Yeni Üyelik
15.
Bölüm

•ENGEL OLUNAMAYAN HİSLER

@madamenur


Demir kulağıma bunları söylerek geri çekildi ve ben şok içinde ona bakakaldım.

"Yani gitmemi mi istiyorsun?" Dedim çünkü anlamam gereken tek şey buydu.

"Hayır yavrum sadece sana olan çekimden kurtulmama yardım etmeni istiyorum..." diye fısıldadı bu sefer.

"Demir..." dedim yine bilinçsizce. Belimde duran elleri baskısını arttırdı ve hızla bedenimi kendine çekip, bir bütün olmamızı sağladı.

Onun gücüyle ağzımdan bir çığlık fırladı.

"Safir..." dedi sadece karanlık sert sesiyle. Bedenim baştan aşağı titredi.

"Efendim..." diye fısıldadım ben de. Birbimize biraz fazla yakındık. Demir'in sıcak sert bedeni benim bedenimi etkisi altına almıştı bile.

Zavallı kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, Demir diye çok korktum.

"Nefes al yavrum..." dedi muzipçe. Sanırım bana bunları yaşattığının bilincindeydi.

Bunu bekliyormuş gibi nefes aldım.

"Seni heyecanlandırıyor muyum?" Diye sordu bu kez.

"Evet..." diye bilinçsizce fısıldadım. Belki bu yaptığımdan sonra pişman olacaktım ama şu an umurumda değildi pek.

"Affettin mi?" Diye sordu bu kez. Zorlukla çıkmıştı sanki sesi.

"Ne?" Dedim. Neyden bahsediyordu?

"Sana yaşattığım şeyler için beni affettin mi?" Dedi bu kez.

"Bunu yapamam..." dedim tamamen dürüstçe.

"Affetmen için ne yapmalıyım Safir?" Dedi. Acı içinde çıkıyordu sesi.

"Bana neden o gece öyle davrandın? Şimdi neden öyle davranmıyorsun? Madem kendine hakim olabiliyorsun neden o gecede olmadın Demir!?" Diye bağırdım. Kollarının arasından çıktım hızla.

Yüzüme pişmanlıkla baktı.

"Çünkü o gece farklıydı her şey. Bunu sana anlatacağım ama şimdi zamandı değil." Dedi sadece.

"Farklı olan sadece, o gece beni kolayca elde edeceğini düşündün." Dedim açıkça.

"Saçmalayıp durma. Öyle bir şey düşünmedim." Dedi öfkeyle.

"Tamam şimdi de yap o zaman. Göster gerçek yüzünü. Ben her an 'Demir bana bunu yapar' korkunla yaşayamam!" Dedim aynı öfkeyle.

"Yaşamana gerek yok buna engel olacağım." Dedi.

"Yani bunu yeniden yaşayacağız mı Demir?" Dedim ben de.

"Yaşamamaya çalışacağız. Senin iznin olmadan sana dokunamam." Dedi bu kez sert bir sesle.

"Sadece bir kaç gündür tanıyoruz birbimizi. Nasıl bu kadar ileri seviyeye geldik?" Diye sordum merakla.

"Sen beni bir kaç gündür tanıyorsun güzelim..." Dedi duygu yüklü sesiyle.

"Nasıl yani sen benim hep hayatımda mıydın? Ama bu nasıl olur?" Diye sordum. Demir'in siması hiç bir zaman tanıdık gelmemişti ki.

"10 yaşında girdim hayatına. Hep hayatındaydım..." Dedi. Ne? Ne?

"Hayır yoktun. Seni hiç bir zaman görmedim bizim evde ya da dışarıda." Dedim. Böyle bir şey olması imkansızdı!

"Vardım. Sen görmedin sadece. İlk tanışmamız noelde oldu hatta." Dedi. Zorla beynini Safir hatırla bu adamı!

"Sen 11 yaşındayken..." Dedi.

 

Geçmiş


"Anne kim bu adam?" Dedi küçük kız hayranlıkla karşısındaki genç adama bakıyordu.

Genç adam o sırada babasıyla konuşuyordu. Küçük Safir annesiyle beraber mutfakta yeni yıla girmek için hazırlık yapıyordu.

