Jungkook , Taehyung'un ısrarla ona Jimin'le takılma demesini anlıyamuyordu.
Jimin'le konuştuğu ilk andan beri onun iyi biri olduğunu anlamıştı hatta yakın arkadaş olacaklarına bile emindi ama Taehyung'un uzak dur demesi içten içe Jimin'i merak etmesine neden olmuştu. Tüm gece bunlar hakkında düşünürken uyuya kalmış ve bu yüzden ilk dersine geç kalmıştı.
Sınıf kapısının önünde birinci dersin bitmesini bekliyordu. Zilin çalmasıyla sınıfının kapısı açılmış öğrenciler çıkmaya başlamıştı. Hızla sınıfına girdi.
Jimin yine uyuyordu. Kendi sırasına ilerlerken ona bakan kötü gözleri umursamamaya çalışıyordu. Sınıfın çoğu onu sevmemişti.
Sırasına oturmasıyla Jimin başını kaldırmış yanında oturan çocuğa bakmaştı Jungkook'u gördüğü an gözleri parlamıştı.
"Günaydınn" gülümsemişti.
"Günaydınn" Jungkook'ta aynı şekilde karşılık vermiş sırasına oturmanın verdiği rahatlıkla esnemişti.
"Kimin dersi?"
"Matematik , Bay Jongyul'un" Jungkook ilk dersi kaçırdığı için mutlu olmuştu çünkü matematikten nefret ederdi hatta matematik olan her şeyden nefret ederdi. Bakışlarını sınıfta gezdirdi. Göz göze geldiği bedenle kaşlarını çattmıştı Min Yoongi , kendisi ve Jimin'e sinirle bakıyordu.
"Bu niye sürekli böyle sinirli bakıyor." Jungkook'un dediğiyle Jimin onun baktığı yöne bakmıştı. Yutkundu. Onunla göz göze gelemek bile kalbini ağrıtıyordu.
"Normal hali." Jimin'in dediğiyle Jungkook , Yoongi'den bakışlarını çekmiş Jimin'e dönmüştü.
"Biliyormusun Yoongi hemen bizim yan dairemizde oturuyor." söylediği şeyle Jimin şaşkınlıkla ona bakmıştı.
"Ciddi misin? Sen Bukchon'da mı oturuyorsun?" Jungkook'un kaşları çatılırken Jimin kırdığı potayı farketmiş olacak ki hızla gözlerini kaçırmıştı.
"Yoongi'nin evini nerden biliyorsun?" merakla sordu. Jimin hakkında çoğu şeyi bilmiyordu ve eğer en yakın arkadaş olmak istiyorlarsa ona her şeyi düzgünce anlatması geriyordu.
"Jungkook ben öğlen tenesüsünde sana her şeyi anlatacağım. Bu okulu okulun kurallarını çeteleri ve kim olduğumu hepsini anlatacağım bana inan." sesindeki emin tonla Jungkook başını sallamıştı. Jimin'i fazla darlamak istemiyordu o yüzden öğlen vakti konuşabilirlerdi hemde zamanları daha çok olurdu.
Zilin çalmasıyla herkes sınıfa dönmüştü. Derste Jungkook ve Taehyung arada bir göz göze geliyor ve birkaç saniyelik bakışmadan sonra birinin pes etmesiyle gözleri ayrılıyordu. Jungkook tüm dersler boyunca okullar ve çeteler hakkında kendi kendine teoriler oluşturmuş , hangisinin daha mantıklı olduğunu tartmaya çalışmıştı.
Birkaç derse daha girdikten sonra sonunda öğle yemeği saatinin gelmesiyle ikili Doyoung ve arkadaşlarından saklanarak yemek katına gelmişlerdi. Jimin'in dediğine göre yemek katında Doyoung ona karışamazmış çünkü burası ortak alanmış. Dediğini anlamsız bulsada en azından Doyung'un ona karışamayacak olması onu mutlu etmişti. Kantine girdikleri gibi tüm bakışlar ikiliye dönmüştü. Belli ki Jungkook'un şanı herkese yayılmıştı.
Buldukları boş alana oturdular şanslarına sağ taraflarında Doyoung ve arkadaşları sol taraflarında ise Kim Taehyung ve arkadaşları vardı en kötü yanı ise ikiside kaşları çatık Jungkook'a bakıyorlardı. Jungkook ikiliyi takmamaya çalışıp Jimin'e döndü. Oda gergince etrafına bakıyor ona bakan aşağlayıcı bakışlara karşı sadece gözlerini kaçırıyordu.
