Yeni Üyelik
16.
Bölüm

•NOEL

@madamenur

Söylediğim şeylerle utançla Demir'in yüzüne baktım.

Korkunç.

Bakışları korkunçtu.

Gri gözlerinde beliren zafer pırıltıları ve dudağındaki tehlikeli gülüş, gecenin pekte normal geçmeyeceğini söylüyordu.

Demir, oturduğu koltuktan kalktı. Yavaş yavaş beni geren adımlarla yanıma kadar geldi.

Kalbim yerinden çıkacaktı bugün eminim.

Elleri yavaş yavaş yukarı kalktı ve belimden tutarak hızla bedenlerimizi birleştirdi!

Titrek bir nefes çektim içime. Bir erkekle bu kadar yakın olmak benim için çok zordu...

"Korkuyor musun?..." diye fısıldadı tüylerimi diken diken eden sesiyle.

"K-korkmam gereken bir şey mi var?" Dedim ama aptal gibi kekelememiştim heyecandan.

"Senin için evet..." dedi yine. Tanrım şimdi kaçıp gitmemi mi istiyordu?

"Bence herkes kendi yatağında yatmalı." Dedim zorlukla.

Ellerinden kurtulmaya çalıştım. Kokusu burnuma doldukça daha fazlasını içime çekmek istiyordum. Çok daha fazlasını...

Bana neler oluyordu böyle? Nasıl bu kadar kısa sürede bu adamın etkisi altına girmiştim?

Demir'in belimdeki elleri benim kurtulma çabamla daha fazla güçlü hâle geldi.

"Laf ağızdan bir kere çıkar güzelim." Dedi Aynı tonda. Aynı tüylerimi diken diken eden tonda...

"Demir..." Dedim fısıltıyla. Bunu beni bırakması için yapmıştım.

Bu sanki onu kızdırmış gibi içine hızlı hızlı nefesler alıyordu!

"Hadi git üzerini değiştir gel." Dedi kızgın gibi. Ne yapmıştım şimdi?

Belimi bırakınca kollarının arasından çıkıp merdivenlere yöneldim.

Onun bakışları hâlâ üzerimdeydi...

Odaya çıkıp bavulumu açarak pijamalarıma bakındım.

Demir'le uyumak gibi bir riske girdiğim için dikkat etmeliydim.

Biraz daha bakındıktan sonra saten, uzun kollu, üzerinde ayıcık desenleri olan beyaz bir pijama takımımı elime aldım.

Hızla üzerimdekileri çıkarıp onu giyindim. Sütyenim konusunda çok kararsız kalsam da karanlıkta farketmezdi.

Çıkardıklarımı kenara bıraktım ve merdivenlerden inmeye başladım. Aşağıya inince etrafıma bakındım ama Demir yoktu. Sanırım odasına geçmişti...

İçimde biraz korku da olsa, kendimi Demir'e çekilmekten alıkoyamıyordum.

Bir şekilde beni etkiliyordu...

Onun odasının kapısına gelip kalbimin atışlarının düzene girmesini bekledim ama her geçen seniye daha fazla atarak gergin bir hâl almama neden oluyordu.

Neden bunu kabul etmiştim ki? Ne geçiyordu aklımdan?

Huh! Sakin ol Safir! Daha öncede uyudun onunla.

Derin bir nefes alarak kapı kolunu yavaşça aşağıya indirdim.

Odaya adımı attığımda beklediğimin aksine Demir odada değil, odanın küçük balkonundaydı.

Cam tavan olduğu için odanın içi loş bir şekilde aydınlıktı.

Demir'in arkası bana dönüktü. Kalın kolları balkonun ahşap kısmına yaslanmış, gök yüzüne bakıyordu.

Yavaş yavaş arkasına dönerek gözlerimizi birleştirdi.

Onun dikkatli bakışları altında elimi koyacak bir yer aradım ama yoktu etrafta. Ben de ellerimibirleştirerek onlarla oynamaya başladım. Kalbim hâlâ çok hızlı atıyordu...

Bakışları hâlâ üzerimde bana doğru yürümeye başladı.

Önümüzde yarım metrelik mesafe kalana kadar geldi.

Yavaş yavaş gözleri üzerimde dolaştı. Süzerken bir anlığına kaşları çatılsada bir şey demedi bu konu hakkında onun yerine;

"Kaçarsın sanmıştım..." Dedi. Alay mı ediyordu?

"Hayır kaçacağım bir durum mu var?" Dedim bende.

"Yok yavrum yat hadi." Dedi. O ne yapacaktı?

"Sen?" Dedim ama pişman olmuştum bile çoktan...

Yüzü muzip bir hâl aldı. Güzel dudakları yukarı kıvrıldı...

"Ben de eşofman giyip geleceğim hemen..." Dedi ve odasının köşesinde bulunan dolabına ilerleyip elini pantolonun kemerine atınca panikle ona bakmayı keserek yatağa ilerledim. Tanrım hiç mi utanması yoktu?

Yatağa girdim ve buram buram Demir kokan yorgana sarıldım...

Yatağın en köşesine sol tarafına geçmiştim.

Çok geçmeden Demir görüş alanıma girdi.

Üzerinde siyah bir eşofman ve aynı renk t-shirtü vardı.

Onun da gözleri benim üzerimdeydi.

Sonra gözlerimin içine bakarak t-shirtü yavaş yavaş üzerinden yukarı sıyırdı. İlk önce gözüme kasıklarındaki adonisleri göründü. Yavaş yavaş karın kasları ve göğüs kasları ortaya çıktı...

Tanrım ne güzel bir vücudu vardı böyle...

Esmer bedeninde sıra sıra dizilmiş muhteşem kaslar hiç bir şekilde sırıtmıyor sanki özenle işlenmiş ve oraya yerleştirilmiş gibi duruyordu.

Demir'in gözlerine bakınca, dudakları tehlikeyle kıvrılmış bana bakıyordu! Tanrım onu süzdüğümü tabi ki görmüştü!

Yavaş yavaş yatağa gelerek koca bedenini yatağın içine soktu.

Sonra kollarından biri hareketlenerek bana doğru gelmeye başladı ve hızla beni kendine çekip, sıcak bedenine yasladı...

Şu an kalbim yaşadıkları ile heyecanla ağzımda atıyordu.

Kendisi sırt üstü uzanıyordu. Ben de şimdi ona yaslanmıştım...

"Bu kadarına gerek var mı?" Diye sordum aynı zaman da kendimi biraz geriye çekmeye çalışıyordum.

"Neden aynı yatakta birbimize uzak yatalım?" Diye sordu o da.

Sessiz kaldım. Bedeni fazla sıcaktı.

"Tenin nasıl bu kadar sıcak?" Diye sordum. Bu normal bir vücut ısısı olamazdı çünkü.

"Seni daha iyi ısıtabilmek için..." Dedi. Alaylı sözleriyle omzuna vurdum.

Bu yaptığım onun gür bir kahkaha atmasına sebep olmuştu. Gülüşü biraz fazla güzeldi...

"Dalga geçme!" Dedim yalandan bir öfkeyle.

"Sana küçükken ne demiştim hatırlıyor musun?" Diye sordu bu kez aynı keyifle.

"Benimle yine alay etmiştin. Kurdum ben demiştin!" Dedim aklıma gelen şeyle.

"Evet çünkü kurt adamım..." Dedi sesini ciddi gibi yapıyordu.

"Ne zaman benimle dalga geçmeyi bırakacaksın merak ediyorum?" Dedim.

"Dalga geçmedim..." Dedi. Ama hâlâ geçiyordu.

"Tamam sen devam et..." dedim ve bedeninden uzaklaşmaya çalıştım. Beni aşırı sıkı tutuyordu sadece yerimde debeleniyordum...

"Hareket etme yavrum..." Dedi. Bu kez sesi boğuk kızgın gibi geliyordu!

"Neden bunu yapamıyorum?" Dedim kızgınlıkla.

"Güzelim... sen hareket ettikçe göğüslerini hissediyorum neden sütyen denen lanet şeyden giymiyorsun?" Diyince artık utançtan kulaklarım uğulduyordu...

"S-sen ne ahlaksız bir adamsın!" Diye öfkeyle konuştum.

"Onları hissetmek benim için kolay olmuyor yavrum." Dedi o da aynı sinirle.

"Bir daha uyumayacağım seninle!" Dedim ve tüm gücümü kullanarak kolunun baskısından kurtulmaya çalıştım.

O kendi isteğiyle bıraktı. Hızla ondan uzaklaşarak yatağın kenarına çekildim ve ona arkamı dönerek yattım.

Tam kurtuldum diyordum ki. Belime sarılan kollarla Demir'in sert göğüsüne yaslandım!

Kolları iki yanımdan ince belimi sarmış kafasını saçlarıma gömmüştü.

"Demir bırak beni..." dedim ve kaçmaya çalıştım kollarından.

"Hareket etme..." Dedi boğuk fısıltılı sesiyle.

"Bırak beni sen de rahat uyumak istiyorum!" Dedim.

"Ben de!" Dedi ve ağzından hırıltılı sesler çıkararak, beni biraz daha kendine çekerek bedenine bastırdı.

Aman tanrım beni bacaklarının arasına bastırmıştı!

Onun sertliğini bedenimde hissetmek beni utançtan yerin dibine sokmuştu! Nasıl Demir'le uyumayı kabul etmiştim ki?!

"Demir..." diye fısıldadım utançla.

"Soru sorma sadece uyu güzelim." Dedi. Biraz geri çekilmeye çalıştım ama olmadı daha fazla bastırdı kendine!

Uzun uğraşlar sonucu yavaş yavaş uyku beni içine çekti ve çok geçmeden uyuya kaldım...

03:47

Beni uyaran şey dışardan geldiğine yemin edeceğim sesti.

Dışarda kurt ulumaları sesi vardı!

Hâlâ Demir'in kolları arasında uyuyordum. Ama tek farkla onun tarafına dönmüş kafam göğüsündeydi.

Kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Düzenli nefesleri ve durgun yüzü uyuduğunu gösteriyordu.

"Demir..." diye fısıldadım. Gri gözlerini bir anda açında korkudan kalbim durdu resmen.

"Safir! Noldu?" Diye sordu endişeyle. Kaşlarını çatmış dikkatle gözlerime bakıyordu.

"Dışarıda kurt sesleri geliyor..." dedim titreyen sesimle.

Rahatlamış gibi bir soluk verdi.

"Yavrum ben de bir şey oldu sandım!" Dedi.

"Kurtlar normal mi sence?" Dedim endişeyle.

"Ben korurum seni uyu sen..." Dedi gülümseyerek.

"Korkmana gerek yok giderler birazdan" dedi.

Uykum olduğu için fazla sorgulamadım ve uyku beni etkisi altına aldı.

08:28

Yavaşça gözlerimi açtığımda hava aydınlanmıştı. Hâlâ Demir'in kollarında yatıyordum.

Cam tavana düşen karları gördüm. Saat kaçtı bilmiyordum.

Aklıma gelen şeyle heyecanla gülümsedim bugün noeldi!

Demir'in beni sıkıca saran kollarından çıkmaya çalıştım ve başardım.

Benim hareket etmemle huysuzlanıp yüz üstü uzanarak kollarını yastığından geçirerek uyumaya devam etti.

Ben de yatakta oturur pozisyona gelerek dikkatle ona baktım.

Esmer bedeni ve sırt kasları etkileyici görünüyordu.

Ne kadar büyük bir adamdı böyle!

Gece yaşanan şeyler aklıma gelince yüzüm kızardı. Demir'in orasını hissetmek korkunçtu resmen!

Sırtında bir kaç tane ben vardı. Güzel görünüyordu...

Bakma Safir kalk yataktan!

Yataktan yavaşça çıktım ama çıkmadan önce Demir'in üzerine yorganı biraz daha çektim.

Ayaklarım soğuk parkeye değmesiyle irkilsemde odadan çıktım.

Odaya girmemle, görmüş olduğum şeyle mutluluktan ağlayabilirdim.

Salonun ortasında kocaman bir çam ağcı vardı!




 

Yeni bölümle merhaba canlarım.

 

Loading...
0%