Erdem, Acil görev adlı grubu oluşturdu.

                                           08.02     

Erdem: günaydın arkadaşlar

Levent: grup oluşturmalara da doyamadık. Günaydın bu arada herkese.

Sinan: ne günaydını lan, sen uyuyor musun hâlâ?

Levent: evet uyuyordum ama sağdakiler sağ olsun beni uyandırdılar. Bitmek bilmeyen tadilatları yüzünden uykumu bölüyorlar her sabah. Gidip yardım edeceğim de bitsin bu çile. Kim kalkıyor lan bu saatte fayans kesmek için?

Kaan: noluyor lan sabah sabah? Bildirimler susmadı bir türlü!

Sinan: Kaan işte misin?

Kaan: yok birazdan giderim erken daha. Kahvaltı eder çıkarım.

Mert: Saat 8. Bunlar daha yataklarından çıkmamış. Ben okuldayım lan. Bu ne uyuşukluk?

Sinan: hiç üzerime alınmıyorum. Saat sabahın üçünden beri hiç uyumadım. Sabah altıda da adliyeye geldim.

Levent: knk senin bu iş aşkın beni ürkütüyor.

Rüzgar: o sırada 4. alarmını kapatmaya üşenen ben.

Sinan: ASQWLW

Kaan: uyanmayan kaldıysa uyandıralım prensesimizi uykusundan.

Rüzgar: Sarp hariç herkes uyandı. Erdem saat sekizde grubu oluşturup uyudu mu acaba?

Mert: Ne göreviymiş bu merak ettim şimdi. Hadi bu grubu Levent oluşturmuş olsa şimdiye sövmüştüm.

Sinan: Bu sefer Erdem oluşturmuş. Ama ortalarda yok.

Rüzgar: Bence Alya ile alakalı bu görev.

Levent: umarım onunla ilgili değildir.

Erdem: lan engel olmamız gerek bir şeyler yapmalıyız.

Levent: knk bence sen artık unutmaya bak. Kendine temiz bir sayfa aç. Yeni birini hayatına al. O da evlensin. Herkes için hayırlısı bu. Sende bul bir helal süt emmiş bir kız evlen çoluk çocuğa karış.

Sinan: son cümlelerine gülmekten kahvemi içemiyorum lan.

Rüzgar: Levent senin açtığın temiz sayfalar işe yaramıyor. Daha önce açtığın hiçbir sayfa senin hayata yeniden başlamana vesile olmadı. Kendine hayrın yok başkasına tavsiye veriyorsun sjsj

Levent: gülen yüzümü soldurdun sağ ol.

Rüzgar: ne demek her zaman ;)

Erdem: bırakın makarayı.

Mert: konu ciddi anlaşılan.

Erdem: Yap bir şeyler Levent, senin bozamayacağın ilişki yoktur. Güveniyorum sana hadi!

Levent: Benim yapabileceğim tek şey sizi ayırmak oldu knk. Gerisini ben de getiremiyorum. Zaten ne olduysa sizi ayırdığım zaman oldu. Başıma gelmeyen kalmadı. Alya sizi ayırdığım için bana beddua etmiş olmasın?

Rüzgar: kurma kafanda saçma sapan şeyler.

Levent: insan arada düşünmüyor değil. Birinin ahını mı aldım? Niye benim hiçbir ilişkim doğru dürüst ilerlemiyor?

Sinan: Doğru ve dürüst insan olamadığımız için tabii ki

Levent: ne sahtekârlar var şu hayatta üç kızı bir arada idare eden. Evli değilim diyip 3 çocuk babası olan.

Erdem: Hayatın adilliğini sonra sorgularsın Levent. Şimdi yardımın gerek. Sen haftaya kınaya gidecek misin?

Mert: gider gider. Hiçbir fırsatı kaçırmaz.

Levent: gideceğim tabii niye sordun?

Kaan: ben de geleceğim.

Levent: sen niye geliyorsun lan? Davet etmedi seni.

Kaan: biliyorum davet etmediğini. Zaten habersiz geleceğim. Alya'nın haberi olmayacak.

Levent: neden?

Kaan: çok soru sorma sen gittiğinde bana da adresi at.

Levent: tamam

Sinan: sen nereye Kaan?

Kaan: enişte ziyaretine.

Erdem: sen de mi lan! Hepsiniz mi ihanet ediyorsunuz bana?

Kaan: lan ziyarete dediysem gül cemalini görmeye gitmiyorum.

Erdem: dövmeye mi gidiyorsun?

Kaan: dövmekten beter edeceğim onu sen merak etme.

Erdem: Alya şimdi benden bilir. Sakın döveyim deme. Dövsem kendim döverim sana bırakmam. Amaç Alya üzülmesin. Yoksa çoktan kırmıştım ağzını yüzünü.

Levent: Benimle dalga geçtin kendi başına geldi. Belki seni aldatmadı ama başkasıyla evlenecek o da.

Erdem: aynı şey mi lan senin sevgilin senden kurtulmak için aldattı seni. Yoksa kızın yakasını bırakmıyordun.

Levent: bilerek mi yaptı diyorsun? Ondan vazgeçeyim diye mi?

Erdem: günaydın. Yeni mi anladın lan?

Levent: ben bunu hak etmedim ama.

Erdem: hak ettin hak ettin.. Sürekli ayrılıp barışıyordunuz. Ayrıca sen bana "benim evlenmek gibi bir niyetim yok. Sürekli evlenmek için ısrar ediyor ama ben istemiyorum. Böyle çok iyiyiz."demedin mi?

Levent: dedim de nasıl haberi oldu bundan?

Kaan: lan sen Alya ile aralarını bozunca, Erdem de gidip sevgiline söyledi.

Levent: ne zaman söyledi? Benim niye haberim yok?