"Doyung bana öldürecek gibi bakıyor" Jumgkook'un sesiyle Jimin ona dönmüş daha sonra Doyung'a bakmıştı gerçektende öldürecek gibi bakıyordu.
"Dua et kantinden çıkarken bizi takip etmesinler." Jungkook onaylayarak başını sallamıştı burya saklanarak gelebilmiştiler ama çıkışı hiç düşünmemişlerdi kendi için sorun değildi ama Jimin'in kendisi yüzünden dayak yemesini istemiyordu. Jungkook bu konuyu zilin çalmasına yakın düşünmesi gerektiğini aklına yazıp Jimin'e baktı Jimin ona beklentiyle bakan gözlerle yutkundu her şeyi anlatmanın vaktinin geldiğini biliyordu.
"sanırım başlamam gerekiyor?" Jungkook onaylar şekilde başını sallamıştı. Jimin iç çekmişti ilk olarak çeteleri anlatacaktı.
"Okulda üç büyük çete var bu çeteler okulda belirli alanlara sahip ve eğer sana o alanları yasaklarlarsa o alanlara giremezsin , girdiğin an kargalar çetelere haber uçurur." Jungkook kaşlarını çattı devletin mülkünü kendilerine ayırıp bide girmeyimi yasaklıyorlardı.
"Kargalar o çeteler için çalışan öğrencilere deniyor ve kimse o kargaların kim olduğunu bilmiyor her çete için farklı kargalar var." Jimin bakışlarıyla bir yeri işaret etmişti.
"şu çete " Jungkook gösterdiği yere baktı. Yedi kişilik arkadaş grubuydu birbirleri ile dalga geçiyor şakalaşıyorlardı.
"onlar en büyük üçüncü çete" Jungkook şaşırmıştı çünkü dışardan asla çete gibi durmuyorlardı daha çok samimi arkadaş grubu gibiydiler.
"Çetelerinin ismi Yedigüç bu ismi almalarının nedeni her zaman güçlerini birlikte kullanmaları ve çok sıkı dost olmalarından dolayı çetenin lideri Jackson siyah saçlı kalıplı olan." Jungkook bakışlarını çocuğa çevirmişti yakışıklıydı ve güzel bir gülümsemesi vardı heycanlı bir şekilde arkadaşlarına bir şeyler anlatıyor ve gülüyorlardı.
"Aşırı komik ve sevecen biridir ayrıca iyi kalpli bu okulda en sevilen çete sanırım onlar ellerinden geldiğince herkese yardım etmeye çalışırlar kolay kolay kimseye bulaşmazlar daha çok insanlar onlara bulaşır ama bulaştımıda pişman olurlar çünkü cidden dövüşmeyi çok iyi biliyorlar okulun spor salonu onlara ait." Jimin aklına bir şeyler gelmiş gibi gülmüştü.
"o sahayı almak için canları pahsına savaşmışlardı." Jungkook kaşlarını çattı.
"Nasıl aldılar?" Jimin Jungkook'un sorgular sesiyle gülmüştü.
"orayı sonra anlatacağım önce çeteleri tanı." Jungkook başını salladı.
"Okulun sahası zaten yeterince büyük olduğu için onların üçüncü çete olmalarına yetip artıyor bile " demek sıralama alınan yerlere göre belirleniyordu.
"İkinci büyük çete Dogyung'un çetesi onlar sekiz kişiler çetelerinin ismi Yıkım çünkü bildikleri tek şey dövüşmek asla zeki değiller okulun en sevilmeyen çetesi , güç kullanmadan bir şey beceremezler ve zorbalar okulun birinci koridoru ve birinci katı onlara ait merdivenler dışında , çünkü merdivenler ortak alan ayrıca ikinci katın yarısı da onlara ait büyük ihtimalle birkaç güne tüm katı almak için savaşabilirler." Jimin yüzünü buruşturmuştu Dogyung ve arkadaşlarından nefret ediyordu.
"Dogyung'a asla bulaşmaman gerekiyor çünkü o insanları takıntı yapar ve bir kere seni aklına kazıdı mı artık seni mahvedene kadar bırakmaz seni bıraktığu zaman ise zaten tamamen mental olarak yok olmuş olursun." Jungkook bakışlarını Dogyung'a çevirdi. Direk göz göze gelmeleriyle yutkundu kesinlikle Dogyung onu kafaya takmıştı.
