Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Düş

@luvswebr

Ateş.ona sakın yaklaşmaya çalışma seni gebertirim.

 

Alperen. Bir kız için eski dostunu öldürmezsin sen!

 

Ateş. Denemek ister misin?

 

Alperen bana baktı ve sonra nevaya tekrar baktı. Derin bir nefes alıp verdi ve evden çıkıp gittmişti.

 

Remy. Pislik herif.

 

Nevanın olduğu tarafa döndüğümde durmuş bana bakıyordu. Şuanda ona çok sinirliydim. Ona gelme dememe ramen gelmişti ve şuanda alperenin gözleri onun üstündeydi.

 

Ateş. Neva odaya çık!

 

Diye bağırdım. Neva koşarak odaya çıkmıştı.

 

Ethan. Üstüne çok gittme abi.

 

Bir şey demedim ve oradan ayrılıp odaya çıktım. Odaya çıktığımda neva yatakta oturmuştu. Geldiğimi görünce kafasını kaldırıp bana baktı. Bir şey demesine izin vermeden yanına gidip onu yatakla arama aldım.

 

Ateş. Ben sana aşa inme demiştim ve sen sözümden çıktın.

 

Neva. Özür dilerim.

 

gözleri dolmuştu. Tek elim ile tişörtünü çıkartım karşımda sütiyeni ile kalmıştı. Bana bakıyordu. Utandığı her halinden belliydi.

 

Neva. Napıyorsun.

 

Ateş. Cezanı veriyorum.

 

Neva. Hayır istemiyorum kalk üstümden.

 

Dedi ve beni istemeye çalıştı. O beni itemeye ne kadar uğraşırsa uğraşsın işe yaramayacaktı. Gücü bana yetmiyordu .

 

Kafamı boynuna gömdüm ve boynunu öpmehe başladım. Ağlamaya başlamıştı ve beni itmeye çalışıyordu. Bir anda bileklerinden tutup ellerini kafasının üstünde birleştirip sıkıca tutum.

 

Ben öptükçe ağlaması şiddetleniyordu. öptükten sonra emmeye başladım ve bunu çok sert yapmıştım. Nevanın çığılık atmasından anlamıştım. ona biraz yavaş davranarak devam ettim.

 

Neva. Lütfen ateş nolur çekil.

 

Dediğini duymazlıktan geldim ve göğüs kafesine öpücükler kondurmaya başladım. Kokusu o kadar güzeldi ki beni sarhoş etmeye yettiyordu.

 

Neva. Ateş çekil!

 

Bir anda bağırınca kafamı kaldırıp ona bakmıştım. Ağlaması gittikçe şiddetlenmişti ve gözlerinden yaşlar akarak yatağa düşüyordu.

 

Yaptığımdan pişman değildim. Alışmasj gerekiyordu sözlerimden çıkmaması gerekiyordu. Dudağına buse kondurdum ve üstünden kalkıp onu kendimle birlikte kaldırdım.

 

Neva. Bırak elimi.

 

Ateş. Sus benimle banyo yapacaksın.

 

Neva. Ne hayır asla.

 

Dedi ve geri çekilmeye çalıştı. Debelenmesi beni sinir ediyordu ve bir anda onu kendime çektim. Vücutu vücutume değiyordu ve bu çok hoşuma gittmişti.

 

Korku dolu gözlerle gözlerime bakıyordu ve bana yapma dercesine bakıyordu. Amacım ona benim ciddiliğimi beli etmemdi.

 

Onu kucağıma aldım ve banyoya ilerledim. Banyonun içine girince sıcak suyu açtım ve küvetin dolmasını bekledim. Neva kucağımda ağlıyordu ve bana yalvarıyordu.

 

Küvet dolunca onu kucağımdan indirdim ve kendi üstümü çıkartmaya başladım. Tek hamle ile tişörtümü çıkarmıştım ve pantolonumu da çıkartıp kenara koydum. Neva bana bakıyordu ve hala yapmam konusunda yalvarıyordu.

 

Ateş. Pantolonunu sen mi çıkartırsın ben mi çıkartıyım!

 

Dedim. Hala durmuş bana bakarken tam üstüne gidip ben çıkartıcaken eli ile beni durdurup kendisi çıkartı. Baksırım ile kalmıştım ve neva da iç çamaşırları ile. Küvetin içine oturdum ve onu da kendime çekip kucağıma oturtum.

 

Hal ağlıyordu ve bu beni yavaş yavaş sinirlendiriyordu.

 

Ateş. Ağlamayı kes!

 

Hiç bir şey demedi ve ağlamaya devam etti.

 

Ateş. Ağlamayı kesmezsen kaana eylülü çiğ çiğ yemesini söylerim.

 

Dediğim ile kafadını kaldırıp bana baktı. Göz yaşlarını silip bana baktı. Yanağına öpücük kondurup şampuan aldım ve saçını yıkamaya başladım. Bir kaç kez çıkmaya çalışmıştı ama izin vermedim.

 

Kendi saçlarımı da yıkadıktan sonra onu kucağıma aldım ve havlusunu alıp ona verdim. Kendi havlumu da alıp belime bağladım. Elinden tutum ve odaya girdiğimizde kendi dolabımdan kıyafet alıp banyoya girmiştim ve nevayı da odada bırakmıştım.

 

Umarım bu yaptığım ona güzel bir ders verirdi aksi taktirde akıllanmazsa sevdiklerine zarar vermekten geri çekilmezdim.

 

Üstümü değiştirdikten sonra bir süre bekledim. Üstünü değiştirdiğine emin oldumda odadan çıktım. Ona baktığımda koltukta oturmuş ve bacaklarını kendisine çekmişti.

 

Yanına oturdum ve kolumu omzuna atıp onu kendime çekmiştim. Kafasını omzuma koydum ve bir süre sonra nevanın nefes alış verişinden uyuya kaldığını anlamıştım.

 

Onu kucağıma alıp yatağa yatırdıktan sonra odadan çıkıp aşa inmiştim. Aşa indiğimde ethan ve remy yoktu.

 

Evden çıktım ve kaanların evine gittim. Kaan koltukta oturmuştu eylül ise yanında oturuyordu.

 

Eylül ikimizedende kokuyordu ve nevadan daha fazla korkuyordu.

 

Eylül. Nevayı neden getirmedin.

 

Bu soruyu sormak istediğini biliyordum.

 

Ateş. O cezalı.

 

Dedim ve koltuktan kalkıp zemin kata indim. Buraya gelme sebebim zemin eski bir dostumuzu öldürmekti.

 

Zemin kattın kapısını açtığımda rose sandalyeye bağlanmıştı ve benim geldiğimş görünce sırıtmaya başladı. Ona tiksinerek bakıyordum. Öz kız kardeşimi öldüren katili yaşatacak değildim.

 

Rose. Bakıyorum da birileri çok sinirli acaba neden?

 

Gözlerimi devirip tam karşısında durdum.

 

Ateş. Bu seni hiç ilgilendirmez rose.

 

Rose. Ha öyle mi?

 

Dedi ve gülmeye başladı. Yüzüne attığım tokat ile birlikte kafası yan dönmüştü. Küfür ederek bana döndü. Vampir olduğu için sinirden gözleri kırmızıya burunmuştu. Normal bir insan olsaydım gözlerinden korka bilirdim ama ondan korkmuyordum.

 

Ellerim ile boynunu sıkıca tutum ve çekmeye başladım. Rose bağırıp çağırıyordu ve yardım istiyordu ama bu umrumda değildi. Zaten ona yardım edecek hiç kimse yoktu. Kafasını elimde kaldığında rahat bir nefes vermiştim.

 

Elimde kalan kafasını yere attım ve onu kimse canlandırmaması için çakmak alıp saçlarını yaktım. İlk başta saçları yavaş yavaş alev aldı ve sonradan bütün kafası.

 

Yandığından emin olduktan sonra odadan çıktım ve merdivenlerden yikarıya çıktım. Kaan ve eylül salonda yoktu be tahminime göre kaan onu odaya götürmüştü.

