Leyla: İyi ki bir yaz geldi hemen evlenmeye başladılar. Hayır, niye kışın kimse evlenmiyor? Ben evlenemiyorum diye bana nispet mi yapıyorlar, anlamadım gitti.

Levent: Kışın soğukta kim niye evlensin?

Leyla: Hepsi yazın evleniyor, ne çok dügun oldu be! Bakın seneye bekar kalmayacak o kadar diyorum ya!

Erdem: Kızım, sen kafayı evlenmekle bozmuşsun bi Freud'a görünsen iyi olur.

Alya: Freud öleli çok oldu canım.

Kaan: Olsun sen yine de görün Freud şart değil.

Leyla: Bir ben mi deliyim Kaan? Bu seçici körlüğe giriyor artık!

Esin: Merak etme bu konuda tek değilsin, kendini normal zanneden anormaller de var aramızda!

Kaan: Misal sen buna büyük bir örneksin

Esin: Ben seni kasdetmiştim.

Kaan: Kabul edelim ki sen daha anormalsin.

Esin: Şimdi bir oylama yapsak en çok oyu sen alacaksın hâlâ konuşuyorsun Kaan.

Levent: Ama Esinciğim biz bu duruma uygun olarak seni görüyorsak demek ki bir bildiğimiz var.

Esin: Valla benimde bildiğim çoook şeyler var ama rezil olmanızı istemiyorum beyler. Sonuçta bir sürü kız var bu grupta..

Rüzgar: Ulan seni Sezar çizmedi mi? Ne konuşuyorsun hâlâ Esin?

Esin: Niye hatırlatıp sinirlerimi zıplatıyosun! Seni de umarım Serengeti’nin aç sırtlanları kovalar!

Levent: Boş zamanlarında belgesel mi izliyorsun sen?

Esin: Evet çok severim, sonunda insan gibi iki çift laf edebiliyoruz.

Rüzgar: Şu an çok güzel bir belgesel başladı. Sana şiddetle tavsiyemdir, mutlaka izle.

Esin: Hemen bakıyorum, bu arada beni şaşırtıyorsun Rüzgar, ilk defa laf sokup gıcıklık yapmadın.

Levent: Ne varmış lan belgesel olarak merak ettim, dur ben de bakacağım. Rüzgar normal bir şey önermez kesin bir dalavere var bu işte.

Kaan: Ben baktım yılan belgeseli var.

Erdem: Lan niye sürprizi bozuyorsunuz!

Rüzgar: Baktın mı Esin? 🙃

Esin: Sana güvenen aklıma hakaret etmek istiyorum ama bu sevimsiz şakana değmez.

Duygu: Bence sen ve Rüzgar evlenin bitsin bu aranızdaki şey.

Levent: Ney var aralarında WOQIWIQ.

Funda: Esin Rüzgar'la evlenmeye dünden razı zaten, bugün teklif etse hemen kabul eder. Demedi demeyin aha buraya yazıyorum.

Selin : Sana noluyor Funda, eskiden bu kadar gıcık değildin.

Levent: Lan cümleyi tekrar okuyun bana jeton yeni düştü. Kızların günlük sinsi sinsi laf sokma rutinleri şu an gerçekleşiyor.

Mert: Selin doğru söylüyor eskiden daha da gıcıktı. Şimdi pek görmediğimiz için kendisini bilemiyorum nasıl olduğunu ahahah.

Levent: Şu Sinan'a da bir çare bulun lütfen.

Yıldız: Neyi var Sinan'ın, bence turp gibi! Biraz aklı şeytanlığa çalışıyor o kadar!

Erdem: Şeytanlığa biraz değil çok çalışıyor, hatta utanmasa ek mesai yapacak şerefsiz o derece WQYQYQ

Levent: Hakikaten Sinan çok sinirli ama buna hiç uymayan bir huyu daha var, en gergin anlarda aşırı rahat davranıyor. Tüm dengemi bozdu. Paranoyak oldum bunun yüzünden... Stresten ben ölüceğim adamın umurunda bile değil.

Yıldız: Levent, sen antidepresan alıyor musun?

Levent: Bana lazım değil zaten bu ilacı kendim için istemiyorum ki, ben Sinan için istemiştim.

Yıldız: Aaa ama senin dengeni bozduğuna göre sen almalısın.

Levent: O işler öyle miydi ya ahahah.

Kaan: Lan sen antidepresan kullanıyosun zaten, kadına niye söylemiyorsun!

Leyla: Şimdi anlaşılıyor bu saçma hareketlerinin açıklaması. İlaç kullanıyorsun demek, canım bir tane aldığına emin misin, bazen kafan gidince gelmiyor da!

Levent: Valla Antideprasan bi halta yarıyor mu bilmem ama, intihar edecekler için birebirdir. Filmlerde oluyor ya hani... Şöyle birkaç avuç işinizi görür gençler AHAHAH.

Funda: İmlümünatinin kaçak üyesi kendini belli etti.

Sarp: Doğrusunu unuttum. Neydi lan doğrusu?

Bilge: Birkaç avuç antidepresan işimizi görürmüş delirmiş bu! Onu içen zehirlenip ölmezse ne olacak!

Alya: Kızlar, bu arada haftaya çarşamba, kına gecem var. Hepinizi bekliyorum. Küslük olsun istemediğim için hepiniz davetlisiniz. Öpüyorum hepinizi.

Erdem: Acelen ne Alya, atlı mı kovalıyor güzelim!

Alya: Seninle yeteri kadar vakit kaybetmişim zaten Erdem.

Levent: Bu kız çok sakin lan, bazen mesajlarını okuyunca otomatik olarak kuş cıvıltıları beynimde yankılanıyor.

Mert: Yavaş atın çiftesi pek olurmuş sen hiç bunu duydun mu?

Levent: Olum Alya at değil, bir hayvan olsaydı koala ya da ne bileyim panda falan olurdu.

Erdem: Ne yani senin için vakit kaybından mı ibaretim Alya?

Levent: Evet diyeceğinden o kadar eminim ki...

Alya: Evet tamamen vakit kaybısın, başka soru var mı?

Levent: Ohhh... Demek kına gecesi ha! Ulan ne güzel dünya be! Ne güzel kadınlar kendi aralarında eğlensin ama asla bizi çağırmasınlar.

Mert: Çünkü senin de dediğin gibi kına gecesi ve bu topluluk 'kadınlar arasında' olur Levent!

Sinan: Aman sanki erkekler bekarlığa veda partisi yapmıyolar sanki, laf!

Kaan: Tabii dansözler, kızlar.. Bir de bakıyormuşuz ki ertesi gün evleniyormuş bahtsız bedevimiz.

Rüzgar: Bahtsız bedevi kim oluyor burada?

Kaan: Alya'nın müstakbel eşi sjsj

Levent: Lan ben de kına gecesine geleceğim. Siz evleniyorsunuz da biz niye evde oturuyoruz, ben de geleceğim o kadar kızlar!

Bilge: Hemen de bir kıskançlık! Bırakında biz eğlenelim sadece... Sizler eğlenmeyi bilmiyorsunuz. Bekarlığa veda mı yapıyorsunuz ne yapıyorsanız yapın!? İçip sapıtmayın da başka bir şey istemeyiz.

Alya: Bilge, sana diyor Erdem.

Erdem: Kim ne diyor yine...

Alya: Bilge sana içip içip sapıtma diyor. İçince başından bela eksik olmuyor.

Erdem: Sadece ben içmiyorum. Diğerleri de içiyor.

Rüzgar: Levent'in hakkını yeme Alya, şimdi Levent ve Erdem karşılaştırılamaz bile!

Alya: Kendi halinde takılıyor. Ne suçu var şimdi çocuğun?

Kaan: Ulan, sen nasıl bir insansın da bunca yıldır millete kendini iyi biri göstermeyi başarıyorsun. Şaşıyorum valla! Aynı haltı bizimle yiyorsun ama kabak yine bizim başımıza patlıyor.

Levent: Olum ben kötü müyüm?

Erdem: EVET!!

Rüzgar: Şüphen olmasın..

Sinan: Hiç şüphesiz!

Kaan: Bu da soru mu lan tabii ki kötüsün.

Erdem: Her şeyi de sadece suçu bizden bilmeyin kızlar. Azıcık gözünüzü açın.

Kaan: Abi inanamıyorum ya, bak herif her türlü haltı yiyor ama, her işin içinden de sıyrılmayı biliyor, it!

Esin: Sizin yaptıklarınızın yanında Levent'in yaptıkları çocuk oyuncağı kalır.

Rüzgar: Yine suçlu biz olduk yani öyle mi diyorsun?

Alya: Ama böyle sabaha kadar öten bildirimler beni uyutmaz ki.

Erdem: Kapat o zaman, git prenses uykuna devam et. Malum haftaya kına gecen var.

Levent: Trip mi attın la sen sjsjs

Erdem: Kes lan zevzekliği! Olum ben sana daha kaç defa delikanlılık dersi vereceğim lan, bunları öğren artık!

Rüzgar: Delikanlılık raconu ders: 2

"Dersine iyi çalış, çabuk öğrenmeye bak!"

Kaan: Tabi öğren abicim ögren lazım olur.

Levent: Alya, ben gelebilirim kına gecene değil mi?

Alya: Ama kına gecesi kadınlarla olur Levent. Ne işin var senin kına gecesinde bir sürü kız olucak.

Levent: Olsun hem kadınlar daha eğlenceliler.

Mert: Şaşırmadım.

Leyla: Levent'te gelsin lütfeeen Alya, lütfeeen...

Alya: Neyse tamam Levent gelebilirsin ama Semih'i kızdıracak bir şey yapma.

Leyla: Ya bir şey yapmaz o, ben saklarım onu sjsj

Mert: Bravo sana aferim!!

Levent: Ne saklanması kardeşim!

Alya: Anlamadım!?

Levent: Haftaya eniştenin ne halt olduğunu anlayacağız hep beraber, değil mi kızlar?

Alya: Bana bak taşkınlık yapayım deme Semih hoşlanmaz öyle şeylerden..

Mert: Bak işte o imkansız Alya! Levent oturmaz yerinde ve o kına gecesini sizin burnunuzdan getirir.

Leyla: Biraz erken gel de beraber kınaya gidelim. Uğraşamam akşam akşam taksiyle..

Levent: Şöforün müyüm senin ben, Leyla!

Leyla: Estağfurullah canımmm

Erdem: Lan yarın o kınaya gidersen var ya seninle ömrü billah konuşmam Levent!

Mert: Aynen.

Kaan: Ulan bize bu kaçıncı ihanetin ha?!

Rüzgar: Saymadım artık o kadar çok ki

Mert: Görün işte bakın Levent dostlarını bırakıp kızlarla eğlenemeyi tercih ediyor! Böyle bir adamdan her şey beklenir