Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş

@m.lisa

"Prenses Eleanora, majesteleri sizi kahvaltıya bekliyor. "dedi Maria

" Tamam Maria çıkabilirsin. "Dedim

Uyandırılmaktan hep nefret etsemde sevgili babacığım her zaman bunu yapardı. Ona göre erken kalkan yol alırdı. Yumuşak yatağımdan çıkıp gardolabıma gittim. Bugün içimden siyah saçlarıma ve porselen gibi olan beyaz ten rengime uygun olarak kırmızı elbise seçmek istiyordum. Elime gelen rastgele bir kırmızı elbiseyi aldım.

Bu elbisenin ince askılarının yanı sıra çok hafif göğüs dekoltesi vardı. Elbisenin arkasında kalçalarıma kadar bağcıkları vardı ve ayak bileklerime kadar balon gibi iniyordu.

Normal bir kraliyet elbisesiydi ama saçlarımla ve tenimle çok uyumluydu. Altına kırmızı topluklularımı giyip aynamın karşısına oturdum. O sırada odama Maria girdi.

"Prenses Eleanora, saçlarınızı yapmak için geldim. "

Ona dönerek"Güzel.Bende seni bekliyordum. "Dedim.

" Elbise seçiminiz çok güzel efendim.Kafamda tam bu elbiseye uygun bir saç modeli var. Eğer arzu ederseniz yapabilirim. "Dedi kendinden emin bir sesle.

" Tamam,Yapabilirsin. "Dedim.

Maria benim için herşeyden öte bir yardımcıydı. Bana her zaman sadık olan Maria, yeri gelince de bana sırdaşlık yapardı. Saçımı bitirince Maria bana hayran dolu gözlerle baktı.

" Çok güzel oldunuz efendim. "Dedi ve odamdan çıktı.

Saçımın ön tutamlarını arkada Kelebekli bir tokayla tutturmuş, saç uçlarımı da şu dalgası yapmıştı. Bana en çok yalışan modellerden birisiydi bu model.

Odam gerçekten çok büyüktü.Kısa ince bir koridoru geçince odama girilmesinin yanı sıra koridorun solundaki kapıda büyükçe olan banyom da vardı. Banyonun karşısında odamın kapısının girişinden başlayıp koridorun sonuna kadar ilerleyen büyükçe bir gardrobum mevcuttu. Koridor bittiğinde sağımda aynalı masam, boy aynam, koltuğum ve piyanom vardı. Solumda ise iki kişilik yatağım, yatağımın iki yanında mini bir masa ve çalışma masam vardı. Birde minik bir balkonu vardı odamın.

Aşşağıya indiğimde yemek salonuna girdim. Herkes beni bekliyordu.

"Eleanora, insanları bekletmek çok mu hoşuna gidiyor? " Dedi kendisinden hiç hazmetmediğim kardeşim Sora.

Kamari ailesi küçük bir aile olsada güçlü bir aileydi. Babam Harrison'un kardeşi Mark genç yaşlarda Asher Krallığının ülkemize açtığı savaşta şehit olmuştu. Babam da genç yaşlarda annem Nara'ya tutulup annemi de kendisine aşık etmişti. İkisi evlenmişti ve birkaç yıl sonra da biz doğmuştuk. İlk olarak abim Mark doğmuştu. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi babam kardeşinin anısına abimin adını Mark koymak istemişti. Annem de bunu onaylamıştı. Sonrasında diğer kardeşim Sora doğmuştu. En son da ben dünyaya gelmiştim.

En küçük çocuk olduğum için her zaman kardeşlerim tarafından hor görülürdüm.Oysaki Mark 23, Sora 20 ben ise 18 yaşındaydım. Sora'nın imasında altta kalmamak için cevap verdim.

"En azından ben sadece ailemi bekletiyorum sevgili ablacığım. " Dedim ona bakarak.

"Ablanla düzgün konuş Eleanora karşında bir büyüğün var. " Dedi çemkirerek.

"Kıçımın ablası" Dedim sessizce.

"Sora ve Eleanora ikiniz de kesin sesinizi. " Dedi babam sert bir sesle. Ve ardından "oturabilirsiniz" Dedi ben ve kardeşlerime. Ben her zamanki gibi babamın yanındaki sandalyeye oturdum. Annem babamın yanı ve benim karşıma oturdu. Mark benim yanıma otururken o beklenen kişi konuştu.

"Babacığım merakımı mazur görün ancak Eleanora neden sizin yanınızda oturuyor? O en küçüğümüz onun en sona oturması gerekiyor. " Diyerek isyan etti Sora.

"Evet babacığım Sora'ya katılıyorum. " Diyerek onayladı Mark.

"Ben böyle uygun gördüm. Siz beni sorgulayacak konumda mısınız?" Diyerek sordu babam.

"Özür dileriz baba" Dedi Mark ve Sora.

İşte böyle yola gelin kardeşlerim

Kahvaltıyı ettikten sonra herkes odalarına çekilmişti. Odamda piyano çalışırken üst katta bir çığlık kopmuştu. Hemen odamdan çıkıp merdivene yönelirken aynı zamanda kardeşlerim de odalarından çıkmıştı. İkisi de anlamayan gözlerle bana bakarken üçümüz de merdivenden hızlıca çıktık.Annem ve babamın odasına girince gördüklerimizle yıkıldık.

Babam yerde gözleri açık bir şekilde eli kalbinde yatarken annem ise babamın başında ağlıyordu ve uyanmasını sayıklıyordu. Hızlıca kapıdan ayrılıp babamın yanına eğildiğimde nabzını ölçtüm.

Ölmüştü.

Kader kendi şarkısını yazmıştı.

O an için yapabildiğim tek şeyi yaparak çığlık attım.

 

 

Loading...
0%