Yeni Üyelik
8.
Bölüm
@m_marial

Deren İdil'den

Darenin yanına gittiğimde gördüğüm görüntü ile bağırmam bir olmuştu. "Daren!" Merih abimin sesi geldi "İt Daren'e yine ne olmuş?" diyerek odaya gelmişti Doğan, Darenin yanına gelip dizlerinin üstüne çöktüğünde çoktan gözleri dolmuştu. Arda abimin gözlerinde ise pişmanlık vardı.

Doğan, Darenin omzundan tutarak Daren'i sarsmaya başlamıştı. "Daren! Kalk lütfen kalk." Doğan etraftaki kimseyi duymuyor sadece Daren'i sarsıyordu.

Çınar ise yanımıza gelmişti, "sabah sabah ne oldu yine? Niye bu kadar bağırıyorsunuz siz?" dediği sırada Darenin yerde yatan bedeni ile donmuş kalmış Daren'e bakıyordu.

Merih abim ise bayılacak gibi olmuştu, haklıydı kardeşini o halde görmek istemezdi kimse.Eren abim hemen onu tutmuş yere düşmesine izin vermemişti. Doğan dışında herkes Merih abime dönmüştü.

Doğan ise hâlâ Daren'i sarsıyordu, ve onu ikinci defa ağlıyor görüyordum. O en çok kardeşlerine zarar gelince ağlıyordu. Bunu fark etmiştim, Doğan şuana kadar ne yaşasa ağlamadan atlatmış ama kardeşlerine zarar gelince tam bir sulu göz oluyormuş bunları bana Çınar anlatmıştı.

"Doğan artık sarsmayı bırak sen sarstıkça durumu daha da kötüye gidiyor" diyerek odaya girdiğinden beri ilk defa konuşmuştu Arda abim. Doğan ise bağırdı. "Senin yüzünden bu halde şimdi çok bilmişlik yapma!" Arda abim ona döndü. "Lan bu kadar olacağını nerden bile bilirdim. Onu korumak için yaptım." Doğan yine bağırdı. "Motoru onun her şeyiydi sen onun elinden aldın!" Çınar konuya dahil oldu. "Şuan bunu konuşarak hiçbir şey çözemezsiniz sadece abimin durumu kötüye gider." Hepsi susmuştu. Bende hemen Darenin yanına gidip kafasını dizlerime koydum.

Nerdeyse bir saat geçmişti Arda abim, Daren'e bakmış açlıktan bayıldığını söylemişti.Bunun üzerine hepimiz rahatlamıştık, ama yine de onun için hâlen endişeliydim

Doğan hiç bir şekilde Darenin yanından ayrılmamış bir süre sonra yorgunluktan Darenin yanında uyumuştu.

Eren abim o an Merih abimi odadan çıkarmıştı yanımıza geldiklerinde Merih abim daha iyi gibiydi.

Ben başımı Çınarın omzuna yaslamış, gözlerimi ise yan yana uyuyan Daren ve Doğan'a dikmiştim.

Arda abim ise odadan çıkmış on dakikada bir kontrole gelmişti Darenin durumunun ise daha iyi gittiğini söylemişti.

Gözlerim hâlâ Daren'e odaklanmışken Darenin yavaşça gözlerini açtığını fark ettim. "Gözlerini açıyor" diye mırıldandığımda Doğan, Darenin kıpırdanması ile uyanmıştı. Sonra ise sinirli ve endişeli bir şekilde konuştu. "Lan it Daren kendine gel bak nasıl sıçıcam ağzına." Daren bana göre sadece açlıktan değil stres ve açlıktan bayılmıştı. Bir hafta içinde fan grubuna Daren abi niye motorun ile post atmıyorsun gibi bir sürü mesaj gelmişti. Daren ise sadece görüldü atmıştı.

