@luvswebr
|
gelen mektup Yatağa oturdum ve mektupta yazanları çevirmeye başladım. Kim yazdıysa harfleri pek düzgün yazamamışa benziyordu.
Kağıtta yazanı çözdüm. Ne demek işimizi bittirecekti. Hem bunu buraya kim koymuştu ki. Eşyaları alıp koşarak aşa indim. Salona girdiğimde nefes nefeseydim ve ethan ile remy bana baktı.
Remy. Ne oldu yenge iyi misin?
Neva. İyim.
Dedimve kağıdı ona verdim. Anlamaz gözlerle bana bakmaya başladı ve sonradan kağıdı elimden alıp okumaya başladı.
Remy. Bunu sana kim verdi?
Ethan. Bu ne?
Ethan kağıdı alıp okumaya başladı. Çene kaslarını sıkınca sinirlendiğini anlamıştım.
Neva. Odada defterin içindeydi.
Ethan ile remy birbirine baktılar ve ethan koşarak evden çıktı. Ne olduğunu anlayamamıştım.
Remy. Abim gelene kadar yanımdan ayrılma yenge.
Neva. Tamam.
Koltuğa oturdum ve nefes alışverişimi düzene sokmaya çalıştım. Acaba ethan nereye gitmişti. Ateşin yanına mı gitmişti Yoksa iyi de ateş neredeydi?
Remy bana su uzattı ve sudan bir kaç yudum içtikten sonra yana koydum.
☆☆☆
Kapı sertçe açıldı ve içeriye ateş ile ethan girdi. Ne olduğunu anlayamamıştım ama biraz korkmuştum. Ateş bana baktı ve elimden tutup odaya götürdü. Ne oluyordu gerçekten anlamıyordum.
Neva. Ya bi dur ne oluyor?
Ateş. Onlar senin peşinde.
Neva. Kim?
Kim benim peşimdeydi ve ben kime ne kötülük etmiştim?
Ateş. Vampirler.
Neva. Neden ben onlara bir şey yapmadım ki?
Ateş. Sen yapmarın ben yaptım, eşyalarını topla seni kaanlara götürücem.
Neva. Ateş sakin mi olsan biraz.
Ateş beni dinlemedi ve küçüm bir çantaya kıyafetlerimi koydu. Vampirlere ne yapmıştı ki onlar şuan benim peşimdeydi?
Koşarak aşa indik. Evden çıktığımızda karşımda bir motorla karşılaştım. Sim siyahtı ve çok güzeldi. Ateş motora bindi ve kaskını takıp bana baktı. Yanına gittim ve arkasına bindim. Bana bir tane kask verdi ve bende kaskı taktım.
Ateş. Bana sarıl.
Dedi ve bende kollarımı ona doladım. Saniyeler içinde motoru açıp sürmeye başladı. Ethan ile remy kurt formundalardı ve yanımızda koşuyorlardı.
Bunun beni korumak amaçlı yaptıklarını biliyordum.
Ateşin kokusunu ala biliyordum ve çok güzel kokuyordu. Bir saat sonra ateş motoru durdurunca geldiğimizi anladım. Motordan indim ve ateşte indi. Elimden sıkıca tutup beni kendisi ile birlikte yürütü.
Burası gerçekten çok güzeldi. Etrafta ağaçlardan başka hiç bir şey yoktu ve ısız bir ormandı burada kaanlardan başka kimsenin olmadığına emindim.
Atrş kapıyı çalmadan kapı açıldı ve içeriye girdik. İçeriye girdik ve ateş beni koltuğa oturtup kaan ile odadan çıktılar. Eylül koşarak yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.
Bende sarılmasına karşılık verdim ve yanağından öptüm. Remy ve ethan yanıma oturdular ve eylülde sol tarafıma geçip oturdu.
Eylül. Seni özledim.
Neva. Bende.
Remy gene kendisi ile kitap getirmişti ve kitap okuyordu. Gerçekten bıkmadan kitap okumasına çok özeniyordum. Bir kitabı en fazla iki günde bittiriyordu.
Eylül. Aç mısınız.
Ethan. Evet valla yenge.
Remy. Aç olmadığın bir zamanı söyle ethan.
