17. Bölüm

RUH KLANININ GERÇEK VARİSİ

M. P. K.
m.p_korkmaz

Gösterişten uzak, doğal güzelliğe sahip olan iki katlı bir taş evin önünde mavi renkte bir araç durdu. Arabayı kullanan kadın sessizliği bozmayan Özüm’e uyum sağlamış görünüyordu. Kadın kıvrak bir manevra ile aracı park ettiğinde, Özüm olan biteni anlamaya çalışıyordu. Anne ve babasının geçmişleri hakkında hiçbir şey bilmediğini ilk kez bugün idrak ediyordu. Akraba bildiği birkaç aile dostu dışında kimseyle tanışmamıştı. Tek bildiği babasının yurtlarda büyümüş yalnız bir çocuk olduğu ve annesinin evliliğine onay vermeyen ailesinin onları reddettiğiydi.

Eğer Ruh Klanının varisi kendisi ise, Hazel'in de babası olabileceği ihtimali üstünde durmuş ve ondan her şeyi gizlediği için babasına kinlenmişti. Ama Hazel'in bir kadın ismi olma ihtimalini hiç düşünmemişti. Yaşanan o korkunç olaydan sonra onu Ateş Klanına mensup en güçlü ailenin evinden alıp, bu bilmediği yere getiren kişi annesiydi. Bugün karşısına çıkacak olan olaylar her ne ise akışına bırakacaktı. Endişe etmek için hala fazlasıyla yorgundu.

Sırtı gelen misafirlere dönük oturan yaşlı bir çift hafifçe sallanan saldalyelerinden dışarıdaki manzarayı seyrediyorlardı. Gelenleri görmemişçesine rahat davransalar da, az önce arabayı park ederken onları fark etmemiş olmaları imkânsızdı.

“Anne, baba! Ben geldim.”

Annesinin çatallı ve çekingen çıkan sesini duyan Özüm korkmaya başlamıştı bile.

“Bir şey demeyecek misiniz? Özüm, yani kızım da benimle.”

“Bize geri mi döndün, yoksa tekrar terk edilip gidecek misin?” yaşlı kadın konuşurken sesi oldukça gürültü çıkarıyordu. Bembeyaz saçlarını sıkıca ensesine toplamış olan kadın, konuşurken başını çevirip eve gelen ikiliye bakmaya gerek duymadı. Yaşlı adam ise kalkıp kızına sarıldı.

“Hazel seni çok özledik.” yaşlı gözlerle Özüm’e bakıp ona doğru ilerlese de Özüm hareketsiz kaldı. İlk kez gördüğü torununa sarılamayan Yafes onun elini tutup yanağına koymakla yetindi.

“Hoş geldin kızım.” babasıyla hasret gideren Hazel’in gözü annesinin üzerindeydi. Biliyordu ki eğer annesi onay vermezse ne kendisi ne de Özüm bir dakika bile burada kalamazdı.

“Konuşmalıyız! Size ihtiyacımız olduğunu biliyorsun.” yasemin kokularıyla dolu havayı derin bir şekilde içine çekti. “Kendim için değil Özüm için buradayım. O hala yaralı.”

Yaşlı kadın ani bir hareketle sandalyeyi durdurup, çevik bir şekilde yerinden kalktı. Uzun uzun Özüm’ü inceledi.

“Aven bırak da dinlensinler, konuşmanızı erteleyin biraz. Özüm yorgun gözüküyor.” Büyükbaba Yafes'in sesi endişeliydi. Özüm büyükbabasıyla misafir odasına giderken iki kadın baş başa kaldılar. Yılların birikimi olan bütün içlerindeki kini atmaya artık hazırdılar.

“Bizi terk edip istediğin zaman dönemeyeceğini bilmeliydin.”

“Bunu bildiğim için yıllardır buraya ayak basmadım.”

O halde şimdi neden buradasın? Onu buraya getirmemeliydin!”

“Başa çıkabilir!”

“Hayır çıkamaz. Karanlık Taraf atağa geçti. Onları durdurmaya sıradan bir melezin ve diğer tüm burnu havada varislerin gücü yeter mi sanıyorsun?”

“Yetmek zorunda. Ateş Ejderi’ni ele geçiremezler.”

“Artık çok geç, çoktan ele geçirdiler bile.”

“Bu bir saçmalık. Ateş Ejderi’ni İlim Şatosunda kendi gözlerimle gördüm.”

Şaşkın gözlerle kızına bakan Aven mırıldandı. “Eliza'nın onu ele geçirdiğini sanıyordum.”

“Hayır bunu başaramadı. Ele geçirdiği şey bir replikadan ibaretti. Yüce Yaradan! Hala onu korumaya çalışıyorsun değil mi? Yıllardır karanlık taraf adına çalışmasına rağmen hem de.”

“O senin kardeşin Hazel… Ondan nasıl vazgeçerim?”

“Benden nasıl vazgeçtiysen ondan da öyle vazgeçmelisin.”

“İnan bana Hazel bir gün bile ne senden, ne de kız kardeşinden vazgeçmedim. Sadece öfkem yumuşak iç dünyama galip geldi. Sen ve kız kardeşin Ruh Klanını kaderini terk ettiniz.”

“Eğer kocamı kabul etseydin bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.”

“Eliza’nın karanlıktakiler tarafından kandırılışıyla o kadar acı çekmişken üstüne sen de bizi terk ettin.”

“Onu kimse kandırmadı anne. Onun kalbi zaten hep karanlıktı.”

“Yeter! Seni daha fazla dinlemek istemiyorum. Özüm misafirimiz olarak okul açılana ve iyileşene kadar burada güvende olacaktır. Ve sen, kızınla hasret giderdikten sonra buradan gitmeni istiyorum.”

“Anne…” Hazel hayal kırıklığına uğramıştı. “Sadece sevdim ben. Eliza gibi soyumuza ihanet etmedim. Kanlıova’nın karanlık gecelerinde yaptığınız o saçma Varlık Ritüeli’nde yapayalnız bırakılmış çocukların koruyucusu olmaya devam ettim. Pomerta ile bağımı hiç koparmadım. Şimdi sen git desen de, ben burada kalıp kızımla vakit geçireceğim. Gözüne gözükmemeye çalışırım.”

Şifacı ruhlar geçmişin karanlık gölgelerini gün yüzüne çıkarmaya devam ettikçe kendi yaralarına merhem olamayacaklarını anladılar. İki kadın da geçmişi geride bırakıp gelecekteki olası felaketler için plan yapmalıydı. Birlikte çalışmayı ummak Hazel için imkansız bir şey olsa da hayatın önlerine çıkaracağı fırsatlar hiç belli olmazdı.

 

Bölüm : 31.01.2025 00:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...