Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@m_marial

Tek kelime etmeden yürümeye devam ediyordu Alparslan. Zafer albay çağırmıştı onu bu karargahta 12 tim vardı ama çoğu zaman yıldırım timi övülürdü. Onlar bir göreve gittilerse görevlerini yerine getirmeden gelmezlerdi. Tüm karargah bilirdi onlar görevi yerine getirmediyse yıldırım Timi'nin şehiti veya yaralısı vardır.

 

Odanın önüne gelince kapıyı tıkladı yavaşça içeriden gür sesle gel sesi duyuldu. Yavaşça girdi içeriye Alparslan. "Beni çağırmışsınız komutanım." diyerek konuya girdi Alparslan. "Konuyu uzatmayacağım yüzbaşım günlerdir ülkemizde sınır yakınlarında olan karakollara saldırı yapılıyor." bunu biliyordu Alparslan anlamıştı görevi ama sözünün bitmesini bekledi. "Bu iş Yıldırım timinde." Görev belliydi onların başındaki teröristi al bana getir. "Hazırlanıp çıkın yaralı asker istemiyorum." diyerek konuyu sonlandırdı Zafer albay. "Emredersiniz komutanım." diyerek çıktı albayın yanından Alparslan.

 

İlerliyordu karargahta adımlarının sesi duyuluyordu çok asil gözüküyordu. Yıldırım timinin yanına geldi hepsi hazırola geçmişti. "Yıldırım timi!" Sesi yükseldi Alparslanın. Anlattı görevi. "Yaralı istemiyorum." Hepsi bağırdı bir ağızdan "Emredersiniz komutanım."

 

⋇⋆✦⋆⋇ 

Yıldırım timi sınır dışına en yakın karakola gelmişti yeni istikamet burası gibi gözüküyordu.

 

"Bu gece yeni saldırı düzenlenecek istikamet burası gibi gözüküyor yıldırım timi dediğim gibi yaralı istemiyorum hedefi alıp gidiyoruz." diye timine son konuşmayı yapmıştı Alparslan. "Nihal sen benimle gel geri kalan tim geceye kadar istirahat edin." Hepsi bağırdı bir ağızdan. "Emredersiniz komutanım."

 

Nihal ve Alparslan karakolda komutana doğru ilerliyordu geri kalan tim ise askerlerin yanına doğru gitmişti askerler onları görünce hazırola geçmişlerdi bilinirdi çoğu yerde yıldırım timi herkes tanışmak isterdi onlarla şimdi bu karakoldaki askerler bu şansı yakalamıştı. Konuştu Altuğ "Devam edin gençler kim çalıyordu gitarı?" Gitar sesi duyunca buraya gelmişti Yıldırım timi genç bir askerden ses duyuldu "ben çalıyordum komutanım." Sözü Cankut devraldı "Devam et dinlemek istiyoruz." Tüm tim onayladı Cankutu. Çalmaya devam etti genç asker.

 

"İndim dere ırmağa hoy nanayı da..." Diye başladı asker.

 

"cilveloy nanayda" devam ettirdi yıldırım timi sesleri birbirine karıştı çok hoştu sesleri. Bütün askerler onları dinliyordu. Asker sustu çalmaya devam etti yıldırım timi ise söylemeye devam etti.

 

"Zeytin dalı kırmağa hoy nanayı da" ilk sözü Cankut aldı sesi gürdü ama kötü değildi.

 

"Cilveloy nanay da" buralarda yıldırım timi beraber söylüyordu.

 

"Geldim seni almaya hoy nanayı da" sıra Batındaydı.

 

"Cilveloy nanay da"

 

"Başladın ağlamağa hoy nanayı da"

 

"Cilveloy nanay da"

"

 

Naydı naydı nanayı da hoy"

 

"Naydı naydı nanayı da hoy"

 

"Pınar başı pıtırak hoy"

"Gel burada oturak"

"Bir sen söyle bir de ben oy"

"Bu sevdadan kurtulak"

 

"Karşıda gül menevşe"

"Gel güneşe güneşe"

"Senin yarin gül ise"

"Benim yarim menevşe"

 

Devam etti sıra ile Altuğ, Eray ve Giray kalan yerleri beraber söylediler.

 

Şarkı bitince bir akış tufanı koptu güldü yıldırım timi ama cama gelen kurşunla bu an yarım kaldı.

 

Yıldırım timi aldı silahlarını Alparslan ve Nihal hemen yanlarına gelmişti bağırdı Alparslan "Yaralı var mı!" Konuştu tim "yok komutanım." Camlara sıkılan kurşunlar camları tuzla buz ediyordu. Hepsi atış için uygun yer buldu.

