Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Samuray Kılıcı

@lusiemm

(Arkadaşlar hikayenin devamını Jungkookun ağzından değil 3.ağızdan okuyacağız inşallah kitabımın etkileşimi artar çümkü gerçekten her şeyi araştırarak yazmaya çalışıyorum

Bu arada kitap kapagındaki shoplu resmi ben yaptımmmm 👌👌👌)

 

Taehyung'un verdiği görevle herkes eşini aramış Jimin ve Hojoon eş olmaya karar verdikleri için Jungkook'ta boşta kalan biriyle eş olmuştu , ilk yardım provasını onun için bir problem değildi çünkü bunun bir eğitim olduğunu farkındaydı fakat öbür askerlerin hepsi Komutan Teahyun'a gıcık olmuştu.

Taehyung kendi görevi dışında hiçbir şey ile ilgilenmek istemiyordu , Kim Namjoon'un onu buruyu sürükleme sebebini de anlayamamıştı ne güzel kendi kendine özel ajan olarak hayatına devam ediyordu , şimdi ise gelip ona yargılayıcı bakışlarla bakan aptal çocuklara bir şeyler öğretmeye çalışmak zorundaydı. Sinirle nefes aldı zaten ilk ders kafası atmıştı aptal aptal her boka gülüyorlardı. Dersi bittiği için oturaklarda oturmuş sigarasını içerken boş gözlerle etrafı süzüyordu. Bazı öğrenciler dışarda oturmuş sohpet ediyorlardı.

Askeri kampa telefon sokmak yasaktı çünkü hem gizli bir alanda eğitim görüyorlar hemde disiplinli olmak zorundalardı açıkçası telefon olmaması Taehyung'u mutlu ediyordu çünkü bu aptalların onun resimlerini çekip medyaya sızdırmasını istemiyordu.

Zaten yaşadığı şeyleri zor atlatmıştı bir daha aynı şeyleri yaşarsa ne yapacağını bilemiyordu.

Sigarasından tekar bir nefes alırken bakışları iki arkadaşıyla derin bir sohpetin içerisinde olan Jungkook'a kaymıştı arkadaşlarıyla o kadar hararetli bir şekilde konuşuyordu ki sanki dünyayı kurtaracak bir plan bulmuşta anlatıyor gibiydi. Taehyung istemsizce sırıttı. Kim bilir neler saçmalıyorlardır diye geçirdi içinden.

Dün gece sigara içmeye çıkmıştı ve mırıltılı sesler dıymasıyla sesin kaynağını bulmak için etrafta gezinmişti daha sonra ise Jungkook'u kafasını arkaya yaslamış şarkı söylerken bulmuştu çocuğun sesini beğendiği için ise biraz dinlemeye karar vermişti. Eğer hala şarkıcılık hayatına devam ediyor olsaydı kesinlile bu çocuğu şarkı söylemeye yönlendirmek için her şeyi yapardı.

Jungkook bugün derste ona gülümsediğinde bilerek karşılık vermemişti çünkü öğrencileriyle yakın olmak onlarla ders dışında fazla sohpet etmek istemiyordu özellikle de herkes cinsel yönelimini biliyorken onlardan ne kadar uzak olursa o kadar iyidi.

Hala Jungkook'un heycanlı halini izlerken biten sigrasını söndürüp yan tarafında duran çöp kutusuna basket attı.

"Hiç iyi bir örnek değilsin." Gelen sesle bakışlarını ona seni kınıyorum bakışı atan Min Yoongi'ye çevirmişti. Alayla sırıttı.

"Dedi ağzında bir dal sigara sarkıtan çocuk." Yoongi dediğine gülmüş karşısına oturmuştu.

"Çakmak?" Teahyung cebindeki çakmağı çıkarıp ona attı. Yoongi sigarasını yaktıktan sonra çakmağı geri fırlatmıştı.

"Öğrenciler nasıl?" kendi de birazdan bu öğrencilerle derse gireceği için önceden bir analiz yapmak istiyordu. "Aptallar." Teahyung umutsuzca söyledi. Yoongi ise iç çekip Taehyung'a bir umutla baktı.

"Hepsi mi?" Sorusuyla Taehyung düşünür gibi yapmıştı. Etrafa biraz bakıp daha sonra kafasıyla bir yeri gösterdi. "Şu üçünü görüyor musun?" söylediğiyle Yoongi bakışlarını heycanlı heycanlı sohpet eden üçlüye çevirmişti. "İkilide biraz ışık var kısa olanı sayma." Yoongi iyice üçününde yüzünü sözmüştü bakışları Jimin'de takılı kaldı.

"Kısa boylu çocuk bana neden öyle bakıyor." dediğiyle Taehyung'ta Jimin'e baktı. Çocuk Yoongi'ye öyle bir fokuslanmıştı ki yanındaki arkadaşları onu kendine getirmek için sarsmak zorunda kalmıştı.

"Her an üstüne atlayabilir." dediği ile Yoongi alayla sırıttı.

"Yumruğu bitane çakarım" ikiside gülmüştü , ama bilmedikleri bir şey vardı Park Jimin avını seçtiyse ne olursa olsun elde ederdi ve kesinlikle şuan ki en büyük avı Komutan Min Yoongi'ydi.

"Oda bana baktı kesin bana aşık" Jiminin aniden söylediğiyle Hoojon ve Jungkook göz devirmişti.

"Adamı yiyecek gibi bakıyorsun Jimin normal değil mi?" Hojoon'un dediğine Jimin omuz silkti.

"Oda isterse neden yemiyim?" muzipçe sırıtmıştı.

Jimin her ne kadar masum duruyor olsada karakter olarak kesinlikle çok atılgan ve enerjikti özellikle de flört konusunda , eğer bir şey istiyorsa kimsenin onun elinden o şeyi almasına imkan yoktu Jungkook bunu sabah kahvaltıda ekmek yok diye kalkınma başlatmasından anlamıştı. Jimin kesinlikle sandığı kadar masum ve tatlı değildi tamam tatlıydı ama kesinlikle masum değildi.

"Jungkook , Komutan Taehyung'ta sabahtan beri seni kesiyor." söylediğiyle Jungkook kaşlarını çatmış Taehyung'un oturduğu yöne bakmıştı. Komutan Min Yoongi ile sohpet ediyorlardı.

"Saçmalama Hyung bana niye baksın." dediğiyle Jimin alayla sırıttı.

"Belki senden hoşlanmıştır." Hojoon Jimin'in kafasına yavaşça birtane geçirdi.

"İyice saçmaladın çok konuşma da derse gidelim geç kalırsak bu Min Yoongi bizi öldürür gibi bir vibe aldım." dediğiyle Jungkook'ta onaylar anlamda başını sallamıştı.

"Benim kocam bana kıyamaz." Park Jimin iflah olmaz bir serseriydi.

Kılıç dersi için girdikleri binaya bakarken ağzıları kocaman açılmış etrafı keşfediyorlardı cidden inanılmazdı ortada kocaman bir pist vardı pistin yanlarında ise yalancı mankenler vardı duvarlada ise yüzlerce farklı türde yakın dövüş eşyası vardı. Bıçaklar , muşta , kılıç , jop ve daha adını bilmedikleri binlerce şey.

" Bunların hepsi harika " Jungkook'un dediği şeyle Hojoon hyung heycanla başını sallamıştı.

"burda ölene kadar kalabilirim."

"Asker! Kol temas aralığı hizaya gel , arka arkaya 5 sıra oluştur!" Chen'in bağırmasıyla herkes sırasını almıştı. Min Yoongi ve Jung Hoseok birlikte derse girmişlerdi.

"Selam ver!" Herkes yerinde asker selamı verdi.

"Rahat ol sağ baştan say bir!"

"iki" herkes sırayla sayısını söylüyordu. Jimin'in boyu öbürlerine göre daha kısa olduğu için ön sırada yer alıyordu ve kendini Min Yoongi'ye bakmaktan alı koyamıyordu. Bembeyaz teni sert bakışları minik burnu , minik dudakları , kedi gözleri ve yüzüne zıtlık katan sağ kaşından gözünün aşağısına kadar gelen uzun yara. Kesinlikle Park Jimin için nefes kesiciydi. Gözleriyle adamı hapsine almıştı. Herkes üniforma giyerken o beyaz bir tşört ve gri bir eşofman giymiş siyah saçlarını iki yana ayırmıştı.

Bahçede üzerinde üniforma vardı ve Jimin ders için değiştirdiğini anlamıştı.

Sayımın bitmesiyle Yoongi başını salladı. Jung Hoseok sayımın bitmesiyle askerlerden uzaklaşmış bulduğu sandalyeye oturarak elindeki kağıtları incelemeye başlamıştı.

"Bu derste yakın dövüş silahları hakkında bilgiler alacak onları kullanmayı öğreneceksiniz." Söylediğiyle herkes onayladı.

"Yakın dövüş silahları, yakın ve orta mesafeli çatışmalarda kullanılan yakın dövüş hasarı veren silahlardır. Yakın dövüş silahlarının tanımlayıcı özelliği, kullanım sırasında mühimmata ihtiyaç duyulmamasıdır. Bugün ilk öğreneceğimiz silah Kılıç." Yoongi kılıçların yanına gidip içlerinden kendi favorisi olanı almıştı. Tekrar askerlerin yanına gelirken elindeki uzun hafif yamuk kılıcı göstermişti , kırmız ve siyah karışımı üzerinde ise altın işlemeler bulunan uzun bir sapı vardı herkes hayranlıkla kılıca bakıyordu.

"Bu elimde gördüğünüz Katana kılıcı yani öbür adıyla samuray kılıcı kavisli, tek ağızlı, iki elle tutulabilecek kadar uzun saplı bir Japon kılıcı." Yoongi anlatırken kılıcı nazikçe kaldırmış görmeleri için iki eliyle kılıç tutuşu yapmıştı. Askerler heycanla kılıca bekerken Jimin tam tersi Yoongi'yi izliyordu.