Safir mutfak kapısına yaklaşarak, içerde oturan adama gizlice bakmaya çalışıyor, adamın bakışları ona dönünce utanarak kaçıyordu. Demir 22 yaşındaydı o zamanlar ama yaşı daha büyük duruyordu.

"Babanın arkadaşı bebeğim o." Dedi annesi. Annesi bu akşam mutlu görünmüyordu. Safirin'de pek umurunda sayılmazdı çünkü tüm ilgisi içerde oturan adamdaydı.

"İstersen gidip onunla tanışabilirsin." Dedi annesi. Çünkü ilerde ayrıldıklarında acı çekmesini istemiyordu genç kadın kızının.

"Cidden mi?" Dedi heyecanla Safir.

"Tabi ki..." Dedi annesi yüzünde buruk bir gülümsemeyle.

Küçük Safir. Küçük adımlarıyla yavaş yavaş Demir'e yaklaştı. Demir'in gri gözleri ondaydı.

Yavaş yavaş yaklaştı ve genç adamın önünde durdurdu adımlarını.

Babasının olduğu yöne bakınca babası ona gülümsedi ve koltuktan kalkıp gitti.

"Merhaba." Dedi fısıltı gibi bir sesle.

Demir'de yanındaki güzel varlıktan gözlerini almaya çalışıyordu. Ne yani mühürlendiği kız daha çocuktu.

"Merhaba." Dedi Demir kalın sesiyle.

"Benim adım Safir. Senin ki ne?" diye sordu Safir heycanla.

"Benim adım da Demir." Dedi genç adam. Safir'in ağzından tutamadığı kıkırtılar döküldü.

Demir şimdi kaşlarını çatmış Safir'e bakıyordu. Neye güldüğünü anlamaya çalışıyordu.

Safir, Demir'in çatık kaşlarıyla gülmesini durdurdu ve üzüntüyle genç adama baktı.

"Ben üzgünüm güldüğüm için. Demir ismini ilk kez duyuyorum." Dedi.

"Neyine güldün bakalım Safir hanım." Dedi Demir alayla.

"Demir diye isim mi olur? Sen maden misin?" Diye güldü Safir.

"Safir'de değerli bir taştır. Sen taş mısın?" Diye sordu Demir sorusuna karşılık.

Şu an yaşadığı anın gerçekliği Demir'e çok iyi geliyordu. Bir orduya yetecek gücü şimdi Safir'den almış olabilirdi.

"Ben insanım." Dedi Safir. O nasıl taş olsundu.

"Ben de kurdum." Dedi Demir. Ama bu Safir'i daha çok güldürdü. Çünkü onunla dalga geçtiğini sandı.

"Çok komik şaka yapıyorsun Demir." Dedi Safir hâlâ kahkahalarının arasında.

Demir'de başını sallayarak güldü. Cebinden küçük bir hediye paketi çıkardı.

Safir'e doğru uzattı.

Safir merakla pakete doğru bakıyordu.

"Senin yeni yıl hediyen, al bakalım." Dedi Demir.

Safir minik ellerini uzatarak Demir'in büyük ellerinden aldı hediye paketini.

Yavaşça açtı içini. İçinden muazzam bir kar küresi çıkmıştı.

"Bu çok güzel..." Dedi. Hayranlıkla bakıyordu kar küresine içinde kurt ve kurdun yanında duran bir kız vardı.

"Sen de çok güzelsin." Dedi Demir hayranlıkla küçük kıza .

Safir utanarak gözlerini kaçırdı.

Sonra annesi ve babası onları yemeğe çağırdılar. Safir o gece çok eğlenmişti. Bir daha göremedi Demir'i. Aradan geçip giden zaman unutturdu Demir'i ona.

Demir uzaktan küçük kızın büyümesini izlesede gelmedi yanına, kaldı küçük kız kar küresiyle birlikte. Çok geçmeden kar küresini kimin verdiğinide unuttu...

Şimdi

 

Demir...

 

Demir'i hatırlamıştım şimdi...

 

"Demir..." dedim içime kaçmış sesimle.

 

"Kar küren duruyor mu?" Dedi merakla.

 

Evet duruyordu ama evimde.

 

"Evet duruyor ben onu senin verdiğini unutmustum..." dedim yaptığım şeyin utancıyla.