Ethan. Oğlum sen bana karışmasana.
Dedi ve ethan mutfağa girdi. Eylülde gidiceken o sıra hizmetçi içeriye girdi ve direk mutfağa girmişti.Remy bir anda oturduğu yerden kalkıp koşarak ateşlerin gittiği yöne doğru gitti.
Ne oldu acaba?
Eylül. Ateş sana zarar vermiyor değil mi?
Neva. Vermiyor aksine iyi davranıyor.
Tabi bazen çok sinirli oluyor ama bana asla zarar vermemişti.
Eylül. Kaanda öyle ama bazen çok sinirli oluyor.
Güldüm. Çakma ateş.
Ateş. Neva gel buraya.
Ne ara geldiğini bilmediğim ateşe baktım. Sinirli görünmüyordu ama sakin de değildi. Bu adamı çözmek çok zor.
Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Yanına gittiğimde beni döndürüp sırtımı öne çevirdi. Ne oluyordu ya?
Tişörtümü kıvırıp ensemin hemen biraz aşasında ellini gezdirmeye başladı. Ne yapıyordu ya bu. Geri çekilip tişörtümü indirdim.
Neva.Napıyorsun ya!
Ateş. Yok bir şey geç mutfağa yemeyini ye!
Neva. Aç değilim.
Ateş. Sana geç yemeyini ye dedim neva beni zorlama.
Neva. Offf.
Ateş. Oflama bana.
Mutfağa girdiğimde hizmetçi abla yemeyi hazırlamıştı ve gittmişti. Gittiğini görmemiştim. Ethanın yanına oturdum ve zar zorda olsa bir kaç şey atışrımaya başladım.
Eylül de yanıma gelip yemeye başladı.
Ethan. Az önce ne oldu seslerinizi duydum.
Neva. Bilmiyorum ki ateş sırtıma baktı orada her neye baktıysa bir şeyde yok.
Ethan. Var.
Eylül. Ne var?
Ethan. Mühür iziniz var.
Neva. Ne nasıl.
Ethan. Bu iz abimde de var daha çok iz denmez dövmede denir bu iz kendiliğinden oluşur.
Şuan da bakmak istiyordum sırtıma ama nasıl bakacaktım ki burada bakamazdım.
Ethan. Eğer bu iz olmazsa mühürlü olmadığınız ortaya çıkar.
Eylül. Bu bahıs ettiğin şey nasıl bir şey?
Ethan. Bu kişilere göre değişir ama nadir olan yarım ay ve güneş. Neva. O neden nadir.
Ethan. Nadir olma sebeplerinden biri o iki kişinin birbirileri için canını bile verecek olmaları.
Ethan. Peki senin ki nasıl yenge?
Neva. Bilmiyorum ki.
Ethan. Dön bakıyım istersen.
Neva.Olur.
Döndüm ve ethan sırtımdaki dövme ya da iz her neyse ona baktı. geri çekildiğinde çığılık atmıştı.
Eylül. Ne oldu ya?
Ethan. İnanmıyorum, siz abimle nadir ize sahipsiniz buna “my sun moon ” denir.
Eylül. Şimdi ateş ve neva birbiri için canını mı feda edecekler.
Ethan. Hayır öyle değil birbiri için canlarını verecek kadar çok sevicekler anlamına geliyor.
Neva. Resmi var mı bunun.
O sıra içeriye remy girdi ve elinde ki kitabı bana uzattı.

Kitaptaki izler sanırım bende ve ateşte olan izlerdi ama hangisi bendeydi ki?
Remy. Ay olan sende güneşte abimde.
Eylül. Oha çok güzel.
Neva. Peki abin bunu neden bana söylemedi?
Ethan. Bilmiyoruz orasını.
Remy. Neyse yemeyini ye yenge abim birazdan aşa gelicek ve yemediğini görürse kıza bilir.
Diyip gitti. Hala şaşkındım. Sırtımda ki iz ya da dövme her ne ise bu benim ateşe olan sevgimi simgeliyordu. Bunları düşünürken bir yandan da yemeyimi yemeyi ihmal etmiyordum.
Karnımın yavaş yavaş şiştiğini his ettiğimde yemeyi bıraktım ve oturduğum yerden kalkıp salona gidiceken ateşe çarptım.