"Bu kılıçlar insanı ikiye bölüp birkaç cm'lik demir sopaları ayırıp bir insanın tek bir saç telini kesecek kadar hassastırlar .Bir tabanca ile samuray kılıcına ateş edilmiş ve kurşun ikiye bölünmekle beraber kılıç hiçbir zarar görmemiştir." Yoongi anlatırken hayranlıkla elindeki kılıca bakıyordu herkes söylediği şeyle şaşkınlıkla kala kalmıştı. Jungkook şok olmuştu kurşunu bölebilecek kadar güçlü olması inanılmazdı. Kılıcın keskin iki ucu verdı ve ikiside bana dokunmayın diye parlıyordu.

"Dünyanın en keskin objeleri olan samuray kılıcının zor bir yapım şekli vardır. Unutmayın iyi bir kılıcın yapımı Aylar sürer. Katanaların kesiciliği olmakla beraber Şimşir gibi fazla eğimi olmadığı için saplama silahı olarak da kullanılır. Kılıcın bir diğer avantajı ise Avrupa kılıçları gibi fazla ağır olmamasıdır. Kılıç sadece cila ile bilenir. Katanaların kesiciliğini denemek için katanaların yapıldığı ilk yıllarda suç işleyen insanlarda suçun ağırlığına göre kolu, bacağı veya başı kesilirdi."

Yoongi karşısında ona şaşkınlıkla bakan gençlere bakmıştı hepsinin ağzı açık kalmış hayranlıkla elindeki kılıca bakıyorlardı biri hariç.

İstemsizce gözlerini hayran hayran ona bakan kısa boylu çocuğu çevirdi. Kaşlarını çatmıştı.

"Sen , gel buraya" Yoongi'nin onu çağırmasıyla Jimin şaşırmış ama gülümseyerek öne çıkmıştı.

Jungkook ve Hojoon'da kaşlarını çatmıştı.

"Park Jimin , emret komutanım!" büyük bir gülümsemeyle selam vermişti. Yoongi gördüğü tatlı gülümsemeyle afallasada hemen yüzünü düzelti.

"Az önce ne anlattım anlat bakalım." Dediğiyle Jimin yutkunmuştu Yoongi'yi hayran hayran izlemekten ne dediğini anlamamıştı.

Yoongi kaşlarını çattı sabahtan beri bön bön ona bakan bu çocuk cidden onu dinlememişmiydi.

Sinirlenmişti çünkü o kadar şey anlatmıştı ve karşısındaki sadece onun yüzüne aptal aptal bakmıştı.

"Sanırım bu kılıcın keskinliğini ölçmek için ilk önce senin üzerinde denemeliyim" sesindeki tehtidkar ve yapmak istersem yaparım bakışı tüm askerlerin korkuyla ikisine bakmasına sebep oldu. Yoongi daha az önce bir kurşunu yarıya böldüğünden bahsetmişti.

"Yoongi." ders anlattığından beri sandalyelerden birine oturmuş askerlerleri gözlemleyip not alan Jung Hoseok olaya el atması gerektiğini hissetmişti.

"Sen karışma." Yoongi , Hoseok'a bakıp söylemişti zaten burda olma sebebinin not almak değilde askerleri ona karşı korumak için olduğunu biliyordu.

"Sorun değil Hoseok Hyung , Komutan Min Yoongi benim üzerimde istediğini deniyebilir." Jimin'in aniden araya girip söylediğiyle herke şaşkınca ona dönmüştü. Jungkook ve Hojoon , Jimin'in aptallığıdan dolayı iç çekmiş karşısındaki adamın ne tepki vereceğini bile bilmedikleri için endişeyle Min Yoongiye bakmışlardı.

Karşısındaki çoçuğun cesaretli bir şekilde ona bakıp sırıtarak söylediği kelimeyle kaşlarını havaya kaldırdı. Jimin'in gözlerinin içindeki muzip parıltıyı görmüştü. Öbürleri anlamasada Yoongi onun gözlerinde bahsettiği şeylerin cinsellik ile ilgili şeyler olduğunu anlamıştı.

"Adını aklıma yazdım Park Jimin." çocuğu göğsünden ittirerek geriye sedelenmesini sağlamıştı.

"Yerine geç." Jimin Yoongi'nin söylediğiyle sırıttı. Senin ki çoktan aklımda Min Yoongi diye geçirmişti içinden.

Yoongi arkasına dönmüş ve cansız mankelerden birinin yanına gelmişti.

"bu kılıcın keskinliği" ve kılıcı iki eliyle tutup sertçe savurmuştu. Cansız mankenin kafası iki saniyede yok olurken derin bir nefes alıp vermişti.

"Bunun yirmi katı kadar keskin." dedi.

Loading...
0%