 

Az önceki karakoldan eser kalmamıştı.

 

⋇⋆✦⋆⋇ 

 

Ne kadar süre geçti kimse bilmiyordu teröristler çoğalıyordu onlar çoğaldıkça yıldırım timi öldürüyordu.

 

Cankutun olduğu yere bir bomba atıldı karşı taraftan sesler sustu her şey sustu Cankut için. Patladı bomba bu sefer sadece Cankut için susmadı tüm sesler bu sefer Yıldırım timi için sustu.

 

İlk kendine gelen Giray oldu yanına gitti Cankutun yoktu Cankut teröristlerden hepsini öldürmüşlerdi kalan son bir kaç kişi yüzünden ölmezdi değil mi Cankut?

 

Koştu bütün tim Cankutu bulmak için bağırdı Batın "Cankut!" Ses yoktu onu bulmalılardı. O sırada ses geldi Cankutun sesi. Batın hemen yanına gitti oluk oluk kan akıyordu Cankutun kafasından.

 

Hepsi gelmişti yanına "Cankut dayan kardeşim yardım geliyor ne olur dayan." çaresizce Cankutun yaşaması için çabalıyordu Batın. ne kadar kızsa da Cankuta çok severdi Cankutu Batın.

 

Eray bakamıyordu kardeş gibilerdi onlar Cankut kaç kere Eray için kurşun önüne atlamıştı aynı şey Eray içinde geçerliydi.

 

Giray susmuştu çaresizce Cankut'a bakıyordu. Time girmeden önce pek gülmezdi Giray Cankut onu güldüren kişi olmuştu. Çok güzel dostluk yapardı Cankut.

 

Altuğ dolan gözlerini saklamaya çalışıyordu çok iyi bir dinleyiciydi Cankut aynı zamanda iyi akıllar verirdi şuan sevgilisi olan kızı ilk Cankuta söylemişti Altuğ Cankut akıl vermişti ona.

 

Alparslan Cankutun yanına çökmüştü ilk sırlarını tek ona verirdi Alparslan. Nihal'e olan sevgisini ve bağını bilen tek kişi Cankut'du.

 

Nihal'in ise gözlerinden yaşlar düşmeye başlamıştı asla Nihal'e saygısızlık yapmamıştı Cankut. Sadece bir yaş vardı aralarında ama ablası gibi görmüştü Nihali.

 

"Bırakma kardeşim kendini" diye mırıldandı sessizce Altuğ "sensiz bırakma bizi Cankut."

 

Cankut kapalı olan gözlerini açmaya çalıştı zorladı ama yaptı baktı Yıldırım timine son kez "Yıldırım..." Zorladı kendini ama konuştu Cankut "Bu son görebiliyorum iyiki siz." Bu Cankutun sözleri ile ilk defa time sevgisini gösterdiği zamandı çoğu zaman tim ile uğraşırdı Cankut.

 

Hepsinin gözleri doldu Eray ve Nihal'in gözlerinden yaşlar akıyordu ama hepsinin ağzından bir cümle çıktı. "İyiki sen kardeşim..."

 

"Şunu unutmayın asker ölünce değil unutulunca şehit olur." Bu Cankutun son sözüydü.

 

Oluk oluk kan kusmaya başladı Cankut hiç bir şey yapamıyorlardı bu onların kendilerini affetmemesi için bir sebep dahaydı.

 

Kapandı gözleri yavaşça kafası Batının dizine düştü kaç kere ismini haykırdılar ama ses alamadılar bu an onların Cankuta veda ettiği andı.

 

⋇⋆✦⋆⋇ 

"Şehit al" diye bağırdı komutan indirildi ambulansdan Ay yıldıza sarılı bir tabut.

 

"Cenaze yürüyüşü marş!" alındı içinde Cankutun olduğu tabut en önde Cankutun fotoğrafını tutan bir asker vardı yıldırım timinin bakışları donuktu ama içlerinde fırtına kopuyordu.

 

"Kıt'a dur, Şehit bırak!" bıraktılar Cankutu ağlayan bir annesi veya gözleri dolan bir babası yoktu kimsesizdi Cankut onun ailesi Yıldırım Timiydi.

 

Son bir emir daha verildi askerler yerlerine geçtiler alanda tek başınaydı Cankut kim istemezdi onun için ağlayan bir annesi olsun veya gözleri dolmuş tabuta bakan bir babası ama sessizdi alan ne onun için ağlayan bir annesi vardı ne de gözleri dolan bir babası.

 

Son bir emir daha verildi tüm askerler selam verdi Cankuta. Yıldırım timi ise son kez baktı Cankutun tabutuna.

 

                                  

 

 

Loading...
0%