“Benimle oynama.”

Jungkook sertçe voleybol topunu karşıya göndermiş maça devam etmişlerdi. Bay Lee hepsini kulağından çekip sonunda antreman çalıştırmaya getirmişti ve şimdi karşı karşıya maç yapıyorlardı , Taehyung'la aynı takımdaydı ve bugün ona olan davranışından dolayı kendini hiç rahat hissedemiyordu özelliklede Kim Taehyung'un gözleri sürekli onun üzerindeyken.

Taehyung'tan hoşlanıyordu ne nekadar kendini kandırmaya çalışsada sonunda pes etmişti çünkü genç çocuk ona minik bir adım bile yaklaşsa kalbi deli gibi çarpıyor kendisi daha çok yaklaşmak istiyordu.

Taehyung duygusal olarak sevilmesi gereken birimiydi ondan emin değildi.

Bugün yaşadıkları olaydan sonra Taehyung'u lavaboda biriyle dib dibe girmiş flörtöz bir şekilde konuşurken yakalamıştı , üstelik Taehyung kendisini görmesine rağmen istifini bozmamış çocuğun dibine daha çok girmişti. Jungkook tüm bedenin kasıldığınu hissetsede bir şey yapmamış sadece elini yavaşça yıkayıp ikisine de bakmadan tuvalleten çıkmıştı , tabi sonrasında derin bir iç çekmesi gerekmişti. Başkalarına da kendisi gibi yaklaştığını düşünmek morelini bozmuştu.

Şimdi ise kendisine gelen toplara öyle sert vuruyordu ki kimse topu karşılayamıyordu. Çoğu sayıyı takımı kendi sayesinde almıştı.

Forması terden ıslanmıştı ve zaten hasta olan bedeni yorgunlukla bitap hale düşmüştü.

"Jungkook sen çık oğlum , iyi gözükmüyorsun." Bay Lee seslenmişti. Jungkook'un ten rengi de yüzü gibi beyazlamıştı , kendinde itraz edecek gücü bulamadığı için Bay Lee'yi onaylamış maçtan çıkarak yedek takımın oturduğu alana gitmişti.

Hızla çantasının yanındaki suyu alıp içmeye başladı.

Tüm vücudu deli gibi ağrıyordu , yerinde gerinemeye çalışsada olmamış kollarını kaldıracak güç bulamamıştı kendinde. Başını duvara yaslayıp gözlerini kapattı. Aklını toplaması gerekiyordu fakat kulağı yoğun bir şekilde çınlamaya başlarken bunu yapmak çok zordu.

"Jungkook iyi misin?" Jungkook zor zor duyduğu sesle bakışlarını kaldırmış fakat yerinde dönüp duran kişi yüzünden kim olduğunu algılıyamamıştı.

Ellerini gözüne götürüp ovalamaya çalıştı ama geçmiyor başı daha çok dönüyordu.

"B-Ben" konuşmaya çalıştı ama sesler uğultu gibi geliyor , kulakları çınlarken başı deli gibi dönüyordu. Yavaşça ayağı kalkmaya çalıştı ama aniden yer ayağının altından kaymış bedeni sertçe zeminle buluşmuştu.

——

Taehyung hızla topa vurup kazandığı sayıyla gülümsedi bakışları Jungkook'un oturduğu tarafa dönmüştü genç çocuğun hasta olduğunu bildiği için sürekli bakma ihtiyacı hissetmişti.

Jungkook elleriyle başını eğmiş gözlerini ovuyordu Leo ise ona bir şeyler söylemeye çalışıyordu , kaşları çatılırken onların oturduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı , maçtan çıktığı için Bay Lee arkasından sesleniyordu ama umursamadı. Bakışları hala Jungkook'ta iken genç çocuğun ayağı kalkmaya çalıştığını görmüş ve bir kaç saniye sonra ayağı kalkan beden hızla yere düşmüştü.

"Jungkook!" Taehyung panikle bağırıp hızla yere düşen bedene doğru koştu. Leo'da Jungkook'u tutmuş şaşkınca uyandırmaya çalışıyordu.

Tüm takımdakiler hızla Jungkook'a doğru ilerlerken

Taehyung genç çocuğu omuzlarından tutup kafasını bacağının üzerine koydu.

"Jungkook uyan , Jungkook!" panikle genç çocuğun ismini söylüyor yanaklarına uyanması için minik münik darbeler vuruyordu.

Bay Lee hızla Jungkook'un yanına oturup nabzını ölçtü neyse ki nabzı normaldi.

"Jongin bacaklarını tutup kaldır , sizde etrafı açın hemen , çocuğu darlamayın!" Bay Lee bağırmış Jongin hızla dediğini uygulamıştı.

Bay Lee panikle Jungkook'u kaldırmaya çalışan Taehyung'a baktı.

"Taehyung sakin ol çocuğu sarsma." Taehyung hızla başını sallayıp Jungkook’un yanaklarını sarsmayı bıraktı ama eli hala aynı yerde duruyordu.

"Koş odamda masanın üzerinde kolanya var getir. Hızlı!" Genç çocuk onaylayıp Bay Lee'nin odasına doğru koşmuştu. Taehyung Jungkook'u sarsmayı bırakmış endişeli gözlerle çocuğun yüzünü incelemişti. Dudakları dahil her yeri bembeyazdı ve başı dahil tüm vücudu ateşler içinde yanıyordu.

"Teni çok sıcak." Pankile Bay Lee'ye doğru söylemişti. Antrenörü elini baygın çocuğun başına ve yanaklarına koydu. Ateşi baya vardı.

"Kucağınıza alın , biriniz soyunma odasına götürün." Bay Lee söylemiş çocuklardan biri tam yönelecekken Taehyung hızla Jungkook'un bacaklarındaki başını kollarının arasına alıp öbür elinide genç çocuğun bacağının altından geçirmiş ayağı kalkmıştı. Jungkook'un kolları hareketsizce yere doğru sarkarken soyunma odasına doğru ilerlemeye başladılar.

Soyunma odasına girdiklerinde Bay Lee hızla kabinlerden birinin içine girip soğuk suyu açmıştı bakışlarını endişeyle Jungkook'a bakan Taehyung'a çevirdi.

"Suyun altına getir , sende ıslanıcaksın ama" Taehyung sorun yok anlamında başını sallamış kucağındaki bedenle birlikte kabinin içine girmişti soğuk su bedenine değmeye başladığı an irkilmiş Jungkook'u daha sıkı tutmuştu.

Yüzüne gelen soğuk suyla boğulma hissi yaşayan Jungkook baygın gözlerini açmış ani şokla hızla nefes almaya çalışmıştı. Elleri onu tutan bedenin boynuna girdeken vücuduna değen soğuk su yüzünden inlemişti

"Ç-çok soğuk." seslice söylemiş tutunduğu boyuna daha sıkı tutunmuş kendini suya göre daha sıcak olan bedene sıkıca sarmıştı.

"Üşüyorum." tekrar konuşmuştu. Taehyung kendisine sokulmaya çalışan bedenle yutkundu Jungkook'un yorgun ama acı dolu sesine karşı sadece bedenini daha sıkı tutmakla yetindi. İkisi hala soğuk suyun altında ıslanırken Jungkook sonunda birazda olsa kendine gelmesinin etkisiyle başını sokulduğu boyundan çıkarmış ikili göz göze gelmişlerdi.

"Taehyung?" diye mırıldandı. Taehyung şaşkınca ona bakan her yeri ıslanmış bedene karşı sadece iç çekmişti. Jungkook'un kolları hala sıkıca boynunu sarıyordu.

"Taehyung tamam oğlum çıkın dışarı." Bay Lee Jungkook'un kendine geldiğini görmüş rahat bir nefes vermişti.

Taehyung onu dinleyip kucağındaki bedenle dışarı çıkmıştı. Jungkook'u yavaşça oturaklardan birine oturttu , Jungkook hala şaşkınlığını gizliyemezken elini genç çocuğun boynundan çekmişti.

"Jungkook iyi misin oğlum? " Bay Lee endişeyle süzmüştü karşısındaki çocuğu. Ne kadar soğuk kanlı durmaya çalışsada kendiside aniden bayılan beden için endişelenmişti.

"İyim efendim , ben özür dilerim sizi endişelendirdim." Jungkook mırıldanarak söylemişti resmen. Bay Lee gülümseyip genç çocuğun ıslak omzunu patpatladı.

"Sorun değil oğlum sen iyi olda." Elini çekerken bakışlarını Taehyung'a çevirdi.

"Ben gidiyorum sizde hemen kurulanın ıslak ıslak durmayın." Taehyung hızla başını salladı.