"Jungkook eğer onların üstesinden gelmek istiyorsan zeki olman gerekiyor çünkü o aptallar asla zeki değiller. " Jungkook gülümsedi o zaman kesinlikle onların üstesinden gelebilirdi. Belki derslere kafası çalışmıyor olabilirdi ama şeytanlık konusunda üzerine yoktu.
"Ve birinci grup Kurşun Geçirmezler" Jungkook yüzünü buruşturdu hepsinin ismi neden bu kadar saçmaydı.
"Onlara öyle demelerinin nedeni kimsenin onları yenememeleri ve istedikleri alanları almaları okulun ikinci katının yarısından tut beşinci kata kadar hepsi onların ortak alanlar dışında liderleri Kim Taehyung." Jungkook şaşırmamıştı çünkü onları gördüğü ilk andan beri baskın enerjilerini hissetmişti. Ama bukadar büyük alanı almaları onlar gerçekten üst leveldi.
"Hepsinin farklı özellikleri var tamamen birbirlerinden çok farklılar" Jungkook merakla Jimin'e döndü öbür çeteler için böyle şeyler söylememişti.
"Ne gibi farklıklar?"
"Şu gördüğün uzun boylu esmer tenli , kalıplı olan Kim Namjoon , aralarında en zekisi o eğer bir alanı almak istiyorlarlarsa Kim Namjoon stratejiyi oluşturur ve ona göre savaşa girerler tüm ders notları yüz okulun birincisi sert bir yapısı var , gereksiz konuşmaları sevmez ayrıca her savaşta olumlu ve olumsuz olan her şeyi teker teker anlatır onu dinlemeden asla bir savaşa girmezler" Kim Namjoon , Jungkook'un Dogyung'tan kaçarken bileğini tutup durduran ve ona cevap vermeyen çocuktu. Bu kadar zeki birinin neden bu okulda olduğunu anlamamıştı hele birde çete içinde.
"Şu gördüğün çok yakışıklı olan Namjoon'un sağında oturan Prense benziyen Kim Seokjin." Jimin'in benzetmesi sayesinde Jungkook direk Seokjin'i bulmuştu geniş omuzları yakışıklı yüzüyle kesinlikle prense benziyordu.
" Seokjin aralarından en büyüğü ama sanki en küçüğüymüş gibi davranır hiçbir kavgaya girmez tam bir rötgencidir senin yalan söyleyip söylemediğini saniyesinde anlıyabilir. En önemli özelliğide hemen seni çözümlemesidir onun yanında kavga ettiğin an senin kavga etme şeklini birkaç saniyede çözer ve kavga anında çete arkadaşlarına seni nasıl yenebileceklerini anlatır. O gerçekten korkulması gereken biri." jungkook yutkundu biri zeki biri ise gözcüydü şimdiden bile yenilmeleri imkansızmış gibi duruyordu.
"Seokjinin sağında büyük bir gülümsemesi olan heycanla bir şeyler anlatan ise Jung Hoseok arlarında en iyisi o bir müchever gibi , tamamen yapıcı konuşmasıyla herkesi etkiler onunla konuştuğun an kötü olan her şeyden vazgeçer ve bir anda içinde kelebekler uçuşur gibi hissedersin gerçekten çok etkili bir kişiliği var eğer çetesi kavga etmek istemiyorsa veya uzlaşılması gereken bir konu varsa olaya Hoseok'u dahil ederler ve olay bir kaç saniyede çözülür" Jimin gülümseyerek iç çekmişti. Jungkook bakışlarını Hoseok'a çevirmiş büyük gülümsemesiyle istemsizce kendiside gülümsemişti. Jimin'e göre Jung Hoseok'un gülüşü çiçekli bir bahçede hafif rüzgar esintisiyle gözlerini kapatıp piyano çalmak gibiydi. Huzurlu.
"Kim Taehyung o herkesten farklı." Jungkook farketmese de Jimin'i pür dikkat dinlemeye başlamıştı. Sanırım aralarından en çok onu merak ediyordu.
"O etrafındaki herkesi etkleyen biri. Gülüşü , konuşması , bakışları her şeyi seni etkiler bugün ona düşmansan yarın ona aşık olursun. Durup dururken geceleri onu düşünmeye başlarsın seni öyle bir etkiler ki aklını başından alır. Taehyung bir okyanus gibi bazen masmavi durgun bazense kopkoyu hırçın ona baktıkça huzurlu hissedersin ,ama sinirlendimi öfkeli , hırçın , gözleri hiçbir şeyi görmez. Seni içine öyle bir çeker ki boğulmamak için yalvarırsın. Taehyung kesinlikle uzak durulması gereken biri zeki , kurnaz , bipolar ne ararsan var.
