Komutan Hoseok ona hyung olarak seslenebileceğimizi söylediği için hepimiz ona Hoseok Hyung demeye başlamıştık , konuşmasını bitirdikten sonra bize eğitim sonrası yatacağımız alanları göstermiş ve ilk gün serbest olduğumuzu eşyalarımızı yerlerine yerleştirmimizi söylemişti.

Yatakhanemiz kocaman bir yurt binası gibiydi ve her odada 3 veya 4 kişi oluyordu. Oda arkadaşlarımızı yaşlarımız ve yaşadığımız yere göre belirlemişti. Benim oda numaram 088'idi herkes binada kendi odasını arıyordu ve benim olduğum oda katı en üst katlardan birindeydi, üzülsem mi sevinsem mi bilememiştim asansör bozulursa yukarı çıkmak işkence gibi olurdu ama alt katlarda yemek katına yakın olduğu için hep yemek kokuları geliyormuş.

İç çekip sonunda boşalan asansöre bendim benimle birlikte 3 kişi daha binmişti neyse ki bavularımızı önden odalarımıza çıkarmışlardı.

Temizlikten sorumlu olan abladan öğrendiğim kadarıyla benim odam 12.Kattaydı. Kendi katıma bastım , en son benim katıma çıkacaktı asansör.

Bina planınıa göre en alt kat temizlik görevlileri için ayrılmıştı 2 ve 3. katlar ise yemek ve yemekhane bölümüymüş 4. kattan 12.kata kadar olan bölmeler ise bizim gibi eğitime gelen askerler içinmiş.

13 ve 15. katlar ise komutanlara ve eğitmenlere aitmiş son olarakta 16 spor ve aktivite 17. Kat ise yüzme içinmiş. Aslında şöyle bir düşününce benim katım gayet iyi bir kattı.

Asansördeki son kişi de indikten sonra kapıyı kapatma tuşuna bastım kapı tam kapanıcaken araya sıkışan ayakla korkuyla sıçradım. Asansör kapısı tekrar açılırken gözlerim direk iki çift gözü bulmuştu karşımdaki adamda bana birkaç saniye bakıp daha sonra gözlerini çekmiş asansöre binmişti.

Büyük ihtimalle asker değildi çünkü üzerinde üniforma yoktu , yukarıya çıktığına göre ya komutandı yada başka bir şey.

13. Kata basmıştı kesinlikle komutandı. Yerimde rahatsızca kıpırdandım selam vermem gerekiyordu ama zaman geçmişti şimdi selam versem tuhaf olurmuydu?
Arkası bana dönüktü ama yinede kendimi diken üstünde hissediyordum.

Sarı hafif uzun dağınık saçları vardı üstünde siyah bol panolon ve tişört vardı ama fiziği yinede kendini belli ediyordu kesinlikle spor yapan biriydi. Arkadan bakıldığında bile yakışıklı biri olduğunu hissetiriyordu.

" Jeon Jungkook " kalbim hızlıca çarpmaya başlamıştı ismimi nerden biliyordu sadece 2 saniye göz göze gelmiştik bir şeymi yapmıştım neden bana seslenmişti ve aman tanrım sesi neden bu kadar kalın ve otoriterdi.

Arkasını dönmüş olan beden bu sefer bana dönmüştü ve size yemin ederim dilimi yutmak üzereydim hayatımda gördüğüm en yakışıklı insan olmalıydı hatta hayatımda gördüğüm en yakışıklı insandı evet yakışklı olduğunuu anlamıştım ama bu kadar yakışıklı olması yutkunamıyordum.

"Sana diyorum duymuyor musun?" Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Kesinlikle mizacı çok sertti.

"E-evet , ay yani duyuyorum." sesim titremişti ve ne diyeceğimi bilemiyordum neden bana seslenmişti adımı nerden biliyordu. Neden kendimi rezil etmeştim.

"A-adımı nerden biliyorsunuz?" Sorduğum soruyla dalga geçer gibi sırıttı ve elini bana doğru uzatmıştı , kaşlarımı hızlıca çattım. Neden bana dokunmak istiyordu amacı kötümüydü yoksa komutan değilmiydi.

