Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Berdel Mi̇¿

@m.k


BERDEL Mİ¿


Bilirmisiniz bazen zaman durur.. Benim için çoğu kez zaman durmuştur. Çünkü ben herşeye yada en küçük şeye bile çok mutlu olabilen biriyimdir,Ağa kızı olmam ne beni egolu biri yaptı ne de aşiret kızı olmam beni kibirli,kaba biri yaptı. En mutlu olduğum anlar hep ailemle beraber olduğum zamanlardı. Annem,Babam,Abim... ABİM

Hayatımı yerle bir eden abim, gönlüm olsun diye iş çıkışı bahçeden kopardığı çiçeği saçıma takan abim, eve geldiği zaman bana en sevdiğim çikolatayı almadan girmeyen abim,benimle uğraşmayı,ilgi göstermeyi beni şımartmayı seven abim..

Zaman benim için yine durmuştu ve bunu yine abim yapmıştı. Ama bu sefer ilk defa canım çok yaktığı için durdurmuştu benim için zamanı..

Abim bile bile beni kurban etmişti. Sevdiği kız uğruna sevdasına beni kurban olarak seçmişti. Ve ben içimden dile bile getiremediğim BERDEL'e kurban gidecektim değilmi? Çünkü başka seçim hakkım yoktu,bana sorulmadan hayatımı yerle bir etmişti abim..

Korkudan bi adım geriledim. Bu olanların gerçek olup olmadığını algılayamıyordum. Tek umudum bu olanların hepsinin bi kabus olması...

Abime döndüm, gözleri dolmuştu. Kahretsin abim bunların olacağını bile bile mi yapmıştı!? Önümdeki adama gözlerim dolu baktım, yalvarır gibi,yapmasın başka bi çözüm vardır değil mi? Gözyaşlarım yanağımdan süzülürken kafamı iki yana salladım, yapamazdım!,yapamazdı!
Adam bana bakıp tek kaşını kaldırdı ve "Sana iki seçenek sunuyorum; bir,abinin canı için benimle evleneceksin yani berdel.. iki, kabul etmezsin ve sen daha evine varmadan abinin cesedi sizin konağınızın kapısının önüne atılır" ikinci seçenek nerde.. gerçekten bana iki seçenek mi sundu?

"Tamam bak anlıyorum,sinirlisin ama buna ben karar veremem. Babamı çağırın aşiret ağaları toplansı.." birden sesi yükseldi ve bağırdı. "Ben sana sadece iki seçenek sundum, şuan burada kararını vereceksin! Babanı felan unut! Ağa bensem hükümde benim,bunun için aşiret ağalarının toplanmasına gerek de yok ve senin abin benim kız kardeşimi kaçırırken bu olacakları zaten biliyordu.! Şimdi bana kararını açıkla." Donup kaldım,ne diyebilirdim ki.. Abime baktım yalvarır gibi, şuna ondan başka kimsem yoktu ama .. abim celladım olmuştu ama ben yinede ondan yardım bekliyordum çünkü ben ona kendimden çok güvenirdim.. "Kabul etme Asil yapma, evet bu olacakları biliyordum ama sen kabul et diye yapmadım Asil" Ben çok yoruldum ve daha fazla dayanamayıp dizlerimin üstüne çöktüm her iki elim yanımda bağıra bağıra ağlamaya başladım. Bu nası olurdu ben neyi seçecektim ki ,Abimi kendi ellerimle ölüme itebilirmiydim yada bu elime silah alıp abimi kendi ellerimle öldürmekten ne farkı vardı?.. "Asill,abimm kabul etme güzelim, hayır de eve git lütfen asil hadi abim" abime döndüm ben galiba ilk defa abimden bu kadar nefret ediyordum. Ağlamam daha azalmıştı ama hala hıçkırarak ağlıyordum,durduramıyordum. Alaz ağa da dizinin üstüne çöktü ve bi eliyle yüzüme yapışan saçları kulağımın arkasına koydu. O kadar yorulmuştum ki elini bile itemedim. Yüzümü ona çevirdim "Nolur,lütfen yalvarırım ben.. ben yapamam. Başka bi şey iste, benim canımı iste kabulüm ama ben nasıl kabul ederim yalvarırım Alaz Ağa." Yüzü tekrar sertleşti,gözleri yine daha da karardı "Bunun başka çözümü yok." Hızlıca ayağa kalktı ve "Ali" dedi bi adam ona silah uzatınca hemen bende ayağa kalktım. Silahı abime uzattı koşup abimin önüne geçtim "Yapma yalvarırım yapma.." bu sefer o kadar çok ağlıyordum ki sözlerim tam anlaşılmıyordu bile. "Çık ordan" o kadar çok bağırdı ki sesi yankı yaptı korkudan tir tir titrerken ona baktım hala aynı yerde olduğumu görünce silahı havaya kaldırıp 3 el ateş etti. O an ki korkuyla hemen yere çöküp her iki kulağımı kapattım bir yandan da bağırıyordum "tamam tamam kabul ettim" ve silah sesi durdu, kafamı yerden kaldırıp ona bakınca çok düz bakıyordu. "Ali kızı yukarı çıkar" dedi. Abime baktım bayılmak üzereydi. "Tamam,kabul ettim ama abim.. abimin yarası için doktor çağırın,lütfen en azından bunu yapın." Alaz ağa sinirli gözlerle bana bakıp "Yukarı çık" dedi ama abimi de böyle bırakamazdım. "Ama abim.. lütfen Alaz ağa" tekrar hıçkırdım. Sinirli bi şekilde burnundan nefesini verdi ve "tamam çık yukarı" dedi. Son kez yalvaran gözlerle "söz mü?" Dedim, ben canıma susamıştım fark ettim ama abim gibi merhametsiz değildim ben ona kıyamazdım ama o bana kıymıştı bile.. "söz" dedi düz bi sesle.

