@madamsurgunruhum
|
Herkese merhaba kesinlikle attığım en uzun bölüm oldu bundan sonra böyle atmaya çalışacağım ve iki üç güne yeni bölüm gelecek, bekleyiniz🔥🔥 DEFNE İKİ YIL ÖNCE Saatler akşam yediyi gösteriyordu ve benim arkadaşım hâlâ baygın yatıyordu. Doktorlar sakinleştirici ve anestezi veriyorlardı. Normalde basit bir bayılma için bu fazla ama bu basit bir bayılma değil. Hastaneye gider gitmez anne ve babasına haber verildi ve soluğu burada aldılar . Yine normal bir bayılma için hastane fazla olurdu ama bu normal bir bayılma değil doğa bayıldığında kafasını çarptığı için anestezi uyguluyorlardı. Hastaneye geldiğimizden beri doğa üç kere uyanmış ve her biri birbirinden şiddetli krizler geçirmişti. Onu o hâlde görmek beni mahvetmisti ve sonuç olarak, hiç bir yere sığamamış Hastanenin bahçesinde abimle oturmuş onun açıklamalarını dinliyordum. Ancak söyledikleri beni büyük bir şoka uğratmıştı. Doğanın yaşadıkları çok ağırdı ve ben onun yanında olamadığım için içten içe kendimi suçluyordum " Peki niye böyle oldu anlamıyorum, tamam nüksetti okey. Ama sebep ne , bunlar niye benim arkadaşımı başına geliyor. Bu.... Bu.. çok fazla kaldıramaz abi kaldırmaz" Son sözlerimle beraber artık ağlıyordum Önce sosyal anksiyetedem kaynaklandığını düşündüm ama buuuuu.... Okul çıkışı bir kafeye gitmiştik zorda olsa biraz rahatlamıştı ama o bir anda basının döndüğünü söyleyip tuvalete gitmişti. Uzun bir süre geçmesine rağmen gelmediği için endişelenmiş ve tuvalete gitmiştim. Sonuç ise yerde kanlar içinde baygın yatan bir adet doğa olmuştu. Ama ben doktorun söyledikleri ni kaldıramıyordum, yapamayordum, doğanın iki de bir kriz getireceği düşüncesi, sadece psikolojik değil fiziksel olarak da ne kadar yıpranacağını düşünmek, içimi paramparça ediyordu. Abim saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı: " Abicim yapma böyle, , dünyada sorunları olan yalnız biz değiliz, hem doğa güçlü kızdır. Bizde hastanede kalacağı sürede hep yanında olacağız zaten. Gel sen beni dinle, ailesi ile de konuştuk zaten yeniden bir psikiyatrist ile görüşseler iyi olur. Benim tanıdığım iyi bir psikiyatrist var, hem Kendi kliniği hem de bu alanda sayısız çalışmaları var, sen de onunla gidersin istersen." Yüzümü ona döndüm ve dolu gözlerle baktım o gözyaşımı silip devam etti: " Onu olabildiğince yalnız bırakmamalıyız defne. Bak bu işin şakası olmaz bazen kendini çok mutlu hissedeck eğleneceksiniz ama bir anda depresyona girebilir, aşırı depresif ve agresyon yüklü olabilir, sana hatta kendine bile zarar verebilir defne. O kendini dünyadan soyutlamadan bizim onu bu çukurdan çıkarmamız lazım abicim" hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bana sarıldı : " Şşt , tamam, tamam abicim sakın ol. Senin olduğun kadar doğanın da abisiyim ben , söz veriyorum onu bu çukurdan hep beraber çıkaracağız." " Haklısın ama bu gerçekle nasıl başa çıkacağım bilmiyorum" Abim yine bana sarıldı Bu şeyle nasıl baş edeceğimi bilmiyorum. Ancak onu asla yalnız bırakmayacağımı biliyordum. Gerekirse onun elinden tutup beraber yenecektim o hastalığı 🔥🔥🔥 DOĞA GÜNÜMÜZ Gözlerimi açtığımda, içerisinde kum taneleri var gibiydi. Kirpiklerimi kırpıştıramıyordum bile, etrafımda tonlarca ses ve uyaran var gibiydi, ben kişileri ve sesleri de ayırt edemezken son duyduğum annemin ağzından çıkan bir kaç endişeli sözcüktü " Bunca zaman sonra bunun olduğuna inanamıyorum" Gibi bir şeydi Galiba, ancak ben bunu düşünemeden tek gördüğüm yine koca bir karanlık olmuştu Yine 🔥🔥🔥 DOĞA GÜNÜMÜZ GECE YARISI Yıllar sonra gibi gelen bir sürenin ardından gözlerimi nihayet