Yemeğimizi bitirdikten sonra Hoojon hyung spor salonuna gitmeye karar vermiş Jimin ise uyumak istediğin söylemişti bende yalnız kaldığım için etrafı gezmeye karar vermiştim.

Hava çok güzel ve serindi , kampımız şehirden uzak ormanlık bir alandaydı ve baya büyüktü 4 tane blok bina ve yatakhanemiz vardı , daha derslik blokların içerisine girmediğimiz için tam olarak içerlerinde neler olduğunu bilmiyorduk.

Bahçedeki oturaklardan birine oturup etrafı seyretmeye başladım kimse yoktu ve sessizdi. Bir iki metre uzakta saha eğitimleri için kullanılan alanlar vardı onlarda bugün için kapatılmıştı.

Kafamı arkama yaslayıp kollarımı banklara sardım ve tüm güzel havayı içime çektim. Böyle anlar nadir olurdu tadını çıkarmak lazımdı.
Başım hala arkaya yaslı gözlerim kapalıyken en sevdiğim şarkıyı mırıldanmaya başladım. Her huzurlu hissettiğim anda bu şarkıyı dinlerdim ve tüm bedenim dinlemiş hissederdi.

(Nothing Like Us türkça çeviri)

“Son zamanlarda düşünüyorum, sahip olduklarımız hakkında
Zor olduğunu biliyorum, bildiğimiz tek şey buydu, evet
Bütün acılarını ortadan kaldırmak için mi içiyordun?
Keşke sana hak ettiğin şeyi verebilseydim

Çünkü hiçbir şey asla, asla senin yerini alamaz
Hiçbir şey beni senin hissettirdiğin gibi hissettiremez
Hiç kimse olmadığını biliyorsun, ilişkiye açığım
Ve bil ki bu kadar gerçek bir aşkı bir daha bulamayacağız

Bizim gibisi hiçbir yerde yok, senin ve benim gibisi yok
Birlikte ne fırtınalar atlattık
Bizim gibisi hiçbir yerde yok, senin benim gibisi yok
Uyum içindeydik “

Aniden gelen ayak sesleriyle hızla başımı kaldırıp korkuyla karşımdaki adama baktım. Komutan Kim Taehyung.

Hemen ayağı kalkıp üzerimi toparlayarak selam verdim.
“ Rahat ol” dediğiyle ellerimi indirip napacağımı bilmeden ayakta ona bakmaya başladım.
Gitmem mi gerekiyordu. Sesimi duymuşmuydu bide şarkıcıydı kesin sesimi duymuştu kesin sesimi beğenmemişti.

“Otursana neden ayakta dikiliyorsun” dediğiyle hızla başımı sallayıp oturdum aşırı gergin hissediyordum.
Napmam gerekiyordu şu an neden yanıma gelmişti , yemekhanedeki olayı mı konuşacaktı acaba kafamde deli sorular.

Komutan Taehyung gerildiğimi anlamış olacak ki cebinden sigara çıkarıp uzatmıştı.

"İçer misin ?” başımı olumsuzca salladım sigara kullanmıyordum. Onun kullanıyor oluşuda beni üzmüştü sonuçta asker olduğumuz için kendi vücudumuza dikkatli bakmamamız gerekiyordu.

“pekala ben içerim.” bir tane sigara çıkarıp ağzına götürdü paketi tekrar cebine koyup bu sefer çakmağı çıkararak sigarayı yakmıştı daha sonra sigaradan derin bir nefes alıp bana baktı. Gözleriyle yüzümü inceliyordu.
Aklıma erkeklerden hoşlandığı gelmişti. Rahatsıca yerimde kıpırdandım ya bana aşık olursa.

İç sesim salakmısın bu adam sana mı bakar demişti ama onu dinlememem gerektiğini biliyordum.

“sesin güzelmiş “ dediğiyle hafiçe gülümsedim. Demek ki duymuştu. Sesimi beğenmiş olması gururumu okşatmamış değildi.

“sağolun komutanım.” Oda sırıtmıştı. Ve tekrar sigarasından bir yudum alıp havaya üflemişti. Komutan Kim Taehyung gerçekten de aşırı yakışıklıydı.

“ komutanım değil hyung diyebilirsin sadece eğitimlerde ve selam verdiğinizde komutanım demek zorundasınız” hızla başımı salladım komutanım demek cidden zordu Taehyung hyung güzeldi.

“ Jeon Jungkook’tu dimi ismin?”

“evet hyung” bu sefer o başını salladı.

“ne olmayı planlıyorsun burdan çıktıktan sonra?”

“Ulusal İstihbarat Servisinde çalışmayı planlıyorum.” Bana bakıp onaylar şekilde başını sallamıştı.

“Güzel.”sandığım kadar korkutucu değildi ve bende gerginliğimi üzerimden atmıştım.

“ Tehyung hyung siz neden burdasınız?” aslında soru sormaya korkmuştum ama en fazla ne olabilirdiki kızar geçerdi.

" Burda neden olduğumu bende bilmiyorum tek bildiğim Namjoon'un size eğitim vermem için beni seçmiş olması" Orgenaraldan böyle rahat bahsetmiş olması beni şaşırtmıştı demek ki kendi isteğiyle buraya eğitim vermeye gelmemişti.

Anladım anlamında başımı salladım ve tekrar bir sessizlik oluşmuştu. Taehyung Hyung sigarasını içiyor ve düşünceli bir şekilde gökyüzünü izliyordu istemsizce omu süzmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Acaba şarkı söyleyince sesi nasıldı.

" Dünyanın en güzel yerinin nersi olduğunu biliyor musun?"

Aniden sorduğu soruyla şaşırmıştım bana bakmak yerine gökyüzünü izliyordu. Kesin cevap gökyüzüydü.

" Gökyüzü mü?" Bakışları bana dönüp hafif gülümsemişti. Çok güzel bir kare gülümsemesi vardı gay olmayan adamı gay ederdi.

"Hayır"

" Neresi peki?" İç çekip gökyüzüne baktı.

" Şu an burası " söylediğiyle şaşrımıştım eğer yüz ifadesini görmesem benimle flörtleşiyor sanırdım ama sesi okadar derin ve içten çıkmıştı ki bende dünyanın en güzel yerinin burası olduğunu düşünmeye başlamıştım.

"Huzurla nefes aldığın heryer dünyanın en güzel yeridir" bu güzel sözü söyledikten sonra gülümsedi ve ayağı kalktı.

Taehyung hyungun ayağı kalkmasıyla bende kalkmıştım.

" Git uyu Jeon yarın çok yorulacaksın" dediğiyle hızla selam verdim.

"Emredersiniz komutanım!" Gülümsemiş ve arkasını dönüp gitmişti.

Bugün ilk defa Kim Taehyung ile tanışmış ve sohbet etmiştim nerden bilebilirdim ki bu halini ilk ve son kez göreceğimi.