15. Bölüm

CESURLAR VE KORKAKLAR

M. P. K.
m.p_korkmaz

 

Flora'nın konuşması bittikten kısa süre sonra şiddetli bir patlama sesi ve sarsıntı ortalığı ayağa kaldırdı. Okul binasındaki garip karartıları çok geçmeden fark eden güvenlik ekibi ani bir savunma gerçekleştirdi. Yakanlanma ihtimaline karşı sert tedbirler almış olan karanlık tarafın gölge askerleri işlerini şansa bırakmama adına her türlü korkunç eylemi gerçekleştirecekler gibi duruyordu.

İçerideki yüz kişiye yakın grup tek çıkış noktasına doğru koşmaya başladı. Gitgide yaklaşarak artan silah sesleri kaçmaya çalışanların paniğini arttırıyordu. Patlama ile birlikte alanı saran toz bulutunun ardından gelen siyah dumanlar yüksek kemerli tavanları doldurmaya başladı.

İnsan kalabalığı tarafından çıkış kapısı yönüne doğru sürüklenen Özüm üzerine doğru hızlıca gelen bir şeyi fark edip aniden durdu. Yaşadığı şokun etkisiyle hareket kabiliyetini yitirmiş bir şekilde donup kalmıştı. Bilinçsiz bakan gözlerinin iletileri beyninde anlam kazanmaya başlayınca büyükçe bir servantın üzerine devrildiğini anladı. Vücudunu refleks olarak yana çevirip kurtarmış olsa da servantın altında kalan ayağını kımıldatamıyordu.

İnsanlar alanı hızla terk ederken Alaz ise zor durumda olan biri var mı diye etrafı kolaçan ediyordu. Patlama sesi duyulduğu andan itibaren insanları çıkışa doğru sakince yönlendirmeye çalışmış ve yaklaşan tehlikeye karşı tetikte beklemişti. Beynini istila eden bütün düşüncelere ek olarak baskın bir dürtüyle gözleri Özüm’ü aradı. O farkında olmadan çıkmış olmasını umut ediyor olsa bile yavaşça uzaklaşan uğultuların arasından bir ses, bir nefes duyma ihtimaliyle salonun tamamını kontrol etmeye karar verdi.

Önce bir ağlama sesi duyar gibi oldu. Ardından tanıdık bir sesin “Yardım edin, lütfen!” deyişini ve mırıltı ile dua edişini duydu. Ana kolonlardan birinin dibinde sıkışıp kalan kişinin Özüm olduğunu gören Alaz, kendi bedenine göre devasa boyutlardaki servantı kaldırmaya çalışsa da, gücü buna yetmedi.

Az ilerdeki mutfak kapısından acil çıkışa doğru kaçmaya çalışan Dora’yı fark edip yakasına yapıştı.

“Hemen bana yardım ediyorsun.”

Dora korkudan titriyordu. Tehlike sesleri bittikten sonra saklandığı köşeden çıkmış ve kendisine en yakın noktadan kaçmaya çalışmıştı. Alaz’ın verdiği her komuta uymaya her ne kadar hazır görünse de, bunu başarabilecek mental gücü var gibi durmuyordu.

“Karşıdan tutacaksın ahmak! Bekle, birini daha bulayım.”

Güvenlik amiri Salomon ile birlikte kabul töreninin yapıldığı salona kısa sürede geri dönen Alaz, Dora'yı orada bulamadı. Acıdan kıvranan Özüm’e dönüp sordu:

“Korkak Dora seni burada bırakıp kaçtı mı?”

Dışarıdan tekrar silah sesleri gelmeye başlamıştı. Özüm’ü sıkıştığı yerden kurtardıktan sonra Salomon çatışma seslerinin geldiği noktaya doğru ilerledi. Alaz ise Özüm’ü kucaklamış ters istikamete doğru gidiyordu. Tam bahçe kapısına varmışlardı ki ani bir sarsıntı ile yeni bir patlama yaşandı. Bomba bu kez ilk patlamanın ters istikametinde patlatılmıştı. İlk saldırıdan kurtulan insanlar ikinciye daha da hazırlıksız yakalandılar.

Alaz ve Özüm sarsıntının şiddetiyle farklı yerlere savrulduklarında Alaz’ın kulağında şiddetli bir çınlama yankılandı. Kendini toparlayıp Özüm’e ulaştığında onun baygın halde olduğunu gördü. Hızlı karar vermeliydi. Yetkililerin gelmesini beklemek aptallık olabilirdi.

"Özüm'ün narin bedeni herhangi bir şifa tılsımını kaldırabilir mi?" diye düşündü. Bu tılsımı hakkıyla hazırlayabilmesinin mümkün olmadığının kendi de farkındaydı. Kendi imkânları ile hastaneye gitmeye çalışmak ne kadar güvenilir olur bilemiyordu. Hızlıca karar alıp harekete geçti. Kassandra cadısının varlığı Özüm için göze alacağı en küçük risklerden biriydi.

 

Bölüm : 29.01.2025 15:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...