Bay Lee tekrar Jungkook'a dönmüştü.

"Jungkook üstünü değiştirdiğin gibi direk hastaneye gidiyorsun evladım tamam mı?" Jungkook'ta aynı şekilde hızla başını onaylamıştı , Bay Lee gülümseyip ikisinide süzdü.

"Hadi hemen kurulanın , Tae Jungkook sana emanet." Taehyung ve Jungkook'un bakışları hızla birbirini bulurken Bay Lee sırıtmış arkasını dönüp çıkmıştı.

"Daha iyi misin?" Taehyung merakla sordu , ne kadar kabul etmesede Jungkook için deli gibi endişelenmişti resmen genç çocuk kendisi yüzünden yağmurda kalmış hastalanmıştı. Jungkook başını onaylar anlamda salladı.

"iyim." diyebilmişti sadece. Resmen gözünü açtığında kendini Taehyung'un kucağında bulmuştu teşekkür etmesi gerekiyordu ama kalbi deli gibi atarken konuşmak çok zordu.

Taehyung hızla dolaplardan birine yöneldi Jungkook yazılı dolabı açmış genç çocuğun kıyafetlerini hızla eline almıştı.

" hemen giyinde tekrar hasta olma." kıyafetlerini eline uzatırken söylemişti Jungkook bir şey söylemiyor sadece başını onaylar anlamda sallıyordu. Kendisine uzanılan kıyafetleri eline aldı , üstü sırıl sıklamdı.

Taehyung bu sefer kendi dolabına yönelmiş kendi kıyafetlerini çıkarmıştı. Jungkook o ara ayağı kalkmış üzerindeki üniformayı çıkarıp sandaylelerden birine koymuştu. Etrafta havlu olmadığı için kalkıp kendi dolabına yöneldi , dolabı Taehyung’un dolabının bir üstündeydi.

Taehyung tam kıyafetlerini alıp önüne dönecekken Jungkook'u farketmemiş ikiside birbirine çarpmıştı. Taehyung koktuyla irkilirken Jungkook'un eli panikle Taehyung'un beline gitmişti.

İkili şaşkınca birbirlerine bakıyorlardı.

Konuşan Jungkook oldu.

"B-Ben havlumu alacaktım." diyebilmişti sadece , sesinin titremesine içinden küfür etti.

Eli hala Taehyung'un belindeydi.

Taehyung dibindeki çocuğun ıslak saçları ve çıplak üst bedeni yüzünden afallamış kalbi hızla atmaya başlamıştı. Elindeki kıyafetler ikisininde arasında küçük bir mesafe oluşturuyordu , resmen dolapla Jungkook arasında sıkışmıştı.

Eğer biri onları bu halde görürse Taehyung'un alta olan kişi olacağını düşünürdü kesinlikle , aklına gelen bu durumla hızla kaşlarını çatmış Jungkook'un da kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu , birkaç saniye sonra Jungkook kendini Taehyung ve dolabın altında sıkışmış bulmuştu. Gözleri şaşkınca açılırken Taehyung'un alayla sırıtan yüzüne bakıyordu. Taehyung'un bir eli dolaba yaslanmış bir eli iste Jungkook'un çıplak ince beline dolanmıştı teni hala sıcaktı.

"Ne yapıyorsun?" diyebildi sadece karşısında ki genç çocuğa Jungkook. Bugün onun şok geçirme günüydü.

"Hiççç." Taehyung uzatarak söylemiş dolaba koyduğu eli Jungkook’un giyinme dolabına uzanmış içinden havlu çıkarmıştı. Jungkook'un meraklı bakışları hala onun üzerindeyken ellerini genç çocuğun hiç istemese de ince belinden çekmiş yerinde hafif düzelerek Jungkook'un saçlarına havluyu götürüp genç çocuğun saçlarını kurulamaya başlamıştı. İkisininde kalbi deli gibi atıyordu. Jungkook her ne kadar durumu kabullensede Taehyung içinden sadece basit bir kaç duygu diye geçirdi ama çocuğun saçlarını kurulamaya çalışan elleri öyle demiyor tam tersi Jungkook'un ince bellinde tekrar gezinmek için can atıyordu.

"Yapma." Jungkook kendinde güç bulmuş saçlarını incelikle kurutmaya çalışan bedene karşı anca konuşabilmişti. Taehyung'un elleri duyduğu şeyle yerinde sabitlenirken genç çocuğun gözlerinin içine baktı.