bulanık görmeden açabilmistim, etrafıma baktığımda defnenin yanımda ki tekli koltukta iki büklüm, anne ve babamin ise iki kişilik koltukta uyuyakaldığını gördüm Ve..... Bir saniye burası benim odam değil Ve ben de bir hastane odasındayım (üzerinde şöyle bir pijama hayal edin) " Ben buraya nasıl geldim ya " diye sessizce mırıldandıktan sonra, zihnime peş peşe bildirim gibi düşen görüntüler, gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oldu " Hassiktir" derken bir iç çekiş, ardından da bir ses duydum " Bence de" konuşan defneydi ve yüzüne bakıldığında yorgun olduğu belli oluyordu, saatte baktığımda gece yarısını çoktan geçtiğini gördüm bu olayların Sabah saatlerinde yaşandığını düşününce defneye acıyan bakışlar attım ve telaşla sordum " Lütfen bana o burada değil de lütfen" " Bakıyorum da uyanır uyanmaz onu soruyorsum , aşık mısın" Göz devirdim "Saçmalama defne kastettiğimin o olamadığını biliyorsun. O.... şey...o biliyormu" önce dudak büzdü Defneye bu kez yalvaran bakışlar attım O ise minik bir kahkaha attıktan sonra konuştu " Merak etme, hallettim. Gideli baya oluyor, hatta hastaneye geldiğimizi bile bilmiyor . Ona mide problemi yaşadığını ve son Bir kaç gündür sınav stresinden yemek yemediğini söyledim , yanı sorun yok" Derin bir nefes aldım " Oh , iyi bari en azından o kadar rezil olamamışım" Defne yine kahkaha attı, bu sefer ona kızgın bakışlarımı yolladım " Rezil olmadığına emin misin, ya da rezil olmadığınıza. Bence durumlar eşit, sen ona bağırdın o seni öptü." Defne nin yüzü bir anda ekşidi " Gerçi artık idolum de değil. Bir daha insanları tanımadan haklarında yorum yapamayacağım, tamam yakışıklı makışıklı ama tipim değil, hele revirde yaptıklarıni görsen. Yani kısacası Ateş Karahanlı defne' "aşıklar" listesinden çıkarılmış Ve defne" kara" listesine eklenmiştir" Dedikten sonra bu kez ben kahkaha attım, gerçekten böyle bir listesi vardı. " Ne yaptı sormak bile istemiyorum, ama söylediklerin de haklısın, beni öptü ve ben beni bu şekilde küçük düşürdüğü için onun cezasını vereceğim, off bı de o edepsiz imaları yok mu. Kendileri olmayan kara listeme birincilikle giriş yapmış bulunuyor" " Bir dakika, bir dakika edepsiz neyyy" Siktir.... Sen onu niye sesli diyon kızım ya , şimdi elimdeki seçeneklere bakıyorum da Söylesem dilinden kurtulamam, söylemesem beni dar ağacına asar. Ben de biraz olsun zaman kazanabilmek için " Ş- şey" diye mırıldandım Tabii yermi aldı Kelime arşivinden en uygun kelimeyi cart diye yapıştırdı koydu önüme " Neyyy" " Off... Şey işte" " Neyy işte doğa" "Ş- şey" hay ben senin şeyine "Ya off tamam bana benim olacaksın dedi " " Neeeeee " dedi çığlık atarak, annem mırıldanarak uyanmaya başladı " Annem uyandı geri zekalı, senin sesinin ayarına ya" " En oluyor kızım ya, kim bağırdı " bana baktı" ne oldu, bir yerin mi ağrıyor anneciğim" " Şey anne, kâbus gördüm de şimdi uyandım, özür dilerim " özür dilerim mi Allahım al canımı da kurtulayım, kabus gördüğü için özür dileyen ilk insan olarak tarihe geçmiş bulunuyorum " Yine canavarlı rüyamı " dedi dalga geçerek " Yok anne yok, bu kez kocaman bir öküz gördüm böyle gözleri kırmızı ateşşşs gibi, kırmızı giyindim diye bana saldırıyordu " yalan mi yani bugün bir öküz tarafından saldırıya uğramıştım ' Aynen dudaktan saldırı ' ' Vera lütfen başlamadan git, valla yorgunluktan geberiyorum ' Gerçekten de çok yorgundum İlaçlardan olsa gerek diye düşündüm ve kendimi derin bir uykuya bıraktım Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz Sizce doğa- ateş ikilemi nereye gidecek VE son olarak sizi çok seviyorum💞💞💞 |
0% |