Leyla: Ben de geleceğim dedim o kadar! Getirtme beni oraya Levent!

Levent: Tamam, başımın belası sen de gel tamam!

Leyla: Aslında her dediğimi onaylasan iyi anlaşacağız Leventçiğim :)

Levent: Lan zaten hep ben alttan alıyorum, bir kere de sen benim dediğimi yapsan ne olur sanki?

Leyla: Olmaz çünkü öyle tadı çıkmıyor.

Kaan: Eğer bu kızla evlenirsen sana neler yapar, bir düşün...

Leyla: Levent'in her günü bambaşka, o ne öyle çok gezen erkeği sevmem ben!

Sinan: Tabii, Levent dizini kırıp evde otursun. Sen de çocuklara bakarsın akşam eve yorgun döndüğün zaman, o da sana elma soyar sonra beraber oturur televizyon izlersiniz.

Levent: E biz bunu zaten yapıyoruz.

Rüzgar: Lan bu nasıl arkadaşlık, siz bizi mi kekliyorsunuz?

Levent: Elimde sevgili ya da evli olduğumuza dair bir ispatım yok maalesef.

Sinan: Bence bu sözler yeterli.

Levent: Sadece arkadaşız.

Kaan: En azından şimdilik.

Rüzgar: Bir ilişkide güven çok önemlidir. Bak Esin'i bana gözü kapalı güveniyor.

Esin: Bence de öyle canım, şahsen Rüzgar bana elma soysa, elmayı önce kendisine yediririm sonra ben yerim!

Erdem: Bir tek biz barışamadık, ben böyle işin...

Ceren: Abicim çok istersem sizi barıştırmak için elimden geleni yaparım. Bunu en iyi sen biliyorsun..

Erdem: Sen bizi barıştır ondan sonra dile benden ne dilersen abicim. Yapmazsam eğer adi şerefsizin önde gideniyimdir.

Levent: Lan sen şişe cini misin, bir de dile benden ne dilersen diyor!

Ceren: Abicim istediğim her şeyi yapacağına emin misin? 😈

Rüzgar: Hadiii yine mor şeytan emojisi ortaya çıktı.

Esin: Bu demek oluyor ki...

Levent: O dilek hakkı bende olacaktı ki, işte o zaman gör bak, abine ne eziyetler çektirirdim.

Alya: Erdem'i dansöz falan yapardın herhalde.

Levent: Oha, yengecim bu süper bir fikir!

Erdem: Levent gelirken Yıldız'a uğra. Oradan sargı bezi, tentürdiyot ve biraz da alçı getir.

Levent: Niçin?

Erdem: Ağzını yüzünü kırınca kana bulanacaksın, iltihap kapma diye şimdiden malzemeleri al. Hastaneyi boşuna meşgul etme.

Levent: Bu kadar yufka yürekli olduğunu bilmiyordum.

Kaan: Tabi bir vurucak, bir okşayacak.

Levent: Erdem benden yaşça büyük bir nevi abim sayılır. Ona el kaldırmam bana yakışmaz.

Esin: Hadi ya, kaç yaş fark var aranızda?

Levent: Yaş derken, benden sadece ay olarak büyük.

Esin: Seni ciddiye alanda kabahat zaten!

Levent: Alma boş ver.

Leyla: Akşam beni de al öyle gidelim.

Levent: Bana mı diyorsun?

Leyla: Evet sana diyorum.

Levent: Tamam gelirim ama sakın akşam için çok güzel olma çünkü, sinirlerimi bozuyorsun Leyla.

Leyla: Pardon?

Levent: Yani şey... Sen güzel olunca bana laf sokuyorsun, ondan dolayı sana gıcık oluyorum demek istedim.

Yıldız: Tabi tabii kesin öyledir.

Kaan: Lan, sen hiç dut yemiş bülbül gördün mü Levent?

Levent: Yo görmedim, anlamadım ne alaka şimdi bülbüller?

Kaan: Bugün Leyla ile pek ilgilisin ondan diyorum.

Rüzgar: Ya da Leyla güzel olunca, sen aptallaşıyorsun, bu da olabilir.

Leyla: Evet tam olarak gerçekleşen olay bu oluyor.

Levent: Saçmalama Leyla!

Leyla: Sen sinirlenince ben doğru bir şey söylemiş oluyorum.

Levent: Bu sefer ben alttan alamayacağım, sonuna kadar kendimi savunacağım gör bakalım kim daha inatçı!

Erdem: Rakibin Leyla lan!

Levent: Bundan sonra kralı gelse tanımam!

Leyla: Öyle mi Levent?

Levent: Kanmayacağım sana.

Leyla: BEN SENİ ALT ETMESİNİ BİLİRİM!

Levent: Hiçbir halt yapamazsın!

Leyla: Gör bak yapıyor muyum, yapmıyor muyum?

Kaan: Oha, gördü ama mesaja cevap vermedi.

Rüzgar: İki dakika sonra kalpli emojiler havada uçuşur merak etmeyin.

Yıldız: Levent'in inadı tuttu.

Levent: Pes etmdiği sürece böyle!

Leyla: Asıl sen pes et!

Levent: İyi akşam gelmiyorum istemeye falan.

Leyla: Gelme.

Levent: Yüzünü de görmek istemiyorum.

Alya: Arkadaşlar sakin..

Esin: Ölürsem kabrime gelme ile biter bu kavga.

Yıldız: Kırk yıllık kâni, olur mu yani.

Leyla: Bundan sonra böyle..

Levent: Sen yoluna, ben yoluma!

Rüzgar: Küstüler.

Sinan: SON..

Kaan: Oh be azıcık kafa dinleyelim abicim.