Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Kalp Kırığı Cam Kırığına Benzemez

@madrabazbiryazar

Yıldız: Felç geçirmiş gibiyim.

Alya: Benim de kafam kazan gibi.

Leyla: Kıyamam ya.

Bilge: Biri bedenen hasta olana diğeri ruhsal olan hastaya bakıyor. Her şey tam da olması gerektiği gibi normal yani sjsj

Leyla: Mesela benim parmaklarım ağırmıyor niye kendimi yormuyorum çünkü.

Ceren: Ben bu genel müdürü yolarım bir gün.

Erdem: Öyle bir şey imkansız.

Ceren: Niyeymiş o?

Erdem: İmkansız çünkü sen o adama demiyor muydun "Kel" diye akılsız kardeşim!

Rüzgar: Ayıkla şimdi pirincin taşını

Kaan: Bakıyorum da patavatsızlıkta sınır tanımıyorsun yine.

Esin: Müdür ne diyor peki?

Ceren: Ne desin ki yine aynı gıcıklığına devam ediyor.

Levent: Ceren sen nasıl kovulmamayı başarıyorsun? Patronun sakinleştiri falan mı kullanıyor? Ben olsam çoktan işten kovmuştum seni.

Erdem: Höst lan, kimse benim kardeşimi kovamaz!

Levent: Knk kız, müdürüne kel diyor.

Ceren: Bunu bazen yüzüne de söylüyorum aslında.

Levent: 💀

Ceren: Tabii çaktırmadan anlatmaya çalışıyorum.

Alya: Nasıl yani?

Ceren: Şöyle bir örnek vereyim; "Beni sinirlendirdiğinde ya da emir verdiğinde, bugün saçınız çok güzel olmuş" gibi şeyler diyorum.

Alya: Adam kel değil miydi? O zaman saç ne alaka?

Ceren: İşte tam da o zaman alaka olmuyor. Ama benim amacım da zaten alaka kurmaktan ziyade onu sinirlendirmek.

Erdem: Ama senin de biraz daha dikkatli olman lazım.

Ceren: Haklısın, ama bazen sinirlerim tepeme çıkarıyor işte.

Levent: Senin sinirlerin tepene çıktığında o zaman seni kim tutacak?

Erdem: Belki de senin biraz daha sabırlı olman gerekiyor.

Ceren: Evet, haklısın. Sabırlı olmaya çalışacağım. Ama sinirlerim bozuluyor kendime engel olamıyorum.

Levent: Biraz daha sabırlı ve anlayışlı olsan daha iyi olur yoksa gerçekten bir gün işsiz kalacaksın.

Ceren: Tamam uslu duracağım. Olur da kovarsa. O zaman da senin yanında çalışırım Levent.

Levent: İyi yaparsın. Yoksa ben de seni kovarım.

Ceren: Aman Allah korusun şaka yapmıştım. Düşüncesi bile insana havale geçirtir.

Levent: Ben müdürün gibi emir vermem merak etme. Gel yanımda yarın işe başla.

Ceren: Canım müdürüm ya kıymetini bilemedim. Gidip özür dileyip çiçek alayım.

Esin: Sjsj

Levent: Noldu ya şimdi?

Yıldız: Seninle çalışmaktak yerine gidip müdürüyle barışmayı tercih etti.

Erdem: Çiçek biraz abartılı olmaz mı? Özür dilesen yeter bence.

Levent: Şimdi yanlış anlar çiçeği sjsj

Rüzgar: Sonra yanlışlıkla kurduğunuz ilişkiden kurtulamazsın.

Ceren: Saçmalamayın müdür 72 yaşında.

Yıldız: Ben niye müdürünü yakışıklı ve genç hayal ettim o zaman. 🤦‍♀️

Alya: Aynen ya tüm hayallerim suya düştü.

Ceren: Yaz dizisi mi çekiyoruz. İşimi yapıyorum ben.

Erdem: Ben de o yüzden çok mutluyum abicim.

Ceren: Benim iş görüşmemde sen yoktun ki.

Erdem: Ben önceden gittim gördüm. Bayağı yaşlı görünüyor. O yüzden içim rahat sjsj

Ceren: Genç olsa ne fark edecek? Yine bakmazdım.

Kaan: Bırak hep aynı yalanlar.

Yıldız: Sana demeli onu. Kim bilir oradaki kızlarla neler karıştırıyorsundur?

Kaan: İş arkadaşıyız sadece başka bir şey yok.

Ceren: Bırak ya hep aynı yalanlar.

Kaan: Beni benim lafımla bana laf çarpma.

Ceren: neyse gidip müdürcüğüme güzel bir çiçek yaptırayım.

Rüzgar: kadın mı lan o? Niye çiçek alıyorsun adama?

Yıldız: hep kadınlara çiçek alacak diye bir kaide mi var?

Alya yazıyor...

Ceren yazıyor...

Esin yazıyor...

Bilge yazıyor...

Leyla yazıyor...

