Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Arınma Seansı

@madrabazbiryazar

Alya: Sizler için yarın seans düzenlemeyi planlıyorum.

Esin: Niye? Biz hasta değiliz ki ama.

Alya: Daha sağlıklı düşünmeniz için bir şeyler planlıyorum. Özellikle erkekler için söylüyorum. Mutlaka gelmelisiniz.

Erdem: Levent'in seansını ayrı olarak yapın. Yoksa bitmez onun renkli hayal dünyası!

Levent: Ben hayalini kurduklarımı gerçekleştirdim ya sen?

Erdem: Benim hayal kurmama gerek yok.

Esin: Mesela aranızdaki bu tartışmalardan başlansın. Ciddi sorunlarınız var beyler!

Alya: Onunla da mutlaka ilgileneceğim. Ama öncelikle sizleri kızlı erkekli gruplara ayırıp öyle alacağım. Yoksa kıyamete kadar bitmez bu seanslar.

Rüzgar: Ben gelmesem? Vaktim yok böyle şeylere.

Alya: Olmaz. Bizlere ayıracağın bir vaktin yok mu?

Rüzgar: Yok.

Alya: Tamam Rüzgar.

Rüzgar: Böyle de vicdan azabı çekerim lan, çok çabuk kabul ettin.

Esin: Karar ver Rüzgar.

Rüzgar: Sen gelecek misin?

Esin: Niye soruyorsun gelip gelmeyeceğimi?

Rüzgar: Eğer geleceksen ben gelmeyeyim.

Alya: Kızları ayrı olarak başka bir seans düzenleyeceğim.

Rüzgar: Bilmiyorum ki gitsem mi gitmesem mi?

Ceren: Alya'nın Rüzgar'ı zorla kolundan tutup sürükleyerek getirtecek hâli yok!

Alya: Rüzgar kendi isteyerek gelmedikten sonra ona bir şey söyleyemeyiz.

Rüzgar: Ne kadar saygılı görüyor musunuz? Son kararım geliyorum.

Levent: Terazi misin lan sen ne bu kararsızlık!

Ceren: Balık burcu erkeği işte!

Rüzgar: Balık erkekleri kararsız mı?

Esin: Ne bilelim kaç balık tanıdık ki?

Leyla: Ama ben Balık burcuyum :( Esin?

Esin: Biliyorum Leyla :*

Levent: Ben de Yengecim ne olmuş? İşimiz Astorojiye kaldıysa daha çok sıkıntı çekeriz.

Alya: Şimdi astrolojiyi bir kenara bırakın arınma seanslarına kimler geliyor ?

Levent: Ben kendim de bile değilim ki! Nasıl beni kendimden arındıracaksın?

Funda: Öyle daldan dala konarsan olacağı bu!

Esin: Ağlamıyosun değil mi sen?

Levent: Ne ağlaması bitik bir haldeyim. Nedir çektiğim kadınlardan? :(

Sinan: Tebrik ediyorum böyle tesirli büyü hayatımda görmemiştim ahaha.

Levent: Knk Esin'in işi de olabilir. Ağlanacak halime gülüyorum resmen.

Esin: Ben niye büyü yapayım ya? Hem benim işim gücüm var.

Rüzgar: Ha işin olmasa yapacaksın yani?

Alya: Sizlerle sırasıyla tek tek görüşmek isterdim ama çok fazla vakit alır. Levent'i alıcağım aranızda en sıkıntılı o, sonra Kaan, sonra Rüzgar, Sarp, Mert, Erdem, Sinan.. Sonra siz sağ ben selamet.

Sinan: Bunu niye yapıyorsun?

Alya: Kendi mental sağlığımız için ahaha.

Levent: Şu arınma işini bir kenara bırakın ya, ne seansı? Bizi kimse düzeltemez arkadaşlar. Boşuna çabalıyorsunuz. Siz yorulursunuz biz değişmeyiz.

Funda: Mesela ilk levent'ten başlayın. Çok ihtiyaçlı gibi.

