“Sırtın.”

Taehyung ve Jungkook içeri girdiklerinde Jungkook’un gözüne çarpan ilk şey Taehyung’un evinin duvarlarda bulunan farklı farklı yabancı şarkıcıların posterleriydi. Metallica’dan tutun Queen’a kadar bir sürü şarkıcının posterleri tüm duvarlarında asılıydı.

Jungkook ağzı açık hayretle posterlere bakarken Taehyung’ta zevkle onun tepkilerini izliyordu. Jungkook’un yüzü kanlar içindeydi , kaşı ve dudağı patlamıştı ayrıca yanağında da büyük bir kızarıklı vardı üstelik kendiyle alakası olmamasına rağmen kavgaya girmiş daha yüzündeki yaralar tamamen iyileşmemişken başka yaralara sahip olmuştu. Taehyung kendisini ona karşı borçlu hissediyordu.

Jungkook sonunda posterlere bakmayı bırakıp Taehyung’a dönmüştü , gözleri hızla çarpışırken Taehyung aniden ona dönen gözlerlr hızla gözlerini kaçırmıştı. Resmen Jungkook’a hayranlıkla bakarken yakalanmıştı. Jungkook Taehyung’un ani tepksine karşı gülmek istesede bir şey yapmamıştı.

Taehyung’un yüzüde tıpkı onun gibi kanlar içindeydi. İki kaşıda patlamıştı , ayrıca dudağında kocaman bir yara vardı ama asıl Jungkook’un merak ettiği sırtının nasıl olduğuydu , resmen sırf onu korumak için önüne atlamıştı.

“Taehyung ben teşekkür ederim.” Taehyung’un bakışları hızla Jungkook’a dönmüştü. Neden teşekkür ettiğini tahmin ediyordu ama Jungkook’la biraz dalga geçmekten zarar gelmezdi.

“Neden teşekkür ediyorsun?” Meraklı bir şekilde sormuştu. Jungkook kaşlarını çattı.

“Benim önüme atlayıp , beni koruduğun için.” Taehyung yalancı bir şeklide güldü.

“Seni korumak için mi? Tabikide seni korumak için önüne atlamadım.” Jungkook anlamsıca yüzüne baktı.

“Ne için atladın , daha çok dayak yemek için mi?” Hafif sinirli bir tonla söylemişti Taehyung alayla güldü.

“Benim sayemde Taehyung ikinci katı kaybetmedi , sırf onlar için sandalye bile yedim deme diye.” Jungkook hızla kaşlarını çattı asla öyle bir şey demezdi. Bu çok aptalca bir düşünceydi.

“Aptalmısın neden öyle bir şey diyeyim! Ben asla öyle bir şey demem.” Sinirle Taehyung’a bakmıştı kim bilir o aklından neler geçiyordur diye düşündü. Taehyung’un onun böyle bir şey söyleyeceğini düşünmesi bile çok kalp kırıcıydı. Hiç mi tanımamıştı kendisini.

“Şaka yapıyorum tavşancık hemen sinirlenme.” gülüp elini Jungkook’un saçlarına atarak karıştırmıştı. Jungkook ani yaşadığı dejavuyla yutkundu. Taehyung’un kare gülümsemesiyle ona bakıyor olması onun için iyi bir şey değildi.

“Ha ha çok komik gerizekalı .” Sinirle söylemiş hızlıca Taehyung’un koltuklarından birine oturmuştu. Zaten canı acıyordu bide Taehyung’un espirileriyle uğraşıyordu. Taehyung ise Jungkook’un sinirli tavrına gülmüştü.

Jungkook koltukta otururken Taehyung ise odasına gitmiş sağlık çantasını aramıştı , sonunda bulduğu çantayı alıp tekrar salona geçti. Bacaklarını koltukta birleştirip Jungkook’un yanına oturmuştu.

“Yaraları intihap kapmadan temizliyelim.” Jungkook onu onayladı. Taehyung çantadan eşyaları çıkarıp ortada sehpa gibi duran masaya koydu. Jungkook oksijenli suyu almak için uzandığında aniden elinin üzerine başka bir el gelmişti , hızla bakışlarını Taehyung’a çevirdi. Elleri hala üst üsteyken Taehyung konuşmuştu.

“Yardım etmeme izin ver.” İkiside birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordular. Birkaç saniyelik bakışmadan sonra Jungkook yavaşça elini çekip Taehyung’a izin vermişti. Taehyung pamuğun üstüne oksijenli suyu döküp tamamen Jungkook’a döndü. Bakışları Jungkook’un yüzünde gezinirken biraz daha yaklaşması gerektiğini hissetmişti. Koltukta biraz daha kaydı. Birleştirdiği bacakları hafif Jungkook’un bacakları üzerindeydi. Jungkook’ta rahat etmesi için elini Taehyung’un sağ bacağına koymuştu.