Çetesindeki herkesin ayrı ayrı özellikleri sanki onda toplanmış gibi her şeye sahip o Joker eleman gibi nerde eksiklik varsa orda kendini gösterir ayrıca çok acımasız biri eğer onu üzecek , kızdıracak bir şey yaparsan gözünün yaşına bile bakmaz seni mahveder."
Jungkook kaşlarını çattı bakışları Taehyung'a dönmüştü. İkisi göz göze gelirken Taehyung alayla sırıtmıştı. Jimin'in Jungkook'a çetelerle ilgili şeyler anlattığını anlamıştı ve sanırım sıra ona gelmişti. Jungkook onun alaylı gülümsemesine göz devirdi. Kim Taehyung aşırı yakışıkı ve etkileyici biri olabilirdi ama Jungkook'a bunlar sökmezdi.
Jimin sessizleşirken Jungkook kaşlarını çattı. Min Yoongi'yi anlatmamıştı.
"Peki Yoongi?" yutkundu. Jimin için Yoongi anlatılması en zor kişiydi.
"Yoongi" sessizce söylemişti Jungkook Jimin'in yüzünde oluşan kara bulutlarla Yoongi'nin Jimin için farklı olduğunu anlamıştı çünkü Jimin söylemese bile gözlerinde oluşan doluluk her şeyi anlatıyordu. İç çekti.
"Yoongi , o kızgın bir boğa gibi her şeye herkese öfkeli onu gülümserken görmek imkansız. Nadir zamanlarda gülümser ama gülümsedimi de küçük bir kediye benzer çok sevimli olur." Buruk bir şekilde gülümsemişti.
" Yoongi çetede tüm kavgalara ilk dahil olandır aşırı saldırgandır asla darbe almaktan korkmaz sinirlendiği anlarda direk yanından kaçman gerekiyor , neye sinirlendiğini bile bilmezsin.
Çeteler onunla kavga etmekten korkar çünkü karşısındakini yenmeden asla pes etmez ölümüne savaşır hatta sırf bu yüzden benle Taehyung ona hep çok kızardık." dalgınlıkla söylediği şeyle Jungkook'un gözleri kocaman olmuştı.
"sen mi?" Jimin başını onaylar anlamda sallamıştı. Jıngkook'a her şeyi anlatıcağına söz vermişti.
"Ben de" Jungkook yutkundu.
"Onların çetesinde eskiden bende vardım." Jungkook , Taehyung ve çetesi ile ilgili bir olay bekliyordu ama asla onların çetesinden biri olmasını beklemiyordu şok olmuştu.
"neden ayrıldın?" Taehyung'un Jimin'den uzak dur demesinin nedeni büyük ihtimalle ayrılmalarından dolayıydı.
"Ayrılmadım , kovuldum" gülerek söylemişti Jungkook kaşlarını çattı.
"Neden?" Jimin nedenini anlatmak için hazır hissetmiyordu.
"Jungkook benim hakkımda sadece şu ikisini bilmen gerekiyor , birincisi Min Yoongi benim eski sevgilim ve kahretsin ki hala onu deli gibi seviyorum , ikincisi ise ben çok büyük bir aptallık yaptım ve bu hem arkadaşlarımdan ayrılmama hemde sevdiğim adamdan ayrılmama neden oldu ne yaptığımı sana şimdi anlatamam ama zamanı geldiğinde her şeyi anlatacağım o gün istersen benden nefret et istersen beni kov ama bilki tüm olanlar ben istemeden oldu şu an bunu sana anlatmak için hazır değilim önce beni çok iyi tanımanı istiyorum. Ben uzun zaman sonra ilk defa iyi bir arkadaş buldum seni de kaybedemem."
Jungkook ağzı açık kalmış Jimin'e bakıyordu.
O Min Yoongi'nin eksi sevgilisiydi. Sanırım tek takıldığı nokta buydu çünkü şimdi Min Yoongi'nin ona olan öfkeli bakışlarını anlayabilmişti. Kesinlikle ikisi içinde hala bir şans olduğuna emindi.
Hellooooo yeni bölüm nasıldı sizce Jimin Taehyung'un çetesinde nasıl özelliklere sahipti Yoonmin dervereye girmeye başlıyor Jungkook Taehyung'u kaçırma oğlum yakışıklı çocuk bol arsasıda var.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |