Esin: Amacın ne Rüzgar?

Rüzgar: Sensindir belki...

Leyla: Ne oluyor ayol, biz çıkalım siz konuşun!

Esin: Saçmalama Leyla.

Levent: Bence de onlar özele geçsinler. Biz niye çıkıyoruz?

Erdem: Rüzgar, sen hayırdır aslan parçası..

Rüzgar: Bir şey olduğu yok.

Alya: Rüzgar az önce olan konuşmalarından ne anlamalıyız?

Rüzgar: Şaka yapıyordum sadece.

Leyla: Daha çok, hazırlık gibi oldu sanki.

Rüzgar: Ne hazırlığı Leyla?

Leyla: Rüzgar niye soru soruyorsun, ne dediğimi gayet iyi anladın bence!

Rüzgar: Ne dedin ki?

Esin: Salağa yatma dediğimiz olay, şu an gerçekleşiyor arkadaşlar.

Rüzgar: Kim?

Levent: eb... Kim olacak lan sen!

Leyla: Ebelerin ne suçu var ya! Ne bilsin bunun gibiler büyüyünce böyle olacağını!

Sinan: Leyla, her şeyi protesto etme. Utanmasan "bütün ebelerden özür dile!" diyeceksin.

Levent: Ne ebesi belki ben, Ebu Cehil diyecektim!

Leyla: Din hocasının ömrü, sana Ebu Cehil'in müslüman olmadığını öğretmekle geçmişti. Haklısın ben yanlış anlamışım!

Levent: Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp bir kere!

Kaan: Kardeşim sen de pek hevesli değildin öğrenmeye sanki.

Levent: Ulan ne çabuk unuttunuz! Bir ben mi düşük alıyordum sanki sınavdan, Kaan din kültüründen 7 almıştı.

Kaan: Ne zaman aldım, ben bile hatırlamıyorum. Bu manyak unutmamış ahaha.

Alya: Yani adını yazdığına 5 puan verse, geri kalan 2 puanı nerden vermiş olabilir? Orası bilinmez.

Kaan: Ben bir şey demiyorum ki zaten sorduğu sorular hem çok kafa karıştırıcı hem de çok zordu. Sorularda sıkıntı, benlik bir şey yok.

Yıldız: Bir cümleye bu kadar soru kelimesini koymayı nasıl başardın? Cümleyi okurken kendimle savaştım.

Sinan: Ne sorsun istiyorsun lan, şeytanın yattığı yeri mi?

Leyla: Gülersem çarpılır mıyım?

Alya: Kaan biliyordur yerini..

Kaan: Tabii hemen konum atıyorum... Tövbe tövbe!

Sinan: Konuma gerek var mı Kaan?

Bilge: Kapak sesi buraya kadar geldi.

Kaan: Doğru, sen hep yanımdasın.

Alya: Burdan da başka bir ses geliyor. Cin düğünü mü var gece gece tövbe estağfirullah!

Levent: Hep kadınların laf soktuğu tezini böylelikle çürütmüş oldun Kaan, saygılar..

Ceren: Şimdi Sinan'a niye laf soktun?

Sinan: Laf mı soktu, hiç anlamadım bile!

Rüzgar: Pohpohlanmaya alışık olduğun için laf sokunca anlamaman normal!

Sinan: Ben mi pohpohlanmaya alışığım?

Rüzgar: Evet, ailenin kıymetini bilmemene rağmen onlar senin her dediğini yapıyor.

Levent: Bu durumda tek şımartılan Sinan değil o zaman, senin de ailen aynı şekilde istediğin gibi davranıyor.

Yıldız: Bana da verin o aileden.

Levent: Stoklarla sınırlı üzgünüm.

Erdem: Nerden çıktı şimdi bu aile konusu? Atarlı giderli konuşmanın altında yatan sebebi biz de biliyor muyuz, Rüzgar?

Levent: Rüzgar yine bir haltlar karıştırıyor yoksa bu böyle konuşmaz.

Erdem: Levent, Rüzgar'ın seninle takılmamasının nedenini buldum.

Levent: Neymiş?

Erdem: Ağzından bir şeyler kaçırmandan ve verilen sırrı asla tutmadığın için.

Rüzgar: Doğru bu arada.

Levent: Lan kaç senedir sigara içiyorsun ama baban bilmiyor. Bunca senedir nasıl gizlediysen artık ruhları bile duymadan neler karıştırıyorsun Allah bilir.

Erdem: Oha sigara içtiğini bilmiyorlar mıydı?

Kaan: Yok artık anlamıştır lan o kadar da değil, belki sana bir şey demiyordur.

Yıldız: Küçük değilsin artık, koca adam oldun sigarana karışacak değiller.

Rüzgar: Olmaz söyleyemem.

Levent: Lan öğrense babası Rüzgar'ı uçurur ahaha.

Esin: Rüzgar'ı espirilerine alet etme lütfen.

Levent: Bir de pankart aç istersen Esin.

Erdem: Şu an sırası değil sonra tartışın.

Sinan: Sonuna kadar katılıyorum.

Levent: Benimle uğraşmasın o da.

Esin: Sen büyüdüğüne emin misin? Çocuk gibi davranıyorsun.

Sinan: Arkadaşlar lütfen kapatın konuyu.

Esin: Levent çenesini kapatsa, sorun kendiliğinden çözülecek.

Levent: Sırf Rüzgar'ın halini merak ettiğim için susuyorum ama bu burada bitmedi.

Esin: Rüzgar'ın neyi var ki?

Levent: Susarsan adam derdini anlatacak.

Esin: Konuşsun elini mi bağladım sanki?

Rüzgar: Anlatmıyorum size bir şey.

Levent: Al küstürdün adamı, mutlu musun?!

Esin: Ben mi küstürdüm, sen susmuyorsun!

Erdem: Rüzgar, sen bu ikisini boş ver, belli ki laftan anlamıyorlar. Sen anlat biz dinliyoruz.

Esin: Anlat artık sen de Rüzgar.

Rüzgar: Anlatılacak bir şey yok.

Esin: Bence var ama yine de sen bilirsin.

Levent: Anlat da bilelim.

Rüzgar: Anlatsam da kimse beni anlamaz.

Sinan: Daha ne olduğunu söylemedin bile nasıl anlamamızı bekliyorsun?

Levent: Hissediyorum aga, kesin önemsiz bir şey.

Rüzgar: Önemsiz bir şeye niye üzüleyim?

Levent: Neymiş derdin? Aşık mı oldun yoksa, bak eğer öyle bir şey varsa çok gülerim.

Sinan: Dalga geçme de anlatsın.

Rüzgar: Babamla tartıştık biraz sinirlendim dışarı çıktım sonra da kaza yaptım.

Kaan: E hayatta kalmanın sırrını bizimle paylaşmak ister misin?

Leyla: İyi misin, sana bir şey oldu mu?

Levent: He oldu bak şu an morgdan yazıyor zaten Leyla!

Leyla: Ha ha çok komik! Burada ciddi bir şey söylüyorum.

Rüzgar: İyiyim bir şeyim yok. Yalnız arabayı ağaca çarptım. Kimseye bir şey olmadı. Çok hızlı sürmüyordum.

Levent: Tabiat anadan özür dile. Hemen!

Rüzgar: Levent! Yemin ediyorum bütün hıncımı senden çıkarırım.

Levent: Kum torbasıyım sanki, gelen giden bana çatıyor!

Rüzgar: Rahat dur, biraz sus, eminim sana da iyi gelecek.

Sinan: Babanın kaza yaptığından haberi var mı?

Rüzgar: Yok. Sadece siz biliyosunuz.

Levent: Haber versen iyi olacak. Bakarsın kıymete binersin.

Rüzgar: Bilmeseler daha iyi gibi.

Levent: Bir de Sinan'ıma laf söylüyordu pezevenk.

Rüzgar: Tamam ben de ailemin istediği kişi değilim ama ben onların evladıyım.

Ceren: Rüzgar sen sigara mı içiyordun?

Levent: Günaydın... THY yolları iyi uçuşlar diler.

Rüzgar: Hâlâ daha dalga geçiyorsunuz.

Levent: Evet, hayat ciddiye aldığında hiç çekilmiyor.

Rüzgar: Her şey nasıl düzelecek?

Sinan: Özür dilersin olur biter.

Rüzgar: Olmaz başka bir şey bulmam lazım.

Levent: Niye ki? Özür dile bitsin gitsin işte! Yoksa yine bir şey mi saklıyorsun?

Rüzgar: Saklamıyorum.

Levent: Esin kesin biliyordur. Evet, sendeyiz Esin. Rüzgar neden böyle davranıyor?

Esin: Ben sadece, Rüzgar'ın babası ile tartışmaları devam ettiğini ve iki gün önce babasının, Rüzgar'ı evden kovduğunun dışında başka bir şey bilmiyorum.