Ali denen adam beni bi odaya getirdi. Yatak odası gibi bi yerdi,oda da tekken hemen pencereden bakmak istedim. Pencereye koştum abimi merak ettim, perdeyi çeker çekmez avluda duran Alaz ağayla göz göze geldim ve o an ki korkuyla tekrar hemen perdeyi çekip pencereyi kapattım. Arkamı döndüğüm zaman bi aynayla karşılaştım üzerimdeki beyaz keten elbisenin bazı yerleri kandı, abimin kanı.. Bugün gözyaşlarım durmamaya yemin eder gibi sürekli akıyorlardı. Yatağın önüne çöktüm,ayaklarımı kendime çektim,kafamı dizlerime kapattım ve sessizce ağlamaya başladım. Yaklaşık 7-8 dakika boyunca kafamı hiç kaldırmadan ağladım taki kapı açılınca kafamı kaldırdım ve gelene baktım, Alaz Ağa.. İçeri girince bende hemen ayağa kalktım, karşıma geçti ve "yeter ağlama artık"dedi tok bi sesle. "Şimdi aşağıda imam geldi bizim ilk önce dini nikahımızı kıyacak, sonra da resmi nikah kıyılacak. Sakın aşağıda saçma bi hareket yapıp beni zor duruma düşürme sakın." Ne şimdimi olucak bunların hepsi. "Nasıl yani şimdimi" dedim gözyaşlarım yine bana eşlik ederken. "Tamam,seninle evlenmeyi kabul ettim şimdi büyükleri çağıralım benim babam.." yine lafımı kesip "sana söylemem gerekenleri söyledim buradan ya benim karım olarak çıkarsın yada abinin cesediyle! Şimdi sana son kez soruyorum "evet" mi "hayır" mı!?" Sadece kafamı sallayabildim,çok sinirli görünüyordu. "Birazdan Elif sana kıyafet getirecek üstünü değiştir,seni kapıda bekliyor olucam." Dedi ve çıktı. Ondan hemen sonra bi kız girdi "Buyrun Asil hanım, Alaz Ağam gönderdi bunları." Dedi gülümseyerek. Kafamı salladım sadece. Ben.. ben çok yorulmuştum.

Sakin kalmaya çalışarak üstümü değiştirdim yine beyaz bi elbiseydi. Bugün beyazdan da nefret etmiştim oysaki benim için masumiyeti temsil ederdi.. odanın içinde bulunan banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım,yüzümü kuruttum. Ağlamamaya çalışıyordum, hani bazen ağlamamak için kendinizi sıkarsınız da boğazınız ağrımaya başlar.. benim boğazım yırtılacak gibiydi. Odadan kapısına ilerledim ve açtım gerçektende kapıda bekliyordu. Oda üstlerini değiştirmişti ama yine siyah bi takım elbise vardı, ceketi yoktu üstünde. "Hazırsan inelim" dedi yine düz bi sesle sadece kafamı salladım yine.. Aşağı indiğimiz zaman imam orada oturuyordu ve yanında Ali denen koruma ve bana mendil uzatan koruma vardı onlar galiba şahit olacaktı. Bizim için yan yana iki minder koymuşlardı geçip oturdum ve yanıma da Alaz ağa oturdu.Alazın işaretiyle imam başladı. İmam bana bakıp "kızım adın soyadın" gözlerim yine dolmuştu.

-Asil Areyiz 

imam:" babanın ve annenin adı?"