 

Buruk bir gülümsemeyle baktı sadece yüzüme.

 

"Hadi eve geçelim üşüdün sen de." Dedi.

 

Başımı salladım ve eve doğru yürüdük.

 

Ben önde Demir arkamda eve doğru yürüyorduk.

 

Aklıma gelen şeyle hızla geriye döndüm ama Demir'in kocaman bedenine çarptım.

 

Demir başını aşağı eğmiş dikkatle bana bakıyordu.

 

"Bir şey mi oldu?" Dedi.

 

"Şey evet bir şey soracaktım." Dedim ben de.

 

"Sor." Dedi sert sesiyle.

 

"Yarın noel..." dedim.

 

"Evet noel." Dedi beni doğrulamak için.

 

"Ağaç süsleyecek miyiz?" Dedim heyecanla.

 

"Ben genelde süslemem ama senin için süsleriz tabi." Dedi o da gülümseyerek.


"Senin başka planın var mı?" Dedim merakla.

"Hayır evde otururum genelde." Dedi. Anladım anlamında başımı salladım ve eve girdik.

Telefonumu evde unutmuştum. Annem ve babam aramış olabilirdi.

Demir ışıkları açmasıyla ev aydınlandı ama çok soğuktu.

Ben etrafta telefonumu aramaya başladım. Sehpanın üzerinde duruyordu.

Elime alıp bakınca annem mesaj atmıştı bu kadar. Saat geç olmuştu şimdi uyuyor olabilirlerdi yarın arardım.

"Şömineyi yakmamı ister misin?" Dedi Demir. Kendisi koltuğa oturmuştu.

"Sen bilirsin gerek yok bence şimdi yatarız." Dedim. Uykum gelmişti.

"Beraber mi uyuyacağız." Diye sordu Demir muzip bir şekilde.

"Nerden çıktı bu? Ayrıca neden dün gece yanımda uyudun sen?" Dedim kızarak.

"Yanında uyumasam şimdiye grip olmuştun." Dedi.

Ne ilgisi vardı bununla?

"Saçmalama sarılarak uyumak insanları mı iyileştiriyor?" Dedim.

"Hayır yavrum benim bedenimin ısısı seni iyileştiriyor." Dedi.

"Sadece saçmalıyorsun ben yatmaya gidiyorum." Dedim. Bedeni baya sıcaktı ama böyle bir şey imkansızdı.

Kendisi de ayağa kalktı ben yukarı çıkmaya hazırlanırken.

"Beraber uyuyabiliriz." Dedi yine. Kalbim bu sözleriyle hızlanmıştı.

"Hayır bu doğru değil." Dedim ben de. Teklif çok güzel geliyordu ama olmazdı. O hâlâ hayatımda yabancı biriydi...

"Aramızda yanlış bir şey yok Safir..." Dedi.

Ona olan hislerime engel olamıyordum. Her söylediği şey cazip gelsede engel olmaya çalışıyordum.

Sadece beraber uyuyacaktık. Tanımadığım bir adamla uyuma fikri bana neden mantıklı geliyordu bilmiyorum ama bunu yapacaktım. Demir'le uyuyacaktım.

"Tamam uyuyalım..." diye fısıldadım utançla...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım.

Bir de şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum.

İşte Demir, Safir'e taciz etti aptal hâlâ onu düşünüyor falan vs. Demiş bazıları.

Demir bir kurt adam ve yaydığı feromonlar Safir'i etkisi altına alıyor ve bu Safir'in, Demir'in söylediklerini yapmasına, onu düşünmesine neden oluyor. Safir bir kurt değil. Eğer kurt olsaydı Demir'in söyledikleri onda daha fazla etkiye sahip olurdu ve çoktan sevişirlerdi. Ama Safir normal bir insan. Demir'e karşı bir hisleri olmadan onunla öpüşemez ve sevişemez. Bunu da şimdi öpüşmelerini ve ileri gitmelerini isteyen tayfaya yazıyorum hahaha lütfen kötü bir şekilde eleştirmeden önce düzgün okuyun kitabımı. Yorumlarınız benim için çok önemli hepsini okuyorum iyi ya da kötü hepsi beni çok mutlu ediyor.

Ve son olarak sizi çok seviyorum canım okuyucularım♡

Loading...
0%