Arda abim odaya geldiğinde Daren'in ateşine bakmıştı sonrasında iyi misin diye sormuştu Daren ise duyuldu atmıştı. Arda abim tekrar konuştu. "Daren nasıl olduğunu anlamam için cevap vermelisin." Daren, Arda abimin yüzüne baktı. "Tüm hafta boyunca nasılsın diye merak ettin mi abi şimdi ediyorsun?" Sesi soğuktu bu benim tanıdığım Daren olamazdı. Sonrasında ise Arda abim tekrar konuştu. "Daren böyle yapma..." Dediğinde Daren konuştu. "Ne yapmayayım abi bir hafta boyunca ne haldeydim ne yapmam gerekiyor?" Demişti. Arda abim sessiz kalmıştı o da yaptığı şeyde haksız olduğunu biliyordu ama ona da kızamıyordum çünkü Daren'in başına kötü bir şey olduğunu düşünmüştü ve sonrasında hiç birşey düşünmeden motorunu elinden almıştı.

Arda Abimide anlıyordum kardeşine bir zarar gelmesini hiçbir abi istemezdi ama yine de motorunu elinden almak yerine ehliyetini elinden almalıydı.

Daren, Doğan'a birkaç birşey dedi ve Doğan ayaklanarak Dareni kaldırdı. Sonra ise ikiside odadan çıktılar. Bir süre sonra telefonuma bir mesaj geldi.

Yakısıklı üçüzüm: üçüz benim odama gel ama senden başka kimse gelmesin.

Doğan benim telefonuma kendini yakışıklı üçüzüm diye kaydetmişti. Onun mesajı ile Çınarın yanından kalktım ve Doğanın odasına gittim.

Doğan'ın odasına kapıyı çalma gereksinimi duymadan girdim. Yanlarına gittiğimde Daren, Doğanın yatağında yatıyordu. Doğan ise kitaplığının yanındaki büyük koltukta oturuyordu. Doğanın odasına kısa bir bakış attım. Odası beyazdı küçük bir kitaplığı vardı, sonrasında ise bir sürü tuval ile doluydu odası,duvarlarında birkaç çizim vardı sanırım kendisi yapmıştı. Darenin yanına gittiğimde hemen yatakta kaydı ve yanına oturmamı sağladı, Doğan kıskanmış gibi yaparak yanımıza geldi.

Bu durumda ben ortalarına uzanmıştım Daren ve Doğan da yanıma. Doğan konuşmaya başladı. "Lan oğlum nasıl korktum biliyor musun?"dediğinde aynı şekilde başımı salladım. "En son başka alemlere gitmiş gibi sadece seni sallıyordu." Dediğimde Daren güldü. "Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum." "İt." demişti Doğan ama o da gülmüştü. Ben ise sonra bir elimi Darenin saçlarına diğer elimi Doğanın saçlarına attım. Doğanın saçlarını karıştırdım ama Darenin saçlarıyla oynamaya başladım.

Doğan bunu görünce "Benimde saçlarımla oyna" dedi minik bir çocuk gibi. Dediği bana çok tatlı gelmişti ve onunda saçlarıyla oynamaya başlamıştım. Yavaşça konuşmaya başladım. "Acaba çocukken karıştırılmasam nasıl bir hayat yaşardık?"

Doğan ve Daren bir süre düşündü. Sonra ise ilk Daren konuştu. "Büyük ihtimalle sen bize anne gibi davranır hasta olduğumuzda bizi azarlar ama başımızdan ayrılmazdın." sonra Doğan konuştu. "Yapamadığın derslerde abilerimin yanına gider onlarla çözerdin soruları. Çınara bir abla olmaz hemde sırdaş olurdun." Daren tekrar konuştu. "Senin sevgililerini döverdik." dediğinde Doğan ve ben bu dediğine güldük.