Alyaa: Levent'in dertlerinden, travmalarından diğerlerine sıra gelir mi bilmem. Sana ayrı olarak bir seans düzenleyeceğim tahmini 300 seansa normale dönersin.

Levent: Normale değil, küle dönerim! Ne 300 seansı! kafayı mı yedin? Alacağın bi iç sıkıntısı ahaha.

Leyla: Üzülme kurtarıcağız seni kendinden.

Erdem: Levent'in 300 seanslık neyi var ki?

Levent: Teşhisim de hazırdır şimdi ahaha.

Alya: Anksiyete başlangıçları seziyorum Levent'te, ayrıca sadist davranışlarda mevcut. Hem biraz kendini beğenmişlikte var. Çoklu kişilik bozukluğu bile olabilir. Konuşmadan görüşmeden anlayamayız. Her gün başka davranıyorsun. Seni çözmek zor. Ama konuşunca her şey daha net anlaşılır. Tabii saklamadığın ve yalan söylemediğin sürece!

Erdem: Bunun çocukluğuna gideyim falan deme pek bir şey yok yani sjs biz hep içerken gidip geliyoruz oralara ahaha.

Levent: Ben hep mutluydum. Ne olduysa büyüdükten sonra oldu.

Leyla: Kıyamam annem sana ya!

Kaan: Gel bi öpiyimi unuttun Leyla. Aşko kuşko kızların vergisini sen alıyorsun herhalde ahaha.

Yıldız: Başınızı sürekli derde sokmayın. Dalga geçe geçe kızı katil ettireceksiniz. Görürsünüz o zaman aşkoyu kuşkoyu!

Leyla: Ayol yok be, uğraşamam şimdi onlarla falan, Allah belalarını vermiş zaten. Kendi pisliklerinde boğuluyorlar.

Levent: Gömseydin Leyla!

Sinan: Bizden en sıkıntılı kim çıkar sizce? Ben Erdem diyorum.

Sarp: Ben Levent diyorum bir üstü gelmez.

Kaan: Erdem'in geçmişine girme sakın. Sonuçta Alya'ya da yazık. Pek iç açıcı şeyler yok. Şimdiden uyarıyorum.

Kaan: İyi de abicim havuz fantazisi olan Erdem değil ki, onu havuza atan sarışın da.

Alya: Ne kadını, ne havuzu?! Hangi sarışın?

Levent: Canım, sen yarın bana gel. Bi arındıralım seni. Sana da lazım çünkü kıskançlık ve kontrolsüz sinir başlangıçları seziyorum sende, çekememezlikte olabilir konuşmadan görüşmeden bilmeyiz. Ahaha

Rüzgar: Alya'yı kendi silahıyla vuruyorsun helal sana.

Kaan: İlahi adalet tecelli ediyor desene ahaha.

Levent: Erdem yine seni ben koruyorum lan hiç kıymetimi biliyor musun?

Sinan: Ne havuzu hakikaten siz üç gündür onu konuşuyorsunuz kendi aranızda, mevzu ne?

Levent: Biz bir arkadaşın partisine gitmiştik beraber. Senin işin vardı diye gelmemiştin hani?

Sinan: Evet hatırlıyorum. Ne olmuş?

Sarp: Hah işte, bi kadın Erdem'i bilerek havuza attı. Olay bundan ibaret.

Kaan: Kadının bi Erdem'e bakışları vardı görmeniz lazımdı.

Sarp: Öhöm beyler buraları atlayın. Kızlar var.

Yıldız: Neden, hayırdır? 18 yaş altı yok bu grupta. Sen rahat ol, sen de anlat Kaan.

Erdem: Deli midir nedir ben de anlamadım ki tuttu kolumdan sürükledi beni havuza doğru. Attı beni havuza sonra ben sinirlenince, kadın ağladı falan yani bir şey yok.

Levent: Lan işte onun sonrasını anlat ahaha.

Erdem: Öldürürüm seni levent!

Alya: Neden attı, sorması ayıp! Yani ben hiç tanımadığım birini elinden tutup havuza atmam mesela? Seni tanıyor demek ki.

