Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@luvswebr

dış kapının açıldığını duydum. Sanırım ateş gelmişti. Kapı açılınca gelen kişiye baktım ve evet doğru tahmin etmiştim ateş gelmişti.

 

Elleri hep kandı ve nedense kan midemi bulandırmıştı. Ateş bunu fark edince mutfağa girdi ve geldiğinde elleri ter temizdi.

 

Yanıma oturduğunda ona döndüm ve elimde ki yüzüğü ona uzattım. Bir elime bir bana bakıyordu. Yüzüğü elimden aldı ve hemen parmağına takmıştı.

 

Ateş. Bunu nerede buldun sen!?

 

Neva. Aşa da.

 

Dediğimde kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

 

Ateş. Neden aşa indin ben sana ine biliceğini söylemedim.

 

Neva. Özür dilerim sadece oradan sesler duyunca merak edip inmiştim.

 

Ateş. Bir daha olmasın ayrıca yüzük için sağol.

 

Diyip ayağa kalktı. Salondan çıktı ve mutfağa girdi. Bir iki saniye sonra elinde bir içki şişesi ile içeriye girdi. Yanıma oturdu ve şişeden bir yudum aldı.

 

Bana baktı ve belimden tutup beni kendisine çekti. Televiziyondan bir tane filim açtı ve izlemeye başladı.

 

onu izlediğimi fark edince hemen bakışlarımı ondan çekip televiziyona baktım. Romantik filim açmıştı ve ben romantik filimlerini çok severdim. Sanırım erkek oyuncu kızı aldarmıştj ve kız başka biri ile tanışma yoluna giriyordu.

 

Pür dikkat ile filimi izliyordum ve ateşin eli belimden tutup beni kendisine çekti. Bir şey demedim ve çekilmeye de çalışmadım.

 

Öpüşme sahnesi çıkınca hemen gözlerimi kapattım ve ateşin güldüğünü duydum.Gözlerimi açıp ona baktım. Bana bakıyordu ve bana gülüyordu. Komik olan neydi?

 

Neva. Neden gülüyorsun?

 

Ateş. Sana gülüyorum.

 

Neva. Komik olan ne?

 

Ateş. Sanki daha önce öpüşmedin ve onlar öpüşünce gözlerini kapatın.

 

Bir şey demedim ve gözlerimi devirip filime odaklanmaya başladım.

 

Ateş. Bir daha bana göz devirme neva.

 

Dediğinde ona baktım ve evet gene sinirliydi. Gerçekten nasıl bu kadar hızlı modunu değiştire biliyordu anlayamıyordum.

 

Ethan ve remy sesi geliyordu dışardan. Bir anda kapı kırıldı ve ethan ile remy kavga ediyorlardı. Çığılık attığımda ikiside bana baktı ve ayağa kalkıp üstlerini temizlediler.

 

Remy. Üzgünüz yenge seni korkutmak istemedik biz sadece şakalaşıyorduk.

 

Ateş. Ben sizi uyarmadım mı!

 

Ethan. Abi çok sıkıcısın ya.

 

Ateş yanımda ki yastıklardan birini alıp ethanın yüzüne attı. Yastık yere düşünce ethan yastığı alıp önünde ki koltuğa koyduktan sonra remy ile ortadan kayboldular.

 

Ateşe döndüğümde telefonunu çıkarmış birini arıyordu.

 

Ateş. Çabuk buraya gel!

 

Dedi emir verici sesi ile. Kime demişti ki. Beni kucağına alması ile ağızımdan küçük bir çığılık kaçmıştı. Çok hızlı davranıyordu ve bu beni korkutuyordu.

 

Merdivenlerden çıkarak odaya gelmiştik. Beni yatağa oturtup banyoya girdi. Acaba eylül hangi odada kalıyordu.

 

Tam ayağa kalkıp çıkıcaken ateşin bağırması ile geri yerime oturdum. Banyoda olduğu halde çıktığımı nasıl anlaya biliyor?

 

Yatakta oturup ellerimle oynarken içeriye ateş girdi. Belininde sadece havlu vardı. Onu baştan aşa süzdüm ve o dolabından koyafet çıkartırken ben onu izliyordum.

 

Eli belinde ki havluya gidince çıkartacağını anladım ve hemen ellerimle gözlerimi kapatım. Neden haber vermemişti ki? Off rezil olmuştum ya.

 

Ateş. İstersen izleye bilirsin güzelim benim için sıkıntı yok.

 

Dedi. Sesinden ve konuşmasından sırıtığı beliydi. Sanırım onu izlemem hoşuna gittmişti.

 

Önümde bir ağırlık his ettim ama hala gözlerimi açmadım. Elimde elini his edince ellerimi geri çekip gözlerimi açtım. Üstünü giyinmişti ve her zaman ki gibi t-shirt kaslarını beli ediyordu.

 

Gözlerine baktığımda onunda zaten beni izlediğini gördüm. Saçları ıslaktı ve damla damla su düşüyordu yatağa. Islak saçları ile çok yakışıklı duruyordu.

 

Bir anda kafasını bacağıma koyunca geri çekilicektim ki sertçe bacağımdan tutup geri çekilmemi engelledi.

 

Ateş. Saçlarımla oyna.

 

Bir ona bir saçlarına baktım ve kendime gelip elimi saçlarına götürüp saçları ile oynamaya başladım. Saçı çok yumuşaktı ve oynadıkça oynayasım gelmişti.

 

Ateşe baktığımd gözlerini kapatmıştı. Belki de uykusu vardır ve uyumaya çalışıyordu. Biraz daha saçı ile oynadıktan sonra ellerimi geri çekiceken bir anda ateş beni yatak ile arasına alıp gözlerimin içine baktı.

 

Dona kalmış bir şekilde onu izliyordum.

 

Ateş. Ben sana saçımla oynamayı bırak demedim!

 

Cidden bunun için mi beni yatakla arasına almıştı?

Saçımla oynamaya devam et diye bilirdi!

 

Neva. Kalk üstümden.

 

Ateş. Bana emir verme!

 

Neva. Kalkar mısın üstümden ateş?

 

Sırıtarak başını olumsuz anlamda sağladı. Tam çekilmeye çalışacaktım ki tek eli ile bileklerimden tutarak ellerimi kafamın üstünde birleştirip sıkıca tutu.

 

Ateş. Kımıldama.

 

Neva. Napıyorsun ya ellerimi bırak.

 

Ateş. Olmaz.

 

Dedi ve eli ile belimi okşamaya başladı. Belimi okşaması huylanmama sebep oluyordu.

 

Yüzünü yüzüme yaklaştırınca ne yapacağını anlamıştım. Beni öpücekti.

 

Neva. Beni öpme istemiyorum.

 

Ateş. Ben istiyorum.

 

Neva. Ama ben istemiyorum.

 

Ateş. Umrumda değil.

 

Dedi ve dudaklarını dudaklarımda his edince gözlerimi fal taşı gibi açmıştım. Gene beni öpmüştü ve bu sefer çok sert öpüyordu. Bir anda dudaklarıma dişlerini geçirince inlemiştim.

 

Şuanda o kadar çok utanıyordum ki yanaklarımın kızardığına emindim. Nefesiz kalınca geriye çekildi ve kafasını kulağıma yaklaştırdı.

 

Ateş. Bana karşılık ver bebeğim yoksa daha sert öperim.

 

Dedi ve ben daha dediklerini idrak edememiş ken tekrar dudaklarıma yapıştı. Hala karşılık vermemiştim ve bir anda dişlerini geçirince istem dışı karşılık vermiştim.

 

Ellerimi elinden kurtarmaya çalışıyordum ama nafile çok sıkı tutmuştu ve oynatamıyordum bile.

 

Bir süre sonra geri çekilince rahat bir nefes alabilmiştim. Alnını alnıma yasladı ve çeneme öpücük kondurduktan sonra üstümden kalkıp beni de kendisi ile birlikte kaldırıp elini belime dolamıştı.

 

Benden kat be kat uzundu ve ona baka bilmek için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum.

 

İkimizde birbirimize bakıyorduk ve ikimizden de ses çıkmıyordu. Şuanda saçma bir şekilde onu çok yakışıklı bulmuştum. İstem dışı bakışlarım dudaklarına kaydı ama uzun sürmemişti hemen bakışlarımı çekmiştim.

 

Ellerimi göğüs kafesine koyarak onu iticeken bir anda beni duvar ile birleştirdi. Hızlı olduğu kadarda canımın acımamasına o kadar da çok dikkat ediyordu.

 

Önüme gelen saç tutamını kullağımın arkasına aldı ve iki elleri ile yüzümü avuçladı. Kafasını eymişti. Yanağıma öpücük kondurduktan sonra elimden tutu ve beraber odadan çıkmıştık.

 

Acaba kaan ve eylül neden odadan hiç çıkmıyorlardı?