Erdem: Ne?

Yıldız: Rüzgar seni evden mi kovdular?

Selin: Neden kovdular?

Levent: Soğuk oluyordur ondan ahaha

Ceren: Anlamadım.

Levent: Adı Rüzgar ya, soğuk oluyordur evde ondandan diyorum. Anlamadınız mı?

Yıldız: Hayattan soğudum, teşekkürler Levent.

Erdem: Çabuk çıkarın şunu gruptan!

Levent: Tamam ya, ortam yumuşatmak için söyledim.

Kaan: Bir daha olmasın lütfen.

Levent: Yalnız unuttuğunuz bir şey var.

Yıldız: Ne unuttuk Levent?

Levent: Biraz düşünün aveller, sizce ne unutmuş olabilirsiniz?

Yıldız: Şimdi ne unuttuğumuzu biz bilemeyeceğiz sen söyle.

Levent: Öncelikle Esin, kesin biliyordur dedim ve gerçekten biliyormuş, ikinci olarak Rüzgar'ın evden kovulduğunu Esin nerden biliyor? Üçüncü olarak neden bize söylemeyip sadece Esin'e söylemiş?

Erdem: Ne demek istiyorsun yani anlamadım.

Levent: Hayır, neden Esin biraz düşünün? Eminim cevabı bulacaksınız.

Rüzgar: Ne yapıyorsun anlamıyorum ama bu muhabbettin sonunda benim seni öldüreceğim kesin.

Levent: Hadi öyle olsun farz edelim. Yine de benim gözümden hiçbir şey kaçmaz.

Yıldız: Yani Levent?

Sinan: Durun bakalım, nereye varacak bu işin sonu çok merak ediyorum?

Levent: Rüzgar'ın burada onca arkadaşı varken gidip sadece Esin'e söylemiş işte anlayın artık!

Ceren: İmâ etmeyi bırakıp açık açık konuşsan anlayacağız. Böylelikle yanlış anlaşılmamış olursun. Bunu can güvenliğin için söylüyorum. Biraz daha saçmalamaya devam edersen Rüzgar'ın elinde kalacaksın çünkü.

Levent: Tamam sıkı durun açıklıyorum... Rüzgar Esin'i seviyor!

Rüzgar: Levent! Getirme beni oraya!

Esin: Eee şimdi benim bu bilgiyle ne yapmam gerekiyor?

Rüzgar: Hiçbir şey unutman yeterli!

Ceren: Oturmuşuz burada sığır gibi aşk itirafı bekliyoruz.

Levent: Knk şimdiden söylüyorum. Yarın öbür gün gelip 'biz nişanlandık, evleniyoruz' gibi bir şey söylerlerse şaşırmayın diye.

Rüzgar: Ne alaka lan manyak? Ne ayaksın lan sen?

Levent: Burada ben varım. Kaan var. Sinan var. Erdem varken gidip Esin ile dertleşip bize söylemememiş.. Bunu da Esin söylemese asla bilmeyecektik.

Rüzgar: Buna mı alındın?

Levent: Ne alınacağım ne halt yersen ye!

Rüzgar: İyi.

Levent: İyi!

Sinan: Bitti mi?

Erdem: Levent olmayan şeyi insanların aklına sokmakta bir numarasın.

Rüzgar: Aynen. Sürekli Esin Esin Esin diye diye beni deli ettin. Manyak gibi bu kızı düşünmeye başladım artık 'gerçekten ben kızı seviyor muyum?' diye.

Kaan: Ahahah.

Rüzgar: Levent kaşınma bak!

Alya: Levent, seni aklı selim olmaya davet ediyorum.

Levent: Ben zaten aklı selim davranıyorum.

Rüzgar: İşine gelince niye mala bağlıyorsun da şimdi dedektif kesildin lan!

Levent: Öyle dayılanmanın bir bedeli olsun değil mi ama?

Yıldız: Şimdi nerede kalıyorsun Rüzgar?

Levent: Esin'de derse şaşırmayın.

Rüzgar: Şimdilik otelde kalacağım gibi.

Levent: Burada kalabilirsin Rüzgar. Söz seni sinirlendirmeyeceğim.

Rüzgar: Yok burada kalsam daha iyi.

Levent: Teklif var ısrar yok. Ne zaman istersen gelebilirsin.

Sinan: Görüyor musun bak içine iyilik meleği kaçtı bunun da!

Yıldız: Sus Sinan!