"Onu hâlâ yapabiliriz mesela ilk o Alaz itini dövebiliriz." demişti Doğan ona döndüğümde bana baktı. "Sus sakın birşey deme onun hakkında düşüncelerini biliyorum zaten çok belli." onun saçı ile oynamayı bırakıp. "Oynamıyorum senin saçınla Doğan git." dedim dediğime gülüp benim saçlarımı karıştırdı. Sarı olan saçlarım şimdi kuş yuvasına benziyordu. Sonra ise beni kolunun altına aldı ve saçlarımı düzeltti. "Tamam, tamam sen duygularını kabullenene kadar bu konuyu açmayacağım." Sonrasında Çınar sanki ondan bahsettiğimizi anlamış gibi kapıyı çalarak içeri girdi.Bizi ise yanyana yatmış bir şekilde gördüğünde, dudaklarını büzmüş gibi yaptı. "Beni dışladınız gibi hissettim." dedi Çınar. "Lan biz üçüzüz dışlayacağız tabi seni." dedi Doğanda.

Çınar ise Doğan'ın kitaplığının yanındaki koltuğa oturdu.Çınar ile bir süre sohbet ettikten sonra Çınar odadan çıktı ve bizi tekrar yalnız bıraktı. Gerçi sohbetin yarısında Doğan ve Daren, Çınarı zorbalamıştı.

Çınar odadan çıktıktan sonra ikisininde kafasına yavaş olacak şekilde vurdum. "Niye zorbaladınız lan kardeşimi?" dediğimde güldüler. "Abilik görevi üçüzcüğüm." ikisi aynı anda konuşmuşlardı bu sefer kafalarına sert bir şekilde vurdum. İkiside aynı anda "İdil!" diyip beni gıdıklamaya başlamışlardı. Benimde canım vardı yahu iki kişi aynı anda beni gıdıklarsa olmazdı ki. Hem sanırım biraz sinirlendirdim onları ikiside ikinci adım ile hitap etmişti.

"Ay yeter artık midem bulanmaya başladı bırakın benii." dedim güldüğüm sırada, ikiside aynı anda beni bıraktılar bu hallerine kahkaha attım çünkü bir şey oldu mı der gibi masumca bakıyorlardı. Masum halleri çok tatlı geldiği için ikisinin de yanağından öptüm. Tam kafamı çekeceğim sırada ikisi de aynı anda beni yanaklarımdan öptüler istemsizce de olsa bu hareketlerine gülümsedim.

O gece beraber uyuduk sabah kalktığımda ise Çiğdem bizim evdeydi. Arda abim ile konuşuyordu yanlarına gittiğimde sahte bir gülümseme gönderdi. Birşeyler yapmış gibiydi. Bende ona sahte bir şekilde gülümsedim ve Arda abimin yanağından öpüp odamdaki lavaboya gittim. Odamın kokusu değişik gelmişti ama buna aldırış etmedim.

Lavabodan çıktıktan sonra kitaplığımdan bir kitap alarak koltuğuma oturdum. Sonra ise okumaya başladım.

Uzun süre kitabı okudum ama başım dönmeye başlamıştı, odam limon kokuyordu ve benim limona alerjim vardı. Ne kadar süre fark etmeden odamda durmuştum bilmiyordum ama artık hareket edecek derecede değildim. Ayağa kalkmaya çalıstığımda kitap elimden düştü, kalın ve ciltli bir kitap olduğu için odada ses yankılanmıştı, kitaptan sonra ben yere düştüm nefes almaya çalışırken bilincim hafif bir şekilde kapanmaya başladı.

Arda Lores'den

Deren odasına gittikten sonra geri gelmemişti, evdeki herkes uyanmıştı. Çiğdemin yüzünde ise eksik olmayan bir gülümseme vardı. Ben, Derene bakacağımı söyleyerek ayaklandım. Yavaşça Derenin odasına gitmeye başladım. Odaya girdiğim sırada yerde yatan kardeşimi görmeyi beklemiyordum. "Deren!" diyerek yanına çömeldim oda limon kokuyordu ve Deren'in limona alerjisi vardı o limona alerjim var dedikten sonra kimse eve limon sokmamıştı. Dereni kucağıma alarak odadan çıkardım ve salona götürdüm. Merih Derenin baygın halini görünce hemen yanıma geldi.

Olayı anlattığımda bütün bakışlar Çiğdeme döndü, bugün çalışanlar izinliydi onların yapma ihtimali yoktu, bizden kimse ise yapmazdı. Çiğdem hemen yanıma geldi. "Arda ne oldu ona?" dediğinde Çiğdeme döndüm. "Sen açıkla Çiğdem ne yaptın kardeşime." benim sözlerim ile birlikte Doğan ve Daren ayağa kalmış sinirle Çiğdeme bakıyor Çınar ve Eren ise onları sakinleştirmeye çalışıyordu.

Çiğdem bana bağırarak "Ne dediğine anlam veremiyorum Arda benim Deren'le aramda hiçbir şey olamazken ona neden zarar vermek isteyeyim ki ?" dedi. Eren umarım öyledir diye mırıldandı. Daren bağırdı. "Hele Çiğdem ona bir şey olsun." Bu sefer sözü Doğan aldı. "Bide işin içinden sen çık bu sefer elimden kimse alamaz seni Çiğdem sana el kaldırmam ama seni içeri tıkarım Çiğdem kardeşime zarar gelirse seni dört duvar arasına tıkmak için herşeyi yaparım anladın mı beni!" Merih ise Çiğdemin dediğine takılı kalmış bir şekilde. "Özge Defne ile yakın olman bile bir sebep dedi."

Çiğdem ise hemen Merihin dediğini reddetti. "Birşey yapmadım ben." Çınar Çiğdeme döndü. "Şuan seni suçlamam için asıl sebep hemen kendini savunman birşey yapmadığına ait bir kanıt göstermemen veya evin kamerasına bakın dememen." dediğinde Çiğdem, Çınara döndü ve yutkundu. "Evde kamera mı var?" Çiğdem evden hızlıca çıkarken kimse onu tutmadı, Çınar ise olayın farkına vararak bağırdı. "Şuan ambulansı aramayanı sikerim!" Çınar ilk defa bu kadar sinirliydi söz konusu ablası olunca akan sular durmuştu.Daren ve Doğan, normalde olsa Çınarın bu dediğine gülüp sen büyüdün de abilerini mı sikeceksin derlerdi ama şuan Çınar haklı olduğu için hepsi susmuştu. Eren ise "ben siz kavga ederken çoktan aradım." demişti.

Hepimiz ona ne ara aradın bakışı atarken konuşmaya başladı. "Ben sizin kavganızı dinleyip kardeşimin hayatını daha da riske atamazdım siz salak olduğunuz için aklınıza aramak gelmedi." demişti.

Deren'in nefes alış verişleri yavaslamıştı bunu fark edip hemen bağırdım. "Deren!" Hepsi yanıma gelmişti ama Deren nefes almakta zorlanıyordu Çiğdem yüzünden kardeşimi kaybedemezdim.

"Deren bana bak ne olur hayatta kal seni daha yeni buldun lütfen seni kaybedemem!" Doğan hem konuşup hem Dereni sarsıyordu Merih, Doğanı alıp uzaklaştırırken, Eren bu sefer panik yapmış ve Derenin saçlarını okşamaya başlamıştı. Merihe baktığımda ise minik bir şok yaşasa bile Doğan için kendini toplamıştı. Daren yere çökmüş ağlıyordu. Çınar ise hem ablasının haline hemde Dareni ilk defa ağlayarak görmesi üzerine boş bakışlar atıyordu.

Sonrası ise çok hızlı gelişti, ambulansın gelmesi Dereni alıp götürmesi ve bizim onların arkasından hastaneye gitmemiz.

 

yazardan

selamm bölüm nasıl olmuş

umarım beğenirsiniz bir sonra ki bölüm en kısa sürede gelecek sizi seviyorum sağlıkla kalın hoşçakalınn

Loading...
0%