Kafamı kaldırıp ona baktığımda bana bakıyordu. Sinirli görünüyordu. Acaba gene neye sinirlenmişti?
Kim sinirlendirdi benim kurtçuğumu?
Diye geçirdim içimden. O an düşüncelerimi okuya bildiği aklıma geldi ve kendimi hızlıca toparladım.
Yanından geçip gidiceken beni belimden tutup mutfağa geri sürükledi. Off benim hiç mi kaçışım yoktu bu adamdan.
Ateş. Tabağındakileri bittirmeden hiç bir yere gitmiyorsun neva.
Neva. Ama doydum karnım patlayacak birazdan.
Karnıma baktı ve sonra tekrar bana baktı.
Ateş. Patlamaz otur ve yemeyine devam et.
Zorla yemeyimi yedikten sonra salona geçtim. Eylülün yanına oturucaken ateş koltuğa vurdu ve bana baktı. Ne demek istediğini anlamıştım ve yanına gidip oturdum.
Kolunu belime dolayıp beni kendisine çekti. Doyduğum için mayışmıştım ve bu yüzden kafamı ateşin omzuna koydum. Onlar kendi aralarında sohbet ederken bende ateşin eli ile oynuyordum.
Yabına oturduğumda elimi tutmuştu ve bende itiraz etmemiştim çünkü temas seven biriydim.
Elleri ile oynarken arada saçımdan öpüyordu ve istem dışı gözlerim kapanmaya başlıyordu. Ne kadar direnirsen direniyim gözlerim en sonda uykuya teslim oldu.
Ateş.
Neva yanıma oturunca bir elini belime dolayıp diğer elimle de elinden tutum. Kafasını omzuma koymuştu ve çok güzeldi.
Elimle oynuyordu ve bende arada saçlarına öpücük konduruyordum.
İz işini ona söylemek istememiştim çünkü korkacağını ve kafasının karışıcağını düşünmüştün ama ethan ona her şeyi anlatmıştı remy de göstermişti.
Bu yaptıklarına kızmamıştım çünkü ben asla söyleyemezdim. Aklım hala lordtaydı nevanın peşindeydi ve ona zarar vermesinden çok korkuyordum.
Onun için canımı bile vermeye hazırdım zaten bunu hepimiz öğrenmiştik.
Elimle oynayan eli durunca uyuya kaldığını anladım. Onu yanlız bırakamazdım bu yüzden koltuğa yatırıp kafasını bacağıma koydum ethanda örtü getirip üstünü örtmüştü.
Eylül. Ona zarar gelmez değil mi?
Kaan. Gelmez ateş izin vermez bizde vermeyiz.
Eylül. Peki ona zarar verirlerse ne yaparlar ona.
Ethan. İşkence ederler ve ya öldürürler ya da ona büyü yapıp dağdan aşa atarlar.
Eylülün gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kaan ethana yastık fırlatı ve ethan yastığı tutup yerine geri oturdu.
Kaan. Oğlum sen ne zaman çeneni tutmayı öğreneceksin!
Ethan. Mühürlümü bulunca.
Nevanın saçları ile oynamaya başladım. Kokusu çok güzeldi ve şuana kadar hiç bir kokudan bu denli etkilenmemiştim. Her an yanımda olsun ve kokusunu içime çeke biliyim istiyordum ama bazen işlerim yüzünden bu imkansız oluyordu.
Remy kitaptan arada bana bir şeyler gösteriyor ve tekrar okumaya devam ediyordu.
Nevanında kitap okumayı sevdiğini biliyordum bu yüzden remyye bizim alfabemizi öğretmesini söylemiştim. Normalde hiç bir insan bizim alfabemizi öğrenmemeliydi bu bizim için tehlikeli ola bilirdi ama nevanın öğrenmesinde sıkıntı olacağını sanmıyordum.
Bugün insanların arasına karışıp ona kitap alıcaktım ama ethanın beni çağırması ile gitmek zorunda kalmıştım.
Pencerenin önünden biri geçince hepimizin bakışları otarafa kaydı ve ethan ile remy hemen nevanın etrafını sardılar.
|
0% |