Erdem: Tanıyıp tanımadığımı bilmiyorum. Benimle derdi ne onu da bilmiyorum!

Levent: Bu sarhoşken mutlaka tanışmıştır.

Selin: İşte bak adam daha tanışıp tanışmadığını bilmiyor. İçmeyin. Ya kadın kötü bir şey yapsaydı? Sarhoşken ne yaptığınızı bile bilmiyorsunuz! Etraf manyak dolu.

Sarp: Şimdi Erdem bıraksa içmeyi her şey tamam mı yani? Nedir bu her şeyi içkiye bağlamanız. Rahat bırakın insanları, onların kararı sizi ilgilendirmez.

Levent: Her içen manyak mı oluyor size göre?

Selin: Hayır ama sonuçta çoğu kötü şeyler bu yüzden oluyor. Alkol insanın aklını başından alıyor. Aklı başında olmayan insan da her türlü pisliği yapmaktan çekinmiyor. Mesele bu!

Levent: O sırada içip uyuya kalan ben.

Selin: Senin öyle olman bir şey değiştirmez. Bela gelir bir şekilde sizi bulur. Sonra da sarhoştum hatırlamıyorum, öyle oldu böyle oldu diye kendinizi heba edersiniz!

Yıldız: Acil servis senin de dediğin gibi sarhoş olup, türlü belalara karışanlarla dolu. Çok içmekten düşüp yaralananlar, kaza yaparlar, komaya girenler, kavga edenler. Var da var yani..

Leyla: Duydun mu Levent?

Levent: Lan ben kimseye bulaşmam ki sarhoşken.

Leyla: Hepiniz aynısınız işte.

Sinan: Öyleyiz haklısın.

Leyla: İyi misin? Daha doğrusu sen Sinan mısın?

Sinan: Benden başka kim olabilir ki?

Funda: Telefonun birinin eline mi geçti?? sen bizlere hak vermezdin.

Leyla: Sinan değişik bugün farkında mısınız? maşallah, Allah nazarlardan korusun.

Sinan: Tartışmaya seninle geçireceğim zamanı hesap edince vazgeçtim

Leyla: hahaha!

.... 

Levent: hayatım ellerimden kayıp gidiyor. Bunlar hep senin yüzünden Leyla!

Leyla: Çok konuşuyorsun Levent. Azıcık sabretsen her şey güzel olacak.

Levent: Bir dur be, ömrümü yedin bitirdin. Yedin bitirdin beni Leyla! Bırak yakamı Allah Muhammed aşkına! Lan senin yüzünden üç gündür kızla bulaşacağım, buluşamıyorum. Ayaklarım ağırıyor dikilmekten put gibi! Bitmez tükenmez projelerinden gına geldi. Kim sana 'Moda tasarım oku' dedi ben anlamıyorum!

Leyla: Kızla buluşmana ben engel olmadım. Buluşsaydın tutan mı vardı?

Levent: Senin saçma sapan deneğin oldum ben! Bir şey de olsa bari içim yanmayacak.

Leyla: Ne, gerçekten böyle mi düşünüyorsun Levent!

Sinan: Yazık üzüldü öyle demeseydin keşke abisi ahaha.

Leyla: Utanın ya biraz.

Kaan: Utancımızdan Haliç'in serin sularına bıraktık kendimizi ahaha.

Leyla: Sizi tanıdığım günden beri her şey daha kötü oluyor.

Kaan: Sen sinirlendin mi? Kıyamam, ama bize nazın geçmez.

Leyla: Allahın belaları hep aynısınız!

Alya: Leyla kimden bahsediyorsun anlamadık?

Leyla: Minnoşlarım sizlere demiyorum zaten, şu gruptaki erkek müsveddelerine diyorum.

Sarp: Anlaşılan yine kabahatli biziz ahaha.

Mert: Ne oluyor niye bize sardın yine?

Leyla: Sen hiç konuşma!

Mert: Anlat anlat belli bir şey olmuş.

Leyla: Senlik bir şey yok işine bak sen!

Erdem: Mert'in seni sevmemesini şimdi anlıyorum. Sendeki bu hadsizlik, kıskançlık, öfke. Çok haklı bence.