- "Azad Areyiz - Eslem Areyiz" imam Alaz Ağa'ya döndü ve

"Oğlum adın soyadın"

-" Alaz Arnas" dedi imam tekrar;

"babanın ve annenin adı?" Alaz ağa;

"Kenan Arnas- Şehriban Arnas" dedi. İmam bana döndü tekrar;

"Kızım sen Kenan'dan olma Şehriban'dan doğma Alaz Arnası eş olarak kabul ediyormusun?" Gözyaşlarım daha fazla dayanamayarak yavaş yavaş tekrar akmaya başladı. "Ettim" imam; "Ettin mi?" Dedi tekrar "Ettim" dedim tekrar İmam;"Ettin mi?" Dedi bende tekrar "ettim" dedim imam son kez "ettin mi?" Dedi daha fazla dayanamayarak Alaz ağaya döndüm oda bana bakıyordu. Ağlıyordum. Ona yalvarırım dercesine baktım ama o düz suratıyla sadece önüne döndü ve ben de "ettim" dedim. Aynı şekilde Alaz Ağada 3kez ettim dedikten sonra imam yine bana döndü ve "kızım mehir olarak ne istiyorsun?" Dedi. Tekrar Alaz ağaya baktım oda bana döndü ve ikimizin duyabileceği bir şekilde "sadece biraz merhamet" dedim. Alaz ağa önüne döndü ve bende imam döndüm "hiçbir şey istemiyorum" dedim. Alaz ağa"sen yaz hocam İstanbul'da 4 tane villa, mardin'de 2 tane çiftlik, Ağrı'da 3tane konak, holdingten %20hisse, ve kilosu kadar altın" şok olmuş bi şekilde ona döndüm ve yine sinirli bi şekilde bana bakıyordu. Ona "Ben bunların hiçbirini istemiyorum" dedim sinirlice bana bakarak "kes sesini artık" dedi. Sustum ve önüme döndüm. İmamla işi bitince ayağa kalktılar,bende kalktım.Ali,imama yolu gösterirken hemen arkasından resmî nikah için nikah memuru geldi. O an gözlerimi kapatma isteğiyle on saniye boyunca gözlerimi kapalı tuttum,açtığım zaman nikah memuru gelmişti. Neden bilmiyorum o an Alaza bakmak istedim, galiba kimsem olmadığı için sürekli ondan yardım bekliyordum, bunun için yine ağlamak istedim ama gözyaşlarım durmuyordu. Nikah memuru görmeden hızlıca elimle gözyaşlarımı sildim, çünkü korkuyordum. Ona zorluk çıkartırsam abime zarar vermesinden korkuyordum. Nikah memuru gelince Alaz ağayla tokalaştılar ve Ali bize yolu göstermek için önden ilerledi. Başka bi salona geçmiştik bu defa yemek masasına oturmuştuk. Nikah memuru Alazın önünde, ben alazın yanında ve Ali ve ismini bilmediğim bi başka koruma Alaz ve nikah memurunun ortasında oturuyorduk. Nikah memuru bana bakıp "evet gelin hanım adınız soyadınız"

-"Asil Areyiz" dedim. "Anne ve baba adınız? " dedi "Azad Areyiz-Eslem Areyiz" dedim. Alaz ağaya dönüp."Damat bey adınız soyadınız"

-"Alaz Arnaz" dedi. "Anne ve baba adınız?" Alaz ağa "Kenan Arnas-Şehriban Arnas" dedi nikah memuru bana dönüp "siz gelin hanım Alaz Arnas'ı hiçkimsenin baskısı ve etkisi olmadan kendi hür iradenizle eş olarak kabul ediyor musunuz?" Alaz ağaya son kez baktım, bana döndü ifadesi yine fazla düzdü. Ağlayarak "E- evet" dedim. Alaz ağaya döndü ve "siz damat bey Asil Areyizi hiçkimsenin baskısı ve etkisi olmadan kendi hür iradenizle eş olarak kabul ediyor musunuz?" Nefesimi tutup Alaz ağaya baktım, bir umut belki vazgeçer diye. Bana döndü ve gözlerimin içine bakarak "Evet" dedi. O an istemsizce bi hıçkırık kaçtı ağzımdan, elimi ağzıma koyup susturmak istedim kendimi. Nikah memuru "Ben de Patnos belediyesinin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı-koca ilan ediyorum" dedi ve defteri bana uzattı. Elim o kadar çok titriyordu ki imzamı atamıyordum yine Alaz ağaya döndüm, dolu gözlerime bakarken ilk defa bu kadar yumuşak bakmıştı. Çok kısa bi an sadece. İmzamı atamayınca bi kaç çizgi çekebildim sadece sonra Alaz ağa imza attı ve son olarak şahitler. Nikah memuru ayağa kalktı ve Alaz ağanın elimi sıkarak "tebrik ederim"dedi Alaz ağa sadece başını salladı ve Ali bu seferde nikah memuruna yolu gösterdi. Diğer korumada çıkınca yalnız kaldık. Ona döndüğümde bana bakıyordu, yorulmuştum hemde çok. "Bitti mi?" dedim. Bana bakmaya bi süre devam etti ve sonunda;

"Daha yeni başlıyoruz" dedi..


Arkadaşlar lütfen yorum ve beğeni yaparmısınız?
VE BU BENİM İLK KİTABIM SİZCE NASIL?
Bana geri dönüş yaparsanız çok sevinirim..


Loading...
0%