 

Orada daha fazla kalmadım ve evden çıktım. Ormana girdiğimde kurt formuna girdim ve koşarak eve doğru gittmeye başladım.

 

Eve giderken bir terslik olduğunu anlamıştım ve bu yüzden olduğum yerde durup etrafıma baktım.

 

Kafamı kaldırıp uğulamaya başladım ve remy ile ethanın gelmesini bekledim ama gelen yoktu. Bir kez daha uğuldadığımda gelen yoktu.

 

Ortalıkta yoklardı ve başlarına bir şey gelmesinden korkuyordum. Sertçe pençelerimi toprağa basarak eve doğru gittmeye başladım.

 

Eğer remy ve ethanın başına bir şey geldiyse nevanın hiç bir güvenliği kalmamıştı. Kendi bölgeme giriceken üstüme atlayan bir kurt ile pençelerimi toprağa geçirdim ve üstümde ki kurtu tek bir hareketim ile altıma aldım ve tam pençelerimi kurtun yüzüne geçiriceken bunun remy olduğunu anladım.

 

İkimizde kurt formundan çıktık ve remynin üstünden kalkıp onu sertçe ittim.

 

Ateş. Kafayı mı yedin sen ya sana zarar verseydim!

 

Dedim sinirle. O ise bana sırıtarak bakıyordu. Remynin arkasından rahat bir şekilde gelen ethanı görünce rahatlamıştım. Onlara zarar gelecek diye içim içimi yiyordu.

 

Remy. Ama vermedin abi.

 

Ateş. Kes!

 

Dedim ve onu kolundan itekleyerek eve yürütüm. Ethan da yanımızda ilerliyordu.Şuan da o kadar çok sinirliydim ki onlara zarar verme düşüncesi beni yiyip bitiriyordu.

 

Eve gelince direk odaya çıktım. Odaya çıktığımda neva yoktu ve koşarak aşa indim. Salona girdiğimde yoktu bahçeye çıktım. Etrafıma bakındım ama yoktu.

 

Eğer kaçtıysa onu hiç iyi şeyler beklemiyordu. İçeriye girdiğimde neva ile çarpıştım. Onu görünve rahatladım ve ona sıkıca sarıldım. O ise ona sarılmamı bitirip geri çekilmemi bekliyordu.

 

Geri çekilip yüzünü avuçladım ve dudklarına öpücük kondurdum.

 

Ateş. Neredeydin?

 

Neva. Mutfaktaydım.

 

Dediğinde elinden tutup bahçeye çıkartım. Koltuğa oturup onu kendime çektim.

 

Neva. 

 

Koltuğa oturduğumuzda ateş kolunu belime dolayıp beni kendisine çekmişti. Kokusu burnuma gelince istem dışı gözlerimi kapatıp kokusuna odaklanmıştım. Çok güzel kokuyordu.

 

Aklıma odada olanlar gelince gözlerim doluyor ve içimi bir korku kaplıyordu.

 

2 GÜN SONRA.

 

Bu iki gün boyunca ateş eve pek uğramamıştı ve nedensizce içmde kötü bir his vardı. Odada oturuken karnıma giren ağırı ile yerimde kıvrandım. Daha önce hiç bir şekilde buna benzer ağırı çekmemiştim bu ilkti.

 

Karnımı tutarak odadan aşa indim. Salona girdiğimde ethan ve remy buradaydı. Remynin yüzünde bir kaç yara vardı ve her sorduğumda ise boşver diyip geçiştiriyordu.

 

Ethan. Noldu yenge iyi misin?

 

Başımı olumlu anlamda sağlayıp tekli koltuğa geçip oturdum. Remy bir filim açtı ve izlemeye başladık. Aklımda ateş vardı acaba başına bir şey mi gelmişti?

 

Ben bunu düşünürken karnımda his ettiğimi ağırı ile çığılık atmıştım. Ethan ve remy hemen yanıma koştular ve ne olduğunu sormaya başladılar. Bende ne olduğunu bilmiyordum.

 

Remy. Abimle mühürlü acaba abim biri ile mi kavga ediyor?

 

Ethan. Ola bilir.