"Kartlığında yazıyor çünkü." Kartığımı tutmuş hafif çekiştirmişti tekrar elini çekerken beni alaycı bir şekilde süzmüştü. Tabi ya Hoseok Hyung hepimizin kaynaşması ve birbirimizin isimlerini öğrenmemiz için kartlık vermişti.

"Bir dahakine komutanlarını gördüğünde Selama dur ve kendini tanıt" siktir. İsmimi söylediğinde selam vermem gerekiyordu ama ben yakışklılığından dolayı unutmuştum.
Hızla selama durdum. Sağ elimi dört parmak bitişik, sağ kaşımın hizasında şapkanın veya güneşliğin kenarına gelecek şekilde sertçe kaldırdım.

"Jeon Jungkook Busan , Emret komutanım!" Yüzünde memnun bir ifade oluşmuş başını sallamıştı.

" Rahat ol " söylediğiyle başımı sallayıp selam pozisyonunu bozmuştum.
Karşımdaki adam tekrar önüne dönerken çaktırmadan derin bir nefes verdim ciddi anlamda çok gerilmiştim , iki saniye bakışla benim isimliğimdeki kartımı okuyabilmişti ama ben daha onun komutan olduğunu anlamama rağmen selam vermememiştim. Kesinlikle burda öğrenmem gereken çok şey vardı.

Kendi katıma gelmemle asansörden dışarı çıkıp adını bilmediğim komutana döndüm ve kapı kapanmadan önce selam durdum , yüzünde hafif bir sırıtma olmuşmuş ve başını sallamıştı içimden bir ses bu komutanın gerçekten tehlikeli olduğunu ve uzak durmam gerektiğini söylüyordu.

Asansörün kapısının kapanmasıyla pozisyonumu bozup derin nefes alıp verdim çok gerilmiştim. Odamı aramaya başladım odalar karşı karşıya dizilmişti ve çift taraflı sayılar bir yanda tek taraflı sayılar bir yandaydı. Kendi rakamamı bulmamla hızla kapı için olan kilit kartlığı okuttum hepimizin odası için özel anahtarlık vardı ve onlarla açlıyordu. İçeri girdiğim gibi bana dönen iki gözle gülümsedim.

"Merhana ben Jeon Jungkook sizinle bu odada kalacağım" ikisinide eğilerek selamladım.

İkside ayağı kalkmış onlarda selamlamıştı.

" Memnun oldum Jungkook bende Park Jimin " bu Hoseok Hyung konuşurken aniden onu alkışlayan çocuktu ciddi anlamda çok sevimliydi , özellikle de gülümserken ayrıca çok sıcak kanlı duruyordu.

"Bende Lee Hajoon memnun oldum" Hajoon’da Jimin’in tam tersi baya kalıplı ve uzundu ama belli bir sıcaklık hisside vardı , ikiside gerçekten tatlı ve cana yakındı içim rahatlamıştı.

Yatakların ikisi yan yana biri de onların karşısındaydı Hajoon karşıda olanı aldığı için benle Jimin yanyana olanlarda yatacaktık ikisininde valizleri açık kıyafetleri ayrılmıştı demek ki onlarda yeni yerleşiyordu.

Dolaplar neyse ki herkese ayrı ayrı ayrılmış ve büyüklerdi ortadaki bana kalmıştı , odamız klasik bir öğrenci yurdu gibiydi tüm çarşaflar aynı renk herkesin yatağının yanında komidin ve priz vardı ayrıca çalışma alanı içinde bir yer vardı , mutfak ve banyo odanın öbür tarafındaydı ikiside geniş ve büyüktü gerçekten rahatlığa önem vermişlerdi ben açıkçası 20 kişinin aynı yerde uyuduğu ve aynı yerde banyo yaptığı bir yer bekliyordum.

“ Yarım saat sonra yemek saati istiyorsanız birlikte çıkalım?” Hajoon’un sorusuyla Jimin’de bende onaylamış kıyafetlerimizi yerleştirmeye devam etmiştik.