Yeni Üyelik
26.
Bölüm

Deli deliden hoşlanır, imam ölüden.

@madrabazbiryazar

Erdem: Hatta sen en iyisi yanında Yıldız’ı da getir.

Levent: Hastaneyi de temelinden söküp getireyim mi?

Erdem: Sen ameliyathaneyi hazır tut Yıldız.

Yıldız: Levent hastaneye gelse oradaki bütün hastalar ayaklanıp kaçacak yer arar. Kendine çok iyi bak sakın hastaneye falan gelme.

Leyla: Haklısın Yıldız. Bu manyakla daha önce acile gitmiştik de tansiyon hastası amcaya sarmıştı. Serum bitince bu deli nerede, diye bakmaya çıkmıştım ki amcanın koluna girmiş kantine gittiklerini görmüştüm.

Rüzgar: Ne var kızım, iyilik yapmış işte.

Leyla: Amca, aslında kızını acile getirmişti, bu manyak tuzlu bir şey yedirmiş amcaya, biraz sohbetten sonra soluğu doktorların yanında aldılar. Adamı sağken hasta etmiştin Levent!

Erdem: Full zarar ziyansın lan!

Yıldız: Lütfen bana amcanın tansiyon hastası olduğunu bilmiyordum de Levent!

Leyla: Onu da öğrenmiştir.

Levent: Ya biraz sus, ben konuşayım!

Esin: Beraber hastaneye de mi gidiyorsunuz?

Leyla: Gitmez olsaydım!

Levent: İyilik de yaramıyor.

Leyla: Senin yaptığın iyilikler nedense hep benim başıma bela getiriyor.

Rüzgar: Beraber takılmaya devam ettiğiniz sürece, milletin de başına çorap öreceksiniz.

Sinan: Sonra uğraş dur.

Yıldız: Akşam ben de mi gitsem Cerenlere?

Rüzgar: Senin ne işin var orada?

Yıldız: Canım sıkılıyor, sürekli hastanedeyim.

Sinan: Bugün nöbette değil misin?

Rüzgar: Hadi gidin bir kahve için zaten, yanında Sinan varken başka bir şey içmeniz imkansız.

Yıldız: Nöbetim yarın.

Sinan: Oradaki tek doktor sen misin, niye sürekli nöbettesin?

Yıldız: Evet ya neden sürekli ben nöbete kalıyorum!

Sinan: Bunu ben söyleyince fark etmedin umarım.

Yıldız: Daha önce bunu düşünmeye fırsatım olmadı.

Levent: Kendin hariç herkesi düşünüyorsun, tamam en yardımseverimiz sensin.

Rüzgar: Gerçekten Yıldız çok iyi kalpli.

Leyla: Ee kimin arkadaşı 💅🏻

Rüzgar: Hemen kendine pay biçiyor bu da! Sana ne oluyor kızım, senlik bir durum yok ki.

Sinan: A niye öyle diyorsun kardeşim, Leyla’nın kalbi ak paktır!

Kaan: Hiç kuşkusuz öyledir kardeşim.

Leyla: Ciddi misiniz, hakkımda gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?

Sinan: Şüphen mi var, niye sordun?

Ceren: Sohbete Kaan dahil olunca kimsenin ciddi olası gelmiyor!

Kaan: Dört saat kaldı akşama.

Leyla: Ayy iyi ki hatırlattın Şam şeytanı, gidip hemen hazırlanayım.

Levent: Dört saat dedi, dört!

Leyla: Anca kavuştururum, yemek yemedim daha..

Rüzgar: Lan ben öğle yemeğini yemedim.

Esin: Gel buraya beraber yiyelim.

Rüzgar: Ne yiyeceğiz?

Levent: Esin’le ancak dayak yersin knk.

Esin: Ben şiddete karşıyım. Her şey konuşarak halledilebilir.

Rüzgar: Son kez soruyorum ne pişireceksin?

Esin: Yalancı dolma yapmıştım, gel beraber yiyelim işte.

Rüzgar: Gerçeğini ne yaptın?

Sinan: Kendi yemiştir.

Rüzgar: Nasıl bir şeymiş ki o, daha önce hiç yemedim.