 

Beni koltuğa yatırdılar ve remy bana bir bardak su getirip verdi. Suyu elinden aldım ve tam içiceken elimde bir ağırı his ettim ve bardak yere düşüp kırıldı.

 

Remy. Ben abimi bulmaya gidicem sen nevanın yanında kal.

 

Dedi ve koşarak evden çıktı. Şuan tam anlamı ile ne olduğunu anlamıştım. Ateş biri ile kavga ediyordu ve zarar görüyordu.

 

Ethan. Yenge gözlerini kapat ve dinlenmeye çalış.

 

Neva. İstemiyorum.

 

Dedim ve sesim titremişti. Karnım hala ağırıyordu. Ethan bana bir bardak su getirdi ve bana vermeden kendisi bana içirtmeye başladı. Suyu içtikten sonra bardağı masya bırakıp yanımda durdu.

 

Ethan. Umarım remy abimi bula bilir.

 

Yaklaşık yarım saat sonra remy ve ateş içeriye girdi. Ateşe baktığımda hiç hali yoktu ve remy onu diğer koltuğa yatırdı.

 

Ethan. Ne oldu ona.

 

Remy. Vampirler sıkıştırmış.

 

Ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkmamla oturmam bir oldu. Tekrar denediğimde ethan bana kızgın gözlerle baktı ama umrumda değildi. Ateşin yanına gittim ve dizlerimin üstüne oturup ona baktım.

 

Remy. Bedeninde vampir zehri ola bilir bu yüzden dedemizi çağırdım bşrazdan burada olur.

 

Ethan. Neva hadi gel koltuğa yat.

 

Başımı olumsuz anlamda sağladım. Nedensizce kendimi ateşin yanında güvende his ediyordum ve onun yanından ayrılmak istemiyorum.

 

Dış kapının açılması ile o tarafa baktım. Lacivert giyimli yaşlı bir dede vardı ve elinde çantası vardı. Tam ateşin yanında durdu ve çantasından bir tane kitap alıp sayfaları karıştırmaya başladı.

 

Acaba o da mu kurt adamdı?

 

Bir anda karnıma giren ağırı ile yüzümü buruşturdum. Ben hu kadar ağırı çekiyorsam acaba ateşin canı ne kadar çok acıyordu.

 

Dede defteri kapatıp remyye verdi. Dede elimden tutu ve ateşin de elini tutup ellerimizi birleştirdi.

 

Hiroto. Ellerini bırakma.

 

Dedi ve elini kaldırıp ateşin üstünde gezdirmeye başladı. Bir şeyler mırıldıyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu.

 

Bir kaç saniye sonra karımd ki ağırı azalmaya başladı. Ağırı azaldıkça kendimi daha fazla yorgun his etmeye başladım. Kafam ateşin koluna düştü ve son hatırladığım şey adamın bise dokunaması için remy ve ethanı uyarması oldu.

 

✧✧✧

 

Gözlerimi açtığımda ateş hala koltukta yatıyordu ve bende dizlerimin üstündeydim. Ayağa kalktığımda bir anda sendelemiştim ve remy tutu beni.

 

Remy. Dikkat et yenge gel şuraya otur.

 

Diyip beni koltuğa oturtmuştu. Başım çok dönüyordu ve bunun sebebini bilmiyordum. O dede bize her ne yaptıysa iyi bir şey yaptığı ortadaydı.

 

Neva. Ateş neden hala uyanmadı.

 

Ethan. Dedem dinlenmesi için ona uyku büyüsü yaptı yarın uyanır.

 

Ateşa baktım. Öylece uzanıyordu.

 

Remy. Yenge yemek hazır kalk yemeyini ye.

 

Neva. Aç değilim.

 

Ethan. Yenge hadi kalk abim yemediğini öğrenirse çok kızar.

 

Dedi ve beni zorla kaldırıp mutfağa getirdiler. Yemeyimi yedikten sonra tekrar salona geçtim ve ateşi izlemeye başladım.

 

Bu kısa süre boyunva kendimi ona çok yakın his etmehe başlamıştım ve pek eve gelmemesi beni endişelendirmişti. Remy ve ethan uyumam için beni odaya göndermeye zorladılar ama ben istemiyordum. En sonda onlarda pes edip uyumaya gittmişlerdi.

 

Kafamı koltuğun başlığına koyup ateşi izlemeye başladım.

 

✧✧✧

 

Sabah uyandığımda yatak odasındaydım. Yerimden doğrulmaya çalıştığımda bri kol izin vermedi ve beni belimden tutup kendisine çekmişti. Kimin olduğuna baktığımda ateşi görmem beni rahatlatmıştı. Ona doğru dönüp elimi yanağına koydum.

 

Yanağını bir süre okşadıktan sonra tam kalkacaken izin vermedi ve beni altına aldı. Kafasını boçynuma gömüp kokumu içine çekti.

 

Ateş. Neva uyu ve beni deli etme kızım!

 

Dedi sertçe. Oflayarak gözlerimi kapatım ve uyumaya çalıştım ama bir türlü uyuyamamıştım. Yaklaşık 10 dakika sonra ateş uyandı ve üstümden kalkıp dolabından bir tane eşorfman alıp giyimişti. Sanırım banyo yapmıştı çünkü daçları hafif ıslaktı.

 

Dolabımdan kıyafet alıp banyoya girdim. Cropu üstüme giyidikten sonra altıma da şortumu gitip banyodan çıktım.

 

Boy aynasının karşısına geçip saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra ateşe döndüm. Duvara yaslanmış bir şekilde beni izliyordu.

 

Yannıma doğru gelip kolunu belime doladı ve önüme gelen saç tutamını kulağımın arkadına aldı.

 

Ateş. Çok mü acıdı.

 

Ne demek istediğini anlamıştım. Doğruyu mu söylemeliydim yoksa yalan mı söylemeliydim.

 

Ateş. Doğruyu.

 

Diyince düşüncelerimi okuduğunu anladım.

 

Başımı olumlu anlamda sağladım ve ateş bana sarılıp kokusunu içime çekti. Bende istem dışı kollarımı onun boynuna sardım ve ona sarıldım. Ateş belimden tutarak beni kaldırdı ve o şekilde sarılmasına devam etti.

 

Odadan çıkıp aşa indik ve mutfağa girip kahvaltı masasına oturduk. Kahvaltı boyunca kimseden ses çıkmamıştı.

 

Ethan. Bugün havuza girelim mi?

 

Ateş. Hayır.

 

Remy. Neden?

 

Ateş. Kaanların evine gidicez.

 

Neva. Eylülde olacak mı.

 

Ateş. Evet.

 

Eylülü görüceğim için heyecanlanmıştım. Kahvaltıdan sonra ateş ve remy ile ethan. Kurt formuna girmişti. Onları görünce korkup geri çekilmiştim ama aklıma ateşin dediği gelince öne adım attım. Ateşin sırtına bindim ve ateşe sıkıca tutundum.

 

Ateş hızlı bir şekilde koşmaya başadı. Pençleri ve tüyü çok güzeldi. Sim siyahtı ve bu onu asi yapıyordu. Bir süre sonra bir evin önünde durduğumuzda ateşin sırtından inmiştim ve saniyeler içinde kurt formundan çıkmışlardı.

 

Ateş elimden tutarak yürümeye başladı. İçeriye girince koltuğa oturduk ve kaan ile eylülü beklemeye başladık.

 

Kapıdan içeriye eylül girince koşarak ona sarılmıştım ve eylülde sarılmama karşılık vermişti. Onu çok özlemiştim. Geri çekilip yanağından öptüm ve tekrar sarıldım.

 

Kaan. Yeter bu kadar eylül gel yanıma güzelim.

 

Eylül geri çekilip kaanın yanına gidip oturdu ve bende ateşin yanına geri oturmuştum.

 

Eylül ile bakışmaya başladık ve bir süre sonra hepimiz sohbet etmeye başladık. Sphbet ederken dış kapıdan içeriye bir kız ile bir oğlan girdi. Kız sertçe oğlanı itip koltuğun üstüne attı.

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%