1 Ay sonra

Yine bir sabaha uyanmıştım. Etrafıma baktığımda her zamanki odamın manzarasıyla karşılaştım odamı biraz seyrederken telefonum çaldı.

"Efendim Ege"

"Sana da günaydın.Tüm Türkiye tarafından konuşulmak nasıl? "Dedi.

Bir gün neşeli bir gün sınırlı olan bu dağ ayısını kendi haline bırakmak gerekiyor...

"Sayende Ege, tüm Türkiye karşısında bir tehtidim. Haberlerde adımı kızıl maske diye sesleniyorlar. Galiba tek sevdiğim şey de takma adım. "

"Haklısın evet. Ben sana yine bir görev getirdim"

"Bugün kimi öldüreceğim? "Dedim yarın alaylı sesimle.

"Bir Makyöz.Adı sa Cemil iş saatlerinde işini yapsada iş saatleri dışında kendine çok farklı maske makyaj falan yaptığı için başka biri gibi görünüyo ve bu avantajını da hırsızlıkta kullanıyor. Ha bide unutmadan bende geliyorum göreve" dedi.

"Senin katılmadığın görev varmı sanki? " Dedim

"İlk 3 cinayetine katılmamıştım. Şuan akşamki cinayetle beraber 10 olucak" Dedi

Allahım sen bana sabır ver yarabbim...

"Tamam hadi hallederim ben görüşürüz"

"Görüşürüz"

Telefonu kapattıktan sonra yataktan çıkıp hazırlanmaya koyuldum.

✧･ﾟ: *✧･ﾟ:*✧･ﾟ: *✧･ﾟ:*✧･ﾟ: *✧･ﾟ:*

Bugün de rolüm bir Oyuncuydu.

Ha birde bunlara nasıl erişebildiğimizi soruyorsanız Ege'nin babası o kadar güçlü bir iş adamı ki biz ona herşeyi açıkladıgımızda yaptığımız şeye biraz çekingen yaklaşsa da sonrasında Ege sayesinde ikna olup bize yardım etmişti. Ne de olsa karısını Koray'ın annesi öldürmüştü. Ayrıca Ege'nin babası Adnan bey Koray'ın babası Haluk birbirlerinden haz etmesede sırf şirketleri için yakınmış gibi davranıyorlardı.

Evet bu hikayelerin hepsini silah zoruyla Ege'ye anlattırmıştım.

Ege ve beni hazırlamak için ayrı karavana almışlardı. Şimdi karavanda işim bitmiş dışarı çıkıp Egeyle çekime başlayacaktım . Saçlarımı dalgalı yapmışlardı. Makyajım ise sade ama şıktı. Elbisem ise mini dekolteli siyah bir elbiseydi.Tam dışarı çıktığımda Ege de kendi karavanından çıkmıştı. Karşı karşıya birkaç dakika bakıştık.

Şey o çok yakışıklıydı.

Reklamımız öldürmek için bahane olsada bir giyim markasının-ki üstümüzdeki herşey o markanındı-reklamı olacaktı ve gerçekten de yayınlanacaktı. Rollerimiz ise biz istemesek de iki sevgili rolüydü.Görevli kişi bizi çekim yapacağımız minik eve getirdiğinde ortada geniş bir koltuk, Koltuktan biraz uzakta duvara yaslı büyük boy aynası vardı.

Allah'ım nolar tahmin ettiğim şeyler olmasın.

"Evet çocuklar şimdi şu koltuğun yanına alalım sizi. Kızım senin adın neydi? "Dedi yönetmen.

"Ekim hocam" Dedim her zamanki gibi takma adımı kullanacaktık. Gerçi ben ölü olarak bilindiğimden zorunlu olarak kullanmam gerekiyordu.

"Oğlum senin? "

"Ege" Dedi. Ege'nin babası tanındığı için Ege de kendi adını kullanmak zorundaydı.

"Tamaam.Şimdi biraz birbirinize aşık gözlerle bakmanız gerekiyor. Hatta şöyle yapalım kızım sen koltuğa yat" Dedi

"Ben? " Dedim

"He kızım sen " Dedi yönetmen.

"Tamam Hocam" Dedim.

Acaba bu işin sonu nereye gidicek?

"Oğlum sende koltukta kızın başucuna otur yüzlerinizi yaklaştırın"dedi

Ege bunları uygularken tam da gözlerimin içine bakıyordu.Yinede güven vericiydi bakışları.

" Evet çok güzel çıktı" Dedi ve birkaç tane daha örnek aldı fotoğraftan.

Nerdeyse 3 saat sonra yönetmen bizi aynanın karşısına aldı.

"Şimdi kızım sen önde dur. Oğlum sende kıza arkadan sarıl. Ellerinizi kızımızın tam karnında birleştirelim evet" Dedi ve Ege beklenmedik bir şekilde "Hocam benim aklımda da bir poz var dedi ve bir anda beni kendine döndürüp üstüme yürüyerek beni duvara yasladı. Eli belimi sararken bir anda beni belimden tutup kendine yapıştırdı ve Alınlarımızı da aynı şekilde yasladı. Ben sadece olayın kokuyla ona bakıyordum ama bozuntuya vermeyerek çekime devam edilmesini sağladım.

"O kadar elbise içinden bu elbise olduğu bile şüpheli kumaş parçasını mı giydin gerçekten? " Dedi aynı pozisyondayken.

"Bunu brn değil görevliler seçti Bay zeki" Dedim.

"Burdaki tüm çalışan erkeklerin gözü senin üzerinde ve bundan hoşlanmadım" Dedi.

"Kıskandın mı sen? " Diyerek güldüm. O sırada Ege benden ayrılıp yönetmene"Hocam Ekim'le birşey konuşmam gerek mola verebilir miyiz? Diye sordu.

"Evet çocuklar zaten ikinci çekim bitti diyecektim bende.Şimdi Vera sana farklı bir makyöz göndericem adı Cemil. "Dedi

"Tamam hocam sıkıntı yok" Dedim

Ege beni bileğinden tutup kendi karavanına bindirip kapıyı kilitledi.

"Napıyosun Ege? " Diye sordum.

"Kıskanmayı gösteriyorum" Dedi ve beni duvara yaslayıp öptü.

Ve işim garip tarafı bu sefer bende ona karşılık verdim.

Sanırım ona aşık oluyordum...