Taehyung elindeki pamuğu Jungkook’un patlayan kaşına sürmüş kanı temizlemeye başlamıştı. Aynı şekilde kan bulaşan her yeri oksijenli suyla temizledi. Yüzünü tamamen temizledikten sonra tentürdiyotu alıp pamuğa birkaç damla sıkmıştı.

“Birazcık yakabilir.” Jungkook sorun yok anlamında başını sallamıştı. Taehyung tentürdiyotlu pamuğu Jungkook’un kaşına nazikçe sürmeye başlamıştı ani giren sızıyla Jungkook inleyip eliyle Taehyung’un bacağını sıktı. Taehyung’un eli aniden durmuş bacağının üzerindeki Jungkook’un eline bakmıştı. Beyaz damarlı eller bacağını hafifçe kavramış sıkıyordu. Aklına fesat şeylerin gelmemesi için hızla bakışlarını çekti işine odaklanmaya çalışıyordu. Jungkook ise acıyan kaşı yüzünden Taehyung’un bacağını sıktığından bile habersizdi. Taehyung bu sefer yeni bir pamuk alıp Jungkook’un hafif kızaran yanağına tentürdiyot uygulamaya başlamıştı. Ani giren sızılar yüzüneden Taehyung’un bacağını daha çok sıkıyor Taehyung ise bacağındaki elleri umursamamaya çalışıyordu. Sıra Jungkook’un dudaklarına geldiğinde içinden minik bir küfür savurdu neden yardım teklifi etmişti ki. Jungkook yüzündeki sızılar yüzünden Taehyung’a tam olarak odaklanamıyordu.

Taehyung pamuğu Jungkook’un dudağına farketmeden biraz sert bastırmış olacak ki Jungkook ani giren acıyla hızla Taehyung’un bileğini tutarak ismini acıyla inlemişti , aynı zamanda bacağını sertçe sıkan Jungkook’la , Taehyung’un nefesi tamamen kesilmişti. Hızla bileğini çekip koltuktan kalktı. Jungkook Taehyung’un ani hareketiyle afallamış yüzüne bakmıştı.

“Ne oldu?” Yanlışlıkla bileğini mi acıtmıştı?Taehyung gömleğinin yaka kısımından çekiştirip konuşmuştu.

“S-sen devam et ben geleceğim.” Sesinin hırıltılı çıkmasıyla içinden kendine küfür etti. Neden bu kadar Jungkook’tan etkilendiğini anlamıyordu.

Jungkook anlamsızca yüzüne bakarken hızla kendi odasına yöneldi. Jungkook arkasından bakmış Taehyung odasına girdiğinde ise kaşlarını çatarak önüne dönmüştü.

“Delimi ne” diye mırıldanıp telefonunun kamerasını açarak pamuğu kendi dudaklarına götürüp hafif hafif sürmeye çalışmıştı. Resmen dudağı yanıyordu.

Bir kaç dakika sonra salondan yükselen telefon sesiyle Jungkook etrafa bakındı koltuğun üzerinde ki Taehyung’un telefonu çalıyordu. Arayan Seokjin’di. Jungkook kaşlarını çattı birkaç saniye Taehyung’un gelmesini beklemiş sonunda telefonu eline alıp kalkmıştı. Önemli bir şey olabilirdi çünkü en son Seokjin tekrar öbür çocukları kurtarmak için okula girmişti. Ayrıca Jimin’i de merak ediyordu. Hızla Taehyung’un odasına yöneldi.

“Taehyung , Seokjin arıyor” diyip kapıyı tıklatmış ve hızla açmıştı. Gördüğü sahneyle gözleri kocaman açılırken konuşmasının devamını getirmişti.

“belki önemli bir şey olabilir.” ve yutkunmuştu.

Taehyung üst bedeni çıplak bir şekilde dolabında kıyafet arıyordu Jungkook’u şaşırtan çıplak olması değildi onu şaşırtan Taehyung’un sırtındaki kocaman kızarıklıktı. Taehyung şaşkınca Jungkook’a dönmüştü.

“Sen ne yapıyorsun i-“ konuşmasını bölen Jungkook’un hızla ona yönelip omuzlarından tutarak onu ters çevirmediydi.

“Aman tanrım!” Jungkook eliyle hızla ağzını kapattı. Taehyung’un sırtında kocaman kızarıklık dışında bir çok farklı yara izi vardı.

“Sırtın.” diyebilmişti sadece kendisi yüzünden zaten yara dolu olan sırtında şimdi de kocaman bir morluk olacaktı. Taehyung dolabının aynasından üzgünce sırtına bakan Jungkook’u izliyordu. Kocaman açılan gözleri üzgünce bakan ifadesi.

Jungkook elini yavaşça kaldırıp Taehyung’un kızaran sırtına götürmüş hafifçe parmak uçlarını çıplak teninde gezdirmeye başlamıştı.