Levent: Yeme knk. O kadar açsan dışarıdan söyle.

Rüzgar: Yemek bahane ben Esin’i görmeye gideceğim.

Leyla: Ay çok tatlıı

Levent: Sana göre herkes civcivden yeni çıkmış yumurta.

Rüzgar: Lan??

Kaan: Yumurtadan yeni çıkmış civciv olacaktı sanki knk.

Leyla: Beynin ters çalışıyor galiba.

Levent: Ben seninle konuşmuyorum.

Leyla: Küstün mü bana?

Levent: Daha kötü! Daha kötü... Ben bundan sonra seninle konuşmama kararı aldım.

Sinan: Bugün çok kahve içtim galiba gözlerim yanlış görüyor.

Leyla: Gözlerinde sorun yok ben de aynı şeyi okudum az önce 👀

Rüzgar: Helal lan, şimdi eski Levent’e döndün işte.

Kaan: Aradan o kadar uzun zaman geçti ki eski Levent’i unuttum.

Levent: Eski kötü Levent tekrar geri geldi. Bebeleri pisten alalım!

Sinan: Burada bir bebe varsa o da sensin.

Rüzgar: Raconun babası Erdem buradayken bu laflar sana yakışmıyor Levent.

Erdem: Racon babası ben değilim, Laz Ziya’dır. Tabi iddiaya varım gruptaki kızların %99,8’i Laz Ziya’nın kim olduğunu bilmiyordur.

Levent: Lan, kızlar da var bu grupta! Onlar sana Ken’in kim olduğunu soruyorlar mı ki, sen de onlara Laz Ziya deyip kafa karıştırıyorsun!

Ceren: Kurtlar Vadisi.

Yıldız: Damadı Süleyman Çakır.

Leyla: O kim?

Sinan: Onu bunu bırak da Ken kim onu söyle sen bize?

Leyla: Barbie’nin boy friendi.

Rüzgar: Şu sürekli pembe giyen bacı mı?

Leyla: Evet o.

 

Sinan: Lan sen Ken’i nerden biliyorsun manyak?

 

Levent: İsmini anmak istemediğim şahıs tarafından lisedeyken zorla izlettiriyordu.

 

Rüzgar: Leyla’dan başkası olamaz.

 

Kaan: Başka zorla bir şey yaptırmıyordu inşallah!

 

Levent: Sen ne diyorsun bana zorla Yaprak Dökümü’nü okutturdu sonra zorla dizisini izlettirdi. Hem de finale kadar. Az kalsın bana da Ali Rıza Bey gibi nüzul inecekti, zor dayandım.

 

Sinan: İyi ki Arka Sokaklar’ı izletmemiş.

 

Levent: Bıktım, usandım ben bu kızdan! Çürüdüm, yok lan yok ben KÜFLENDİM!

 

Rüzgar: Acılarınla dalga geçmek gibi olmasın ama gülmeden yapamıyorum.

Esin: Bana bak Rüzgar geleceksen gel, gelmeyeceksen dolmayı yiyeceğim çok açım!

Rüzgar: Tamam geliyorum, yeme beni bekle.

Esin: Yirmi dakika veriyorum, uç!

Rüzgar: Tamam çıktım geliyorum.

Esin: Şaka yaptım hızlı gelme, yavaş yavaş gel, kaza falan yaparsın.

Leyla: Uğraşacak birileri yok. Ben gideyim ders çalışayım biraz!

Sinan: Levent seninle şöyle bir sene falan konuşmazsa tıp bile kazanırsın.

Leyla: Evet, benim hızımı düşüren hep Levent oluyor!

Levent: Gökten taş yağsa benden biliyor!

Leyla: Tabii ki senden bileceğim, senden başka birini tanımıyorum!

Sinan: Hazerfen Ahmet Çelebi mi lan bu adam!

Leyla: Evet, biyoloji çalışırken, uçabilen büyük cins kuşlara Levent’in adını da ekliyorum. Bazen yayın evleri yanlış basıyor.

Sinan: Anlıyorum seni Leyla.

Rüzgar: Sınavda da bunu yaparsan tabii kazanamazsın kızım!

Loading...
0%