"Ne yapmıyım?" diyebildi sadece. Jungkook yutkunmuş Taehyung'un gözlerinin en derinine bakmıştı. Elleri , saçlarında sabit kalmış Taehyung'un iki bileğine gitti.

"Benimle oynama." ince bilekleri kavramış havlu yere düşerken yavaşça Taehyung'un ellerini aşağıya doğru indirmişti. Taehyung'un gözlerinden binlerce duygu geçerken bileğindeki ellere baktı yüzünde yine küçük bir sırıtma vardı.

"Neden oynamıyım eğlenceli değil mi?" diye sordu bakışları tekrar Jungkook'u bulurken , Jungkook genç çocuğun gözlerindeki parlak ışıltıları görmüştü.

"Bu bir oyun değil Taehyung." demişti ciddi sesiyle. Değildi evet başta birbirlerine baş kaldırmak güzeldi ama bu durum cinselliğe ve duygusallığa evrilmemişti , şimdi ikiside birbirlerinin gözlerinin içine arzuyla bakarken bunun bir oyun olduğunu söylemek sadece aptalların yapacağı bir şeydi.

"Şu an bu lanet okul dahil her yer oyun Jungkook." Taehyung bir adım atmış aralarındaki mesafeyi tamamen kapatmıştı. İkisininde dudaklarının arasında artık milimler vardı ama birbirini öpmekten çok uzaklardı. Jungkook bu oyunu istemede ikisi içinde bir oyun başlamıştı.

"Aklındaki planı biliyorum Jeon. İkimizinde aynı şeyi istediğini biliyorum." Jungkook yutkundu aklında tek bir plan vardı ve oda bu okuldaki aptal düzeni bozmaktı.

"sana bu okuldaki düzeni bozmanda yardım edeceğim ama bir şartla." Jungkook dudaklarına değen sıcak nefesler yüzünden ateşinin tekrar çıktığını hissediyordu.

"ne şartı?" Taehyung'un bileklerini tutan kendisiydi ama sanki Taehyung onu tutup kapana kapatmış gibi hissediyordu.

"bu okulu bitirene kadar bana aşık olma Jeon , çünkü ben öyle yapacağım."

Jungkook'un gözleri kocaman açılırken dudaklarına konulan çok hafif bir öpücükle yutkunmuş ikili birbirlerini izlerken Taehyung yavaşça bileklerini genç çocuğun elinden çekmişti.

Jungkook hala şok içindeydi , kalbi deli gibi atarken kulağında aynı cümleler tekrarlanıyordu.

"üzerini giyin Jungkook." Taehyung genç çocuğum şok oluşuna karşı gülüp , yere düşen kıyafetlerini alıp hızla ıslak üstünü değiştirmeye başlamıştı. Jungkook o kadar şok içindeydi ki Taehyung'un yanında soyunduğunı bile farkedememişti.

Sonunda kendine geldiğinde Taehyung'a bir şey demeden kendi de kıyafetlerini giymeye başaldı. Sonunda ikiside hazır olduğunda Taehyung çantasını alıp çıkacaktı ki bileğini tekrar bir el tutmuş bakışlarını arkasındaki Jungkook'a çevirmişti.

"Bu okulu bitirdikten sonra benimle kahve içmeye gelir misin?" Jungkook için bu randavuya çıkalım demekti , Taehyung'un şartını kabul etmişti. Bu okulu bitirine kadar ona aşık olmayacaktı. Taehyung karşısındaki bedene bir kaç saniye şaşkınca bakmış daha sonrasında güzel bir gülümseme yollayarak başını onaylar anlamda sallamıştı.

"Kahveleri sen ödersin." Taehyung'un söylediğiyle ikside seslice gülmüş içten içe bu okulunun sonunu hemen getirmek için heycanla tutuşmuşlardı. Daha gitmeleri gereken bir randavu vardı.

Yani kitap yayınlıyorummm texting Whatsapp Boy diye tabiki yine Taekook umarım okumak istersinizz etkileşime göre kitabı devam etireceğim.

Bu bölümü çok sevdimm inşallah sizde seversinizzzz

Jungkook ve Taehyung hala kavuşmadı ama okul bitince birbirlerine kavuşacaklarına söz verdiler bizede hayırlı demek düştü…