Taehyung ani temas yüzünden titredi. Jungkook’ta bunu farketmiş olacak ki üzgün ifadesi git gide değişmeye başlarken parmakları bu sefer kendisi bile farketmeden patavatsıca Taehyung’un beline doğru inmeye başlamıştı. Yüzü hala üzgün bir ifade halinde olsada gözleri daha parlaktı ve Taehyung’un tüm sırtını arsıca süzüyordu.

“Jungkook.” diyebilmişti Taehyung şu an yanındaki çocuk onun sabrını çok fena zorluyordu.

“Hmm” Jungkook yaptığı şeyleri farkında bile değildi resmen teransa girmiş bir şekilde ellerini Taehyung’un çıplak teninde gezdiriyordu. Taehyung aynada gözleri git gide kararan Jungkook’u gördüğünde daha fazla dayanamayacağını anlamıştı. Aniden Jungkook’a dönüp hızla onu arkasındaki duvara itti. Jungkook ne olduğunu anlamdan duvara çarpmış daha sonrasında bilekleri başının üzerinde Taehyung tarafından sıkıca hapsedilmişti. Taehyung Jungkook’la bedenlerini birleştirmiş tamamen dibine girmişti.

“Ne yapıyorsun.” diyebildi. Bileklerini kurtarmaya çalışmıştı ama imkansız gibiydi.

“sabrımı çok zorluyorsun.” Taehyung Jungkook’un dudaklarına bakarken söylemişti. Jungkook bu cümlenin farklı bir anlam barındırdığını anlamıştı. Taehyung ellerinden birini Jungkook’un bileğinden çekip bu sefer gömleğinin altından elini Jungkook’un çıplak beline götürmüştü. Jungkook teninde hissetiği soğuk ellerle aldığı nefes içinde kalmıştı.

Taehyung’un bakışlarının dudaklarında olduğunu farkındaydı. Sıcaklık tüm bedenini sarmaya başlarken yutkundu. Dudaklarının kuruduğunu hissediyordu. Kendi bakışlarıda Taehyung’un dudaklarına kaymıştı.

Kuruyan dudaklarını ıslatacak tek şey dibine girmiş istekle dudaklarına bakan Taehyung’un dudaklarıydı.

“Jungkook.” Diyebilmişti Taehyung. Daha öncede aynı şeyi yaşamışlardı ve kendini geri çekmeyi başarabilmişti , ama şu an Jungkook’un tüm bedeni onun bedenine hapsolmuşken ve ikisininde dudakları istekle birbirine yaklaşırken çekilmek çok zordu. Jungkook , Taehyung’un çekilip çekilmemek arasında kararsız kaldığını farketmiş olacak ki hızla bileğini kurtarıp bu sefer kendisi Taehyung’u duvarla kendisi arasına hapsetmişti. Taehyung şok olmuş bir şekide Jungkook’a bakıyordu. Jungkook iki eliyle Taehyung’un bileğini yukardan tutmuş kaçmasından korkar halde sıkıca iki eliyle tutarken konuşmuştu.

“Eğer bir hamle yapmak istiyorsan attığın adımından korkmayacaksın.” ve Taehyung’un dudaklarına yapışmıştı Taehyung’un kalbi hızla atmaya başlarken dona kalmıştı. Jungkook dudaklarını hareket ettirmiş birkaç saniye Taehyung’tan herhangi bir tepki beklemişti fakat beklediği tepki gelmediği için içinden küfür edip Taehyung’un dudaklarından yavaşça ayrılmıştı. Tekrar göz göze geldiklerinde Taehyung’un bileklerini yavaşça bırakmış gözlerini utançla kaçırmıştı. Bir adım geri attı. Kendi kendine gelin güvey olmuş gibi hissediyordu.

“B-ben öz-“ lafını bölen dudaklarına yapışan Taehyung’un dudakları olmuştu. Taehyung’un eli hızla Jungkook’un bedenine gitmiş gömleğini sıyırarak ellerini Jungkook’un çıplak beline sarmıştı.

Jungkook birkaç saniyelik şokun ardından elini hızla Taehyung’un boynuna attı dudaklarına karşılık vermeye başlamıştı. Taehyung’un elleri belini yumuşak bir şekilde okşarken dudakları tam tersi hırçınca hareket ediyordu. Devreye giren dillerle Jungkook’un ellerinden biri Taehyung’un saçlarına gitmiş saçlarında harketli bir şekilde gezinmeye başlamıştı. Taehyung Jungkook’un çıplak belini sıkıp belinden ittirerek kendine daha çok çekmişti , artık Jungkook’un kolları Taehyung’un boynundaydı. İkiside arsıca birbirinin dudaklarını sömürüyor vücutları daha fazlasını ister gibi daha çok birbirine çekiliyordu.

uyyyy nasıl bölümmm ama ortalık alev aldı.