Alya: Yapmayın arkadaşlar.

Leyla: Bunların içi kötü

Kaan: Ne kötülüğümüzü gördün

Ceren: Ara ver biraz Kaan

Sinan: Sen yokken bayağı ara vermişti zaten.

Ceren: Neye?

Sinan: Bilmem bi düşün. Sen varken neye ara vermiş olabilir?

Alya: İma etme Sinan söyle ne söyleyeceksen!

Rüzgar: Dalak mısınız düşünün bir, akıllı kızsınız bulursunuz siz. 😈

Sinan: Ceren Kaan'ı unutman gereken konular var.

Sarp: Şu hikayendeki kız mı?

Rüzgar: Sadece hikayede kalmadı yalnız ahaha.

Esin: Kendi ellerimle evlendireceğim seni Kaan.

Rüzgar: Pardon kiminle Ceren'le mi?

Esin: Yok böyle hiç istemediği, baktıkça eski mazilerini hatırlayacağı hatta kafasını duvara vura vura pişman olacağı biriyle.

Kaan: Bak doğruyu söyle sende fotoğrafım vardır şimdi domuz bağırsağına sarıp bir şeyler yapıyosundur. Aksi halde böyle iddialı konuşman mümkün değil ahaha.

Leyla: Esin, doğru mu bunlar?

Esin: Leyla saçmalıyor işte ne korkuyorsun?

Duygu: İşi gücü yok senin fotoğrafına domuz bağırsağıyla sarıp mezarlığa mı gömecek? Ahaha.

Esin: Sen nerden biliyorsun bunu peki? 💀

Duygu: Ee Kaan dedi ya!

Leyla: Bu günlerinin tadını çıkar Kaan efendi evlenince görürüz seni. İnşallah öyle biriyle evlenirsin ki sana nefes aldırmaz. Aldığın her nefesi yaptığın tüm pisliklerin bedelini ödeterek verirsin.

Rüzgar: Kan da kussun mu Leyla?

Levent: Ya şimdi hayatını yaşasın evlenince hayatı bitecek zaten. Bekarlık sultanlık.

Duygu: Bir derdimiz de sen oldun Kaan.

Ceren: O kız Kaan'ın ne mal olduğunu öğrenince bırakıcak zaten. Bir de ona üzülemeyiz değil mi kızlar?

Leyla: Tabii ayol başka derdimiz mi yok?

Erdem: Ne derdin var ki senin ?

Levent: Bunun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir anlattırma şimdi hiç çekemeyeceğim.

Leyla: Sen de bir gün dostumsun bir gün düşmanım. Senin dengesizliğini de ben çekemeyeceğim.

Yıldız: Bir de biz görelim şu kızımızı, Kaan engeli kaldır hemen!

Kaan: Neyine bakacaksın? Güzel işte!

Ceren: Mutluluklar o zaman.

Rüzgar: Ooo hemen de kabullendin insan kıskanır be.

Bilge: Bana bak Rüzgar fesatlık sokma araya. Gelmeyeyim oraya!

Kaan: Ne de kafiyeli söyledin ahaha.

Erdem: İçtin mi lan sen?

Kaan: Belli oluyor mu?

Alya: Yok içmemiş belli mantıklı cevaplar veriyor. Yazım hataları da yok konuşmalarında.

Erdem: 48 saattir içmedim.

Bilge: Subhanallah! Tüyler diken diken. ahahah.

Levent: Saat saymış lan adam, öyle böyle değil bağımlılığı ahahah.

Erdem: Midem bulanıyor ondan.

Alya: Bir an ümitlenmiştim oysa.

Leyla: Günah kokuyor bu çocuk günah!

Duygu: Erdem bırakmayı düşünmüyor musun?

Erdem: Bırakmışım ya zaten içmiyorum.

Sinan: Lan onu demiyor ahahah.

Levent: Bir iki saatlik olabilir en fazla, aksi mümkün değil.

Kaan: Ben içmiş halimle bu kafa da değilim.

Loading...
0%