardı.
“Gidelim.” Taehyung söylemişti. Jungkook şoktan çıkıp hızla Taehyung’a baktı her yeri kanlar içindeydi. Taehyung onun bir şey söylemesine izin vermeden elinden tutmuş koşmaya başlamıştı Jungkook ise sadece onun elini tutup koşan bedene bakıyor kendiside koşuyordu. Aklında hala Taehyung’un acıyla inlemesi vardı.
İkinci kattaki herkes bahçeye doğru koşmuştu Poliseler kaçanları kovalamaya çalışıyordu. Taehyung küfür mırıldanıp hızla Jungkook’u da kendiyle birlikte başka yöne sürükledi.
“Taehyung!” Seokjin bağırmış görmesi için el sallamıştı. Hızla Seokjin’in olduğu yöne koşmaya başladılar.
“Beni takip edin.” Seokjin söylemiş üçü birlikte hızlıca okulun ara kısmına girmişlerdi Jungkook’la Taehyung’un eli hala sıkıca birbirine bağlıydı.
“Soldan ilerleyin çokta yüksek olmayan bir duvar var ordan atlayın. Ben öbülerini bulacağım.” Taehyung hızla başını salladı. Seokjin yanlarından ayrılırken ikili sola sapmışlardı. Aradan çıktıkları gibi okulun arkasındaki küçük bir alana gelmişleri Seokjin’in dediği gibi kısa bir duvar vardı. Pek kısa değildi ama öbürlerine göre idare ederdi.
Taehyung Jungkook’tan elini ayırmış hızla duvara doğru koşmuştu zıplayıp duvarın ucuna tutundu daha sonrasında kendini yukarı çekmişti. Birkaç zorlamanın ardından duvarın üzerine tamamen çıkmıştı. Bakışlarını Jungkook’a çevirdi hızla duvarda oturur pozisyona gelip elini aşağı doğru uzatmıştı.
“Çabuk.” Jungkook başını salladı kendide biraz duvardan uzaklaşıp daha sonra koşarak zıplamıştı Taehyung’un elini tutmasıyla , Taehyung sıkıca onu yukarı doğru çekmeye başlamıştı Jungkook’ta öbür eliyle duvara tutunmuş kendini yukarı ittiriyordu sonunda kendisinin de çıkmasıyla bu sefer okulun dışına doğru bakmışlardı.
Bu sefer Jungkook oturur pozisyona gelmiş Taehyung’un elinden tutarak aşağı yavaşça atlamasına yardım etmişti. Taehyung indiği gibi hızla Jungkook’a yardım etmek için kollarını açmıştı Jungkook’ta duvardan aşağı sarkarken Taehyung daha yumuşak inmesi için bacaklarından tutmuştu. Sonunda ikiside duvardan çıkmış koşmaya başlamışlardı.
“Nereye gidiyoruz?” Jungkook bağırdı. Taehyung koşarken cevap vermişti.
“Benim evime.” Jungkook yutkundu.
off bölüm güzel ama nedense içime sinmedi yaaa düşüncelerini belirtin lütfen etkileşim alamayınca hevesim kırılıyor.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |