Yeni Üyelik
39.
Bölüm

Beni anla da istersen öldür

@madrabazbiryazar

Ceren: Abi şu oyunun sesini kısarak oynar mısın, beynimin içinde silah patlama sesleri duyuyorum!

Kaan: Özelden neden yazmıyorsun?

Ceren: Mesajımı görmüyor az önce de aradım ama kapattı.

Kaan: Yanına gidip oyunun sesini kısmasını söyleyemiyor musun?

Ceren: Üşeniyorum.

Alya: Erdem yine mi o oyunu oynuyor?

Ceren: Evet ya akşamdan beri oturmuş oyun oynuyor!

Rüzgar: Erdem’e söyle beni de alsın oyuna. İsteğimi kabul etsin.

Esin: Ben de oynamak istiyorum.

Erdem: Ceren senin yüzünden vuruldum!

Alya: Ceren kaç çabuk kesin şimdi abin yukarı geliyordur.

Ceren: Kapım kilitli merak etmeyin.

Alya: Abine güven olmaz.

Erdem: Ceren kapıyı aç, konuşmamız lazım.

Ceren: Abii n’olur biraz kıs şu oyunun sesini, başım çatlıyor!

Erdem: Ben de oyunu kazanmaya çalışıyordum ama dikkatimi dağıttın, sinirleniyorum sen böyle yapınca!

Ceren: Sadece azıcık kıs, tamam mı?

Erdem: Tamam tamam, kısacağım ama bir daha oyunun ortasında böyle yapma.

Rüzgar: Erdem benim isteği kabul ettin mi? Ben de oyuna girmek istiyorum.

Esin: Rüzgar sıraya gir canım, çünkü ben de bekliyorum.

Leyla: Sen de mi oynayacaksın? Aman Esin ne anlıyorsun Allah aşkına şu oyundan!

Esin: Burada başka türlü vakit geçmiyor.

Sinan: Ben de oynayacağım.

Esin: Bismillah, kör oldum galiba çünkü savcım mesai saatinde oyun oynuyor.

Rüzgar: İftira, yalan! Sinan’ım yapmaz.

Esin: Vallahi öğlede dışarı bile çıktı. Tabii ya, ben bir çay molasına gideyim dediğinizde anlamalıydım bunu.

Sinan: Tüh bak açık vermişim!

Leyla: Ay Esin ben bile Sinan’ın kahveden başka bir şey içmediğini biliyorum, bu yalana nasıl kandın?

Esin: Kızım hazır fırsatını bulmuşum, şimdi adamı yolundan döndürmek işime gelmezdi.

Leyla: İyi de Sinan nereye gitti öğrenmedin mi?

Esin: Hakikaten savcım nereye gittiniz?

Yıldız: O gün bir ara yanıma gelmişti.

Esin: Ooo savcım Allah mesut etsin.

Sinan: Neyi mesut edecekmiş?

Esin: Siz sevmediğiniz insana bir dakikanızı bile vermezsiniz ama Yıldız’ın yanına gitmişsiniz.

Sinan: Yani buradan nereye varacaksın çok merak ediyorum!

Esin: Düğün ne zaman?

Sinan: Ortalığı karıştırma, yok öyle bir şey.

Leyla: Sinan net çocuktur. Yok diyorsa var olma ihtimali sıfırdır.

Esin: Savcım, cüzdanınızda Yıldız’ın fotoğrafını gördüm buna ne diyeceksiniz?

Sinan: Senin koymadığın ne belli?

Esin: Ben koymadım.

Sinan: Ben de koymadığıma göre, sen koydun ama yalan söylüyorsun.

Esin: Yahu beni bu kadar iyi tanımanız gerçekten tüylerimi ürpertiyor. Evet fotoğrafı ben koymuştum!

Rüzgar: Yavrum sen psikopat mısın madem sen koydun o zaman niye koymadım dedin?

Esin: Bundan önce Yıldız’ın fotoğrafını cüzdanına koyup koymadığını öğrenmek için yapmıştım.

Sinan: Öğrenemezsin.

Esin: Aha bu da en azından bir şeyi kanıtlar! Bakın öğrenmezsin dedi yani ortada bir şey var ve öğrenmemem gerekiyor.

Leyla: Yıldız’ın ağzından laf al. Sinan’ı konuşturmak imkansız.

Yıldız: Bugün yanıma geldi biraz sohbet ettik gitti sonra.

Leyla: Sonra ne oldu?

Yıldız: Bir şey olmadı.

Leyla: Acaba?

Yıldız: Olsa bilirdim Leyla.

Rüzgar: SLDJSPSJWOS

Kaan: Bensiz ne oyunuymuş lan, ben de oynayacağım!

Ceren: Aman, sen eksik kalma!

Kaan: O abinin bileceği iş, sen karışma!

Erdem: Tamam, tamam! Hepinizi alacağım oyuna. Biraz sabırlı olun.

Mert: Birader, bu kadar da bağımlı olunmaz ki. Arada bir çık da nefes al.

Alya: Mert haklı, biraz da dinlenmeyi dene Erdem. Sevdiklerinle vakit geçir biraz!

Erdem: Tamam hanımefendi, size de biraz vakit ayıracağım, söz.

Leyla: Alya sana iyi gelmiş, cevap verirken çok sakinsin.

Erdem: Alya’nın işe yaradığını nerden biliyorsun?

Leyla: Alya az önce sevdiklerinle vakit geçir dedi ve sen de “Sana da biraz zaman ayıracağım” diyerek Alya’yı sevdiğini itiraf ettin.

Ceren: Teşekkürler Leyla, abimin devreleri yandığı için düşünmeye başladı.

Alya: Hadi bakalım, her şey yoluna girdiğine göre herkes işine dönebilir mi?

Rüzgar: Ben hala oyundayım. Erdem, unutma!

Erdem: Unutmadım Rüzgar, tamam Lan! Oyun için hazır ol!

Ceren: Abim yine oyuna başladı ve ben yine bu sese dayanıyorum!

Kaan: Kulaklık tak.

Ceren: Başım ağrıyor, sessizlik istiyorum.

Leyla: Bana gel burası çok sessiz. Hatta ıpıssız!

Levent: Akşam olunca köpekler havlıyor.

Kaan: E ben böyle işe başlarım lan! Kesin siz sevgilisiniz ama söylemiyorsunuz.

Leyla: Hayır değiliz.

Rüzgar: Lan o daha kötü aga, o daha kötü! Madem sevgili değilsiniz o zaman akşam vakti Levent’in senin evinde ne işin var?

Sinan: Geceleri masal okumaya mı gidiyorsun yoksa.

Levent: Her gün gitmiyorum, sadece o gün gittim.

Rüzgar: Siz ikiniz artık yanlış anlaşılmaya çok müsaitsiniz.

Kaan: Evlenirlerse hem şaşıracağım hem de hiç şaşırmayacağım bir çift olacak!

Loading...
0%