Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.BÖLÜM: Görev Zamanı

@m.yaprak_epli

Gözümü açtığımda beyaz, işlemeli bir tavan gördüm. Ne olmuştu bana, neredeydim ben? En son çatıda yere yığıldığımı hatırlıyordum. Bizimkiler beni içeriye götürmüş olmalıydı. Fakat burası hiç bizim evimize benzemiyordu. Daha çok saray odası gibi gösterişli ve büyüktü. Ben de bir yatakta idim zaten. Aman Allah'ım! Kaçırılmış olabilir miydim? Kalbim hızla çarpmaya başlarken ayağa kalkmaya çalıştım fakat tekrar başım dönünce düşmek üzereydim ki kolumda bir el hissettim.

"İyi misin?"

Başımı yana çevirdiğimde beni tutan kişiyi gördüm. Önce yüzünü, sonra da tüm bedenini baştan aşağı süzdüm. Gözlerimi kırpıştırdım birkaç kere, herhalde bir rüya görüyor olmalıydım. Yoksa kraliyet kıyafeti giyen bir kız görüp, bu gösterişli odada olmazdım. Evet, evet mutlaka rüya görüyor olmalıydım.

"Merak etme, tüm muhafızlarda oluyor böyle. Pearl'a ilk kez gelen her dünyalıda böyle yan etkiler görülebiliyor."

"Pearl? Muhafız? Bacım ne diyorsun sen? Ya tamam rüya görüyoruz da böyle fantastik olması niye? En son fantastik bir film izleyip de mi uyudum acaba? Ya da kafam güzel, bilemiyorum."

Kız güldü. Yüzü epey de güzelmiş. Tam kraliyet dizilerindeki gibi giyinmiş ama yine de değişik bir tarzı vardı. Nasıl bir rüya görüyorum anlamadım.

"Bekle burada, ben kraliçeyi çağırayım. Seni gördüğüne çok sevinecek. Uzun zamandır seni bekliyorduk."

"Beni mi? Kraliçe mi?" Rüyamda başkalarının kahramanıydım galiba. Yoksa kız bu kadar uçmazdı.

"Her şey çok karmaşık geliyor sana, farkındayım ama kraliçeyi çağırayım, her şeyi anlatacağız."dedi ve kapıdan çıkmadan önce şunu söyledi. "Bu arada hoşgeldin kayıp prensin muhafızı."

Ne dedi, ne dedi o? Kayıp prensin muhafızı mı? Sanırım kendimi cimciklesem iyi olacaktı. Yoksa rüyada mıyım, değil miyim öğrenemezdim.

Ee? Cimciklememe rağmen canım acıdı. Bu demek oluyor ki rüya görmüyorum. Ya da görüyorum ama farkında mı değilim? Kafam allak bullak olurken kapıdan öyle güzel bir kadın girdi ki erkek olsam bu kadar dibim düşerdi herhalde. Ağzım hâlâ açık, kadına bakarken gözleri dolu dolu, gelip sarıldı bana. Daha ne kadar şaşırırım derken yüzüme dokundu ve "Gelmiş, prensimin muhafızı sonunda gelmiş..."dedi.

Kim bu prens yahu!?

Bu kadının üstünde de kraliyet elbiseleri vardı ama daha gösterişli idi. Tam bir kraliçe gibiydi gerçekten.

"Kraliçem, prensimizin muhafızı Dünya'dan yeni geldiği için hâlâ çok şaşkın. Ona bir açıklama mı yapsak?"diye tatlı tatlı gülümsedi o kız.

"Ah, tabi. Çok şaşkınım."

"Şimdi anladııım..."deyince ikisi de bana baktı. "Şu an bir kraliyet dizisi çekiliyor ve ben de yanlışlıkla sete dahil oldum değil mi? Aksi takdirde bunların başka açıklaması olamaz. Kraliyet tımarhanesine düşmedim ya!?"dediğim an ikisi de kahkahalarla gülmeye başlamışlardı.

"Muhafızımızın mizacı oldukça esprili kraliçem."

"Gerçekten öyle Caha."

Caha? Uyansam da şu saçma rüya sona erse? Caha nedir yahu!?

"Gel bakalım, hem sana etrafı gezdirelim, hem de her şeyi anlatalım."deyip koluma girdi o kraliçe dedikleri kadın. Beni kendisiyle birlikte sürükleyip götürürken bir yandan da anlatıyordu. Anlattıklarına mı şaşırayım yoksa gezdiğimiz yerlerin masallardaki gibi olağanüstü olmasına mı çözemedim.

"Burası Pearl. Pearl gezegeni. Ben de kraliçesiyim. Caha benim özel, iki muhafızımdan biri. Bu gezdiğimiz yerler sarayın içi, birazdan dışarıya da çıkacağız, oraları da sana Caha gösterecek. Her yedi yılda bir, yaşını doldurmuş ve dünyadan seçilmiş özel kişiler buraya gelir. Sen de onlardan birisin. Benim oğlumun muhafızısın."

Kraliçe oğlum deyince yüzü asıldı.

"Oğlunuz mu?"

"Kayıp prens..."dedi Caha.

"Anlamadım?"

"Pearl'daki lakabı bu. Kayıp prens. Daha birkaç aylık iken teyzesi tarafından Dünya'ya kaçırıldı. Yıllardır araştırmamıza rağmen onu bir türlü bulamadık. Saynah onu çok iyi saklıyor. Bilim adamlarımız prensi ancak muhafızının bulabileceğini söyledi bizlere. Yani senin. O gün bugündür seni bekliyoruz. Ama bir yıl geç geldin. Bunun sebebini öğrenebildiniz mi Caha?"

"Hayır kraliçem, ne yazık ki öğrenemedik. Pearl'da gelmiş geçmiş tüm muhafızlarda ilk kez böyle bir şey oluyor. Prensin muhafızı şu an 19 yaşında, oysa ki geçen sene yaşını doldurduğu gibi buraya gelmesi gerekiyordu."

"Anladım. Benim Kralın yanına uğramam gerekiyor. Bundan sonraki süreçte Meyra'ya sen yardımcı ol. Ona her şeyi anlat, bilmesi gereken her şeyi... Görevleri dahil. Ona her yeri gezdir ve dediğim kişilerle de mutlaka tanıştır olur mu Caha?"

"Emredersiniz Kraliçem."diye selam verdi. Kraliçe gittiğinde bana döndü.

"İlk ders: Kraliyet üyelerine mutlaka selam ver."deyip gülümsedi.

"Adımı nereden biliyor?"

Ve Caha tekrar güldü.

"Seninle çok iyi anlaşacağız Kayıp Prensin muhafızı..."

***

"Ne? Başka gezegene geldiğim yetmiyormuş gibi bir de Dünya'da kayıp bir prensi mi arayacağım!? Siz aklınızı kaçırmış olmalısınız."

"Bak, her şeyin çok tuhaf geldiğinin farkındayım ama anlamaya çalış. Senin esas görevin bu ve senden başka kimse bulamaz onu. Bilim adamlarımız öyle söylüyor-"

"Ya ölmüş ise ne olacak?"

"Prens ölümsüz."

"Yok biber!"

"Efendim?"

"Sen de mi ölümsüzsün?"

Başını salladı.

İşaret parmağımla kendimi gösterdim.

"Ben de mi?"

Yine başını salladı.

"Nasıl ya? Ciddi misin?"

"Kendini hafife alma. Sen evrenin en güçlü enerjisine sahip bir prensin muhafızısın. Hem ölümsüzsün hem de çok güçlü yeteneklere sahipsin."

Yine işaret parmağımla kendimi gösterdim, aynı zamanda kaşlarımı da kaldırarak.

"Ben?"

Caha yine güldü.

"Çok komik kızsın sen ya."

"Bu konuştuğun dili hayatımda ilk defa duyuyorum ama anlıyorum ve işin tuhafı ben de şu an o dili konuşuyorum. Bu nasıl oluyor?"

Omuz silkti.

"Pearl işte."

Allah'ım ben ne zaman bu kadar şaşkınlığa dayanamayıp bayılacağım acaba?

"Peki bu prensi nasıl bulacağım ben? Koskoca Dünya'da Allah bilir nerededir!"

Boynumdaki kolyeyi gösterdi.

"Bu kolyenin gücünü de hafife alma. Bu kolye hem burası ve dünya arasında bir aracı, hem de prensi bulmak için yararlanacağın bir pusula olacak."

"Peki diyelim ki buldum onu. Nasıl tanıyacağım?"

"Eğer gözlerin onun gözlerine değerse retinadan kolyene bir sinyal akacak ve kolyen sinyal vermeye başlayacak. O zaman anla ki o kişi prens."

"Ne yani? Bu adamı bulmak için tüm erkeklerle göz göze mi gelmem gerekiyor!"

Caha gülerek cevap verdi.

"Hayır hayır yanlış anladın. Kraliçe söylemişti bunu, prensi en önce kalbin tanıyacak. Hem biliyor musun senden sadece birkaç ışık yılı büyük."

"Işık yılı mı?"

"Zamanla her şeyi öğrenip oturtacaksın kafanda merak etme ve acele de etme. Ben burada sana yardımcı olacağım."

"Ben hâlâ rüya gördüğüme inanıyorum ya neyse. Bakalım uyanınca ne kadarını hatırlayacağım?"

"Rüya değil bunlar Meyracığım. Hatta bundan sonra ikinci evin burası olacak. Günün çoğunluğunu burada geçireceksin."

"Ailem peki? Sormazlar mı neredesin diye?"

"İşte burada ışık yılı uzaklığı giriyor hesaba."

"Nasıl yani?"

"Yani dünyadaki zaman hızı ile buradaki zaman çok farklı. Burada zaman çok hızlı akar yani ışık yılı hızı ile. Senin burada geçireceğin birkaç saat, dünyadaki birkaç saniyeye denk gelir. Ailen buraya geldiğini anlamaz bile."

"Daha neler göreceğiz acaba?"dedim şaşkınlık ve bıkkınlık karışımı bir duygu içerisinde.

"Yakında prensi göreceksin. Hem de Pearl'daki ilk gören kişi olarak..."

-Bölüm Sonu-

Loading...
0%