Deren İdil'den

Sabah uyandığımda ise evde Doğan dışında kimsenin olmadığını gördüm. "Herkes nerde?" Diye sorduğumda, Eren abim ve Arda abim işte Daren motor sürmeye gitti Merih abim ve Çınar ise markette demişti.

"Daren motor mu sürüyor?" Diye sorduğumda güldü "tabi üçüzcüğüm kendisinin RS-200'ü var."dedi.

Uzun süre konuştuk bu sürede Merih abim ve Çınar'da gelmişti ama Daren hâlâ gelmemişti. En sonunda Arda abim, Merih abimi aradı.

"Efendim abi?" "Lan Merih, Daren yine ceza yemiş aragaz vermekten bizi çağırıyorlar git al şu iti." Dediğinde Doğan kahkaha attı. "Kaç oldu lan bu." Diye söylendi Çınar, "Eren abim gitsin hep ben ödüyorum ceza parasını." Diyerek omuz silkti Merih abim. "Lan aradım Eren'i işten çıkamazmış siktir git al onu o gelince görüşeceğim ben onunla." Arda abim gerçekten çok sinirliydi."abi en son onun yüzünden 9.867 tl verdim ama ya." Diye söylendi Merih abim. "Beni ilgilendirmez git al onu zaten bide kaza yapmış." Diyerek yüzüne kapattı Arda abim.

Kaza mı yapmıştı? "Abi kaza mı yapmış?" Diye sorduğumda Doğan da benim gibi endişeliydi. "İyidir o it." Diye mırıldanarak evden çıkıyordu Merih abim, yanına gittim. "Abi bende geleyim." Dediğimde uzatmadan tamam dedi.

Kısa sürede emniyet'te gelmiştik Merih abim ile içeri girdiğimizde bir adam güldü "Lan yine mi burdasın sen?" Demişti adam "Sorma Barkın ya yine ceza yemiş it Daren." Dedi Merih abimde. "Bu sefer kaza da yapmış." Diyerek bildiğini belli etti adam. En son Daren'in nerede olduğunu öğrenip Daren'in yanına gittik.

Baktığımda yüzünde bir kaç yara vardı onun dışında saçlarında hafif kanlar vardı, hemen yanına gittim. "Daren iyi misin?" Dediğimde güldü, "bize bir şey olmaz üçüzüm." Bu halde bile bunu nasıl söyleyebildiğine şaşırmıştım açıkcası.

Merih abim ise komiser ile konuşmaya başlamıştı. "Ne demek 10.000 lira ya yine mi?" Merih abinin sesi yüksek çıkmıştı. "Lan on bin lira mı olmuş amina koyim." Diye söylenmişti Daren.

Merih abim cezayı ödediğinde çıkmış ve eve gitmiştik. Eve girdiğimizde ev halkı tüm kadro şeklinde kapıda elleri bellerinde anne duruşu sergilemiş şekilde bizi bekliyorlardı. Ellerine terlik de alsalar eve geç gelmiş çocuğu azarlayan anne olacaklardı.

Hepsi Daren'e kısa bir bakış attıktan sonra salona geçmişlerdi ben ve Merih abide peşlerinden gitmiştik.

"Yine mi Daren ya yine mi ceza bizim umrumuzda mı sanıyorsun lan kaza yapmışsın aptal ya bir şey olsaydı gerçi olmamış haline bakarsak!" Diye bağırmıştı Arda abi. Bu sefer sözü Eren abi devraldı. "Lan beyinsiz Daren motor süreceğim dedin tamam dedik aldık motorunu lan kaç kere ceza yedin hiç mi akıllanmıyorsun sen oğlum." Eren abi, Arda abiye göre daha sakindi. "Lan bak ceza umrumda değil ama on bin lira ödedim sırf senin için hadi o da umrumda değil lan kaza yapmış dediğinde Arda abim burdakiler telaşlanmasın diye bir şey olmamış gibi göstermeye çalıştım ama neler geçti aklından biliyor musun sen?" Demişti Merih abim de.