 

Ateş. Çünkü burada kalmıyorlar.

 

Demesi ile şaşkınlıkla ona baktım. Ne demek burada kalmıyorlardı?

Onu nereye götürmüştü?

 

Ateş. Seni alaka etmez şimdi aşa inicez ve güzelce öğlen yemeyini yiyeceksin yemezsen kendini örümcek dolu odada bulursun.

 

Yemek masasına oturduk. Aklım eylüldeydi. Bir tabağıma bir ateşe bakıyordum. Gözleri ile ye işareti yaptı. Mecburen yemeye başladım.

 

Yarısına bile gelemeden doymuştum. Tabağıma gerçekten çok fazla yemek dolduruyordu ve benim bunları yemem imkansız gibi bir şeydi.

 

Ateş. Hepsini bittir.

 

Dediğinde ona baktım ve başımı olumsuz anlamda sağladım.

 

Ateş. Ye dedim!

 

Neva. Doydum.

 

Ateş. Doymadın.

 

Neva. Sen nereden biliyorsun ki?

 

Derin bit nefes aldı ve eli ile bana kalk işareti yaptı. İlk başta ona bakmıştım sadece ama sonra ayağa kalktım. Beni belimden çekip kucağına oturtu.Kalkmaya çalıştığımda geri oturtuyordu.

 

Ateş. Rahat dur yoksa sen zararlı çıkarsın!

 

Onun kucağında oturmak zorunda değildim ama ateş bunu zorunlu kılıyordu. Tabağımdan bana yemek yedirmeye çalıştı bende mecburen yemiştim. Artık kusucak dereceye gelince yedirmeyi bırakmıştı ve beni kucağından indirmeden arka bahçeye çıkartmıştı.

 

Beni hamağa oturtup kendisi de yanıma onturdu. Temiz hava almayı özlemiştim. Ayağa kalkacaktım ki izin vermedi.

 

Ateş. Bahçeye çıkartığıma pişman etme ve bir daha çıkmak istiyorsan rahat dur.

 

O evde takılı kalmak istemiyordum bu yüzden dediğini yaptım. Hamağa uzandı ve beni de kendisine çekti. Kafamı göğüsüne koydu ve saçımla oynamaya başladı.

 

O saçımla oynadıkça benim uykum geliyordu ve mayışmaya başlamıştım.

 

Ateş.

 

Neva göğüsümde uyuya kalınca onu uyandırmamaya özen göstererek yerimden kalktım ve sağ kolum kadar güvendiğim korumayı yanıma çağırdım.

 

Ateş. Ben gelene kadar gözlerini ondan ayırma ve ona başka bir duygu ile baktığını görürsem ne yapıcağımı biliyorsun.

 

Jack. Evet efendim.

 

Ormana doğru yürüdüm ve ormana girince kurt formuna girdim. Av yapmam gerekiyordu ve bu neva varken yapmak çok zordu. Onu korkutmak istemiyordum zaten öldürdüğüm vampiri düşünüp duruyordu bazen.

 

Vampirler kanları yoktu ve bu yüzden kana ihtiyac duyuyorlardı. Bu ormana çok insan gelirdi ama bize ait olan ormana insan asla gelmemişti gelen ilk insanlar neva ve eylüldü.

 

Yaklaşık 5 dakika uzağımda bir insan vardı ve adınlarımı yavaşlatım. Ona saldırmak için an koluyordum. Kaçıp gitmesini istemezdim.

 

Bir ağacın gövdesine oturduğunda arkasından dolanarak onun karşısına çıkmıştım. Beni gördüğünde bağırmaya ve yardım istemeye başlamıştı ama bilmediği bir şey vardı yardım istemesi benim için bir avantajdı. Yardım istemesi benim için daha fazla avdı.

 

Biraz daha onu korkutuktan sonra dişlerimi boynuna geçirdim ve yavaş yavaş etlerini yemeye başladım.

 

Onun yardım istemesi benim işime yaramıştı çünkü buraya başka bir insan daha çeke bilmişti. Onunda etlerini yedikten sonra kurt formundan çıktım ve korumayı arayıp burayı temizlemelerini söyleyip geri eve gittim.

 

Neva hala uyuyordu ve çok güzel uyuyordu. Korumaben gelince gittmişti.

 

Nevanın saçından öptüm ve osadan getirdiğim örtü ile üstünü örtüm.

 

Önüne gelen saç tutamlarını geriye attım ve eve girdim. Ben onun yanında olduğum sürece kimse dokunamazdı.

 

Bana mihürlü olduğu için benden başka hiç kimse onun kokusunu alamazdı ve onu bir başkası kokladığında onun değil benim kokumu alırdı. Merdivenden aşa indim ve örümceek odasının penceresinden içeriyi izledim.

 

Burada çok korkunç örümcekler vardı ve nevanın örümceklerden korktuğunu biliyordum. Korumaların getirdiği hain kurt adamını önüme attılar ve onlara adamı örümcek odasına götürmelerini istedim. Onlarda dediğimi yapmıştı.

 

Nevayı asla bu odaya getiremezdim çünkü getirdiğim an onun ölümü demekti. Örümcekler saniyeler içerisinde içerdeki korumayı ısırmıştı ve tek bir ısırık 2 saatte öldürüyorken onu binkerce örümcek ısırmıştı.

 

Birazdaha onu izledikten sonra yükarıya çıktım. Ethan ve remy. Ortalıkta görünmüyordu. Kendi başlarının çaresine baka bilirlerdi.

 

Mutfağa girip dolaptan bir tane içki şişesi alıp bahçeye çıktım. Bahçedeki koltuğa oturup nevayı izlemeye başladım.

 

O kadar çok güzeldi ki ona bakan herkesten kıskanıyordum. Bebek gibi davranması çok hoşuma gidiyordu ve kucağımda duruken bir bebek gibi görüyordum onu. O benim bebeğimdi ve bunu kimse değiştiremez.

 

Gözlerimi kapatıp nefea alışverişini dinlemeye başladım. Normal nefes alıp veriyordu.Gözlerimi açıp baktığımda uyanmaya başladığını gördüm. Oturur pozisiyonuna geçip gözleri ile etrafına bakıyordu.

 

Beni görmesini bekliyordum. Bir kaç saniye sonra beni görünce oturduğum yerden kalkıp onun yanına gittim. Bana bakıyordu ve yeni uyanmış hali çok tatlıydı.

 

Elinden tutum ve onu kendimle birlikte koltuğa oturtum. Uyku sersemiydi ve bende kendine gelsin diye içkiden ona uzattım. Bir içki şişesine bir bana bakmıştı ve içkiden bir yudum alıncaki suratı çok tatlıydı.

 

Neva. Çok kötü.

 

Dedi. Sırıtım ve içkiyi içtim. İçkiyi içince kendisine gelmişti ve etrafını izliyordu. Ne düşündüğünü merak ettim ve bende düşüncelerini okumaya başladım.

 

Abisini düşünüyordu. Abisi onu aramaya hiç çıkmamıştı ve bazen abisini öldürmemek için kendimi zor tutuyordum.

 

Hava baya soğumaya ve kararmaya başlayınca ayağa kalktım ve nevayı da kendimle birlikte kaldırıp içeriye girdik. Salondan sesler geliyordu ve sanırım remy ile ethan eve gelmişti.

 

Salona girdiğimizde ethan ve remy koltukta oturmuş filim izliyorlardı. Tekli koltuğa oturup nevayı da kucağıma oturtum. Ona baktığımda yanakları kızarmıştı. Utanması çok hoşuma gidiyordu.

 

Ethan. Abi yengm domatese döndü.

 

Ethana sinirli bir bakış attım ve ethan saniyeler içerisinde önüne dönmüştü.

 

Yarım saat sonra hizmetçinin evden çıkması ile yemeyin hazır olduğunu anladım ve hepimiz mutfağa girdik.

 

Nevayı yanımdaki sandalyeye oturtup kendime çektim ve bir elimi bacağına koyup yemeyimi yedim. Aslında normal insanlar gibi yemek yemezdik ama neva gelince yemeye başlamıştık.

 

Elimi çekmeye çalıştı ama izin vermedim ve bacağını sıktım. Bacağını sıkmam ile birlikte bana döndü ve gözlerim ile önünde ki tabağı işaret ettim.

 

Biraz daha yedikten sonra elinden tutum ve odaya çıktık. Odaya çıkınca dolabımdan bir tane yüzük çıkartıp ona verdim. Bir yüzüğe bir bana bakıyordu. Bu yüzüğü ona verme sebebim o nereye giderse gitsin öğrenmem içindi. Yüzüğü eline aldı ve parmağına taktı.

 

Ateş. Bu yüzüğü çıkartığını görmeyecem!

 

Başını olumlu anlamda sağladı.

 

Ateş. Git pijamalarını giyi gel.

 

Bir şey demedi ve dediğimi yaptı. Dolaptan pijamalarını alıp banyoda üzerini değiştirdi. Banyodan çıkınca onu baştan aşa süzdüm ve yanına gidip belinden tutum.

 

Kafamı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. Ne beni itmişti ne de bir şey demişti. Bir anda bacaklarından tutup onu kucağıma aldım ve o da bacaklarını belime dolamıştı.

 

Yatağa oturup sırtımı yatağın başlığına yasladım. Tam kalkmaya çalışıyordu ki dudaklarına yapıştım. Elimi ensesine koydum. Geri çekilmesini istemiyordum ve her dakika onu öpe bilirdim.

 

Nefesiz kalınca dudaklarından ayrıldım ve ona baktım. Gözleri dolmuştu. Onu ağlarken görmeyeli uzun zaman olmuştu.

 

Ateş. Ağlama.

 

Neva. Bizi hep esir mi tutucaksınız.

 

Bu haline üzülmüştüm. Onu üzgünken görmek istemiyordum. Elimi yanağına koyup yanağını okşadım.

 

Ateş. Bize alışayıncaya denk kaçmayacağınızı anlayıncaya denk evet neva esir tutucaz.

 

Neva. Peki ya hiç alışamazsak?

 

Korkuyordu ve korkusunu ta öteden bile anlaya bilirdim.

 

Ateş. Alışacaksınız neva.

 

Dedim ve alnından öptüm. Yatağa uzandım ve onu yatakla arama alıp üzerine yattım. Kafamı boynuna gömüp kokusunu kendime çektim.

 

Ateş. Uyu hadi.

 

Neva. Uykum yok.

 

Dedi. Derken sesi titremişti. Ağlamamak için kendisini zar zor tutuyordu.

 

Ateş. Uyu dedim neva.

 

Bir şey demedi ve gözlerini kapattıp kendini uykunun kollarına bıraktı.

 

✧✧✧

 

Sabah uyandığımda neva yanımda yoktu. Hemen yataktan kalktım ve odanın içinde gözlerimi gezdirdim. Banyodan ses gelince banyoda olduğunu anladım ve rahat bir nefes alıp koltuğa oturmuştum.

 

Onu yıllar sonra bulmuşken kaybedemezdim.

 

Dolaptan gıri bir eşorfman alıp giyidim ve üstüme bir şey giyime gereği duymamıştım.

 

Neva banyodan çıkınca ona baktım. Banyoda üzerini değiştirmişti. Yanına gittin ve onu kucağıma alıp yatağa oturtum.

 

Kurutma makinesini alıp saçlarını kurutmaya başladım. Elimi saçlarında gezdirdim bir süre. Saçları kuruduktan sonra tam odadan çıkıcaktık ki aşadan sesler gelmişti. Gözlerimi alıp kokuyu almaya çalıştım. Alperenin kokusunh almam sinirlenmiştim.

 

Nevaya baktığımda korku dolu gözlerle bana baktığını gördüm. Onu aşa götüremezdim.

 

Ateş. Burada kal sana bir şey olmasın.

 

Hızla odadan çıkıp aşa indim. Alperen beni görünce ayağa kalktı ve etrafımda dönmeye başladı.

 

Alperen. Bana o kızı vericeksin.

 

Nevadan bahıs ediyordu. Onu istemesi canımı çok sıkmıştı.

 

Ateş. Onu sana asla vermem ve şimdi buradan defolup git.

 

Alperen. Bir insan ile mühürlenemezsin ateş o kızın ölmesi gerek.

 

Remy. Senin kurallarına göre mühürlenemez ama diğer alfalar ve kurtlar bu şekilde düşünmüyor.

 

Alperen. Onlar bizim soyumuzu karartacaklar.

 

Ethan. Bizim soyumuzu senin gibi ahmaklar karartacak.

 

Ethanın dediği ile alperen ona döndü ve üzerine doğru yürüdü. Ethan ona sırıtarak bakıyordu. Tam ethana yumruk atacaktı ki ethan geri çekilmişti ve alperene kafa atmıştı.

 

Nevanın kokusunu alınca odadan çıktığını anladım. Arkamı döndüğümde neva duvarın kenarından bizi izliyordu. Benim ona baktığımı görünce korkup geriye çekilmişti.

 

Alperen. Güzel kızmış acaba tadı da öyle mi.

 

Nevayı görmüştü ve tam ona gidicekti ki onu sertçe geriye savurdum.

 

 

 

 

 

Loading...
0%