Kaan: yıllar önce söylemişti. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Geçmiş olsun.

Erdem: madem kızla evlenmeye niyetin yoktu. Daha fazla kandırlmasına göz yummadım. Tıpkı senin bana yaptığın gibi.

Sinan: meseleyi başka ilişkilerinize taşımayın artık. Mevzu yıllar önce kapanmış zaten. Şimdi çocukça intikam almaya kalkarsanız bu işin sonu gelmez. Sen onu sevgilisinden ayrılmasına neden oldun. O da seni sevgilinden ayırdı. Kısasa kısas.

Levent: ben bunu yeni öğreniyorum ama.

Sinan: ne fark edecek lan, öğrenince ne değişecekti ki?

Erdem: Sinan haklı. Şimdi yaptığın hatanı telafi etmen gerek. Madem sen ayırdın, o zaman yine sen barıştıracaksın.

Levent: Tamam ben sizi barıştırmasına barıştırırım ama sen bizi nasıl barıştıracaksın? Çünkü kendisi evlendi de. Umarım iyi bir boşanma avukatı tanıyorsundur!! Aksi halde seni elimden kimse alamaz.

Erdem: Oha, ne zaman evlendi?

Levent: ayrıldıktan 5 ay sonra.

Rüzgar: bence kadının huzurunu kaçırmayalım. Hem evlenmiş o kadar. Mutluluğunu bozmaya hakkımız yok. Hem Levent ciddi ilişki adamı değil.

Sinan: bu maç burdan dönmez. Gel vazgeç bu sevdadan. Sana Leyla'yı isteyelim olsun bitsin.

Levent: O kız beni üç aya kalmadan temizler. Bakmayın öyle masum durduğuna. Chucky gibi kız.

Rüzgar: o kadar da dayanmaz. Minimum 2 gün sjsj

Kaan: Leyla'nın Mert'i sevmesi dışında sıkıntımız yok.

Rüzgar: Mert de Leyla'nın onu sevdiğini biliyor.

Sinan: platonik aşk bu mu şimdi? Ama Mert'in haberi var qpwpq

Rüzgar: Bugün de Leyla için yakıyoruz. Sjsj

Erdem: Allah'tan burada kızlar yok. Şimdi onların konuşmalarını çekemezdim.

Levent: Mert bence sen her kimle evleniyorsan bırak. Çünkü sana Leyla'dan başka kız yaramaz. Senin nazınla uğracak tek kız o.

Mert: Leyla güzel değil ki.

Levent: sus çarpılırsın. Allah için söyleyin lan Leyla güzel mi değil mi?

Sinan: Onu seven için güzel olabilir ama benim için standart güzellikte bir kız sadece.

Rüzgar: güzel şimdi yalan söylemem ama aşırı salak

Erdem: çok kurnaz bir kız. Ama güzel tabii ki

Mert: bir ben mi göremiyorum güzel olduğunu

Levent: sen onun öyle hint fakiri gibi giyinmesine takılma. Biz onu hallederiz. Sen yeter ki evet de.

Erdem: lan yanlış kişinin aralarını yapıyorsun. Benimle Alya'nın arasını düzeltecektin.

Levent: bi sn knk. Leyla'yı başımdan savmam için elime fırsat geçmiş. Önce onu evlendirmem gerekecek. Sonra sizin aranızı düzeltirim.

Kaan: Evlendirme programlarındaki sunucular gibisin şuanda.

....

Sinan: Ben öğle arasına çıkıyorum sizde gelin bir şeyler içelim beraber.

Levent: gündüz içmiyorum sağ ol kanka.

Sinan: ben kahve içmeyi kasdetmiştim.

Kaan: ben gelirim. Biraz işim var ama bitmek üzere. Ben seni ararım çıkınca.

Levent: knk sen hâlâ adliyede misin ?

Sinan: evet.

Levent: ne işle uğraşıyorsun ?

Sinan: Arama izni çıkartıyorum. Bitmek üzere zaten.

Levent: Esin nerede?

Sinan: Duruşması vardı oraya gitti herhalde.

Rüzgar: sen yine ne karıştırıyorsun lan, alttan alttan sinsi sinsi sorular sorup duruyorsun?

Levent: Hiç merak etttim öylesine sormuştum.

Mert: Boşanma avukatı olan birini niye merak ediyorsun?

Levent: sadece boşanma avukatı değil. Aynı zamanda arkadaşım kendisi.

Mert: hadi lan oradan! Biliyorum ben niye sorduğunu. Sen hâlâ ümidini kesmedin mi ondan? Lan bırak şu kadının yakasını.

Erdem: Levent bu istediğini almadan hayatta bırakmaz bu işin peşini.

Erdem: sen önce Alya'yı vazgeçir bu evlilikten sonra ben de sana yardım edeceğim. Belki sevdiğin kadını geri getirtemem ama istediğin kişiyle aranı yaparım. Söz yeter ki yap.

Levent: tamam yapacağım.

Rüzgar: lan kadın evlenmeye yakın kıymete bindi iyi mi. Sevgiliyken umrunda bile değildi.

Erdem: Sevgiliyken pek bir önemi yoktu. Daha doğrusu ben bilmiyormuşum. Onu kaybedince anladım ne kadar özlediğimi.

Sinan: bir daha bir araya gelebilirseniz tabii.

Erdem: o da doğru. Beni affetmeyeceğini bildiğim halde yine de seviyorum.

Rüzgar: keşke zamanında söyleseydin bunları. Şimdi bir anlamı kalmadı.

Levent: Benim anlamadığım bu kız, o meymenetsize nasıl baktığı?

Sinan: meymenetsiz derken Semih'ten mi bahsediyorsun?

Levent: başka meymenetsiz suratlı birini tanımıyorum