
Bu akşam Gizay'ın doğum gününü aynı kafede kutladılar. Okuldan kafeye gelen herkes Pamir'in sabahki rezilliğini duydu. Pamir dışında herkes çalan canlı müzikle eğlenirken Dora ise Özüm’ü göz hapsinde tutuyordu. Özüm’ün bugünkü konuşmaları Dora'nın aklını karıştırmıştı. Onun kendisinden hoşlandığına emin olarak çıktığı bu günkü gezinin anıları beklediği kadar hoş değildi. Ayrıca geçen gün Alaz ile bahçede neler konuştuklarını merak ediyor olsa da bu konuyu açık açık soramamak onu sinirlendiriyordu. “Peki Alaz ile konuşsam kendimi çok mu ele vermiş olurum?” diye düşünüp kararını verdi. Kayra ve Pamela ile konuşan Alaz’ın yanına geçti. Sohbet sırasında çaktırmadan Alaz’ın ağzından laf almalıydı ama karşısındaki kişinin onu alt edeceğini düşündüğü için direkt konuya girdi.
“Geçen gün Özüm ile bahçede ne konuştunuz?” siyah ve mavi gözler birbiri ile çatıştı.
“Ne öğrenmek istiyorsun?”
“Sadece merak Alaz, aranızda geçen muhabbeti öğrenmek istiyorum.”
“Havadan ve sudan konuştuk dostum.”
“Hava ve su derken bizleri kastetmiyorsun değil mi?” diyerek gerilen ortamı yumuşatarak konuşmaya daldı Kayra.
“Hadi içeceklerimizi tazeleyelim.”
…
Ertesi sabah toplantı salonunda bulunan öğrenciler Flora'nın açıklamasını dinliyordu.
“Okula kabul töreninin açılış konuşmasından önce bir vals gösterisi düzenlenecek. Bu gösteride dört kız ve dört erkek öğrenci görev alacak. Tahmin edersiniz ki dört erkek öğrenci belli. Peki kızlardan bu görev için talipli olan kimse var mı? Yoksa seçimi biz mi yapalım?”
Eva ve Sara ellerini kaldırıp dansa katılmak istediklerini belirttiler.
“Peki o halde diğer iki kızı ben seçeceğim. Gizay vücudun dans etmek için oldukça uygun görünüyor ne dersin?”
“Bayılırım.” kendine güveni ve müthiş aurasıyla saçlarını diğer tarafa atarak gülümsedi.
Flora büyük oval toplantı masasının etrafını doldurmuş olan kızların üzerinde gözlerini gezdirdi.
“Maya?”
“Danstan pek hoşlanmam.”
“Peki o halde.” diyerek gözleri ile taramaya devam ederken duraksadı Flora.
“Vals için dördüncü dans partnerini buldum. Diğerleri çıkabilirler. Kalanlar ise on dakika sonra ilk dersi Bay Berger'den alacaklar."
Tchaikovsky'nin Waltz From Sleeping Beauty'si eşliğinde ilk ders başladığında çiftler belirlenmişti. Birer adımlık mesafeden sol kürek kemiğine konan güçlü ama zarif el Özüm’ün karnının yumruk yemişçesine kasılmasına neden oldu. Kaşla göz arasında kendini partnerinin kollarında bulduğu için şaşkındı. Sağ tarafında Eva'nın sırtına dokunan Dora ile göz göze geldiğinde onu hiç kıskanmadığını fark etti. Ayağındaki yaklaşık beş santimlik topuklu ayakkabıya rağmen partneri Alaz’ın dolgun dudakları Özüm’ün tam alın hizasına denk geliyordu. Bir yumruk daha…
Dans pisti etrafındaki son dönüşünü tamamladığında Özüm’ün ayakları yerden kesilmişti.
“Dün akşam ki doğum gününde iyi bir dansçı olduğunu düşünmüştüm. Ama görüyorum ki valste pek iyi sayılmazsın.”
Siyah gözleri ve uzun siyah düz kirpikleri teninin beyazıyla tezat oluşturur bir şekilde Özüm’e tepeden bakıyordu Alaz.
“Hep böyle kaba mısın? Bu dansı yeni öğreniyorum ve acemiyim. İyi gidiyorsun demeni beklerdim.”
“Ama iyi gitmiyorsun.” Ayaz’ın yüzü ifadesizdi. “Kusura bakma dilimin kemiği yoktur, herkes yakıcı konuştuğumu söyler. Ateş grubu laneti olsa gerek.”
“Herkesi mi yakarsın yoksa bana özel mi bu durum” gerçekten Özüm’ün ağzından çıkanı kulağı duymuyor gibiydi.
“Genelde yanan tarafım, senin için fark eder mi?”
“Gel birlikte yanalım.” demek istese de aralanan dudaklarını kapatan Özüm, Alaz’ın kara gözlerine yapay bir ifadesizlikle baktı.
“Görüşürüz.” deyip prova alanından ayrılırken tek düşündüğü şey aklını kaçırmış olduğuydu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.39k Okunma |
209 Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |