Yeni Üyelik
27.
Bölüm

Olsayı Bulsaya Vermişler Hiç Doğmuş

@madrabazbiryazar

Alya: Saat 8 oldu.

Leyla: Son hazırlıkları yapıyorum.

Yıldız: Niye bu kadar geç kaldılar ki hâlâ gelmediler mi?

Ceren: Aman gelmesinler canım! Zaten ben istemiyorum.

Erdem: Hemen karar verme, belki çok seveceksin.

Ceren: İnsanların vaktini çalmak istemiyorum.

Erdem: Kızım kimse seni istemediğin birine vermeyecek. Sadece biraz tanışacağız.

Ceren: Normalde kıyameti koparırdın, abicim bugün pek bir uysal davranıyorsun, ben korkmaya başladım.

Erdem: Korkma abicim.

Levent: Hakikaten bugün tuhaf davranıyorsun Erdemciğim.

Erdem: Öküz altında buzağı aramayın, yok bir şey.

Levent: Tamam bir şey demedim. Bu arada ben çıkıyorum istemeye sen de gelecek misin Yıldız?

Yıldız: Hastanede işim bitti, eve gidip kıyafetlerimi değiştireyim ben de geleceğim.

Kaan: Leyla neyle gidecek lan?

Leyla: Taksiyle.

Rüzgar: Akşam vakti taksiye binme, Levent geçerken seni de alsın, hep beraber gidin işte.

Leyla: İstemez, ben tek başıma gelirim.

Levent: Aferin biraz gururdan kimseye zarar gelmez.

Erdem: Durun lan, akşam akşam başımıza iş açmayın, Levent seni almaya gelmiyorsa ben gelir alırım.

Leyla: Gerçekten mi?

Erdem: Kız kardeşimin en mutlu gününde birilerini döverek geçirmek istemiyorum. Olay çıkmasın, ben yarım saate orada olurum, sen hazırlan.

Leyla: Tamam ben hazırım zaten.

Levent: Erdem sen gelme, ben herkesi toplar cümbür cemaat getiririm.

Erdem: Bana bak lan eğer o kız taksiyle buraya gelirse o zaman seni döve döve suyunu çıkarırım.

Levent: Tamam dedim.

Rüzgar: Cümbür cemaat derken başkaları da mı gelecek?

Levent: Tabii sen merak etme, ben herkesi toplaya toplaya gelirim. En yakınımda sen varsın 10 dakika içinde kapıda ol!

Rüzgar: Lan deli ne on dakikası ben gelmiyorum!

Kaan: Ben de gelmiyorum, ne işim var sanki orada!

Levent: Çıldırtmayın lan beni! Valla evinizin önüne gelir, siz çıkana kadar kornaya basarım!

Rüzgar: Lan hemen gelmişsin bekle üstüme başıma çeki düzen vereyim.

Levent: Hızlı ol. Bu arada hazırlan sıra sende Kaan efendi!

Kaan: Cesedimi götürüsün anca.

Levent: Tamam cenaze nakil aracıyla arkamızda gelirsin sen de...

Esin: İşte sözünün eri bir erkek!

Kaan: O cenaze nakil aracında sen olmak istemiyorsan sus Levent!

Levent: Herkes gelecek dedim o kadar lan!

Erdem: Hepiniz gelin bir şey olmaz. Hem kalabalık olmak iyidir.

Ceren: Gelin hepiniz gelin, belki adam sizi abilerim falan zanneder de vazgeçer bu işten.

Sinan: Erdem tek başına yeterdi.

Levent: Kapıda bekliyorum Rüzgar.

Rüzgar: Tamam geliyorum lan!

 

Levent bir fotoğraf gönderdi.

Levent: Nasıl olmuşum?

Alya: Güzel olmuşsun canım.

Bilge: Kapat o gömleğin düğmelerini kravatını da giy!

Levent: Çok resmi oluyor öyle.

Leyla: Organ kaçakçılığı yapan mafya babalarına dönmüşsün!

Yıldız: Neresi organ kaçakcısına benziyor Leyla?

Rüzgar: Az önce koltuğumda uzanmış rahattım ben ya!

Levent: Bu takım çok yakışmış!

Rüzgar: Sür hadi gidelim, bitsin bu lanet gece!

Levent: Bu arabaya o kadar kişi sığmayız. Leyla ve Esin'i de alınca arabada yer kalmayacak.

Esin: Sen ne demeye çalışıyorsun be! Biz şişman mıyız?

Levent: Estağfirullah canım, ben rahat edesiniz diye öyle söyledim. Ama illa kucak kucağa binmek istiyorsanız orası ayrı tabii..

Esin: Diğer kızlar ne olacak?

Yıldız: Ben kızları da alır gelirim, siz zahmet etmeyin.

Alya: Tamam beş dakikaya hazırım. Sen gelince beni ara.

Yıldız: Tamam.

Bilge: Benim başım ağırıyor ama bu eğlenceyi kaçırmak istemediğim için geleceğim.

Sinan: Ben de Mert'i alır gelirim.

Levent: Bence ben Mert'i alayım. Sen Leyla'yı al.

Sinan: Niye lan, o kız sana daha yakın değil mi?

Levent: Ne olur kardeşim Leyla'yı sen al, bak yeminle büyük bir sevap işersin!

Sinan: Tamam öyle istiyorsan öyle olsun. Konum at Leyla.

Leyla: Tamam hemen atıyorum.

Saat dokuzda herkes bir araya toplanmıştı. Levent elindeki poşeti Ceren'e uzattı. İçini açıp bakınca bir kolonya şişesi çıktı.

"Niye kolonya aldın?"

"İçelim diye... İçimden geldi aldım işte, Allah Allah!"

Kapıda durup Yıldız'ın gelmesini bekleyen Levent sürekli pencereden dışarıyı gözlüyordu. Çok geçmeden kızlar gelmişti.

Kızlar kapı önünde selamlaşırken Levent, Yıldız'ın koluna girip salona kadar eşlik etti.

"Ne oluyor Levent, sen bugün pek bir heyecanlısın?"

"Yıldız sakın yanımdan ayrılma, eve sağsalim dönmek istiyorum."

"Erdem şaka yaptı, inandın mı?"

"Ah safım benim, o şaka yapmaz. Mutlaka bugün birini dövecek buna adım gibi eminim."

Yıldız, Levent'ten ayrılırken kahkaha atarak koltuğa oturdu. Kapı çalınca gelen seslerden Sinan ve Leyla'nın geldiği anlaşılıyordu.

"Onca yol boyunca hep ben konuştum. En azından sorduğum soruların birine cevap verseydin."

Sinan Leyla'nın arkasında kalıp birkaç adım gerisindeydi: "Ropörtaj mı yapacaksın ya da otobiyografimi falan mı çıkaracaksın Leyla, milyon tane soru sordun söylesene ben hangi birini cevaplayayım?"

"Bir tek adını söyledin." Diye itiraz etti Leyla.

Alya şaşırarak sordu: "İyi de sen Sinan'ın adını bilmiyor musun Leyla?"

"Biliyorum başlangıç olarak sormuştun zaten." Diye cevap verdi Leyla.

O sırada kapı çalınca Ceren isteksizce yerinden kalkıp kapıya bakmaya gitti. İçeriye elinde çiçek ve çikolatasıyla tek başına bir adam girdi. Ceren, adamı beğenmeyeceğini zannetmişti ama yanılmıştı. Çiceği uzatırken Ceren, adama gülümsemişti. Kaan belli etmese de dikkatle onlara bakıyordu.

Herkes ne olacak diye Erdem'e bakarken ortalığı derin bir sessizlik kaplamıştı.

Loading...
0%