"Bir süre motor sürmek yok Daren akıllanana kadar motor sürmeyeceksin, motor da benimle kalacak ne zaman cidden akıllanırsan o zaman alırsın motorunu." Dediğinde Daren'in o kadar azarlamaya dolmayan gözleri dolmuştu motorunu çok sevdiği belli oluyordu, bir şey demeden odasına gitti.

"Fazla mı abarttınız sanki?" Demişti Doğan bu konuda Doğan'a katılıyordum. "Lan ne abartması kaçıncı bu Doğan." Hala sinirliydi Arda abim.

Ben ise bir şey demeden odadan çıktım arkamdan Doğanda geldi. İkimizde Daren'in odasına gittik. Ben kapıyı çalacakken Doğan beni durdurdu. "Kapıyı çalsan bağırır o yüzden dalacağız." Dedi ve sonrasında odaya girdi. Daren yüzünü bile temizlemeden yatağa uzanmış kulaklığını takmış müzik dinliyordu. Yüzünden belliydi ağlamamak için zor duruyordu. Doğan sessizcr konuştu. "Babam hep iyiliğimizi istedi evet ama ağlamamıza asla izin vermezdi. Ağlarsan erkek adam ağlamaz derdi." Dediğinde hepsi bu duruma alışmış gibi zor anlarda bile az ağladıklarını fark etmemi sağlamışlardı.

Daren sanki geldiğimizi fark etmişti ama yüzümüze bile bakmamıştı.

Darenin odasına göz gezdirdim, motorunun fotoğrafı, motor posterleri ile doluydu. Masasında ise abimler ile olan birkaç fotoğrafı ve bizim üçümüzün olduğu fotoğraflar, benim birkaç fotoğrafım ve dahası.

Odasının duvarları siyah ve odasındaki çoğu mobilya siyahtı. Bir askıda ise bir kaç tane basketbol forması, bazıları imzalıydı.

Odası çok güzeldi. Sonrasında ise gözlerim tekrar Daren'i buldu bir süre düşündükten sonra yanına gittim. Benimle birlikte Doğanda yanımıza geldi.

"Daren..." Diye mırıldandığımda gözleri beni buldu. "Ne var İdil?" Daren bana ilk defa İdil demişti şaşırmalı mıydım? "Lan it Daren kızın suçu ne?" Demişti Doğan. "Ne yapmalıyım İshak bir şey olmamış gibi mi davranayım lan motorumu aldılar sürmeyeceksin dediler bizim canımız ve zaman vermek isterse o zaman vereceğiz o zaman süreceksin dediler!" Daren bağırmıştı sesinin tüm evde yankılandığına emindim.

"Bu sinirini Derenden çıkarman anlamına gelmez İdris!" Demişti Doğanda. Bunlar sinirliyken heralde birbirlerine diğer isimleri ile hitap ediyorlardı.

"Lan ben ne yapacağım lan ben. Motorum herşeyimdi lan sinirliyken ona binip gidiyordum üzgünken ona biniyordum her anım onunla geçiyordu." Dedi Daren. Motoru ile arasında duygusal bağ vardı heralde.

Tüm gece konuştuk sonrasında ise odalarımıza dağıldık. Sabah uyandığımda Daren hiç uyumamış gibiydi gözleri kıpkırmızıydı. Evden çıkarken Darenin gözleri motorunun olduğu yere gitti.

Boştu.

Sonra gözlerini geri çekti ve arabaya bindi. Okula geldiğimizde bizi beklemeden sınıfa girdi yanına gidenleri tersledi.

Tüm gün sessiz kaldı eve geldiğimizde ise odasına çıktı yemek saatinde aç olmadığını söyledi ve yemek yemedi. Sabah ise kahvaltı yapmamıştı.

Arda abimler ise onun bu halinden hiç memnun değil gibiydi hatta bir ara motoru geri mi versek konusu açıldı sonra ise cezasını çeksin dediler.

Bir hafta boyunca yemek yememiş hatta yanımıza bile gelmemişti. Okulda ise kendi halinde takılmıştı. Fan grubuna yazmamış instagrama ise post atmamıştı.

Bugün onu uyandırmak için odasına gittiğimde ise Daren'i baygın bir şekilde yerde bulmuştum.

Yazar'dan

selamm, bölüm sonu 🥰 kısa süre içinde yeni bölümü atarım.