Sinan: Şimdi uyuyan feministleri uyandırdın geçmiş olsun.

Erdem: Dördü birden geliyor kaçın hemen.

Levent: Şimdiden rahmetliyi çok severdim, iyi adamdın knk.

Rüzgar: lan hepsi birden geliyor sjjs

Levent: Bayağı uzun bir mesaj seni bekliyor kanka.

Rüzgar: lütfen küfür etmeyin.

"Hep kadınlara çiçek alacak diye bir kaide mi var?"

Levent: Yıldız bu mesajı bilerek yazmadıysa ne olayım.

Sinan: Manas Destanı baştan yazılıyor ama bu sefer senin için.

Mert: ne yazıyorlar merak ettim şimdi. Hepsi birden yazıyor görünüyor.

Rüzgar: Özür dilerim.

Levent: ASDWDNNSKASQWLW

Sinan: o kadar yazmışlardır şimdi silemezler.

Ceren: Ne yani sadece kadınlara çiçek mi alınır? Ne kadar düşüncesiz ve sığ insanlarsınız, yani ne demeye çalışıyorsunuz sadece erkekler mi ince düşünüyor!

Alya: Kesinlikle öyle bir kural yok. Biz kadınlar da erkeklere çiçek alabiliriz.

Esin: Çiçek almak sadece kadınlara özgü bir şey değil.

Bilge: Ben de erkek arkadaşıma çiçek almıştım geçen hafta. Çok mutlu olmuştu.

Yıldız: Bence önemli olan karşındaki kişinin sevdiği şeyleri bilmek ve ona göre bir hediye seçmek.

Levent: Doğru söylüyorsunuz. Önemli olan sevgi ve saygı. Ucuz yırttın lan sjsjs

Rüzgar: Tamam da, bu kadar kısa mesaj yazmanıza çok şaşırdım.

Erdem: O özür mesajı seni kurtardı ASDWDNJN

Rüzgar: Ne olur beraber adama çiçek almaya gidelim. İçimden geldi Asxfwdjsj

Ceren: Tamam istiyorsan benimle gelip çiçeği seçmemde yardımcı olabilirsin.

Rüzgar: Hemen geliyorum.

Ceren: Tamam o zaman. 10 dakikaya çıkarım ben evden sen de gelince çiçekçiye gideriz.

Levent: Rüzgar şaka mı yapıyor yoksa ciddi mi anlayamadım?

30 dakika sonra...

Çiçekçinin önünde. İçeri girmeden önce konuşmaya başladılar.

"Çok fazla abartılı olmasın. Kendisinden özür dilemek için küçük bir jest yapmak istiyorum. "

Rüzgar: Tamam tamam, en iyisini sen bilirsin. Ama ben olsam kovayla çiçek getirirdim, daha etkileyici olurdu.

Ceren: Ben normal bir çiçek yaptıracağım. İçeri girelim ve güzel bir çiçek seçelim.

Rüzgar: Peki, ben de seninle gelirim ama kovayı da götürürüm, belki lazım olur.

Ceren: Olmaz Rüzgar, kovayla gezmeni istemiyorum. Sadece bir çiçek alacağız, daha ne olsun?

Rüzgar: Tamam tamam, anladım.

Ceren: Tamam hadi girelim içerdeki adam bize bakıyor tip tip.

Ceren ve Rüzgar çiçekçiye girerek birbirinden güzel çiçekler arasında dolaşmaya başladılar. Ceren, müdürüne alacağı çiçeği seçmekte zorlanıyordu çünkü her biri birbirinden güzeldi. Rüzgar ise seçim yapmak yerine çiçeklerin kokusunu içine çekiyor ve keyifli bir şekilde etrafta dolaşıyordu.

Sonunda Ceren, süslenmiş bir orkide beğendi ve satıcıya sipariş verdi. Rüzgar, Ceren'in arkasından kovayla koşarak çıktı ve onun yanına geldi. "İçerde çok güzel çiçekler vardı ala ala bu sopayı mı aldın?" diye sordu. Ceren ise "Evet, ayrıca bu sopa değil, Orkide!" dedi.

Ceren ve Rüzgar, çiçekçiden aldıkları çiçeği alarak müdürlerinin ofisine gittiler. Ceren, müdürüne aldığı çiçeği elinde tutarak içeri girdi ve müdüründen özür diledi. Müdürü de Ceren'e işindeki başarısından dolayı tebrik etti ve onunla gurur duyduğunu söyledi.

Ceren ve Rüzgar, müdürleriyle bir süre sohbet ettikten sonra ofisten ayrıldılar. Rüzgar, Ceren'e "Müdürün de seninle gurur duyuyor. Daha ne istiyorsun Allah'ın garibanından." dedi. Ceren ise gülerek "seni görünce masum rolü yapıyor ama beğendi çiçekleri. Neyse artık kalp kırmayacağım. Çok üzmüşüm adamcağızı." Dedi.

Loading...
0%